İntihar girişimi olan kadınların duygularını açma davranışı ile kaygı durumları arasındaki ilişki
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 30683
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSNÜ ARICI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
ii ÖZET Bu çalışmada, intihar girişiminde bulunan kadınların duygularını farklı kişilere açmaları ve kaygı durumları incelenmiştir. Deneklerin duygularını açma davranışlarını değerlendirmek üzere, 1988'de Snell ve arkadaşlarınca geliştirilen ESDS'nin (Emotional Self-Disclosure Scale-Duygusal Olarak Kendini Açma Ölçeği) geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. ESDS, dört farklı hedef kişi ile (arkadaş, aile, kadın terapist, erkek terapist) sekiz farklı duygu-durumunun (depresyon, mutluluk, kıskançlık, kaygı, öfke, sakinlik, durgunluk korku) açılmasına ne kadar istekli olunduğunu sorgulayan bir ölçektir. Toplam 40 maddeden oluşan bu ölçek, 5'li Likert tipi değerlendirme ile kullanılmaktadır. Geçerlik ve güvenirlik çalışmasında Cronbach Alpha Katsayısı, Test-Tekrartest güvenirlikleri ve Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayıları hesaplanmıştır. Yapılan analizlerde ESDS'nin Türkiye koşullarında kullanılabilir olduğu anlaşılmıştır. Çalışmada, deneklerin kaygı durumları ise Öner ve LeCompte tarafından Türkiye koşullarına uyarlanmış olan STAI TX-I ve II (State and Trait Anxiety Inventory-Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri) kullanılarak incelenmiştir. Deneklerin sosyo - demografik özelliklerin belirlenmesi için araştırmacı tarafından hazırlanan bir form kullanılmıştır.İİİ Çalışmada, 3 farklı grupta (intihar girişimi! (n=33), psikiyatrik hasta (n=33), normal grup (n=33)) yaşlan 15-45 arasında değişen toplam 99 denek kullanılmıştır. Karşılaştırma grubundaki deneklerin, çalışma grubunu oluşturan intihar girişimli gruptaki deneklerle yaş, eğitim, medeni durum, iş statüsü gibi değişkenler açısından benzer olmalarına özen gösterilmiştir. Ölçme araçları, intihar girişimi olan deneklere acil servis ortamında, tıbbi müdahalelerinin bitiminden sonra; psikiyatrik tanısı olan deneklere bulundukları kurumda;“normallere”ise çalıştıkları iş ya da ev ortamında araştırmacı tarafından, öngörülen koşullarda uygulanmıştır. Çalışmada Sıra Farkları Korelasyonu, t-test değerleri hesaplanmıştır. Sonuç olarak, intihar girişiminde bulunan kadınların, yalnızca aileye öfke duygularının açılması konusunda normallerden farklılaştıkları; psikiyatrik hasta grubundaki denekler ile ise farklı hedef kişilere duyguların açılması konusunda benzeştikleri; intihar girişiminde bulunan kadınların farklı hedef kişilere açılmaları ile kaygı durumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı ve kaygı açısından yalnızca normal gruptan farklılaştığı görülmüştür. İntihar girişiminde bulunan kadınlarda yalnızca arkadaş ile erkek terapist ve kadın terapist ile erkek terapiste açılma açısından farklılık saptanmıştır. İntihar girişimi sonrası, psikolojik yardım isteyenlerin istemeyenlere göre erkek terapiste açılmada istekli oldukları ve kaygı puanlan açısından farklılık taşımadıkları gözlenmiştir.
Özet (Çeviri)
IV SUMMARY The aim of the present study was to investigate the emotional self-disclosure and anxiety levels of the women who attempted suicide. In the respcet to the aim of the study, ESDS (Emotional Self-Disclosure Scale-Snell et al. 1988) was studied for reliability and validity. ESDS is a 40 item Likert type scale that assesses of self-disclosure to different recipients (friend, family, female/male therapist) and eight emotional states (depression, happiness, anxiety, jealousy, anger, apathy, calmness, fear). Cronbach's Alpha Coefficients, Test-retest Reliability and Pearson Momentum Product Correlations Coefficients were calculated for the data. It was concluded that ESDS scores were reliable and valid indicators of emotional self-disclosure. Therefore, ESDS was used to evaluate the self-disclosure of the subjects. The anxiety levels of the subjects were assessed by using STAI TX-I and II (State and Trait Anxiety Inventory-Spielberger-1970) that was adapted to Turkish Conditions by Öner and Le Compte (1983). Data on the socio-demographic characteristics of the subjects were gathered through a questionaire prepared by the researcher. Total of 99 female subjects were participated in this study as 3 different groups; a)“suicidal”females (n=33), later this group divided into two subgroups according to seeking psychological help after the emergency treatment (subjects who sought psychological help (n=18), who did not seek psychological help (n=15); b)“psychiatric”females (n=33), c)“normal”females (n=33). These three groups had similarity with their demographic characteristics in terms of age, education, marital status and professions. Measurements were takenV from the suicidal females, in the emergency service after the medical care was completed. Scales were applied to the psychiatric group, in the medical care unit, and to the normal group in the work or home environment. The differences among the groups were investigated by using t-tests. On the other hand, the relationship between the variables was studied with Rank-Order Correlation Coefficient. The results indicated that suicidal females differed from normals only in disclosing anger to the family. With regard to emotional self-disclosure and anxiety level, suicidals were similar to psychiatric females. Dealing with emotional self-disclosure to different recipients in suicidal females, it was found that there was a significant difference both friend-male therapist and female-male therapist. In the suicidal group, there was not any significant correlation between anxiety level and willingness for emotional self-disclosure. When the suicidal females were compared with normal and psychiatric females in terms of anxiety levels, the only significant difference was found between suicidals and normals. With respect to seeking psychological help after attempting suicide, the only difference was found in emotional disclosure to male therapist, and there was no difference in anxiety levels of the two groups.
Benzer Tezler
- Karmaşık Dissosiyatif Bozukluklar ile Major Depresyon hastalarının aleksitimi, bilişsel içgörü, kişiler arası bağlanma ve intihar eğilimi açısından karşılaştırılması
A comparison between complex dissociative disorders and major depression on childhood trauma, suicidality, alexithymia, cognitive insight, and attachment styles
SERKAN İSLAM
- Alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda çocukluk çağı travmaları ve duygu düzenleme güçlüğünün araştırılması: Kesitsel kontrollü çalışma
Research on the childhood traumas and emotional regulation difficulties of patients having alcohol use disorder: Cross-sectional controlled study
ATİLA GÜRGEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DEMET GÜLEÇ ÖYEKÇİN
- İntihar girişiminde bulunan kişilerde zorlu yaşam olayları ve başa çıkma tutumlarının sağlıklı kişilerle karşılaştırılması
The comparison of psychiatric patients who have suicide attempts with the healthy individuals, in terms of stressful life events and coping strategies
GİZEM HANZADE ERKUŞ
- Sosyal hizmet bakış açısından yoksul kadınlar: Altındağ örneği
Poor women from social work perspective: The example of Altındağ
GÜLSÜM ÇAMUR DUYAN
Doktora
Türkçe
2006
Sosyal HizmetlerHacettepe ÜniversitesiSosyal Hizmet Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİLGÜN KÜÇÜKKARACA