Köpeklerde karaciğer-safra kanalı hastalıklarında kan alt, alp, bilirubin ve safra asitleri düzeyleri
The levels of blood alt, alp, bilirubin and bile acids in dogs with hepatobiliary diseases
- Tez No: 316828
- Danışmanlar: PROF. DR. ARİF ALTINTAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Veteriner Hekimliği, Veterinary Medicine
- Anahtar Kelimeler: ALP, ALT, bilirubin, karaciğer, köpek, safra asitleri, safra yolu hastalıkları, ALP, ALT, bilirubin, liver, dog, bile acids, biliary diseases
- Yıl: 2012
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Bu çalışmanın amacı köpeklerin karaciğer veya safra sistemi ile ilgili bir hastalık olasılığı söz konusu olduğunda, klinisyenler tarafından en çok kullanılan laboratuvar değerlerinden ALT, ALP ve bilirubinin, safra asitleri düzeyi ile karşılaştırılmasıdır. Safra asitlerinin bu verilerle yapılan karşılaştırma ile onlara göre olan tutarlılığı, hassasiyeti ve özgüllüğü incelenmiştir. Özellikle zaman ve maddiyat açısından herhangi bir avantaj sağlayıp sağlamadığı araştırılmıştır.Çeşitli belirtilerle kliniğe gelen 10'ar adet hasta ve sağlıklı köpeklerin tümünden ALT, ALP, bilirubin ve safra asitleri değerlerine bakılmak üzere kan alınmış, tanıyı kesinleştirmek üzere ek bulgular (hemogram, serum biyokimyası, idrar analizler) ve ileri tanı yöntemleri (ultrason, biyopsi) de kullanılmıştır. Bizim için en önemli olan ALT, ALP ve bilirubin değerleri otoanalizör kullanılarak belirlenmiştir. Hayvanlardan 12 saatlik açlık ve 2 saatlik bir tokluk durumunda alınan kan örneklerinde safra asitleri ise ?3-alfa-hidroksil safra asitleri?nin miktarını belirleyen enzimatik yöntemle ölçülmüştür.Özellikle tez çalışmasının esasını teşkil eden serum açlık ve tokluk safra asitlerini, ALT, ALP ve bilirubin düzeyleri, karaciğer-safra kanalı hastalıklarından şüpheli köpeklerde klinik olarak sağlıklı görünen (kontrol) köpeklerdekinden ve referans değerlerinden önemli derecede yüksek çıktığı bulunmuştur.Sonuçlarımız safra asitlerinin karaciğer ve safra sistemi şüpheli hastalarda tanının konulması açısından önemli bir veri olduğunu göstermiştir. Özellikle tanısal yaklaşımda, olası hastalıkların sayısını önemli oranda azalttığı, ihtimalleri daralttığı görülmüştür. Daha az veriyle, kısa zamanda doğru tanıya gidilmesi yönünde önemli bilgiler verdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, hasta sahipleri için pahalı olabilecek ultrason muayenesi ve biyopsi gibi uygulamaların yapılıp yapılmayacağı kararının verilmesini kolaylaştırdığı da belirlenmiştir.
Özet (Çeviri)
The purpose of this study is comparing the level of bile acids with ALT, ALP and bilirubin levels which are the most common parameters for clinicians when there is a dog patient with a suspicion of hepatobiliary diseases. The consistency of serum bile acids with these parameters were analysed and also its specificity and sensitivity were compared to these datas. Especially if there was a benefit or not in the terms of money and time was investigated.From 10 different patients, which came to the clinic with several symptoms, and from another 10 healthy dogs, the blood was taken for looking into levels of ALT, ALP, bilirubin and bile acids, in additionally some extra findings (hemogram, biochemistry profile, urine analysis) and diagnostic tools (ultrasonography and biopsy) were also done for the precise diagnosis. The most important ones ALT, ALP and bilirubin were measured by using autoanalyser. 12 hours fasting and 2 hours postprandial serum bile acids levels were measured by enzymatic method which determine the quantity of 3-alpha-hidroxyl bile acids.The fasting and postprandial bile acids which are especially important for the purpose of thesis, ALT, ALP bilirubin levels of patients with a suspicious from hepatobiliary disease are much higher than clinically healthy patients and referance values.Our results are showed that bile acids level is important parameter in the term of diagnose when the patient is suspected with hepatobiliary diseases. Especially during the differential diagnosis; it decreased the number of possible diseases and narrowed the options. With less findings and the time, serum bile acids can help to give us important information about a correct diagnose. Also they eased to make a decision about doing expensive procedures like ultrasonography or biopsy.
Benzer Tezler
- Evaluation of biological activities ofMmelia azedarach species and its importance in phytotherapy
Melia azedarach türünün biyolojik aktivitelerinin değerlendirilmesi ve fitoterapideki önemi
KHAWLA ABDALLA MOHAMED ESWIEI
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Eczacılık ve Farmakolojiİstanbul ÜniversitesiFarmakognozi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ESRA EROĞLU ÖZKAN
- Koledok duvar defektlerinin otojen fasia-periton grefti ile rekonstrüksiyonu
Başlık çevirisi yok
ÖZCAN UÇAR
- Duktus koledokusları kısmi ligatüre edilmiş köpeklerle normal köpeklerde deneysel hekzaklorofen zehirlenmesinde patolojik bulgular
The pathological findings on normal dogs and bile ducts partially ligated dogs in experimentally hexachlorophene toxicosis
ERTAN ORUÇ
Doktora
Türkçe
2002
Veteriner HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPatoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı
PROF.DR. KEMAL ÇİFTÇİ
- Hayvanlardan helicobacter türlerinin izolasyonu
Isolation of helicobacter species from animals
MURAT YILDIRIM
Doktora
Türkçe
1997
MikrobiyolojiAnkara ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. K. SERDAR DİKER
- Köpeklerde karbontetraklorür ile deneysel olarak oluşturulan hepatik nekrozisin teşhisinde açlık ve tokluk safra asitlerinin önemi
The Impotance of preprandial and postprandial bile acids in the diagnosis of liver damage induced carbontetrachloride administration in dogs
CAN DEMİR