3167 sayılı Kanuna göre bankanın yükümlülükleri ve ceza sorumluluğu
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 31878
- Danışmanlar: PROF. DR. KÖKSAL BAYRAKTAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mali Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
ÖZET Çekin ödemede kolaylık ve hız sağlama özelliklerine sahip oluşu ve bu nedenle diğer ödeme araçlarına oranla üstünlüğe kavuşması ile ödeme aracı olarak kabul görmesine neden olmuştur. Çek kullanımının yaygınlaşmasıyla kötüye kullanılarak kar şılıksız çek keşide edilmesi ve bankalar tarafından çek karnelerinin kullandırılmasında hassas davranılmamasının da etkisiyle, karşılığı bulunmayan ve ödenmeyen çekler konusunda, ticari hayatta önemli sıkıntı ve aksamaların meydana gelmesine neden olmuştu. Bu sorunlara bir çözüm getirmek amacıyla, keşideci, hamil ve banka açısından sağlıklı bir düzenlemenin ayrı bir kanunla yapılabile ceği düşüncesinden hareketle, 3167 Sayılı“Çekle Ödemelerin Dü zenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun”la konuya ilişkin hükümler konulmak suretiyle düzenlemede bulunul muştur. Tez çalışmamız olan,“367 sayılı kanuna göre bankanın yüküm lülükleri ve ceza sorumluluğu”konusu üç bölümde incelenmeye çalışılmıştır. Birinci bölümde, bankanın 3167 sayılı kanundan doğan sorum luluklarını ve cezai durumunu belirleyebilmek için öncelikle çekin hukuki yapısı ve ilgili kavramları, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için izah edilmiştir. Çek hukukumuzda, ticari senetler arasında ödeme aracı ola rak T. T. K. 'unun 692-735'inci maddelerinde düzenlenmiştir. Türk77 sistemi, 1931 Cenevre Yeknesak Kanunu hükümlerine dayanılarak yapılmış olan Fransız ve İsviçre sistemleri ile aynı yapıya sahip bulunmaktadır. Çekin, T.T.K.'unda tanımı yapılmamıştır. Ancak kanunun 692'nci maddesinde, çekin ayrıntılı olarak unsurları belirlenmiştir. Buna karşılık, doktrinde çeşitli tarifler yapılmıştır. Çekin hukuki niteliği konusunda, Türk doktrin ve Yargıtay uygulamasında kabul edilen görüş, çeklerin havale sözleşmesi olduğu yönündedir. Çekin muhtevası, bir senedin çek sayılabilmesi için ihtiva etmesi gereken kayıtlarzorunlu unsurlar ve zorunlu olmayan unsurlar yönünden incelenmiştir. Çekin zorunlu unsurlarını, T.T.K.'nun 692'nci maddesinde öngörülen çek kelimesi, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havale, ödeyecek kimsenin muhatabın ad ve soyadı, keşide gün ve yeri, keşidecinin imzası ile 3167 sayılı kanunun 3. maddesinde yer alan hesabın bulunduğu şube adının ve keşidecinin hesap numarası hususları teşkil etmektedir. Çekin alternatif unsuru, ödeme yeridir. Çekte bu unsurun gösterilmemesi halinde senet çek vasfını kaybetmez. T.T.K.'nunda, çekin düzenli ve sıhhatli bir şekilde tedavül etmesini sağlamak amacıyla, çek üzerine konulacak kayıtlar hukuki sonuçları bağlanmıştır. Kanunda çek üzerine yazılan kabul, faiz, sorumluluktan muaf tutulma, vade kayıtları geçerli olmayıp, yazıl mamış sayılır. T.T.K.'nunda ve 3167 sayılı kanunda düzenlenmemiş olmakla beraber uygulamada ortaya çıkmış olan çek çeşitleri, 3167 sayılı kanunun kapsamına dahil olup olmadığı yönünden incelenmiştir. Bu çeklerden teyit veya bloke kaydını taşıyan çekler, garantili78 çekler, banka çekleri, çeşitleri yargıtay uygulamasıyla, 3167 sayılı kanun kapsamında sayılmıştır. Seyahat çeki, Euroçek, yolculuk posta çeki ve posta çeki 3167 sayılı kanun kapsamında çek olarak kabul edilmemektedir. '? 3167 sayılı kanunda, bankanın ceza sorumluluğu söz konusu olduğundan, çeklerde muhatap olma ehliyeti yönünden başlıca benimsenmiş olan serbesti sistem, bankerlik sistemi ve banka sistemlerinin' incelenmesi yapılmıştır. Türk hukuk sisteminde, 1957 tarihli T.T.K.'u ile bu sistemlerden banka sistemi kabul edilerek, yalnız bankalar üzerine çek keşide edilebileceği öngörülmüştür. 3167 sayılı kanunda, bankanın sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için, açık veya zımni olarak çek anlaşmasının yapılmış olması gerekir. İkinci bölümde, bankanın kanundan doğan yükümlülükleri ince lenmiştir. Çekin ekonomik alanda yaygın bir şekilde kullanılması ile karşılıksız çek keşide edilme eyleminin yaptırımı olarak dolandırıcılık veya özel hükümler ile cezalandıran ülkeler, son yıllarda etkin bir önleme politikasının gereğini duymuşlardır. Günümüzde genel eğili min sonucunda, bankaların bu konuda işlenen suçlar bakımından katkıları olması nedeniyle bunların sorumluluklarının arttırılarak, geniş ölçüde fiili veya hukuki bakımdan dekriminalizasyon yoluna gidilmiştir. Ülkemizde, T. T. K. 'undaki çekle ilgili düzenlemelerin yeterli olmadığı görüşü, karşılıksız çek keşide edilmesinin önlen mesi amacıyla, 19.3.1985 tarih ve 3167 sayılı“Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun”yürürlüğe konulmuştur. Bu kanunun dayanağı Hükümet tasarısı, temelde Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsünün Tasa rısından, bu tasarının da cezasını Fransız çek yasasından almıştır. Kanunda banka hakkında, ödev ve yükümlülükler geniş ve ayrıntı lı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu arada T.C. Merkez Bankası'na da bazı görev ve yetkiler verilmiştir.79 Bankanın kanundan doğan bu yükümlülükleri ilk olarak çek hesabı açılırken, basiret ve özen gösterme ile çek karnesi verdikleri müşterilerin kimliklerini T.C. Merkez Bankasına bildirme yüküm lülüğüdür. İkinci olarak, bankanın çek karnelerinin şekli konusun daki yükümlülüğüdür. Üçüncü olarak, bankanın çekin ibraz ve öden mesindeki yükümlülüğüdür. Dördüncü olarak, bankanın usulüne uygun olarak ibraz edilen çekin üzerine ibraz tarihi ile kısmen veya tamamen ödenmeme sebebinin yazılması ve hamile geri verme yükümlülüğüdür. Beşinci olarak, bankanın çekin karşılıksız kalması nedeniyle düzeltme hakkının kullanılması, aksi takdirde kendisinin veya temsilcilerinin elinde bulunan çek karnelerinin geri verilmesi ihtarı ile bu yapılan ihtara rağmen kanuni süre içerisinde çek karnelerini iade etmeyenleri ilgili Cumhuriyet Savcılığına ihbar etme yükümlülükleridir. Altınca olarak, bankanın ibraz edilen çekin tamamen veya kısmen karşılığı olmadığı için çekin ödenmediğini ve hesap sahibi hakkındaki bilgileri T.C. Merkez Bankasına bildirme yükümlülüğüdür. Son olarak da, çek karnelerinin banka tarafından basılması veya bastırılması yükümlülüğüdür. Üçüncü bölümde, banka tüzelkişiliğinin sorumlu tutulduğu suçlar incelenmiştir. Bankalar, toplumun güven ve inancına dayanan kuruluşlar olması nedeniyle, banka suçları büyük önem taşır. Ancak, ekonomik suçlar işleniş biçimi yönünden tesbit edilmesi oldukça güç olması nedeniyle, modern yöntemleri gerektirdiğinden karanlıkta kalma eğilimi gösterirler. 3167 sayılı kanun ise, bankanın riayet etmesi gerekli birçok hükümler getirmiştir. Kanunun öngördüğü hükümlere riayet edilmediği görevlilerce tespit edilmesi halinde, kanunun 15. maddesinde ban kalara Uygulanacak müeyyideler düzenlenmiştir. Aynı zamanda bu suçların faili olarak banka tüzelkişiliği gösterilmiştir. Bu hüküm modern ceza yasası ilkelerine ve cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine uygun bulunmamaktadır.80 Kanunda öngörülen suçlar incelendiğinde, kamu yararını ve kamu düzenini ilgilendirmnesi nedeniyle, çek işlemlerinin de kullanı mının sağlıklı yürütülmesi ve lehtarlarla, hamillerin zarara uğra mamaları amaçlanarak, çekin güvenli tedavül etmesi sağlanmak istenmiştir. Kanunda öngörülen bu suçların açıklanmasından kanun mad desi ayrımı benimsenerek, suçlar unsurları yönünden incelenmiştir. Bu suçları sırasıyla şöyle özetleyebiliriz. Birinci grupta, kanunun 3'üncü maddesinde yer alan çekin biçim ve düzenlenmesine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranmak suçları yer almaktadır. Bu suçlarda sırasıyla, çekyaprağına şube adını ve hesap numarasını yazmamak, biçime uymayan çek karnesi basmak veya bastırmak, çek karnesi verilen müşterilerin kimliğini bildirmemek, suçlarıdır. ikinci grubu, kanunun 4 ve 5'inci maddelerinde yeralan çekin ibraz ve ödenme mesine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranmak suçları oluştur maktadır. Bu grupta yer alan suçlar, çek karşılığını ödememek, ödememe halinde ödememe sebebini çekin üzerine yazmamak ve hamile geri vermemek suçlarıdır. Üçüncü grubu, kanunun 7 ve 13'üncü'maddelerinde yer alan yükümlülüklere aykırı davranmak suçları oluşturmaktadır. Bu suçlar, ihtarda bulunmamak ve ihbarda bulunmamak suçlarıdır. Dördüncü grubu, kanunun 9. maddesinde yer alan bildirimde bulunmamak ile hesap açmamak ve çek karnesi vermemek yükümlülüklerine aykırı davranmak suçları oluşturmak tadır. Bu suçlar da, T. C. Merkez Bankasına bildirimde bulunmamak, çek hesabı açmak ve çek karnesi vermek suçlarıdır. Kanunun 15. maddesinde, banka tüzel kişiliğinin sorumlu tutulduğu suçların takibi şikayete bağlı değildir. Yani, bu suçlar re'sen kovuşturulan suçlardandır. Bu suçlar, T.C.K.'nun 2370 sayılı kanunla değişik 119. maddesinde öngörülen ön ödemeye tabi suç lardandır. Kesinleşen para cezalarından, banka tüzelkişiliği sorumludur.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- 5941 sayılı Çek Kanunu ve yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre karşılıksız çek
Bounced check in accordance with the Check Law no 5941 and the new Turkish Commercial Law
HACI OSMAN ÖZÜLKÜ
- Çekte muhatap bankanın hukuki sorumluluğu
The Legal liabilyt of payee bank in check
ABDULLAH ATİLA BİNGÖL
- Çekin cirosu
Edorcement of cheque
ERKUL BULUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
HukukBeykent Üniversitesiİşletme Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUZAFFER CİVELEK
- Son düzenlemeler ışığında çekin unsurları ve çeke yazılabilecek kayıtlar
The elements of the cheque and the clauses that can be written in the light of recent regulations
SÜMEYRA DOBUR