Toplam kalite ve insan kaynakları yönetimi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 32054
- Danışmanlar: PROF. DR. FERYAL ORHON BASIK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 162
Özet
ÖZET Günümüz işletmeleri globalleşme ve globalleşme sonucu ortaya çıkan çetin rekabet şartlan altında var olma çabalarım sürdürmektedirler. İşletmeleri çok yönlü etkileyen bu şartlar, çoğu zaman işletme yapılarında, yönetim biçimlerinde veya yönetim kadrolarında radikal değişiklikler yapılmasını gerektirmektedir. Artık her ne kadar insansız çalışan fabrikalardan bahsedilse de, işletmelerde temel süreçleri yürüten insanların varlığı ve önemi inkâr edilemez. İşletmeler için böylesine önemli olan insan kaynaklan, ancak modern işletmecilikte yeterli ilgiyi görmeye başlamıştır. însan kaynaklarının yönetimi ile ilgili çalışmalar, ilk uygarlıkların ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Tamamen insan emeğine dayalı üretim yapılan bu dönem, 1750'lerde buhar makinelerinin kullanılmasıyla başlayan Endüstri Devrimi dönemine kadar sürmüştür. Endüstri Devrimi ile artan makine kullanımı ve 19.yy. sonu ve 20.yy. başlarında F. Winslow TAYLOR ve Henry FORD' un yaptığı çalışmalar, işgörenlere mekanik açıdan bakılmasına ve onların da üretim sisteminin bir parçası olarak değerlendirilmelerine yol açmıştır. Endüstrinin gelişmesi ve artan üretim miktarları, işletmeler için verimlilik problemlerini ortaya çıkartmış, dolayısıyla üretim süreçlerini yürüten insanların verimliliğini artırma çabalarına gidilmiştir. Yönetim Biliminde insan İlişkileri Dönemi adıyla anılan bu dönemde Elton MAYO teknik ve fiziksel koşulların verimliliği nasıl etkilediğini, Chris ARGYRIS bireysel ihtiyaçları ve örgüt gereksinimlerini incelemiş ve bireylerin kendi ihtiyaçlarını, örgüt ihtiyaçlarının önünde tuttuğunu ortaya çıkartmıştır. Kurt LEWIN, Rensis LIKERT ve Fred FIEDLER, liderlik üzerinebireysel çalışmalar yapmışlardır. Fiedler, durumsal liderliği ortaya koymuş ve liderlik stilinin değişen durumlara uyması gerektiğini belirtmiştir. Likert, yaptığı çalışmalarda, liderliği işe ve çalışana yönelik liderlik olarak ayırmıştır. Abraham MASLOW ve Frederick HERZBERG, motivasyon konusunda çalışmışlardır. Maslow, insan ihtiyaçlarının belirli bir hiyerarşide gerçekleştiğini, Herzberg ise bazı faktörlerin çalışanları motive ederken, bazılarının ise tatminsizlik yarattığını belirtmiştir. Douglas McGREGOR, yöneticilerin işgörenlere karşı tutumlarım incelemiş ve araştırmaları sonucunda X ve Y tipi olmak üzere iki tip yönetim şekli ortaya koymuştur. X Tipi yönetim, çalışanların üzerinde devamlı bir baskı yaratırken, Y Tipi yönetim ise çalışanlarına daha fazla güvenmektedir. William OUCHI, Japon ve Amerikan yönetim biçimlerini incelemiş ve bu iki tipin ortak özelliklerini taşıyan yeni bir tip organizasyon olarak Z Tipi organizasyon kavramım ortaya çıkartmıştır. Değişen pazar şartlan ve teknolojik gelişmeler, işletmelerin rekabet şartlarını önemli ölçüde etkilemiştir. 1950'li ve 60'lı yıllarda, rekabetçi gücün temeli üretim üstünlüğüne dayanmaktayken, 1970'lerde rekabet maliyetler üzerinde, 1980'lerde ise ürün kalitesi üzerinde yoğunlaşmıştır. Kalitenin tek bir tamım olmamakla beraber, bu tanımlardaki farklılığın nedenini, endüstri ve teknolojideki değişimler oluşturur. Önemli olan, her işletmenin kendi yapışma uygun tanımı yapmasıdır. En yaygın kullanılan tanım ise, müşteri ihtiyaçlarına ve kullanımına uygunluktur. Kalite, insanlığın var oluşundan beri söz konusu olmuştur. İlk kalite kontrol, iyi olanı seçip alma şeklinde, bizzat tüketiciler tarafından yapılırken, sanayileşme ile beraber kalite kontrol görevi işletme içindeki kalite kontrol bölümlerine verilmeye başlanmıştır. Üretim maliyetlerinin artması ve özellikle savaş sanayinin gelişmesiyle ortaya çıkan askeri donanımlar ve onların yaşamla olan ilişkisi, üretim süreçlerinin her aşamasında kontrolü gerektirmiştir. Dolayısıyla bu muayene sistemi, üretim süreci sırasındaistenilen nitelikte olmayan ürünleri ayıklayarak tamir ve yeniden işlemeyi ortadan kaldırmıştır. II. Dünya Savaşı döneminde İstatistiksel Kalite Kontrol yöntemlerinin gelişmesiyle beraber, kalite kontrolü yeni bir boyut kazanmış ve ülkelerin esas rekabetçi güçlerini oluşturmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda, Amerikalılar'ın Japon endüstrisini geliştirmek amacıyla yaptıkları atılımlar ve kaliteyi artırma çabalan, kalite devrimini yaratmıştır. İşletmeler, mevcut müşterilerinin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak ve sürekli değişen pazar şartlarına uyum sağlayabilmek için atılımlar yapmaya başlamışlardır. İşletmeler, bu atılımların sonucunda kaliteyi iyileştirmek, müşteri tatminini sağlamak ve dolayısıyla rekabet gücünü artırmak için Toplam Kalite Yönetimi anlayışını benimsemektedirler. Toplam Kalite anlayışına göre, kalite kontrol süreci, müşterilerin kalite ihtiyaçlarının tanımlanmasıyla başlayıp, hatasız ürünün tüketicilere ulaştırılmasıyla devam eder ve müşterinin memnuniyetiyle son bulur. Toplam kalite felsefesinde, ilk seferinde doğru işlerin yapılması ve uzun dönemli kontrollara gerek duyulmaması hedeflenmiştir. Toplam kalite anlayışının tüm örgüt içinde yaygın olarak kullanılması ve yönetim felsefesini de etkilemesi sonucu, Toplam Kalite Yönetimi ortaya çıkmıştır. Toplam kalite felsefesinde amaç, tüm çalışanların katılımını ve beraber çalışmasını destekleyen bir çalışma ortamı yaratmaktır. Bu amaçla işletme içinde, çalışanların belirli amaçlar doğrultusunda toplanıp, ortak bir sorumluluk paylaşmaları esasına dayanan takım çalışması benimsenmelidir. Toplam Kalite Yönetimi, çalışanların, kendi performansım ölçebileceği ve hatasını anında düzeltebileceği Beyin Fırtınası, Akış Diyagramları, Sebep- Sonuç Diyagramları, Pareto Analizi, Ölçü Grafikleri, İstatistiksel Kontrol Grafikleri, Histogramlar gibi Kalite Aletleri ile bilgilendirilmesini gerektirir. Aletler, 'çalışanlara kendi performanslarım değerlendirme fırsatı verdiği gibi, takımların iletişim ve problem çözme yeteneklerini de geliştirir. Toplam KaliteYönetiminde, örgüt içinde devam eden çalışmaların, işgörenlere sunularak, onlardan gelecek öneriler doğrultusunda çalışmaları yönlendirmek esastır. Yönetim ise daima destekleyici bir güç olmalı ve çalışanları motive etmelidir. Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarının itici gücünü üst yönetimin liderliği oluşturur. Üst yönetimin temel görevi, işletme içinde bir kalite kültürü oluşturmak ve bunu tüm çalışanlara benimsetebilmektir. Toplam Kalite Yönetiminin esasım gerek çalışan olsun, gerekse tüketiciler olsun herkesin % 100 tatmininin sağlanması oluşturur. Üst yönetim bu gerekleri yerine getirebilmek için ürün, hizmet ve prosesleri geliştirme çabalarına dayanan bir kalite planlaması yapmalıdır. Kalite planlamasıyla müşteri istek ve ihtiyaçları belirlendikten sonra, bu ihtiyaçları karşılayabilecek kalite organizasyonlarının kurulması ve kalite konusunda çalışacak personelin işe alınması, eğitimi, geliştirilmesi ve motive edilmesi gerekmektedir. Sürekli eğitim ve geliştirme Toplam Kalite Yönetimini başarıya ulaştıracak önemli faktörlerden biridir. Örgüt içi haberleşme, Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarının hız ve verimini artıran faktörlerden biridir. Toplam Kalite organizasyonlarında, çok yönlü ve formel sistemlerle beraber, enformel sistemlerin de kullanıldığı, hiç bir sınırlamanın bulunmadığı haberleşme sistemlerinin yerleştirilmesi amaçlanmıştır. İşletmelerde kalite ve verimlilik artışları, öncelikle çalışanların motivasyonunun yükseltilmesi sonucu elde edilir. Bu nedenle motivasyon artırıcı çalışmalar yapılırken, ekonomik, psiko-sosyal ve fiziksel şartlara bağlı motivasyon araçlarıyla birlikte, yetki devri ve iş zenginleştirme gibi iş tatminini artıran yöntemler kullanılmalıdır. Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarına sendikal açıdan bakıldığında yine olumlu sonuçlar gözlenmektedir, işgören sendika yöneticilerinindüşüncelerine göre, işletmenin büyümesi ve rekabet gücünün artması, işgörenlerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirecektir. Dolayısıyla, karşılıklı saygı ve özveri ortamında her iki taraf da amaçlarına kolaylıkla ulaşabilecektir. Bu konuda yönetime düşen görev, Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarını sendika yöneticilerinden gizlememek, hatta kuruluş ve yerleştirme aşamalarında onları da işin içine sokarak, görüşlerinden faydalanmaktır. Ancak açık yürütülen Toplam Kalite uygulamaları başarıya ulaşabilmektedir. Toplam Kalite Yönetimi sürecinin basan sağlayabilmesi için gerekli şartlar şöyle özetlenebilir: 1) Değişimin gerekliliğine inanılması gerekmektedir. Kendini gelişmiş gören ve gelişmeye ihtiyacı olmadığına inanan işletmelerde Toplam Kalite Yönetimi modelinin benimsenmesi mümkün olmamaktadır.. 2) Uzun vadeli hedeflere önem verilmeli, ve tüm çalışanların fikir birliği içinde olmaları sağlanmalıdır. 3) Örgüt içindeki herkesin disiplinli ve planlı davranması gerekmektedir. 4) Grup birliği ve takım çalışmalarına önem verilmelidir. 5) Ölçüm, istatistik ve bilimsel yöntemlerin yaygın bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır. 6) Sürekli Gelişme yaklaşımı, her alandaki günlük faaliyetler arasında yer almalıdır. 7) Kalite üstünlüğünün sağlanması için gerekli modern sistem ve yöntemler kullanılmalıdır. Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarını başarıyla sergileyen Japon işletmeleri, bu sayede rekabetçi güçlerini Ü.Dünya Savaşı'ndan beri sürekli artırmış ve dünyadaki endüstriyel güçleri sarsmaya başlamışlardır. Japonlarla karşılaştırıldığında, Türk sanayi çok hızlı bir ilerleme göstermemiş olsa da, yapılan ' atılımlar Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarıyla desteklendiğinde başarılı sonuçların alınmaması mümkün değildir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Stratejik insan kaynakları yönetiminin gerçekleştirilmesinde toplam kalite yönetiminin yeri
The role of total quality management to succeed strategic human resource management
BURCU KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriİstanbul ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UMUT OMAY
- İnsan kaynakları eğitiminin toplam kalite yönetimi incelemesi ve bir uygulama
Başlık çevirisi yok
HÜSEYİN KESKİN
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
İşletmeDumlupınar Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL HAKKI DÜĞER
- Türkiye'de sağlıkta dönüşüm programı bağlamında toplam kalite yönetimi ile insan kaynakları yönetimi ilişkisi: Kamu ve özel hastane uygulamaları
The relationship between total quality management and human resources management in the context of healthcare transformation programme in Turkey: Public and private hospital implementations)
HARİKA ŞEN
Doktora
Türkçe
2013
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriGazi ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE TUNCAY KAPLAN
- Belediyelerde stratejik planlamanın toplam kalite yönetimine etkisi: Tavşanlı Belediyesi örneği
The effect of strategic planning on the total quality management in municipalities: Case of Tavşanlı Municipality
EMİNE YAŞA SOLMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Kamu YönetimiDumlupınar ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ERAY ACAR
- Toplam kalite yönetimi ve insan kaynakları yönetimi ilişkisi
Relations between total quality management and human resources management
ÖZLEM AKTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
İşletmeİstanbul ÜniversitesiEndüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TEKİN AKGEYİK