Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığında hipertrigliseridemik bel fenotipi ile karotid ateroskleroz arasındaki ilişkinin araştırılması
The association of hypertriglyceridemic waist phenotype and carotid atherosclerosis in subjects with non-alcoholic faty liver diasese
- Tez No: 324918
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA GÜLŞEN
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 44
Özet
Son yıllarda koroner arter hastalığı (KAH) yönünden yüksek risk taşıyan asemptomatik bireylerin saptanmasına yönelik olarak farklı yöntemler ileri sürülmüştür. Bunlardan biri olan ve bel çevresi ile serum trigliserid düzeyinin birlikte yüksek olduğu hipertrigliseridemik bel (HTBF) fenotipinin KAH ve tip 2 diyabet riski yönünden güçlü bir indeks olduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmada alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığında (AOYKH), HTBF fenotipi sıklığı ve bu indeks ile karotid aterosklerozu arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştırKaraciğer iğne biyopsisi ile histopatolojik olarak AOYKH tanısı konulan toplam 108 olgu çalışmada değerlendirildi. Metabolik sendrom tanısı için Ulusal Kolesterol Eğitim Programı 3. Erişkin Tedavi Paneli (NCEP-ATP III) ve Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ölçütleri kullanıldı. Karotid aterosklerozun değerlendirilmesinde yüksek çözünürlüklü ultrasonografi cihazı ile karotid arter intima media kalınlığı (KAİMK) ölçümü yapıldı..NCEP-ATP III ve IDF ölçütlerine göre tüm grupta MetS sıklığı sırasıyla %20 (22/108) ve %31(34/108) şeklinde bulundu. Bununla birlikte olguların % 47'inde (51/108) HTB fenotipi pozitif olarak saptandı. Ayrıca HTB pozitif (n= 51) ve negatif (n= 57) olgular klinik ve metabolik parametreler yönünden karşılaştırıldı. Gruplar arası karşılaştırmada HTB pozitif grupta; bel çevresi, trigliserid, total kolesterol düzeylerinin belirgin şekilde daha yüksek ve HDL düzeyinin düşük olduğu gözlendi. Bununla birlikte her iki grup arasında KAİMK yönünden bir farklılık yoktu. Yine HTB indeksi ile metabolik parametreler ve KAİMK arasında bir ilişki saptanmadı. .Sonuç olarak, AOYKH bulunan olgularda HTB fenotip sıklığı artmıştır. KAH ve tip 2 diyabet gelişimi yönünden yüksek riskli bireylerin saptanmasına yönelik olarak klinik pratikte basit ve kolay uygulanabilir bir indeks olan HTB'nin AOYKH'da mevcut artmış kardiyovasküler risk yönünden önemli olduğu düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
A hypertriglyceridemic waist (HTW) phenotype defined as an elevated waist circumference along with an elevated plasma triglyceride concentration has been proposed and shown to be a stronger marker of cardiovascular risk and a beter predictor of cardiovascular disease than the metabolic syndrome in nondiabetic subjects. The objectives of this study were to determine the prevalence of HTW phenotype and also investigate the association between this phenotype and the presence of subclinical atherosclerosis in subjects with non-alcoholic faty liver diasese (NAFLD).A total of 108 subjects with histologically proven NAFLD were enrolled the study. Metabolic syndrome was diagnosed according to the National Cholesterol Education Program Adult Treatment Program III (NCEP ATPIII) and International Diabetes Federation (IDF) criteria. Carotid atherosclerosis was assessed as mean carotid artery intima-media thickness (cIMT) by high resolution duplex ultrasonography.The prevalence of metabolic syndrome based on different definitions was %31 (IDF) and %20 (NCEP ATP III). On the other hand, the prevalence of HTW phenotype was %47. Groups with (n =51) and without (n =57) HTW phenotype compared regarding the clinical and laboratory parameters. Waist circumference, triglyceride and total cholesterol levels were significantly higher and HDL cholesterol levels were lower in patients with HTW phenotype. However, no significant difference was observed between two groups regarding the cIMT levels and also histological findings.The prevalance of HTW phenotype is elevated in subjects with NAFLD. Our findings suggest that HTW is a simple screening tool to identify subjects with clustering metabolic abnormalities in this clinically relevant condition.
Benzer Tezler
- Bölgemizdeki nonalkolik steatohepatitisli olguların değerlendirilmesi
The Evaluation of patients with non-alcoholic steatohepatitis in East Anatolia of Turkey
ÖMER YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
GastroenterolojiAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ARİF YILMAZ
- Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığında kardiyometabolik indeksin rolü ve metabolik komponentlerle ilişkisi
The role of the cardiometabolic index and its relationship with metabolic components in non-alcolic fatty liver disease
AYŞE ERGENE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıBalıkesir Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ KIRIK
- Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığında mikroveziküler steatoz sıklığı ve önemi
Başlık çevirisi yok
GÜRKAN ÇELEBİ
- Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığında endotel disfonksiyonu ve karotid aterosklerozunun araştırılması
The investigation of endothelial dysfunction and carotid atherosclerosis in non-alcoholic fatty liver disease
CEM HAYMANA
- Pediatrik obezite ile ilişkili yağlı karaciğer hastalığında metabolik, oksidan ve antioksidan sistemik belirteçlerin değerlendirilmesi
Evaluation of systemic, metabolic, antioxidant markers and oxidation indicators in fatty liver disease associated with pediatric obesity
YELİZ ANGIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
BiyokimyaDokuz Eylül ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİLİZ KURALAY