Geri Dön

Prolaktinomalı hastalarda klinik, laboratuar ve tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi

Prolactinomas in patients with clinical, laboratory and treatment responses

  1. Tez No: 326295
  2. Yazar: SEMA ÇİFTÇİ DOĞANŞEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEMA YARMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Prolaktinomalar hiperfonksiyonlu hipofiz tümörleri arasında en sık (%40-73.3)görülenidir ve 20-50 yas arası kadınlarda erkeklerden daha sıktır. Çoğunluğunu mikroadenomlar olusturmaktadır. Erkeklerde tümörler daha büyük ve invazivdir.Hiperprolaktinemiye bağlı klinik bulgular adet düzensizliği, galaktore, infertilite, libido kaybı,impotans, jinekomasti ve puberte gecikmesidir. Hastalarda makroadenomun kitle etkisi ile basağrısı, görme alanı defekti, hipopitüitarizm bulguları, kranial sinir tutulumları (kavernöz sinüssendromu) ve rinore de görülebilir. Primer tedavisinde genellikle dopamin agonistleri (DA)kullanılmaktadır. Çalısmamızın amacı prolaktinomalı hastalarımızın baslangıç semptom vebulgularının, takipteki klinik, laboratuar ve görüntüleme değisikliklerinin, uygulanantedavilerin ve bunların sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesidir.Çalısmamızda hastaların çoğunluğunu orta yaslı kadınlar olusturmaktadır. En sıkbasvuru yakınmaları kadınlarda amenore ve galaktore, erkeklerde libido kaybı ve impotanstır.Erkeklerde tanı yası daha ileri, tümör boyutu ve bazal prolaktin (PRL) düzeyleri kadınlardandaha yüksektir. Bazal PRL düzeyleri ile tümör büyüklüğü arasında pozitif bir korelasyonvardır ve ölçülen PRL değerleri monomerik PRL'dir. Prolaktinomalarımızın büyük kısmınıHardy sınıflamasına göre grade 2 tümörler olusturmustur.Hastaların çoğunluğunda medikal tedaviye (bromokriptin BRC- 1.25-5 mg/gün,kabergolin CAB 0.25-1 mg/hafta) yanıt alınmıstır. PRL düzeyleri hastaların %91'indenormale dönmüs ve bu açıdan her iki ilaç arasında bir fark bulunmamıstır. Gonadfonksiyonlarının düzelme oranı BRC ile %87, CAB ile %92'dir. PRL düzeylerinin ve gonadfonksiyonlarının normale dönme zamanı erkeklerde kadınlardan daha uzundur ancak buzamanlar açısından makro ve mikroprolaktinomalar arasında fark saptanmamıstır. laç dirençsıklığı BRC ile %16, CAB ile %11 olarak saptanmıstır. Tedavi sonrası kalıcı hipopitüitarizmerkeklerde daha yüksek bulunmustur. Medikal tedavi altında tümörde en belirgin küçülme ilk3 aydadır (%37). Takipteki son görüntülemeye göre hastaların %4.5'inde tümör boyutudeğismemis, %22'sinde < %50, %48'sinde %50 küçülme tespit edilmistir. %26'sında isetümör kaybolmustur.Takipte DA tedavi 44 hastada kesilmis ve 36 hastada (%81) remisyon sağlanmıstır.laca göre remisyon oranları BRC kesilenlerde %100 iken CAB kesilenlerde %66'dır.Erkeklerde nüks daha fazladır. Nüks edenlerin bazal PRL düzeyleri ve maksimum tümörboyutu remisyondakilere kıyasla daha yüksektir. Ayrıca CAB idame doz ortalaması nüksedenlerde daha düsük bulunmustur. Nüksler hiperprolaktinemiyle tespit edilmistir ancakhiçbirinde tümör büyümesi olmamıstır.Tedavi altında 26 kadında (18 makro/ 8 mikroprolaktinoma) spontan gebelik olmustur.lk trimesterde dopamin agonistlere (CAB/BRC) maruz kalanlar ya da gebelik boyunca ilaca(BRC) devam edilenler dahil hiçbir fetusta malformasyon izlenmemistir. Hastalarda gebelikboyunca ciddi bir komplikasyon gelismemistir.Hastalarımız arasında tiroid otoantikor pozitifliği genel olara

Özet (Çeviri)

Prolactinomas are the most common hormone-secreting pituitary tumors (40-73.3%)and are more common in women (aged 20-50 years) than in men. Prolactinomas usually present as microadenomas. The tumors are larger and more invasive in men. The mostfrequent symptoms of hyperprolactinemia include menstrual irregularity, galactorrhea,infertility, diminished libido, impotence, gynecomastia and delayed puberty. Via mass effect,pituitary macroadenomas can also cause problems such as headache, visual field defects,hypopituitarism, cranial neuropathy (cavernous sinus syndrome) and rhinorrhea. Thetreatment of choice for prolactinomas is dopamine agonist (DA) administration. The aim ofthis study was to evaluate our prolactinoma patients initial symptoms and signs, their followupclinical, laboratory and imaging findings, treatment and outcome data, retrospectively.Study patients were mostly middle-aged women. Common complaints in women wereamenorrhea and galactorrhea, whereas common complaints in men were diminished libidoand impotence. Men were more likely to be diagnosed at an older age with higher basalprolactin (PRL) levels and larger tumors. Basal prolactin levels were positively correlated tothe size of the tumor. Prolactin measured in the study was monomeric prolactin. Most of ourpatients had Grade II prolactinomas according to Hardys classification.Most patients have responded to treatment (bromocriptine BRC-1.25 mg/d,cabergoline CAB 0.25-1 mg/wk). In 91% of the patients, PRL levels returned to the normalrange and no significant difference was found between the two drugs. The recovery ofgonadal functions was 87% with BRC and 92% with CAB. PRL levels and gonadal functionsreturned to normal levels over a longer period of time in men, but there was no timedifference between macro and microprolactinomas. Drug resistance was 16% in BRC and11% in CAB. Permanent hypopituitarism after treatment was found to be more frequent inmen. Tumor shrinkage with medical treatment was most obvious in the first three months(37%). According to the end-of-follow-up imaging findings, tumor size remained the same in4.5%. 22% showed tumor shrinkage less than 50% and 48% showed shrinkage of 50% ormore. The tumor disappeared in 26%.During follow-up, DA treatment was stopped in 44 patients and remission achieved in36 (81%). Percentage of remission was 100% in patients who used BRC and 66% in thosewho used CAB. Relapse was found to be more frequent in men. Basal PRL levels were higherand maximum tumor size was larger in the relapse group compared to those in remission. Inaddition, average maintenance CAB dose was lower in the relapse group. Relapses presentedwith hyperprolactinemia, but not with a growth in the size of the tumor.Spontaneous pregnancies occurred under treatment in 26 women (18 macro/ 8microprolactinoma). No fetal malformations were observed in the pregnancies of patients whoused dopamine agonists (CAB/BRC) in the first trimester or who continued to use BRCthroughout pregnancy. Overall, no serious complications occurred during pregnancies.Thyroid auto-antibodies were positive in 28% of our patients. 33% of women and 13%of men had autoimmune thyroid disease.

Benzer Tezler

  1. Agresif hipofiz tümörlerinin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of aggressive pituitary tumors

    MEHMET BEHAEDDİN KARABULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZÜLEYHA CİHAN ÖZDAMAR KARACA

  2. Prolaktinomalı hastalarda klinik ve laboratuvar özelliklerin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospektive evaluation of clinical and laboratory features in patients with prolactinoma

    PINAR UÇAR TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıTrakya Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SİBEL GÜLDİKEN

  3. Hipofiz adenomu olan hastaların klinik, laboratuvar, radyolojik ve patolojik karakteristikleri

    Clinical, laboratory, radiological and pathological characteristics of patients with pituitary adenoma

    HALE AY ALTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NUSRET YILMAZ

  4. Hipofiz adenomlu hastalarda klinik, laboratuvar, tanı ve tedavinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of laboratory, diagnosis, clinic and treatment in patients with pituitary adenomas

    AYŞE ÖZDEMİR YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAMİS ÇOLAK

  5. Hipofiz ilişkili hiperprolaktinemilerin nadir nedenlerinde uzun dönem seyir sonuçları

    Long-term course results in rare causes of pituitary-related hyperprolactinemia

    YAĞMUR EGE SUV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH SERKAN YENER