Miyokard perfüzyon sintigrafisinde iskemi saptanan hastalarda hastanın pretest hastalık riski olasılığının test yorumuna katkısının belirlenmesi
Evaluating the effect of the pretest probability on myocardial perfusion spect interpretetion in patients who has positive findings on MPS
- Tez No: 331269
- Danışmanlar: PROF. DR. RECEP BEKİŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Amaç: Çalışmamızda myokard iskemisi araştırılması amacıyla MPS yapılan MPS'de iskemi lehine perfüzyon defekti izlenen ve KAG yapılan hastaların sonuçlarıyla, MPS test öncesi klinik verilerinden elde edilmiş olan TÖO ve TSO'larını birlikte değerlendirerek, test yorumunda TÖO faktörünü irdelemeyi, MPS testini hastalık var yada yok olarak yorumlamaktansa olasılıkla sonuç verebilmeyi amaçladık.Yöntem: 2008 Ocak-2011 Temmuz tarihleri arasında Nükleer Tıp Anabilim Dalında bilinen KAH'ı olan veya olmayan hastalarda koroner damar tıkanıklığı araştırması amacıyla MPS yapılan hastalar retrospektif olarak incelendi, pozitif MPS bulguları olan ve KAG yapılmış 228 hasta çalışmaya dahil edildi. Daha önceden bilinen KAH olmayan (KAHN) 139 hastanın test esnasındaki yaş, cinsiyet ve göğüs ağrısı semptomu değerlendirilerek hastaların Diamond Forrester yöntemine göre TÖO'ları hesaplandı. MPS için yapılan egzersiz testi verilerine ulaşılan 64 hasta ayrıca test sonucunun pozitif veye negatif olmasına göre değerlendirildi. Literatürde bildirilen olabilirlik oranları (LR) kullanılarak TÖO değerlerinden TSO hesaplandı. Hastalar TÖO ve TSO'larına göre düşük, orta ve yüksek risk gruplarına ayrıldı ve KAD ile bu gruplar arasındaki ilişki değerlendirildi. Egzersiz verilerininde dahil edildiği grupta yapılan ROC eğrisinin sonuçları değerlendirildi. Daha önceden bilinen KAH olan (KAHP) 89 hasta ayrıca değerlendirilerek bu hastalarda TÖO hesaplanmayarak sadece yaş, cinsiyet, göğüs ağrısı özellikleri ile KAG sonuçları arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı. Ayrıca her iki grupta da Autoquant sisteminden elde edilen SDS (Toplam diferansiyel skor) değerleri de KAG sonuçları ile birlikte değerlendirildi.Bulgular: Toplam 125 hastada koroner arter darlığı (KAD) izlendi. KAHP hastaların %74.2'sinde, KAHN grupta %42.4'ünde KAD vardı (p=0.000).KAHN gruptaki hastalarda hesaplanan TÖO ve TSO'lara göre oluşturulan risk grupları arasında KAD açısından anlamlı farklılık izlendi (p=0.000, p=0.024).Egzersiz verilerininde olduğu 64 hastada klinik verilerden elde edilen TSO'a göre ROC EAA:0.656, egzersiz verileri dahil edildiğinde ise EAA.0.734 olarak hesaplandı. Özgüllük ve duyarlılığın sırasıyla %67.9 ve %77.8 ile her ikisininde birlikte yüksek olduğu değer TSO'lığın %80 olduğu değerdi.KAHP grupta hastaların yaş ve cinsiyet özelliklerine göre KAD açısından anlamlı fark izlenmezken, tipik göğüs ağrısı olan hastalarda KAD anlamlı olarak yüksek saptandı.Sonuç: MPS'nin hastaları KAG'ye yönlendirmesinde doğru pozitif hastaların seçimini arttırmak amacıyla; bilinen KAH'ı olmayan hastalarda MPS değerlendirirken hastaların yaş cinsiyet ve ağrı tipinden hesaplanan klinik TÖO'ının, yapılan egzersiz testi verilerinin değerlendirilmesinin; MPS iskemiyi düşündürüyor ise hastaların TÖO'larından TSO'larını hesaplayarak, çalışmamızda belirtildiği gibi %80 ve üzeri sınır değer alınarak bu değerin üzerinde TSO'ı olan hastalarda MPS'nin yüksek olasılıkla pozitif olarak yorumlanmasını ve bu hastaların öncelikle KAG'ye yönlendirilmesini önermekteyiz.TSO'ı %80 altında olan hastalarda ise MPS'nin düşük olasılıkla pozitif olarak yorumlanmasını ve bu hastalarda KAG kararının ek risk faktörlerinin veya ek bir tanı testinin göz önünde bulundurularak alınmasını önermekteyiz.Daha önceden bilinen KAH olan hastalarda ise KAD daha sık görülürken, klinik test öncesi risk değerlendirmede yaş ve cinsiyet faktörlerinin bu hastalarda KAD açısından anlamlı risk öngörüsü sağlamadığı, aynı şekilde egzersiz test verilerinin ve SDS skorlarının da bu hastalarda TÖO tespitine katkısının olmayacağı, ancak, zaten daha önceden var olan KAD öyküsü ve revaskülarizasyon öyküsü olduğundan bu hastaların MPS pozitif olduğunda yüksek olasılıkla KAG ile KAD saptanma riski olduğunun unutulmaması gerekmektedir
Özet (Çeviri)
Aim: In our study, we evaluated the role of pretest probability in patients, who had underwent MPS and dedected any perfusion defect. We studied to change the interpretetion of MPS as low or high probability positive with using probabilities.Methods:Between January 2008 and July 2011, 228 patients with positive MPS were included in our study. The patients were examined in two different groups like having prior coronary artery disease (KAHP) and no prior coronary artery disease (KAHN). Pretest probabilities of 139 KAHN patients was calculated from Diamond and Forrester method and classified into risk groups. We investigated not only patients' age, gender, chest pain but also their exercise data, summed differantial scores (SDS) and the coronary anjiography in both groups. Results: There is a significant difference in prevelance of coronary artery stenosis between KAHN (42.4%) and KAHP (74.2%) groups(p=0.000). It's also significantly different in risk groups that classified from probabilities. Sensitivity and spesifisity were %67.9 and %77.8 respectively when the posttest probability was %80. In patients with known coronary artery disease we couldn't find a relation between coronary stenosis, age, gender or SDS.Conclusion: We propose to calculate posttest probability in patients who refferred to MPS and if there is a perfusion defect on MPS, posttest probability is equal or higher than 80% reporting MPS as 'high probability positive'. If it's
Benzer Tezler
- Sol ön inen artere mıdcabg tekniği ile bypass uygulanan hastalarda orta dönem ''lima-lad'' açıklığını değerlendirmede miyokard perfüzyon sintigrafisinin yeri
The value of myocardial perfusion signature in the evaluation of medium-lima-lad clearance in patients bypass applied with midcabg technique
RAMAZAN AKDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMET DİNDAR
- Miyokard perfüzyon sintigrafisinde iskemi saptanan ve koroner anjiografisi normal olan hastalarda kısa-orta dönem prognozun belirlenmesi
Early and intermediate-term outcomes in patients with reversible myocardial perfusion defects on 99mtc mibi spect and normal coronary angiograms
MÜCALP ALPAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Radyoloji ve Nükleer TıpTrakya ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÜLAY DURMUŞ-ALTUN
- Kronik total oklüzyonunda iskemi ve viabiliteyi değerlendirmede speckle tracking yöntemi ile elde edilen erken sistolik uzama süresinin değerlendirilmesi
Evalution of early systolic lengthening by speckle tracking method in assessing ischemia and viability in chronic total occlusion
MUZAFFER KAHYAOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM AKIN İZGİ
- Kadın hastalarda miyokard perfüzyon sintigrafisinin önemi: koroner anjiyografi sonuçları ile karşılaştırmalı bir çalışma
The significancy of myocardial perfusion (spect) imaging in women patients; a comparative study with coronary angiography results
ERDAL NİHAT AKALIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Radyoloji ve Nükleer TıpPamukkale ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. OLGA YAYLALI