Doğu Akdeniz'de GKRY-İsrail yakınlaşmasının Türkiye açısından incelenmesi
Analysis of Cyprus-İsrael rapprochement from Turkey's perspective
- Tez No: 336376
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. POYRAZ GÜRSON
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atılım Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 127
Özet
Uzun yıllar boyunca dengeli ilerleyen Türkiye-İsrail ilişkileri, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan filoda yer alan Mavi Marmara feribotuna, Akdeniz'in uluslararası sularında, İsrail'in yaptığı müdahale ile gerilmiş ve takip eden dönemde de giderek bozulmuştur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'nin Türk kesiminin görüşünü almaksızın Kıbrıs Cumhuriyeti adına İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge'nin Belirlenmesi Anlaşması imzalaması ve Doğu Akdeniz?de tespit edildiği iddia edilen zengin hidrokarbon kaynakları nedeniyle Kıbrıs Sorunu yeni bir boyut kazanmıştır. Türkiye'nin İsrail ile sarsılan ilişkileri GKRY'ye, Doğu Akdeniz?de kendisine avantajlı bir konum sağlamış ve bölgede varlığı tespit edilen hidrokarbon kaynakları üzerinde, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'ne rağmen, mutlak hâkimiyet elde edebilmesi açısından yeni bir fırsat doğurmuştur. Bu kapsamda İsrail'le ilişkilerini yeniden normal bir seyre kavuşturması, Türkiye'nin bölgedeki çıkarları açısından önemlidir. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki güç mücadelesinin bir aktörü olmakta geç kalmıştır. Türkiye her ne kadar 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf değilse de, Karadeniz'de kıyıdaş devletlerin tümü ile deniz sınırları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge belirlenmesi konusunda anlaşmalar imzalamıştır. Benzer şekilde Türkiye ve KKTC'nin, Doğu Akdeniz'de de deniz yetki alanlarını belirlemesi ve tüm kıyıdaş devletlerle anlaşmalar yapması gereklidir. Bu yolla Türkiye, GKRY'nin süreci kendi lehine yönetmesini engelleyebilecektir. Türkiye'nin kendi çıkarlarını gözetecek siyasi, ekonomik ve askeri faaliyetlerin çerçevesini çizen eylem planları hazırlaması gerekmektedir. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını koruma yoluna giderken bölgede tansiyonu yükseltmemeye dikkat etmeli, bölgesel güvenliğin ve istikrarın sağlanmasında, mümkün olduğu durumlarda işbirliği yöntemiyle yumuşak güç faktörünü kullanmaya gayret göstermelidir. Anahtar Sözcükler 1. İsrail 2. Kıbrıs 3. Münhasır Ekonomik Bölge 4. Doğu Akdeniz 5. Hidrokarbon Kaynakları 6. Türkiye
Özet (Çeviri)
The Turkish-Israeli relationship has been a smooth one for decades until the intervention of Israel to the Mavi Marmara ferry, which was carrying humanitarian aid to Gaza, in the international waters of the Mediterranean Sea, on May 31, 2010. After the Mavi Marmara incident, the relationship between the two country kept disintegrating. The signature of a Delimitation of Exclusive Economical Zone (EEZ) agreement between Israel and the Greek Cypriot Administration (GCA) on behalf of the entire island of Cyprus without involving the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) as well as the rich hydrocarbon resources believed to be discovered in the Eastern Mediterranean changed the dimension of the Cyprus Problem. The detoriorating Turkish-Israeli relationship provided an advantegeous position to the GCA in the Eastern Mediterranean as well as an opportunity to achieve absolute dominance above the hydrocarbon resources identifed in the region inspite of TRNC. In this respect, restoring her relationships with Israel is important for Turkey's regional interests. Turkey has been a late comer to the power struggle in the East Mediterranean. Although she is not a party to the 1982 United Nations Convention of the Law of Sea, Turkey has signed agreements regarding sea boundaries, continental shelf and delimitation of EEZs with all riparian states in the Black Sea. Turkey and TRNC should be designating sea jurisdictional areas and sign agreements with all riparian states in the Eastern Mediterranean, through which Turkey would be able to prevent the GCA from steering the process in favour of herself. Turkey needs to prepare political, economical and military action plans that will protect her own national and regional interests. Turkey, while protecting her interests in the Eastern Mediterranean, should take due care in trying not to increase the tension in the region and should focus on using the soft power factor as applicable in the maintenance of regional security and stability. Key Words 1. Israel 2. Cyprus 3. Exclusive Economical Zone 4. Eastern Mediterranean 5. Hydrocarbon Resources 6. Turkey
Benzer Tezler
- Doğu Akdeniz Bölgesi'nde ABD'nin jeopolitik yaklaşımları ve Türkiye'ye etkileri (1990-2021)
Us geopolitical approaches in the Eastern Mediterranean regionand its effects on Türkiye (1990-2021)
EKREM ÖNDER UYAR
Doktora
Türkçe
2024
Uluslararası İlişkilerAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiUluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA SITKI BİLGİN
- Doğu Akdeniz'deki enerji keşiflerinin kıyıdaş ülkelerin uluslararası ilişkileri üzerine etkisi
The effect of energy discoveries in the East Mediterranean on international relations of riparian countries
RAMAZAN TAPAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Enerjiİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUHARREM HİLMİ ÖZEV
- Doğu Akdeniz'de enerji politikalarının Kıbrıs üzerinden Türkiye'ye etkileri
The impact of energy policy in the Eastern Mediterranean to Turkey via Cyprus
İLYAS TONGÜÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Uluslararası İlişkilerUfuk ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CELALETTİN SENCER İMER
- Uluslararası hukuk açısından Doğu Akdeniz'de yetki alanlarının sınırlandırılması
Limitation of jurisdictions in the Eastern Mediterranean in terms of international law
ATİLLA KAHRAMAN