Geri Dön

Klinefelter sendromlu ve vazal agenezili infertil erkeklerin cinsel ve psikolojik durumları

The sexual and psychological conditions of male patients with Klinefelter syndrome and vasal agenesis

  1. Tez No: 341850
  2. Yazar: NUMAN BAYDİLLİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OĞUZ EKMEKÇİOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Cinsel disfonksiyon, Depresyon, Klinefelter sendromu, Vazal agenezi, ejakülatuar disfonksiyon, Ejaculatory dysfunction, Depression, Klinefelter Syndrome, Sexual disfunction, Vasal agenesis
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Amaç: İnfertil hasta gruplarından Klinefelter sendromlu ve vazal agenezili bireylerin cinsel ve psikolojik durumlarının araştırılması ve fertil populasyonla karşılaştırılması. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği İnfertilite ve Androloji Polikliniği?nde takip ve tedavileri yapılan 48 Klinefelter sendromlu ve 29 vazal agenezili olgu ve eşleri vaka grubu olarak alındı. Kontrol grubu olarak sağlıklı, fertil 42 birey, eşleri ile birlikte çalışmaya alındı. Olguların cinsel ve psikolojik sorgulamaları (Beck Depresyon Envanteri, Prostatit Sorgulaması, Uluslararası Erektil İşlev Sorgulaması, Erkek Cinsel Sağlık Sorgulaması, Erken Boşalma Değerlendirme Testi, Erken Boşalma Arap İndeksi, Erken Boşalma Profili ? Erkek ve Kadın) hormon profilleri ve semen hacimleri değerlendirildi. Klinefelter sendromlu olgular ayrıca kendi aralarında (androjen replasman tedavisi alıp almadıklarına ve Biyomüsait testosteron değerlerine göre) gruplandırılarak cinsel ve psikolojik sorgulamaları karşılaştırıldı. Bulgular: Klinefelter sendromlu bireylerin boylarının vazal agenezili bireylerden daha uzun olduğu görüldü. Klinefelter sendromlu olguların kontrol grubuna göre daha depresif olduğu, boşalma üzerindeki kontrollerinin daha zayıf olduğu gözlendi. Vazal agenezili olguların kontrol grubuna göre depresif olmadıkları fakat onların da Klinefelter sendromlu olgular gibi boşalma üzerindeki kontrollerinin zayıf olduğu görüldü. Boşalma üzerinde kontrolleri zayıf olan Klinefelter sendromlu ve vazal agenezili olguların, eşleri ile bu nedenle daha sık problem yaşadıkları gözlendi. Klinefelter sendromlu bireyler Biyomüsait testosteron değerlerine göre sınıflandırıldığında, Biyomüsait testosteron değeri düşük (0-110ng/dl) Klinefelter sendromlu olguların yaşam kalitesinin daha kötü, semen hacimlerinin daha az olduğu bulundu. Sonuç: İnfertilite şikâyeti ile gelen bireylerin varsa organik sebep tespit edildikten sonra bu durumun tedavisi yapılırken psikolojik durumları da akılda tutulmalıdır. İnfertilite veya hipogonadizm nedeniyle duygu durumları bozulan bireylerin hayat kalitesini arttırmak temel amaç olmalıdır. Klinefelter sendromlu ve vazal agenezili bireylerde prematür ejekülasyon şikayetinin fazla olması dikkat çekmiştir. Bu durumun semen hacminin az olmasından mı yoksa klinik patolojiden mi kaynaklandığı daha ileri çalışmalarla araştırılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Aim: To evaluate the sexual and psychological conditions of the infertile patients with Klinfelter Syndrome and vasal agenesis and compare the results with the fertile population. Materials and Methods: Forty-eight patients with Klinefelter Syndrome and 29 patients with vasal agenesis and their spouses whose treatments and follow-up?s were conducted in Erciyes University Department of Urology Infertility and Andrology Clinic were included as case groups. As a control group, 42 fertile patients and their spouses were included. The sexual and psychological questionnaires, hormone profiles and semen volumes were evaluated. Separately, the patients with Klinefelter Syndrome were divided into groups according to bioavailable testosterone levels and whether or not they are receiving androgen replacement treatment and their sexual and psychological questionnaires were compared. Findings: The means of heights of the patients with Klinefelter Syndrome were taller than the ones with vasal agenesis. Patients with Klinefelter Syndrome were found to be more depressive and their controls over ejeculation were weaker when compared with the control group. The patient with vasal agenesis were not found to be more depressive but as it is in the Klinefelter Syndrome patients, their controls over ejeculation were found to be weaker when compared with the control group. The patients with Klinefelter Syndrome and vasal agenesis, who have weaker controls over ejeculation, were observed to experience more problems with their spouses. When the patients with Klinefelter Syndrome were classified according to the bioavailable testosterone levels, the Klinefelter Syndome patients whose bioavailable testosterone levels were lower (0-110 ng/dl) were found to have poorer quality of life and their semen volumes were lower. Results: When treating a patient with infertility after the diagnosis of an organic reason, their psychological conditions also must be kept in mind. To improve the quality of lives of the patients whose emotional conditions were depressed must be the primary aim. It was observed that the premature ejaculation complaints were more frequent in patients with Klinefelter Syndrome and vasal agenesis. Further investigations are needed to study whether this condition is a result of the lower semen volumes or another clinical pathology.

Benzer Tezler

  1. Atomik kuvvet mikroskobunun sitogenetik analizde kullanımı

    The Use of atomic force microscopy in cytogenetic analysis

    MEHMET ALİ ERGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Tıbbi BiyolojiGazi Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADNAN MENEVŞE

  2. Klinefelter sendromlu hastalarda serum gonadotropik hormon düzeylerinin, fertilitenin öngörülmesinde ve testisten sperm eldesi ile yardımla üreme tedavilerinde prognostik önemi

    Prognostic potential of plasma gonadhotrophins in klinefelter patients for the testicular sperm retrieval rates and results of assisted reproduction

    AYÇA AYÇİÇEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Histoloji ve EmbriyolojiYeni Yüzyıl Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM HALİL ÇEVİK

  3. ICSI (İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu) yapılan klinefelter sendromlu hastalar ile normal karyotipli hastaların embriyo gelişimi açısından karşılaştırılması

    Comparison of patients with klinefelter syndrome who underwent ICSI (Intracytoplasmic sperm injection) and patients with normal karyotype in terms of embryo development

    BANU YALÇIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Histoloji ve EmbriyolojiUfuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET HAKAN HALİLOĞLU

  4. Mayoz markerlarının, klinefelter sendromlu hastalarda, tedavi sonrası, tese sonuçları açısından prediktif (öngörü) değeri

    Predictive value of meiosis markers in patients with klinefeltersyndrome in terms of post-treatment tese results

    NAFİA YELLİ ALTUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumUfuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET HAKAN HALİLOĞLU

  5. Klinefelter sendromlu hastalarda nötrofil lenfosit oranlarının normal popülasyona göre kıyaslaması

    Comparison of neutrophyl to lymphocyte ratio in patients with klinefelter syndrome with healthy population

    EREN CENGİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    ÜrolojiErciyes Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EMRE CAN AKINSAL