Kardiyak hastalığı olan gebelerde sezaryende uygulanan anestezi yöntemlerinin retrospektif değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 341885
- Danışmanlar: PROF. DR. VİCDAN FIRAT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
Araştırmamızın amacı kalp hastalığı olan gebelerde sezaryende uygulanan anestezi yöntemlerinin anne ve yenidoğan üzerine olan etkilerinin retrospektif olarak incelenmesidir. Bu çalışmada, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Ocak 2006- Haziran 2012 tarihleri arasındaki dönemde kardiyak hastalığı olan, sezaryen operasyonu geçiren gebelerin anestezi yönetimi ve yenidoğan kayıtları retrospektif olarak incelendi. Kalp hastalığı olup sezaryen operasyonu geçiren toplam 107 hastanın demografik verileri (yaş, kilo, boy), gebelik sayısı ve haftası, paritesi, sezaryenin acil ya da elektif olması, kardiyak hastalığı, yandaş hastalıkları,operasyon süresi, yenidoğan Apgar skoru, yenidoğanın boyu ve kilosu, uygulanan anestezi yöntemi (genel,spinal,epidural), kullanılan anestezik ilaçlar, inotrop kullanımı, monitörizasyon şekli, postoperatif komplikasyon, postoperatif yoğun bakımda kalış süresi, postoperatif mekanik ventilasyon ihtiyacı, NYHA (New York Heart Association sınıflaması, kalp hastalığı için uygulanan medikal veya cerrahi tedavileri, hastanede toplam kalış süresi kaydedildi. Anestezi yöntemi ile yenidoğan APGAR skoru,operasyon süresi, yenidoğan kilosu, post operatif yoğun bakımda kalış süresi, hastanede toplam kalış süresi 2 bağımsız değişkenin karşılaştırılmasında kullanılan Mann Whitney test kullanılarak değerlendirildi. Anestezi yöntemi ile kardiyak hastalık tedavisi, yandaş hastalık, acil yada elektif operasyon, inotrop kullanımı, monitörizasyon ilişkisi ve monitörizasyon ile yandaş hastalık, acil yada elektif operasyon ? Fisher?s Exact Test `? ile değerlendirildi. Anestezi yöntemi ile geçirilmiş sezaryen, NYHA ve monitörizasyon ile NYHA ilşikisi Chi-Square Tests kullanılarak değerlendirildi. Hastaların 53?ne (%49.5) genel anestezi, 54 hastaya ise (% 50.5) rejyonal anestezi ( 34?ne (%11) spinal anestezi, 19?una (%17) epidural anestezi ve 1 hastaya (%0.9) kombine spinal epidural anestezi) uygulandığı saptandı. Rejyonal ve genel anestezi uygulananların demografik ve gebelik özellikleri açısından istatistiksel olarak farklılık sadece boy ve gebelik haftalarında saptandı. Gebelik haftası rejyonal anestezi uygulanan grupta 38 ± 2 hafta, genel anestezi uygulananlarda 36 ± 3.5 hafta olarak bulundu. 28 hastanın acil, 79?unun ise elektif olarak operasyona alındığı belirlendi. Acil alınan hastaların 11?ine rejyonal, 17?sine genel anestezi ile elektif alınan hastaların 43?üne rejyonal, 15?ine genel anestezi uygulandığı saptandı. Yalnız kapak hastalığı olan 81 hastanın 38?ine (% 46.9) rejyonal anestezi, 43?üne (%53) genel anestezi uygulandığı belirlendi. Kapak hastalığı ve ve romatizmal kalp hastalığı olan toplam 3 hastanın 2?si (%66) genel, 1?i (%33) rejyonal anestezi ile opere olmuştur. Kapak hastalığı ve konjenital kalp hastalığı olan 8 hastanın 5?i (%62) rejyonal, 3?ü (%37) genel anestezi ile, kapak hastalığı ve ritim bozukluğu olan 1 hasta rejyonal anestezi ile, konjenital kalp hastalığı olan 10 hastanın 8?i (%80) rejyonal, 2?si (%20) genel anestezi, kardiyomyopatisi olan 1 hasta genel anestezi ile, kapak hastalığı ve pulmoner hipertansiyonu olan 3 hastanın 2?si (%66) genel, 1?i (%33) rejyonal anestezi ile opere olduğu belirlendi. Kalp hastalığı ve uygulanan anestezi yöntemi arasında ki ilişki Chi-square test ile değerlendirildi, p=0.28 olduğu için anlamlı bir ilişki olmadığı görüldü. Hastalarda uygulanan anestezi yöntemi ile NYHA sınıflaması arasındaki ilişki araştırıldığında hastaların NYHA sınıflamasındaki derecesi arttıkça genel anestezi oranının arttığı görüldü ve sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.001 ) Rejyonal anestezi uygulanan grupta yenidoğan kilosu 3078±575 g ( median:3145 g, min:1020g-maks:4100g) ve genel anestezi uygulananlarda 2804±710 g (median: 2950 g, min:500g-maks:4100g) bulunmuştur. Genel anestezi grubundaki gebelerin yenidoğanlarının kilosu anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (p=0.03). Rejyonal anestezi uygulanan gebelerin yenidoğan APGAR skoru 9.8 ± 0.5 ( median: 10, min:7-maks:10) ve genel anestezi uygulananlarda 9.4 ±1.6 ( median:10, min:0-maks:10) bulunmuştur. Genel anestezi grubunda 23 haftalık bir gebede bebek ölü doğmuştur. Yenidoğan APGAR skoru açısından rejyonal ve genel anestezi arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p?0.05). 3 hastaya invaziv monitörizasyon uygulandığı belirlendi; 1 hastaya arteryel kateter,1 hastaya CVP kateteri ve 1 hastaya arter kateteri ile CVP kateteri uygulanmış olduğu, 3 hastanın da genel anestezi altında opere olduğu saptandı. Genel anestezi uygulanmış olan 1 hastada solunum yetmezliği geliştiği ve bu hastanın 2 gün anestezi yoğun bakımda kaldığı görüldü. MY 3,AY 1,TY 4 tanılı hasta NYHA III sınıfındaydı ve ekstübe edildikten sonra pulmoner ödeme bağlı olarak hastanın O2 satürasyonlarının yükselmemesi üzerine anestezi yoğun bakıma alınarak non invazin mekanik ventilasyon uygulandığı görüldü. 2 gün sonra akciğer ödemi gerileyen ve solunum paterni düzelen hasta tekrar kadın doğum post operatif bakım ünitesine alındı, 2 gün burada izlenen hastanın ardından servise alındığı ve şifa ile taburcu edildiği görüldü. Yaptığımız retrospektif çalışmada kalp hastalığı olan gebelerde genel ve rejyonal anestezinin benzer oranlarda uygulandığı bulundu. Son yayınlar epidural tekniklerin stabil bir hemodinami sağladığını göstermektedir ve bu doğrultuda kliniğimizin yaklaşımı da yeniden şekillendirilebileceği kanısına varıldı.
Özet (Çeviri)
Araştırmamızın amacı kalp hastalığı olan gebelerde sezaryende uygulanan anestezi yöntemlerinin anne ve yenidoğan üzerine olan etkilerinin retrospektif olarak incelenmesidir. Bu çalışmada, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Ocak 2006- Haziran 2012 tarihleri arasındaki dönemde kardiyak hastalığı olan, sezaryen operasyonu geçiren gebelerin anestezi yönetimi ve yenidoğan kayıtları retrospektif olarak incelendi. Kalp hastalığı olup sezaryen operasyonu geçiren toplam 107 hastanın demografik verileri (yaş, kilo, boy), gebelik sayısı ve haftası, paritesi, sezaryenin acil ya da elektif olması, kardiyak hastalığı, yandaş hastalıkları,operasyon süresi, yenidoğan Apgar skoru, yenidoğanın boyu ve kilosu, uygulanan anestezi yöntemi (genel,spinal,epidural), kullanılan anestezik ilaçlar, inotrop kullanımı, monitörizasyon şekli, postoperatif komplikasyon, postoperatif yoğun bakımda kalış süresi, postoperatif mekanik ventilasyon ihtiyacı, NYHA (New York Heart Association sınıflaması, kalp hastalığı için uygulanan medikal veya cerrahi tedavileri, hastanede toplam kalış süresi kaydedildi. Anestezi yöntemi ile yenidoğan APGAR skoru,operasyon süresi, yenidoğan kilosu, post operatif yoğun bakımda kalış süresi, hastanede toplam kalış süresi 2 bağımsız değişkenin karşılaştırılmasında kullanılan Mann Whitney test kullanılarak değerlendirildi. Anestezi yöntemi ile kardiyak hastalık tedavisi, yandaş hastalık, acil yada elektif operasyon, inotrop kullanımı, monitörizasyon ilişkisi ve monitörizasyon ile yandaş hastalık, acil yada elektif operasyon ? Fisher?s Exact Test `? ile değerlendirildi. Anestezi yöntemi ile geçirilmiş sezaryen, NYHA ve monitörizasyon ile NYHA ilşikisi Chi-Square Tests kullanılarak değerlendirildi. Hastaların 53?ne (%49.5) genel anestezi, 54 hastaya ise (% 50.5) rejyonal anestezi ( 34?ne (%11) spinal anestezi, 19?una (%17) epidural anestezi ve 1 hastaya (%0.9) kombine spinal epidural anestezi) uygulandığı saptandı. Rejyonal ve genel anestezi uygulananların demografik ve gebelik özellikleri açısından istatistiksel olarak farklılık sadece boy ve gebelik haftalarında saptandı. Gebelik haftası rejyonal anestezi uygulanan grupta 38 ± 2 hafta, genel anestezi uygulananlarda 36 ± 3.5 hafta olarak bulundu. 28 hastanın acil, 79?unun ise elektif olarak operasyona alındığı belirlendi. Acil alınan hastaların 11?ine rejyonal, 17?sine genel anestezi ile elektif alınan hastaların 43?üne rejyonal, 15?ine genel anestezi uygulandığı saptandı. Yalnız kapak hastalığı olan 81 hastanın 38?ine (% 46.9) rejyonal anestezi, 43?üne (%53) genel anestezi uygulandığı belirlendi. Kapak hastalığı ve ve romatizmal kalp hastalığı olan toplam 3 hastanın 2?si (%66) genel, 1?i (%33) rejyonal anestezi ile opere olmuştur. Kapak hastalığı ve konjenital kalp hastalığı olan 8 hastanın 5?i (%62) rejyonal, 3?ü (%37) genel anestezi ile, kapak hastalığı ve ritim bozukluğu olan 1 hasta rejyonal anestezi ile, konjenital kalp hastalığı olan 10 hastanın 8?i (%80) rejyonal, 2?si (%20) genel anestezi, kardiyomyopatisi olan 1 hasta genel anestezi ile, kapak hastalığı ve pulmoner hipertansiyonu olan 3 hastanın 2?si (%66) genel, 1?i (%33) rejyonal anestezi ile opere olduğu belirlendi. Kalp hastalığı ve uygulanan anestezi yöntemi arasında ki ilişki Chi-square test ile değerlendirildi, p=0.28 olduğu için anlamlı bir ilişki olmadığı görüldü. Hastalarda uygulanan anestezi yöntemi ile NYHA sınıflaması arasındaki ilişki araştırıldığında hastaların NYHA sınıflamasındaki derecesi arttıkça genel anestezi oranının arttığı görüldü ve sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.001 ) Rejyonal anestezi uygulanan grupta yenidoğan kilosu 3078±575 g ( median:3145 g, min:1020g-maks:4100g) ve genel anestezi uygulananlarda 2804±710 g (median: 2950 g, min:500g-maks:4100g) bulunmuştur. Genel anestezi grubundaki gebelerin yenidoğanlarının kilosu anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (p=0.03). Rejyonal anestezi uygulanan gebelerin yenidoğan APGAR skoru 9.8 ± 0.5 ( median: 10, min:7-maks:10) ve genel anestezi uygulananlarda 9.4 ±1.6 ( median:10, min:0-maks:10) bulunmuştur. Genel anestezi grubunda 23 haftalık bir gebede bebek ölü doğmuştur. Yenidoğan APGAR skoru açısından rejyonal ve genel anestezi arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p?0.05). 3 hastaya invaziv monitörizasyon uygulandığı belirlendi; 1 hastaya arteryel kateter,1 hastaya CVP kateteri ve 1 hastaya arter kateteri ile CVP kateteri uygulanmış olduğu, 3 hastanın da genel anestezi altında opere olduğu saptandı. Genel anestezi uygulanmış olan 1 hastada solunum yetmezliği geliştiği ve bu hastanın 2 gün anestezi yoğun bakımda kaldığı görüldü. MY 3,AY 1,TY 4 tanılı hasta NYHA III sınıfındaydı ve ekstübe edildikten sonra pulmoner ödeme bağlı olarak hastanın O2 satürasyonlarının yükselmemesi üzerine anestezi yoğun bakıma alınarak non invazin mekanik ventilasyon uygulandığı görüldü. 2 gün sonra akciğer ödemi gerileyen ve solunum paterni düzelen hasta tekrar kadın doğum post operatif bakım ünitesine alındı, 2 gün burada izlenen hastanın ardından servise alındığı ve şifa ile taburcu edildiği görüldü. Yaptığımız retrospektif çalışmada kalp hastalığı olan gebelerde genel ve rejyonal anestezinin benzer oranlarda uygulandığı bulundu. Son yayınlar epidural tekniklerin stabil bir hemodinami sağladığını göstermektedir ve bu doğrultuda kliniğimizin yaklaşımı da yeniden şekillendirilebileceği kanısına varıldı.
Benzer Tezler
- Bir üniversite hastanesinde 2015-2019 yılları arasında sezaryen operasyonu geçiren kalp hastalığı olan gebelerde uygulanan anestezi yöntemlerinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of anesthesia methods applied in pregnancy with case diseases who have caesarean operation between 2015-2019 at A university hospital
ABİD KARAGÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Anestezi ve ReanimasyonDicle ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MAHİR KUYUMCU
- Genel anestezi uygulanan sezaryen ameliyatlarında indüksiyonda remifentanil kullanımının maternal ve neonatal etkileri
Maternal and neonatal effects of remifentanil at induction of general anesthesia for cesarean delivery
ÜMMÜ MİNE ÖZDEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Anestezi ve ReanimasyonSelçuk ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RUHİYE REİSLİ
- Gebelikte romatizmal kalp hastalıklarının fetal ve maternal etkileri
Fetal and maternal effects of rheumatic heart diseases during pregnancy
DİLAN POLAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SENEM YAMAN TUNÇ
- Üniversitemizde doğum yapan kalp hastalarının 3(üç) yıllık istatiksel incelenmesi
Başlık çevirisi yok
SERTAÇ AYÇİÇEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TALİP GÜL
YRD. DOÇ. DR. MEHMET SAİT İÇEN
- Ölü doğum sonrası gebelik: anne ve yenidoğan sonuçları
Pregnancy after stillbirth: Maternal and newborn outcomes
RABİA OKTAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve Doğumİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEÇİL KARACA KURTULMUŞ