Geri Dön

Meme kanserinde başlıca prognostik ve prediktif faktörlerin karşılıklı olarak değerlendirilmesi

Mutual evaluation of major prognostic and predictive factors in breast cancer

  1. Tez No: 351091
  2. Yazar: MEHMET SAĞIROĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEZİH MEYDAN
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 95

Özet

Amaç ve Hipotez: Bu çalışmada, kliniğimizde takip edilen meme kanserli hasta grubunda; tedavi sürecinde belirleyici etkisi olduğu gösterilmiş bazı temel prognostik ve prediktif faktörlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, günümüzde en etkili prognostik ve prediktif faktör olarak ortaya çıkan human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 durumunun farklı yöntemlerle korelasyonunu ve merkezimizin bunu değerlendirmedeki yeterliliği ve sonuçların tedavi seçimi üzerine olan etkilerini incelemeyi amaçladık. Yöntem: Tanı, tedavi ve takip aşamaları Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bilim Dalın'da devam eden meme kanserli hastalar çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan hastalardan bilgilendirilmiş olur formu alındıktan sonra hastalıkları ile ilgili klinik (yaş, boy, hastalığın evresi, tanı tarihi, uygulanan tedaviler, halen son durumu ve nüks gelişme tarihi) ve patolojik özellikleri (tümörün tipi, boyutu, lenf nodu tutulumu, grade'i, lenfovasküler invazyon durumu, p53, Ki-67, human epidermal büyüme faktör reseptörü-2, östrojen reseptörü, progesteron reseptörü) arşiv bilgilerinden elde edildi. Bulgular: Koltuk altı nod tutulumu ile tümör boyutu ve lenfovasküler invazyon durumu arasında anlamlı ilişki saptandı. Tümör boyutu ile lenfovasküler invazyon varlığı arasında pozitif ilişkili bulundu. Hormon reseptör durumu ile yaş arasında pozitif, human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 durumu ile negatif ilişki tespit edildi. Tümör boyutu ve nodal tutulum ile hormon reseptörü ve human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 durumu arasında anlamlı ilişki yoktu. Ki-67 indeksi ve grade skoru arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Ki-67 indeksi ve grade skoru ile nodal tutulum, tümör boyutu, yaş, hormon reseptör durumu, human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 durumu arasında anlamlı ilişki yoktu. İmmünhistokimyasal olarak human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 (+3) olarak değerlendirilen hastalar ile (+1) değerlendirilen hastalarda; test duyarlılığı %92, yalancı negatifliği %8, özgüllüğü %55, yalancı pozitifliği %45, pozitif kestirim değeri %52, negatif kestirim değeri %90, doğruluğu ise %64 olarak saptandı. Kromojenik in situ hibridizasyon testinin, duyarlılığı %67, yalancı negatifliği %33, özgüllüğü %87, yalancı pozitifliği %13, pozitif kestirim değeri %71, negatif kestirim değeri %86, doğruluğu ise %82 olarak bulundu. Sonuç: Ki-67 indeksi, grade skoru, immünhistokimyasal ve kromojenik in situ hibridizasyon yöntemiyle değerlendirilen human epidermal büyüme faktör reseptörü-2 sonuçları için, tanıya esas olan doku örneklerinin ilk elde edildiği andan itibaren teknik sürecin irdelenmesi, ilgili kliniklerin bilgilendirilmesi ve pataloji kliniği ile yakın iş birliği faydalı olacaktır. Kromojenik in situ hibridizasyon testinin tek başına kullanımı uygun değildir. Yeterli tecrübe ve deneyim elde edilene kadar FISH testi ile birlikte kullanılması gerekli gözükmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: In this study, we aim to investigate some basic prognostic and predictive factors that shown to have a decisive influence on the treatment process, and these factors' relations between each other at the follow-up patients with breast cancer. Also we aim to investigate human epidermal growth factor receptor-2 status, which is currently considered to be the most effective prognostic and predictive factor, it's correlation with different methods and assessing the adequacy about human epidermal growth factor receptor-2 status in our center and the impact of these results on the treatment choice decision. Methods: Breast cancer patients, whose diagnosis, treatment and follow-up stages performed in Adnan Menderes University Faculty of Medicine, Department of Internal Medicine, Division of Medical Oncology, enrolled in this study. After receiving informed consent forms from study patients, their clinical (age, size, stage of disease, date of diagnosis, treatments, final situation and date of recurrence development) and pathological (tumor type, size, lymph node involvement, grade, lymphovascular invasion status, p53, Ki-67, human epidermal growth factor receptor-2, estrogen receptor, progesterone receptor) features were obtained from the archive. Results: Involvement of axillary lymph node status was significantly correlated with tumor size and lymphovascular invasion. The presence of lymphovascular invasion was positively correlated with the size of tumor. We detected a positive correlation between age and hormone receptor status, and a negative correlation between hormone receptor and human epidermal growth factor receptor-2. We found no significant relationship between tumor size and involvement of node status and hormone receptore with human epidermal growth factor receptor-2. There was no significant relationship between Ki-67 index and the grade score. We did not detect any significant relationship between Ki-67 index and grade score with nodal involvement, tumor size, age, hormone receptor status, human epidermal growth factor receptor-2 status. We compared human epidermal growth factor receptor-2 (+3) patients with (+1) patients immunohistochemically. We observed test sensitivity 92%, false-negativity 8%, specificity 55%, false positivity 45%, positive predictive value 52%, negative predictive value 90%, accuracy 64%. We found Chromogenic in situ hybridization assay's sensitivity 67%, false-negativity 33%, specificity 87%, false-positivity 13%, positive predictive value 71%, negative predictive value 86% and accuracy 82%. Conclusion: We considered Human epidermal growth factor receptor-2 results with the method of Ki-67 index, grade score, immunohistochemistry and chromogenic in situ hybridization. Examination of the technical process, close cooperation between the clinician and pathologist shall be useful from the time of tissue sampling. Chromogenic in situ hybridization assay is not suitable for use alone. Chromogenic in situ hybridization assay should be used with FISH method until sufficient experience is obtained.

Benzer Tezler

  1. Erken evre meme kanserinde glikoz taşıyıcısı 1 ve mast hücre triptazı düzeylerinin prognostik ve prediktif faktörlerle ilişkisi

    The interaction of glucose transporter 1 and mast cell tryptase levels with prognostic and predictive factors in early stage breast cancer

    BİLAL ACAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    OnkolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SABRİ BARUTCA

  2. Hormon reseptörü pozitif her-2 negatif, opere meme kanserli hastalarda sağ kalımı etkileyen faktörler

    Prognostic factors in hormone receptor positive, HER2 negati̇ve operated breast cancer patients

    GİZEM BAKIR KAHVECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    OnkolojiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMMÜGÜL ÜYETÜRK

  3. Meme kanseri moleküler subtiplerinin ultrasonografik, mamografik ve patolojik özelliklerinin aksiller lenf nodu metastazı ile ilişkisi

    Relationship between ultrasonographic, mammographic and pathological characteristics of breast cancer molecular subtypes and axillary lymph node metastasis

    ENGİN SARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EDA ELVERİCİ

  4. Meme kanserinde CD44 ekspresyonunun prognostik önemi ve diğer prognostik faktörlerle ilişkisi

    The prognostic importance of tissue CD44 levels and their prognostic standart factors in breast cancer

    SAVAŞ MESUT SERDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    OnkolojiGATA

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NECDET ÜSKENT

  5. İnvaziv meme kanserlerinde intratümöral ve peritümöral lenf ve kan damarı dağılım yoğunluğunun değerlendirilmesi ve bunun meme kanseri moleküler alt tipleriyle ve diğer prognostik faktörlerle ilişkisi

    The assesment of intratumoral and peritumoral lymphatic and blood vessel densities in invasive breast cancer and the correlation with breast cancer molecular subtypes and other prognostic factors

    AYŞEGÜL ERDEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PatolojiYeditepe Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FERDA ÖZKAN