Pedodonti kliniğinde yapılan süt dişi amputasyon ve kanal tedavilerinin prognozu
Prognosis of primary teeth pulpotomy and root canal treatments treated at the pedodontics clinic
- Tez No: 351452
- Danışmanlar: PROF. DR. LEYLA DURUTÜRK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
Araştırmamızda; kliniğimize başvuran çocuk hastalarda süt dişleri için endodontik tedavi gereksiniminin belirlenmesi, pulpa amputasyonu ve kanal tedavisi yapılan dişlerde tedavilerin prognozunun ve tedavilerin başarısını etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla; kliniğimize başvuran çocuk hastaların ağız içi klinik ve radyografik muayene bulguları değerlendirilerek süt dişlerinde endodontik tedavi gereksinimi belirlenmiş ve yaşları 5 ile 9 arasında değişen 206 çocukta endikasyon kriterleri doğrultusunda amputasyon ya da kanal tedavisi uygulanan 279 süt azı dişi tedavilerin prognozunu değerlendirmek üzere çalışma kapsamına alınmıştır. Tedaviler, rutin klinik prosedürlere göre asistan ve 5.sınıf stajyerler tarafından gerçekleştirilmiştir. Buna göre 85 dişte amputasyon (46'sı 1.süt azı, 39'u 2.süt azı), 45 dişte kanal tedavisi (10'u 1.süt azı, 35'i 2.süt azı) olmak üzere toplam 130 dişin tedavisi asistanlar tarafından; 109 dişte amputasyon (52'si 1.süt azı, 57'si 2.süt azı), 40 dişte kanal tedavisi (9'u 1.süt azı, 31'i 2.süt azı) olmak üzere 149 dişin tedavisi 5.sınıf stajerler tarafından yapılmıştır. Tedavinin başarısızlığına neden olabilecek diş, hasta ve çalışma koşullarına ait faktörleri belirlemek üzere hazırlanan bir anket formu tedavileri yapan asistan ve 5.sınıf stajyer öğrencilere sunularak alınan cevaplar araştırmacı tarafından kaydedildi. Tedavilerin tamamlanmasından hemen sonra dişlerden periapikal radyografiler alınmış ve tedaviden sonraki 6. ve 12. aylarda hastalar kontrole çağrılarak tedavilerin başarısı klinik ve radyografik olarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonuçları değerlendirildiğinde, kliniğimize başvuran hastaların % 36'sında süt dişi endodontik tedavi gereksinimi olduğu bulunmuştur. 12 aylık gözlem süresi sonunda 189 diş üzerinde yapılan genel değerlendirmede (132 amputasyon, 57 kanal tedavisi) başarı oranı amputasyon tedavilerinde % 46,2, kanal tedavilerinde % 33,3 olarak bulunmuştur. Tedavinin başarısı bakımından amputasyon ve kanal tedavileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Pulpa amputasyonlarında tedavinin başarısını etkileyebileceği öngörülen diş-hasta ve çalışma koşullarına ait parametreler ile tedavi sonuçları arasındaki ilişki değerlendirildiğinde; tedavileri uygulayan hekim grubunun tedavinin başarısı bakımından önemli olduğu ve asistanlar tarafından yapılan pulpa amputasyonlarında başarı oranının % 56, 5.sınıf stajyer öğrenciler tarafından yapılanlarda ise % 36,4 olduğu gözlenmiş ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, ağız hijyeni, çürüğün niteliği, restorasyonun tipi, kullanılan daimi restorasyon materyali ve fizyolojik kök rezorbsiyonu gibi faktörler ile tedavinin başarısı arasındaki ilişki ise istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. Kanal tedavilerinde tedavinin başarısını etkileyebileceği öngörülen diş-hasta ve çalışma koşullarına ait parametreler ile tedavi sonuçları arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, periradiküler bölgede lezyon bulunan dişlerde kanal tedavilerinin % 19.4, lezyon bulunmayan dişlerde ise % 50 oranında başarılı olduğu gözlenmiş ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Tedavinin başarısı ile ağız hijyeni arasında da anlamlı bir ilişki olduğu, ağız hijyeni iyi olan çocuklarda kanal tedavilerinin % 100 oranında başarılı olmasına karşılık ağız hijyeni kötü olan çocuklarda bu oranın % 29,6'ya düştüğü ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Buna karşılık, tedaviyi yapan hekim grubu, çocuğun yaşı, cinsiyeti, kanalların morfolojisi, kanallarda biyomekanik temizliğin 90 yeterince yapılıp yapılmaması, seans sayısı, pü varlığı, kanalların tam olarak doldurulup doldurulmaması, restorasyon tipi, kullanılan daimi restorasyon materyali, ödem/fistül varlığı ve fizyolojik kök rezorpsiyonu gibi faktörler ile tedavinin başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Tedavilerin tamamlanmasından sonra 6. ve 12. aylarda yapılan değerlendirmelerde pulpa amputasyonları için periradiküler lezyon, sekonder çürük, internal ve eksternal kök rezorpsiyonu gelişiminin; kanal tedavileri için ise periradiküler lezyon ve eksternal patolojik kök rezorpsiyonu gelişiminin en sık karşılaşılan başarısızlık bulgusu olduğu görülmüştür. Bu bulgular ile tedavinin başarısını etkileyebileceği öngörülen diş-hasta ve çalışma koşullarına ait parametreler arasındaki ilişki değerlendirildiğinde; pulpa amputasyonlarından sonra sekonder çürük gelişimi ve periradiküler lezyon gelişimi ile tedavi öncesi koşullara ait parametrelerin hiçbirisi arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı; internal rezorbsiyon görülme oranının 5.sınıf stajyerleri tarafından yapılan pulpa amputasyonlarında anlamlı bir şekilde yüksek olduğu, eksternal patolojik kök rezorbsiyonu görülme oranının da tedavi öncesi fizyolojik kök rezorpsiyonu görülen dişlerde daha fazla olduğu gözlenmiştir. Kanal tedavisi uygulanan dişlerde ise; tedavi sonrası periradiküler lezyon görülme oranının tedavi öncesinde periradiküler lezyon bulunan dişlerde anlamlı bir şekilde yükseldiği, eksternal patolojik kök rezorbsiyonu görülme oranının ise pü, apse/fistül varlığında ve kanal dolgusu bütünlüğünün sağlanamadığı durumlarda arttığı gözlenmiştir. Çalışmamızın sonuçlarına göre; kliniğimizde yapılan süt dişi pulpa amputasyonu ve kanal tedavisi başarı oranlarının genel olarak düşük olduğunu ve hastanın ağız hijyeninden hekimin klinik deneyimine, endikasyon kriterlerinden klinik işlemlerdeki uygulama hatalarına kadar birçok parametrenin bunda rolü olduğunu söylemek mümkündür.
Özet (Çeviri)
In our research, it is aimed to determine the endodontic treatment requirement for primary teeth in children who have applied to our clinic and to evaluate the prognosis of treatment of teeth to which pulpotomy and root canal treatment had applied and the factors affecting the success of the treatments. Thus the oral clinical and radiographic examination findings of pediatric patients applied to our clinic were evaluated and endodontic treatment requirement for primary teeth was determined and according to the indication criteria in 206 children between the ages 5 and 9; 279 primary molar teeth to which amputation or root canal treatment was applied are taken in the scope of the study in order to evaluate their prognosis. Treatments are performed by assistants or 5th class interns according to the routine clinical procedures. Accordingly totally 130 teeth treatments as amputation of 85 teeth (46 of them first primary molar, 39 of them second primary molar), root canal treatment of 45 teeth (10 of them first primary molar, 35 of them second primary molar) were performed by the assistants and totally 149 teeth treatments as amputation of 109 teeth (52 of them first primary molar, 57 of them second primary molar) and root canal treatment in 40 teeth (9 of them fist primary molar, 31 of them second primary molar) were performed by 5th class interns. A questionnaire form that is prepared to determine the factors regarding to the tooth, patient and working conditions that may cause failure of the treatment was distributed to the treating assistants and 5th class interns and the answers taken were recorded by the researcher. Immediately after the completion of the treatments; periapical radiographies were taken from the teeth and the success of the treatments were evaluated clinically and radiographically by calling the patients on 6th-12th months for controls. When the results of our study are evaluated, it is found that % 36 of the patients applied to our clinic needed primary tooth endodontic treatment. At the end of 12-month follow-up period; in the general evaluation performed on 189 teeth (132 pulpotomies, 57 root canal treatments), it is found that the success ratio in pulpotomy treatments is 46.2% and in root canal treatments is 33.3+. It is observed that there is no statistically significant difference between pulpotomy and root canal treatments in terms of the success of the treatment. When the relationship between the treatment results and the parameters regarding to the tooth-patient and working conditions that are foreseen to affect the success of the treatment in pulpotomy is evaluated; it is found that the treating operator group is important in terms of the success of the treatment and the success ratio in the pulpotomy applied by the assistants is 56% and the success ratio in the pulp amputations performed by 5th class interns is 36.4% and the difference is found statistically significant. The relationship between the factors such as the age, gender, oral hygiene, quality of the caries, type of the restoration, permanent restoration material used and physiological root resorption and the success of the treatment is not found as statistically significant. When the relationship between the treatment results and the parameters of the working conditions and the tooth-patient that are stipulated to affect the success in root canal treatment is evaluated; it is observed that root canal treatments are successful in 19.4% in teeth with a lesion in periradicular 92 region and successful in 50% of the teeth with no lesions and the difference is found as statistically significant. It is observed that there is a significant relationship between the success of the treatment and the oral hygiene and although root canal treatments in children with good oral hygiene is 100% successful, this ratio decreases to 29.6% in the children with poor oral hygiene and the difference is found as statistically significant. on the contrary, no statistically significant relationship is found between the success of the treatment and the factors such as the treating operator group, age, gender of the child, morphology of the canals, whether biomechanical cleaning is sufficiently performed in the canals, whether the canals are completely filled or not, restoration type, permanent restoration material used, presence of an edema/fistula, number of sessions, presence of pu and physiological root resorption. In the evaluations performed on 6th and 12th months after the completion of the treatments; it is observed that the most common seen failure findings are periradicular lesion, secondary caries, internal and external root resorption development for pulp amputations and periradicular lesion and external pathological root resorption development for root canal treatments. When the relation between these findings and the parameters of working conditions and tooth-patient that are foreseen to affect the success of the treatment is evaluated; it is found that there is no significant relationship between the secondary caries formation and periradicular lesion development after pulp amputations and the parameters regarding to the conditions before the treatment; occurrence of internal resorption ratio is significantly higher in the pulpotomies performed by 5th class interns, occurrence of external pathological root resorption ratio is higher in the teeth with physiological root resorption between the treatment. In the teeth to which root canal treatment was applied; it is observed that the ratio of periradicular lesion formation after the treatment has significantly increased in the teeth with periradicular lesions before the treatment and external pathological root resorption occurrence has increased in case the integrity canal filling cannot be provided in the presence of pu, abscess/fistula. According to the results of our study; it is possible to remark that the success ratios of primary teeth pulpotomy and root canal treatment performed in our clinic are generally low and various parameters such as the oral hygiene of the patient, clinical experiences of the operator, indication criteria and application faults in clinical processes have a role in this result.
Benzer Tezler
- Süt dişlerine uygulanan zirkonyum ve paslanmaz çelik kron restorasyonlarda aşınma, dişeti sağlığı ve veli memnuniyetinin değerlendirilmesi
Evaluation of wear, gingival health and parental satisfaction of the zirconia and stainless steel crown restorations applied to primary teeth
ONUR AĞMAZ
Doktora
Türkçe
2020
Diş HekimliğiNecmettin Erbakan ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRE KORKUT
- Pedodonti Kliniğine başvuran vatansız ve sığınmacı statüsündeki çocukların ağız sağlığı durumlarının ve tedavi hizmetlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of oral health status and dental care services of immigrant and refugee children referred to Pediatric Dentistry Department
HÜSNA SELİN TAKAOĞLU
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2024
Diş HekimliğiKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZGÜL BAYGIN
- Ailelerin diş yaralanmaları hakkındaki bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of parents knowledge about dental injuries
MELEK YILDIRIM SÜRME
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2017
Diş HekimliğiGazi ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ HALUK BODUR
- Genel anestezi altında diş tedavisi tamamlanmış hastaların rezin içerikli restorasyonlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of resin-containing restorations in patients who have undergone dental treatment under general anesthesia
BURCU FAYDALI
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2023
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL TOSUN