Geri Dön

Multipl miyelom'da otolog kök hücre nakli sonrası serolojik tam yanıt elde edilen hastaların kemik iliği örneklerinde plazma hücre oranının ilerlemesiz ve genel sağkalım üzerine etkisi

The impact of bone marrow plasma cell percentage on progression free survival and overall survival in multiple myeloma patients who are in serological complete remission after autologous stem cell transplantation

  1. Tez No: 352912
  2. Yazar: NURAN AHÜ BAYSAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLSAN TÜRKÖZ SUCAK
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Hematology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Hematoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 133

Özet

Multipl Miyelom tedavisinde öncelikli hedef şifa sağlamak, bu hedefe ulaşılana kadar ise ilerlemesiz sağkalım, toplam sağkalım sürelerini uzatmak ve yaşam kalitesini arttırmaktır. Yüksek doz Melfalan ve OKHN ile daha iyi bir yanıt derinliği elde edilmesi, ilerlemesiz sağkalımı etkileyen önemli bir prognostik faktör olarak tanımlanmaktadır. Ancak serolojik olarak tam yanıt elde edilen hastalarda dahi farklı seyir olabilmekte ve bu hastalar prognoz açısından homojen olmayan bir grup oluşturmaktadır. Bu hasta grubunda OKHN sonrası minimal kalıntı hastalık tayini ilerlemesiz ve genel sağkalım açısından öngörü sağlayan bir parametredir. MM tanısıyla OKHN yapılan ve nakil sonrasında 1.ve/veya 3.ayında serolojik TY elde edilen hastaların kemik iliği biyopsi ve aspirasyonundaki plazma hücre oranları için %5 yerine daha düşük (%1.5 ve %2) eşik değerleri belirlenmiş ve daha düşük bir plazma hücre eşik değerinin ilerlemesiz ve genel sağkalım ile ilişkisi araştırılmıştır. Çalışma grubuna alınan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Erişkin Hematoloji Bilim Dalı Kemik İliği Nakil Ünitesi'nde 17.09.2003 – 13.05.2013 tarihleri arasında Multiple Myelom tanısıyla sadece bir kez otolog kök hücre nakli yapılan 124 hastadan OKHN sonrası 1. ve/veya 3.ayda serolojik olarak tam yanıt elde edilen 60 hasta çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışmaya 22 kadın (%36,7) ve 38 erkek (%63,3) hasta alındı. Ortanca yaş 57 (32 – 70) olarak hesaplandı. Hastalar OKHN'i takiben ortanca 35 (5 – 116) ay izlendi. Hastalarda cinsiyet, ISS'e göre risk evresi, nakil öncesi yanıt durumu, nakil öncesi MG varlığı, 1. ay plazma hücre oranı (kesme noktası ≤%1.5 ve >%1.5 veya kesme noktası ≤%2 ve >%2) ortanca 35 (5-116) ay izlem sonunda İSK'ı etkileyen değişkenler olarak bulundu (p0.05). Toplam sağkalımı etkileyen tek değişken ise OKHN sonrası 1. ay plazma hücre oranı (kesme noktası ≤%2 ve >%2) olarak bulundu (p=0.019). Bu tez çalışması ile OKHN sonrası serolojik TY elde edilen hastaların arasında daha agresif tümör biyolojisine sahip hastaların olabileceğini ve bu grup hastalar için riske dayalı bir takip ve tedavi stratejisi geliştirmek gerektiğini vurguladık. OKHN sonrası elde edilen tam yanıtın kısa süresi muhtemel hastaları öngörmekte daha düşük plazma hücre oranı eşiğinin kullanılabileceği, bunun pratik ve ucuz bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Bu yöntem ile serolojik tam yanıttaki hastalar arasında farklı İSK ve TSK'ı olan alt grupların varlığını göstermek mümkün olmuştur.

Özet (Çeviri)

Cure remains the primary therapeutic goal in multiple myeloma while progression free survival (PFS), overall survival (OS) and quality of life are considered as the secondary targets. Response depth after high dose melphalan and autologous stem cell transplantation (ASCT) is accepted to be a significant indicator of PFS. However even the patients who are in complete remission are not homogeneous in terms of prognossis. Assesment of minimal residual disease after achieving serological complete remission is known to be a predictor of PFS and OS after ASCT. However there is no established standart method which is cost effective and applicable widely. We investigated the role of a lower plasma cell threshold in the bone marrow aspirate instead of the established 5% in stratifying the patients who achieved CR 1 and/or 3 months after ASCT into different prognostic groups. A total of 60 MM patients male/female : 38/22; median age : 57 (32-70) who underwent ASCT in the Stem Cell Transplantation Unit of Gazi University between 17.09.2003 - 13.05.2013 and achieved serological CR on the 1st and/or 3rd months of ASCT were included in the study. Gender, ISS risk score, pretransplant disease status, presence of pretransplant monoclonal gammopathy (MG) and the percentage of bone marrow plasma cells in the 1st month (cut-off level 1,5% or 2%) were found to have significant impact on PFS after a median follow-up of 35 (5 – 116) months (p0,05). The impact of the presence of pretransplant MG on PFS was also found to be nearly significant (p=0,051). Bone marrow plasma cell ratio in the 1st month of ASCT (cut-off level 2%) was the only parameter with a significant impact on OS (p=0,019). We determined the heterogenity of the prognossis even in MM patients who achieved a serological CR 1 and/or 3 months status post ASCT with using a lower plasma cell threshold of 1.5 and 2% and thus suggest that patients might benefit from risk adoptive threatment startegies under the guidance of plasma cell ratio. Prospective trials should investigate the role of risk adoptive post transplant startegies, such as further treating high risk patients with consolidation and maintenance protocols while protecting low risk patients from overtreatment with potential long and short term toxicities.

Benzer Tezler

  1. Otolog kök hücre nakli hastalarında sitomegalovirüs pozitifliği, tarama ve tedavi yaklaşımı

    Cytomegalovirus positivity screening and treatment approach in autologous stem cell transplantation

    MERAL ILGAZ ERGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HematolojiErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LEYLAGÜL KAYNAR

  2. Otolog kök hücre nakli sonrası nüks multipl myelom hastalarının değerlendirilmesi

    Evaluation of recurrent multiple myeloma patients after autologous stem cell transplantation

    ASLI KAYA TURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞAH AKYOL

  3. Multpl myelom hastalarında otolog kök hücre nakli tedavisinin kemik iliği mikrodamar yoğunluğu ve anjiyogenez sitokinleri üzerine etkisi

    The effect of autologous stem cell transplantation on bone marrow microvessel dansity and the cytokines of angiogenesis in patients with multiple myeloma

    BİLGEHAN YÜZBAŞIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    OnkolojiGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÜLSAN TÜRKÖZ SUCAK

  4. Dicle Üniversitesi Hematoloji Kliniğinde 2008 ile 2016 yılları arasında otolog kök hücre nakli yapılan multiple myelom ve lenfoma hastalarının klinik özellikleri ve sağkalım analizleri

    Clinical characteristics and survi̇val analysis of multiple myeloma and lymphoma due to autologous stem cell transplantation during 2008 and 2016 years at Dicle University Hematology Clinic

    ZEYNİ KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    HematolojiDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ORHAN AYYILDIZ

    YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH KARAKUŞ

  5. İlk sıra tedaviye kısmi ve/veya daha kötü yanıt veren multipl myelom tanılı hastaların geriye dönük olarak incelenmesi

    Retrospective analysis of newly diagnosed multiple myeloma patients with partial or worse response to first-line induction therapy

    FAZİLET ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE SALİHOĞLU