Geri Dön

Meme karsinomlarında, mast hücre alt tiplerinin anjiogenezis ve prognostik parametrelerle ilişkisi: Morfometrik çalışma

Relationship between mast cell subtype with angiogenesis and prognostic parameters in breast carcinoma: Morphometric study

  1. Tez No: 359264
  2. Yazar: CEM ŞAHİNER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HAVVA ERDEM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Meme karsinomu, anjiogenezis, mast cell, mast cell tryptase, mast cell chymase, prognostik faktörler, breast carcinoma, angiogenesis, mast cell, mast cell tryptase, mast cell chymase, prognostic parameters
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Düzce Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü
  12. Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

Meme Karsinomlarında, Mast Hücre Alt Tiplerinin Anjiogenezis ve Prognostik Parametrelerle İlişkisi: Morfometrik Çalışma Amaç: Meme karsinomlarında tümör anjiogenezisinin, mast hücre alt tiplerinin ve prognostik faktörlerin birbirleri ile olan ilişkilerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 66 meme karsinomlu hastanın raporları gözden geçirilerek prognostik parametreleri kayıt altına alınmıştır. Tümör morfolojisini en iyi yansıtan bloklar seçilmiştir. Mast hücre alt tiplerini ve mikrodamar yoğunluğunu (MVD) belirlemek için mast cell chymase (MCch), mast cell tryptase (MCtr) ve CD31 ile immunhistokimyasal (İHK) çalışmalar yapılmıştır. Bulgular: MCtr pozitif mast hücreleri (MCT) ile MVD arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p=0,018). Prognostik faktörler ile MVD arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. 50 yaşından küçük olgularda MCch pozitif mast hücreleri (MCC), MCT ve toplam mast cell (TMC) 50 yaşından büyük olgulara göre daha yüksek olduğu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir (sırası ile p=0,018, p=0,005, p=0,002). Lenfovasküler invazyon olmayan olgularda MCC?nin lenfovasküler invazyon olan olgulara göre daha yüksek olduğu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir (p=0,050). Olgularda östrojen ekspresyonu ile MCC arasında istatistiksel olarak negatif yönlü bir ilişki bulunmuş, östrojen ekspresyonu artıkça MCC sayısının düştüğü tespit edilmiştir (p=0,040). Diğer prognostik faktörler (tümör çapları, aksiller lenf nodu metastazları, tümör histolojik tipleri, tümör histolojik dereceleri, tümör nekrozu, yağ doku invazyonu, perinodal invazyon, Cerb-2 ve hormon profilleri) ile TMC ve mast hücre tipleri arasında ilişki bulunamamıştır. Sonuç: Meme karsinomlarında MCT ile anjiogenezis arasında pozitif korelasyonun olması, MCT sayısının artmasının kötü prognostik faktör olarak değerlendirmemizi sağlayabilir. MCC ile östrojen ekspresyonu arasındaki negatif korelasyon olması da MCC sayının artmasını kötü prognostik faktör olarak değerlendirmemizi sağlayabilir. Bunun yanı sıra 50 yaşından küçük olgularda mast hücrelerinin yüksek çıkması ve lenfovasküler invazyon olmayan olgularda MCC?nin yüksek çıkması, mast hücrelerinin sayısının artmasını iyi prognostik kriter olarak değerlendirmemizi sağlayabilir. Sonuç olarak mast hücreleri ve alt tiplerinin meme karsinomlarında iyi bir prognostik kriter mi yoksa kötü bir prognostik kriter mi olduğu konusunda kafa karışıklığı devam etmektedir ve bu konuda daha geniş çaplı araştırmalar yapılabilir.

Özet (Çeviri)

Relationship between Mast Cell Subtype with Angiogenesis and Prognostic Parameters in Breast Carcinoma: Morphometric Study Aim: It was aimed to reveal relationships between tumour anjiogenesis, mast cell subtypes and prognostic parameters in breast carcinomas. Methods: Prognostic parameters of 66 patients diagnosed with breast carcinoma were reviewed and recorded. Blocks which represent tumour morphology were chosen. Immunhistochemically, mast cell chymase (MCch), mast cell tryptase (MCtr) and CD31 stains were used to identify mast cell subtypes and microvascular density (MVD). Results: It was found that statistically significant between MCtr positive mast cell (MCT) and MVD (p=0.018). No relationships between prognostic factors and MVD was found. MCch positive mast cells (MCC), MCT and total mast cell (TMC) were higher in under age of 50 than over age of 50 and were statistically significant difference between them (p=0.018, p=0.005, p=0.002, respectively). MCC was higher in carcinomas without lymphovascular invasion than carcinomas with lymphovascular invasion and was statistically significant difference (p=0.050). Statistically, there was negative relationship between estrogen expression and MCC, and it was detected that MCC decreases as estrogen increases (p=0.040). There were no any relationships between TMC, mast cell subtypes and other prognostic parameters such as tumour size, metastasis in axillary lymph node, histologic subtypes, histologic grades, tumour necrosis, invasion to fat tissue, perinodal invasion, Cerb-B2 and hormone profile. Conclusion: In breast carcinoma, there were positive correlation between MCT and angiogenesis, so we can evaluate increase in number of MCT as a poor prognostic factor. We considered that increase in number of MCC was a poor prognostic factor because there was negative correlation between MCC and estrogen expression. Moreover, we considered that increase in number of mast cell was a good prognostic factor because mast cells were higher in under age of 50 and MCC were higher in the group without lymphovascular invasion. In conclusion, confusion still continues about whether mast cell and subtypes are good or poor prognostic factor in breast carcinomas and comprehensive investigations are neededed about this subject.

Benzer Tezler

  1. Meme karsinomlarında immunhistokimyasal olarak siklin D1 ekspresyonunun intratümöral lenfositik yanıt ve diğer prognostik faktörler ile arasındaki ilişkisi

    The relationship between cyclin D1 expression and intratumoral lymphocytic response, and other prognostic factors in breast carcinomas

    MEHPARE SUNTUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PatolojiRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP BEDİR

  2. Meme karsinomlarında PD-l1 ekspresyonunun prognostik önemi

    Prognostic value of DP-l1 expression in breast carcinoma

    REHA AKPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Patolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞENNUR İLVAN

  3. Meme karsinomlarında immünohistokimyasal zinc finger e-box binding homeobox 1, zinc finger E-BOX binding homeobox 2, paired related homeobox 1 ve transforming growth factor beta ekspresyonunun prognozla ve diğer klinikopatolojik prognostik faktörlerle ilişkisi

    Relationship of immunohistochemical zinc finger e-box binding homeobox 1,zinc finger E-BOX binding homeobox 2, paired related homeobox 1 and transforming growth factor beta expression with prognosis and other clinicopathological prognostic factors in breast carcinomas

    FATİH DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PatolojiSelçuk Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZELİHA ESİN ÇELİK

  4. Meme karsinomlarında östrojen reseptör düzeylerinin prognostik önemi

    Başlık çevirisi yok

    HACI ALİ KAHYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    PatolojiErciyes Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURHAN OKTEN

  5. Meme karsinomlarında p21, p53, Bcl-2 ve CK5/6 ekspresyonlarının immünhistokimyasal yöntemle incelenmesi ve klinikopatolojik prognostik parametreler ile ilişkisi

    The analysis of the expressions of p21, p53, Bcl-2 ve CK5/6 by the immunohistochemical method and the relationships with their clinicopathological prognostic parameters in breast carcinomas

    NİLÜFER ONAK KANDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    OnkolojiHacettepe Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞEGÜL HASEGELİ ÜNER