Geri Dön

Gebelik ve doğum sonrası dönemde depresyon yaygınlığı ve ilişkili faktörler: Bir izlem çalışması

The prevalance of depression in pregnancy and the postpartum period and releated factors: A follow up study

  1. Tez No: 360250
  2. Yazar: TÜLAY SATI KIRKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NAZAN AYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dahili Tıp Bilimleri Bölümü
  12. Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Gebelik ve doğum sonrası dönem ruhsal hastalıkların ilk kez başlaması ve/veya var olan bir hastalığın alevlenmesi açısından en riskli dönemlerdendir. Depresif bozukluklar kadınlarda en sık görülen ruhsal hastalıklar arasında olup yaygınlığı da bu dönemde en yüksek düzeydedir. Erken tanı, tedavi ve önleme çalışmaları için risk faktörlerinin bilinmesi gereklidir. Bu çalışmada, üreme çağındaki kadınlarda depresyon yaygınlığının diğer bölgelere kıyasla daha yüksek olduğu Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir il merkezinde, gebelik ve doğum sonrası dönemdeki depresyon yaygınlığı, ilişkili faktörleri, klinik özellikleri ve öngördürücülerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma, gebeliğinin ilk üç ayı içerisinde olan kadınlarda depresif bozuklukların yaygınlığını araştırmak üzere yapılmış daha önceki bir çalışmaya katılan gebeler ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda, bu kadınlara doğum sonrası 6.haftada tekrar ulaşılmış ve çalışmamız dahil edilme ölçütlerini sağlayan 360 kişi ile yürütülmüştür. Katılımcılara ilişkili risk faktörlerini belirlemek için sosyodemografik veri formu, Genel Sağlık Anketi-28, depresif belirtileri taramak için Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği ve sosyal destek algısının değerlendirilmesi için Aileden Algılanan Sosyal Destek Ölçeği uygulanmış, SCID-I (DSM-IV için Yapılandırılmış Klinik Görüşme) ile depresif bozuklukların yaygınlığı araştırılmıştır. SCID'e göre depresif bozukluk saptananlara; depresif bozukluk klinik şiddetinin belirlenmesi için Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği, işlevsellik düzeyini belirlemek için İşlevselliğin Genel Değerlendirilmesi ile Kısa Yeti Yitimi Ölçeği uygulanmıştır. Çalışmamızda Doğum Sonrası Depresyon (DSD) yaygınlığı % 35 olarak bulunmuştur. Depresif bozuklukların alt gruplarına göre dağılımları ise major depresif bozukluk % 26.1, minör depresif bozukluk % 7.5 ve çifte depresyon % 1.4 şeklinde bulunmuştur. Tüm katılımcılar arasında % 0.8 oranında distimi tespit edilmiştir. Ayrıca hem gebeliğinin ilk üç ayında hem de doğum sonrasında depresyonu olmasının yaygınlığı % 13.3 olarak tespit edilmiştir. DSD ile ilişki olduğu belirlenen faktörler; düşük öyküsü, planlanmamış gebelik, sigara kullanımı, eşinin çalışmaması, bebeğin doğumunda komplikasyon olması, bebeğin düşük doğum ağırlıklı olması olarak belirlendi. Gebeliğin ilk üç ayında depresyon öyküsü, geçirilmiş ruhsal hastalık öyküsü, geçirilmiş fiziksel hastalık öyküsü, mevcut gebeliğinde şiddet görme, bebeğin doğumdan sonra kuvözde kalma öyküsü ve bebeği emzirmemek DSD ortaya çıkması için öngördürücü olarak tespit edildi. Hem gebeliğinin ilk üç ayında ve hem de doğum sonrasında depresyonu olanlarda; planlanmamış gebelik, sigara kullanımı ve eşinin çalışmaması depresyonla ilişkili bulundu. Geçirilmiş ruhsal hastalık öyküsü ve mevcut gebeliğinde şiddet görme gebeliğinin ilk üç ayında ve doğum sonrasında depresyon ortaya çıkması için öngördürücü olarak tespit edildi. Biyolojik faktörler yanı sıra kültürel ve bölgesel özellikler de depresyonun ortaya çıkışı ve klinik görünümlerini etkileyebilmektedir. Riskli bireylerin saptanması, erken tanı ve tedavinin sağlanması için ilişkili ve öngördürücü faktörleri belirlemek üzere farklı bölgeler ve kültürlerde gebeliğin erken dönemlerini de içine alacak şekilde yapılacak izlem çalışmalarına gereksinim vardır.

Özet (Çeviri)

Pregnancy and postpartum period are one of the most risky periods which mental disorders appear the first time and / or exacerbate the terms of an existing disease. Depressive disorders in women are among the most common mental disorder and its prevalence is highest in this period. Knowing the risk factors is necessary for early diagnosis, treatment and prevention studies. In this study, we aimed to determine the prevalence of depression in pregnancy and the postpartum period, associated factors, clinical features and predictors in a city center where is the located in Eastern Anatolia Region where the prevalence of depression of reproductive-age women is higher, compared to other regions. This study, in the first trimester of pregnancy of women who performed to investigate the prevalence of depressive disorders, participated in an earlier study was conducted with pregnant women. In our study, these women were interviewed again six weeks after birth and providing criteria for inclusion were conducted with 360 people. The sociodemographic data form and the General Health Questionnaire-28 were applied to participants to determine related risk factors, The Edinburgh Postpartum Depression Scale was applied to scan depressive symptoms, Family Perceived Social Support Scale was applied for the assessment of perceived social support, the prevalence of depressive disorders was investigated with SCID-I (Structured Clinical Interview for DSM-IV). According to SCID patients diagnosed depressive disorder; Hamilton Depression Rating Scale was applied to determine the intensity of clinical depression, Brief Disability Questionnaire and Global Assessment of Functioning Scale were applied to determine the level of functionality. In our study, the prevalence of postpartum depression was 35%. The distribution according to the subgroups of depressive disorder was found as major depression 26.1%, minor depression 7.5% and double depression 1.4%. 0.8% of all participants have been identified Dysthymia. Also in the first trimester of pregnancy as well as postpartum depression has been identified as being 13.3 % prevalence. Postpartum depression is associated with factors identified; miscarriages, unplanned pregnancy, smoking, unemployed husband, birth complications, low birth weight. History of depression in the first trimester of pregnancy, mental illness history, physical disease history, violence during pregnancy, incubator history of baby and no breastfeeding were found as postpartum depression emergence predictor. Depression in the first trimester of pregnancy and postpartum period as well; unplanned pregnancies, smoking and unemployed husband have been associated. Mental disorder history and violence during current pregnancy have been identified as a predictor for the emergence of depression in the first trimester of pregnancy and postpartum. Biological factors as well as cultural and regional characteristics may impact the emergence of depression and clinical manifestation of depression. Follow-up studies are needed to determine risky individuals, to ensure early diagnosis and treatment and to identify related factors and predictors which would include of different regions and cultures of the early stages of pregnancy.

Benzer Tezler

  1. Erzurum il merkezinde gebeliğinin ilk üç ayında olan kadınlarda depresif bozuklukların yaygınlığı ve ilişkili etmenler

    The prevelance and related factors of depression in the first three months period of pregnancy in the center of Erzurum

    PÜREN AKÇALI ASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAZAN AYDIN

  2. Doğum sonrası dönemde depresyona yatkınlığın güvenlik his düzeyi ile ilişkisi

    A predisposition to depression in the postpartum period of the relationship with the sense of security level

    SEMİHA BAYKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMarmara Üniversitesi

    Ebelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYŞE KARAKOÇ

  3. Modifiye perinatal travma sonrası stres bozukluğu ölçeği Türkçe geçerlik ve güvenilirliği ile postpartum travma sonrası stres bozukluğu etyolojisi ve yaygınlığı

    Modified perinatal posttraumatic stress disorder questionnaire Turkish reliability and validity and etiology and prevalence of postpartum posttraumatic stress disorder

    ECE YÖNEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    PsikiyatriCumhuriyet Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖNDER KAVAKCI

  4. Gestasyonel diyabetin gebelik ve doğum sonrası dönemde depresyon ve emzirme öz-yeterliliğine etkisi

    The effect of gestational diabetes on depression and breastfeeding self-efficacy in pregnancy and postpartum period

    GÜLŞEN IŞIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Hemşirelikİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NURAY EGELİOĞLU CETİŞLİ

  5. Birinci basamakta sağlık hizmeti alan kadınlarda, gebelikte ve doğum sonrası dönemde depresyon sıklığının ve ilişkili faktörlerin saptanması

    Detection of depression frequency and associated factors in pregnancy and postpartum period in women receiving primary health care service

    AHMET DURAN ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN