Deri hastalıklarının tanısında klinik ve histopatolojik korelasyon
Clinicopathologic correlation in the diagnosis of skin diseases
- Tez No: 360254
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA ATASOY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Deri Hastalıklarının Tanısında Klinik ve Histopatolojik Korelasyon Tarihçe ve Amaç: Deri, diğer organlardan farklı olarak biyopsinin kolaylıkla alınabildiği bir organdır. Bu kolaylık dermatolojik hastalıkların tanısında olduğu kadar, lezyonların evrelerini ve patogenezini takip etmekte, hatta etiyolojide rol oynayabilecek faktörleri saptamada büyük kolaylık sağlamaktadır. Deri hastalıklarının tanısı, yalnızca klinik gözlemlere değil, histopatolojik bulgulara da bağlıdır. Klinik olarak ayırt edilemeyen birçok hastalık, spesifik mikroskobik özellikleri ile tanınabilir. Derinin histolojik çalışmalarının 1600'lü yıllara kadar uzanan, uzun belgelenmiş bir geçmişi vardır. Doğru tanı için klinisyen ile patoloğun işbirliği ve uyumu zorunludur. Biz çalışmamızda üniversitemiz hastanesinde deri biyopsisi alınan hastalarda klinik ön tanılarının belirlenmesi ve bu klinik ön tanılarla histopatolojik kesin tanılar arasındaki korelasyonun değerlendirilmesini amaçladık. Materyal ve Metod: Çalışmamız Ocak 2002 - Şubat 2013 tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvurup deri biyopsisi alınan 3610 hastaya ait 4229 deri biyopsini içermektedir. Araştırma verileri Patoloji arşiv kayıtları ( patolojik kesin tanılar) ve Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniği tarafından Patoloji Servisine gönderilen 14440 ve 14550 formlarındaki ön tanılar incelenerek toplandı. Dermatolojik ön tanılar; papüloskuamöz hastalıklar, vezikülo-büllöz hastalıklar, ekzamatöz hastalıklar, konnektif doku hastalıkları, vasküler bozukluklar, enfeksiyöz hastalıklar, ilaç erüpsiyonları, ultraviyole ile oluşan hastalıklar, tümörler, nevüsler, pigmentasyon bozuklukları, adneksal hastalıklar, metabolik/sistemik hastalıklar, yağ dokusu hastalıkları, genodermatozlar, immünolojik hastalıklar, kistler ve diğerleri olarak sınıflandırıldı. Alınan biyopsilerde klinisyenin düşündüğü ilk üç ön tanı ile histopatolojik kesin tanı arasındaki uyum araştırıldı. Bulgular: Çalışmada yaşları 0-100 (40±20) yıl arasında değişen, 1827'si (%50,6) erkek, 1783'ü (%49,4) kadın toplam 3610 hastanın arşiv kayıtları incelendi. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre birinci ön tanıların histopatolojik uyumu %56,2, ikinci ön tanıların uyumu %9,9 ve üçüncü ön tanıların uyumu ise %2,1'dir. Çalışmamızdaki ilk üç ön tanının uyumu %58,8'dir. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda tüm dermatozlarda ilk üç ön tanı ile histopatolojik tanının anlamlı bir şekilde uyumlu olduğu tespit edildi (p=0,001). Patolojik kesin tanılar sonucunda en sık görülen on tanı sıklık sırasına göre; dermal nevüs, psöriazis vulgaris, bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, mikozis fungoides, epidermoid kist, spongiotik dermatit, iltihabi granülomatöz proçes, liken planus ve pemfigus vulgaristir. Hastanemizde biyopsi alınan hastalar en sık Erzurum, Ağrı ve Kars'tan gelmektedir. Biyopsi alınan hastaların %58,4'ü (n=2108) lise mezunudur. Biyopsi alınıp malignite tespit edilen hastaların %18,1'inde (n=72) tümör pozitif cerrahi uç tespit edildi. Biyopside örnek yetersizliği görülen vakaların yaklaşık tamamını patolojinin mikroskobik tanımlama (yorum) yaptığı grup oluşturmaktaydı. Alınan tüm biyopsiler hesaplandığında ilk üç ön tanı ile patolojik tanı arasında en fazla uyumsuzluğun görüldüğü hastalık grubu (mikroskobik tanımlama hariç tutularak) diğerleri grubu idi (diğerleri grubu içinde uyumsuzluk oranı %65,4, n=102). 861 (%20,3) biyopsi sonucundaki patolojik kesin tanı dermatoloji kliniğinin ön tanılarından, yorum olmaksızın farklı kesin tanı içeriyordu. Sonuç: Biyopsiye gerek duyulan deri hastalıklarında adolesan ve genç erişkin çağlarda (20-49 yaş) bir yığılmanın olduğunu gösterildi. En sık biyopsi alınan tabloların; tümörler, papüloskuamöz hastalıklar grubu ve nevüsler olduğu gösterildi. Aynı hastadan alınan tekrar biyopsileri ile kesin tanı koyma oranlarının arttığı saptandı. Dermatoloji ve Patoloji Anabilim Dalı kayıtlarının karşılaştırılarak değerlendirilmesinin tanı koymada başarı oranını arttırdığı sonucuna varılmıştır.
Özet (Çeviri)
Clinicopathologic Correlation in the Diagnosis of Skin Diseases Background and Aim: Skin is an organ in which biopsy is taken more easily than other organs. This situation provides us finding out diagnosis, stages of lesions, pathogenesis and even etiological factors of dermatological diseases. Diagnosis of dermatological disease is not only dependent on physical examination but also it is dependent on histopathological findings. Clinically undefined disease can be defined by specific histopathological features. Histological studies of skin based on a long documented history dating back to the years of 1600s. Cooperation of clinicians and pathologists is mandatory for correct diagnosis. The aim in our study was to determine clinical preliminary diagnosis and correlation between preliminary diagnosis and final histopathological diagnosis in patients who biopsy was taken in the hospital of our university. Materials and Methods: Our study consisted of 4229 biopsies of 3610 patients followed between January 2002 and February 2013 in the Hospital of Ataturk University Faculty of Medicine in Erzurum, Turkey. Data of our study based on records of archive in pathology department (histopathological final diagnosis) and preliminary diagnosis which is recorded on the forms of 14440 and 14550 which are filled by dermatology and sent to pathology department. Dermatological preliminary diagnosis classified as papulosquamous diseases, vesiculobullous diseases, eczematous diseases, connective tissue diseases, vascular diseases, infectious diseases, ultraviolet dependent diseases, adnexal diseases, immunologic diseases and tumours, drug reactions, pigmentation disorders, genodermatoses, cysts, nevi and others. We studied clinicopathological correlation between the first three preliminary diagnosis made by clinicians and the final diagnosis made by pathologist. Results: In our study data of 3610 patient which consist of 1827 (50,6%) men and 1783 (49,4%) women. Age of patients was between 0-100 years with the mean of 40±20. We found that histopathological correlation of the first preliminary diagnosis was 56,2%, the second preliminary diagnosis was 9,9% and the third preliminary diagnosis was 2,1%. The histopathological correlation of the first three preliminary diagnosis was 58,8%. As a result of statistical analyses, we found that the first three preliminary diagnosis was correlated with histopathological final diagnosis in all dermatoses (p=0,001). The first ten histopathological final diagnosis are ordered and listed below according to frequency; dermal nevus, psoriasis vulgaris, basal cell carcinoma, squamous cell carcinoma, mycosis fungoides, epidermoid cyst, spongiotic dermatitis, inflammatory granulomatosis processes, lichen planus and pemphigus vulgaris. Most of patients that biopsies were taken from them in our hospital came from Erzurum, Ağrı and Kars. 2108 (58,4%) patients (that biopsies were taken from them) were graduated from high school. We found that tumors were positive in surgery borders in 72 (18,1%) of patients that malignity detected by biopsy. Almost all of biopsies which were reported as unsufficient examples, were reported in microscopic description group. The others group was the most uncorrelated group in all of groups except microscopic description (uncorrelation in others group is 65,4%, n=102). Final pathologic diagnoses (except microscopic descriptions) were different from the first three preliminary dermatologic diagnosis in 861 (20,3%) biopsies. Conclusion: Adolescent and young adult ages (20-49 years) were more common than other ages in patients whose dermatologic diseases need biopsies for diagnosis. We found that tumors, papulosquamous diseases and nevi were the most common diseases in which biopsies were taken. It was found that final diagnosis rate increased by repated biopsy in same patient. We found that final diagnosis rate was increased by comparison between records of dermatology and pathology department.
Benzer Tezler
- Arşivimizdeki deri punch biyopsi materyallerinde histopatolojik inceleme sonuçları ve direkt immünfloresan bulgularının 10 yıllık retrospektif analizi
10 year retrospective analysis of histopathological examination results and direct immunofluorescence findings on skin punch biopsy materials in our archives
GÖZDE KURTULUŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PatolojiAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇİĞDEM TOKYOL
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEÇİL SOYLU
- Küçük plak parapsöriazis ve mikozis fungoidesin dermoskopik, lezyonel kapilleroskopik bulguları ve histopatolojik korelasyonu
Dermoscopic, lesional capileroscopic findings and histopathological correlation of small plaque parapsoriasis and mycosis fungoides
DİLARA İLHAN ERDİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE ESRA KOKU AKSU
- Psoriasis ve seboreik dermatit hastalarında trikogram bulguları
Trichogram findings in psoriasis and seborrheic dermatitis patients
HİLAL DENİZLİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
DermatolojiOndokuz Mayıs ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MÜGE GÜLER ÖZDEN
- Pemfigus vulgarisli hastalarda Anti Dsg-3 ve Anti Dsg-1 düzeylerinin hastalığın takibindeki yeri.
The role of Anti Dsg-3 and Anti Dsg-1 titers in the follow-up of pemphigus vulgaris patients.
BİLGEN ERDOĞAN
- Alopesilerin klinik değerlendirilmesinde ve alopesi areatada tedaviye yanıtın izleminde saçlı deri dermatoskopisinin yeri
The role of scalp dermatoscopy in clinical evaluation of alopecias and follow-up of treatment response in alopecia areata
ÖZLEM KARADAĞ KÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
DermatolojiBaşkent ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE TÜLİN GÜLEÇ