Organik ve yoğun koşullarda yetiştirilen etlik piliçlerin besi performansı ve et kalitesinin karşılaştırılması
Comparison of feed conversion efficiency and meat quality of broilers reared in organic farming and intensive farming
- Tez No: 360656
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. TÜLÜN ÇİÇEK RATHERT
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ziraat, Agriculture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Zootekni Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 107
Özet
Bu çalışmanın amacı son dönemlerde yoğun olarak tartışılan ve insan sağlığını ilgilendirmesi nedeniyle çok fazla ilgi çeken gıda güvenliğinin, beslenmemizde önemli bir yeri olan piliç eti bakımından ne durumda olduğunun ortaya konulmasıdır. Bu nedenle farklı yetiştirme sistemlerinin ne gibi farklılıklara sahip olduğu hususu araştırılmıştır. Buna göre çalışmamızda altı farklı grup üçer tekerrürlü olarak denemeye alınmıştır. Bu guruplarda farklı genotipe sahip hayvanlar bulunmakla birlikte aynı zamanda farklı yem ve farklı yetiştirme sistemleri uygulanarak gruplar arasındaki farklılıklar araştırılmıştır. Gruplar arasında ilk olarak haftalık canlı ağrılık kazançları dikkate alınarak büyüme eğrileri oluşturulmuştur. Buna göre denemede yer alan gruplardan deneme sonunda en fazla canlı ağırlık kazancı yavaş gelişen genotiplerin yer aldığı ve ayrıca organik koşullarda, organik yemlerle beslenen birinci grupta gözlenmiştir. Söz konusu grupta deneme sonunda canlı ağrılık 2359,9 g a ulaşmıştır. Gruplarda yem tüketimleri ve yemin ete dönüşüm oranlarında gruplar arasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Yavaş gelişen genotiplerin yer aldığı gruplarda en fazla yem tüketimi deneme süresi olan 13 hafta boyunca birinci grupta 5295 g yem ile gözlenmiştir. Yemin ete dönüşüm oranında ise yavaş gelişen genotiplerin yer aldığı grupta en iyi performansı ortalama % 41,38 ile dördüncü grup göstermiştir. Hızlı gelişen genotiplerin yer aldığı gruplarda ise en iyi performansı ortalama % 47,22 ile beşinci grup göstermiştir. Deneme sonunda kesime giden tüm gruplar arasında karkas randımanı en iyi çıkan gruplar hızlı gelişen genotiplerin yer aldığı gruplarda gözlenmiştir. Bu gruplardan beşinci grupta karkas randımanı % 86,28 olurken altıncı grupta da bu oran % 84,89 olarak tespit edilmiştir. Canlı ağırlık artışına paralel olarak birinci grupta yer alan hayvanlar en yüksek kesim ağırlığına sahip olmuştur. Çalışmanın en önemli ayağını tamamen organik sistemlerde yetiştirilen birinci grup ile yoğun koşullarda yetiştirilen altıncı grup arasında üretim maliyetlerinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Buna göre organik sistemlerde üretilen birinci grupta üretim maliyeti toplam otuz hayvanda 589,43 TL olurken, yoğun koşullarda yetiştirilen altıncı grupta üretim maliyeti yine toplam otuz hayvanda 364,45 TL olmuştur. Organik koşullarda üretim maliyeti yaklaşık olarak % 61,5 yoğun koşullardaki üretimden pahalı olarak tespit edilmiştir. Deneme sonunda gruplarda yer alan hayvanlardan elde edilen göğüs ve but etlerindeki kalite kriterlerinden pH en yüksek düzeyde göğüs etlerinde de but etlerinde de birinci grupta tespit edilmiştir. Göğüs etlerindeki pH birinci grupta 5,84 olurken but etlerinde ise yine birinci grupta 6,53 olmuştur. Etlerde renk yoğunlukları bakımından yavaş gelişen genotiplerin yer aldığı gruplar da L renk yoğunluğu diğer gruplara göre daha yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla bu gruplarda göğüs ve but etlerindeki renk daha açık olmuştur. Hızlı gelişen genotiplerin yer aldığı gruplardaki etler a renk yoğunluğu daha yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla bu gruptaki etler daha kırmızımsı bulunmuştur. Yine hızlı gelişen gruplarda b renk yoğunlu diğerlerine göre daha yüksek bulunmuştur. Burada da bu grupta yer alan etler daha sarımsı çıkmıştır. Gruplarda elde edilen göğüs ve but etlerinde nem ve kül içerikleri en yüksek düzeyde hızlı gelişen genotiplerin bulunduğu beş ve altıncı grupta bulunmuştur. Protein ve yağ oranları ise göğüs etlerinde yavaş ve hızlı gelişen genotiplerde birbirine benzer çıkmıştır. But etlerinde ise protein oranı en yüksek düzeyde hızlı gelişen genotiplerin yer aldığı gruplarda yer alırken yağ oranı ise yavaş gelişen genotiplerin bulunduğu gruplarda tespit edilmiştir. But etleri içerisinde en fazla kolesterol içeriği 178,59 mg ile dördüncü grupta bulunmuştur. Göğüs etlerinde de kolesterol oranı 65,43 mg ile yine dördüncü grupta bulunmuştur. Gruplarda elde edilen etlerde antibiyotik kalıntı analizi yapılmıştır. Etlerde oksitetrasiklin, tetrasiklin, klorotetrasiklin ve doksisiklin grubu antibiyotik taraması yapılmıştır. Gruplardan hiçbirinde rezidü miktarının üzerinde antibiyotik bulunmamıştır. Pestisitlerden de organik klorlu pestisitler yönünden tarama yapılmış yine hiçbir grupta pestisit kalıntısına rastlanmamıştır. Sonuç olarak organik ve organik olmayan sistemlerde etlik piliç üretiminin birbirinden birçok farklılığı barındırdığı ortaya çıkarılmıştır. Özellikle organik yemlerle beslenmenin hayvanlarda ciddi bir canlı ağırlık kazancı sağladığı gözlenmiştir. Bu tür sistemler üzerine araştırmaların artırılması ve bu alanda yeterli teknik personelin yetiştirilmesi hususunun gittikçe talep gören bu sektörde daha yararlı olacağı kanaatine varılmıştır.
Özet (Çeviri)
The aim of this study was to evaluate the food safety of broiler meat, which has recently come into the focus of discussions regarding its effects on human health as an important part of nutrition. For this reason it was investigated what differences exist between broiler meat produced in organic and conventional farming. For this reason, a treatment consisting of six groups with three replications was administered. In these groups, animals of different genotypes were reared with different feed and rearing systems, and the differences among the groups were researched. For each group, the growth curve was generated through determining the weekly gain live weight. According to the results, the largest gain in live weight was ascertained in the first group, in which animals of the slowest growing genotype were reared under organic farming conditions and with organic fodder. The live weight in this group reached 2359,9 gr. In the groups, feed intake and feed efficiency feed were determined as important factors. The highest feed intake during the 13-week treatment was observed in the first group of slow growing genotypes (5295 gr). The best feed conversion rate 41,38 % was seen among the groups with slowly developing genotypes in the fourth group. Among observed with fast developing genotypes, the fifth group performed best at 47,22 %. At the end of the treatment, the groups with fast developing genotypes performed best in carcass efficiency. While among these groups the fifth groups showed a carcass efficiency rate of 86, 28 %, the rate was 84,89 % for the sixth group. Parallel to the increase in live weight, the fifth group had the highest slaughter weight. An important part of the study was the calculation of the production costs in the first group, which was completely run under organic conditions and of the sixth group, which was run under conditions of intensive farming. While the production costs of the first group were Turkish Lira (TL) 589,43, those of the sixth group were TL 364,45. The costs for fodder used in organic farming were 61,5 % more expensive than that of intensive farming. At the end of the treatment breast and leg were analysed for meat quality traits, of which pH was found highest in the first group. While pH of breast was 5,84 in the first group, it was 6,53 for legs in the same group. L-colour intensity of meat was in the groups with slowly developing genotypes higher than in the other groups. This means, in these groups meat was more light-coloured a-colour intensity of meat in the groups with fast developing genotypes was higher than in the other groups. Also b - colour intensity of meat in the groups with fast developing genotypes was higher than in the other groups. The meat in this group was more yellowish. The highest levels of humidity and ash were in the fifth and sixth group containing fast developing genotypes. Protein and fat ratio in breast meat were found similar in both slowly and fast developing genotypes. However, protein ratio was highest in leg meat of the groups with fast developing genotypes, while it was low for fat in the slowly developing genotypes. In leg meat, the highest amount of cholesterol at an amount of 178,59 mg was found in the fourth group. In breast meat, a cholesterol ratio of 65,43 mg was found in the fourth group as well. Meat was also analysed for traces of antibiotics. It was scanned for oxitetraciclina, tetracycline, chloro-tetracycline and doxycycline classes. In none of the residue amounts, antibiotics were detected. Of pesticides, scans were conducted for chlorinated pesticides, and no pesticide traces were found in the groups. As a result, it was that there are considerable differences between broiler production in organic and non-organic systems. It was particularly observed that broilers reared with organic fodder displayed an increase in live weight. It is suggested that further research and training of qualified personnel will be beneficial for this gradually increasing sector.
Benzer Tezler
- Organik ve konvansiyonel koşullarda yetiştirilen çanakkale yöresine ait hırsız kaçıran kavun genotipinde farklı sulama düzeylerinde verim ve kalite değişimleri
Yield and quality changes in different irrigation levels in the hirsiz kaçiran melon genotype from çanakkale region, growed under organic and conventional conditions
HATİCE NİHAN ÇİFTCİ
Doktora
Türkçe
2024
ZiraatÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiBahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KENAN KAYNAŞ
- Permakültürün kent dirençliliğini artırmada bir araç olarak kullanılma potansiyelinin irdelenmesi
Investigation of the potential of permaculture as a tool to increase urban resilience
NEBAHAT NİHAN PARLAK
Doktora
Türkçe
2024
Peyzaj Mimarlığıİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALEV PERİHAN GÜRBEY
- Tarımsal üretimde yabancı otun alternatif mücadelesinde sıcak köpük uygulamaları üzerine bir araştırma
A research study on hot foam applications as an alternative weed control in agricultural production
FERHAT KÜP
- Hindistan cevizi lif atığı ve peat esaslı yetiştirme ortamlarında onbiray (Primula) bitkisinin gelişimi
Growth of Primula plant in coir dust and peat based growing media
SABRİ BAĞCI
- Çekirdeksiz kuru üzümde uygulanan politikanın Ege Bölgesinde üretim ve üretici açısından sonuçlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
GÜVEN ÖZERİN