Geri Dön

Deutsche und Turkische vornamen: Ein beitrag zur kontrastiven vornamenforschung

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 36323
  2. Yazar: DURSUN ZENGİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BATTAL İNANDI
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, Batı Dilleri ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature, Western Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 363

Özet

Bu çalışmada insanların yaşamında önemli bir yer tutan ve onlarla özdeşleşen ön adlar inceleme konusu olarak seçilmiştir. Öteden beri insanların yaşamında önemini korumuş olan ad ve ad verme geleneklerinin sadece dilbilim ile değil aynı zamanda tarih, psikoloji, sosyoloji, ve antropoloji gibi diğer birçok alanlarla ilgileri söz konusudur ve bir toplumun tarihi, dini, sosyal yapısı vs. hakkında bilgi sunarlar. Adbilimin inceleme alanına giren ön adlar konusunda Almancada yeterince çalışmaların bulunmasına karşın, Türkçede bunların büyük bir eksikliği hissedilmektedir. Bu çerçevede onların sosyo-kültürel ve dilbilim açısından ve özellikle karşılaştırmalı olarak hiç incelenmediği görülmektedir. Bu çalışmada Almanca ve Türkçedeki ön adlar sosyo-kültürel ve özellikle dilbilim açısından eşzamanlı bir düzlemde çeşitli dilbilim kuramları çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Erkek ve kadın adları birbirinden ayrı şekilde, önce Almanca sonra Türkçedeki adlar değerlendirilmiş olup benzerliklere ve farklılıklara geniş bir biçimde değinilmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde özel adlarla ilgili önemli 352bazı kavramlar açıklanmış ve çalışmadaki amaç ile, izlenecek yöntem ve ilkeler belirtildikten sonra Almanca ve Türkçede günümüze kadar ön adlar konusunda yapılmış olan çalışmaların durumu ortaya konmuştur. Birinci bölümde, insan yaşamının ayrılmaz bir parçasını oluşturan ön adların sosyo-kültürel boyutu inclenmiştir. Her iki toplumdaki adların ve ad vermenin tarihî gelişiminin kısa bir özeti, günümüzde ad verme, adlar verilirken temelde yatan motivasyonlar, menşei bakımından geldikleri alanlar, ve onların kişi hakkındaki belirleyici unsurları ele alınmıştır. Çalışmanın asıl bölümünü oluşturan ikinci bölümde, ön adların dilbilimsel açıdan özellikleri incelenmeye alınmıştır. Dilbilimsel boyutu önce biçimbilim ve sözdizim sonra anlambilim olmak üzere iki ana grupta toplanmıştır. Ad verme gelenek ve göreneklerinin tarihî açıdan oldukça geriye gittiği her iki toplumda, ad verme konusuna büyük bir önem verdikleri görülmektedir. Toplumların yaşamış olduğu farklı tarihî, dinî, sosyal ve külterel olaylar kendi adlarına ve ad verme geleneklerine de yansımıştır. Günümüzde bu gibi gelenek ve göreneklerin gittikçe kaybolduğu ve önemini yitirdiği gözlenmektedir. Almancadakine kıyasla Türkçedeki ad verme gelenek ve göreneklerinin büyük zenginliği ve çeşitliliği hemen göze çarpmaktadır. Bu nedenle bir ad verilirken onu belirleyici bir çok unsur söz konusudur. Örneğin çocuğun doğduğu 353zaman, doğduğu yer, ailedeki sayısal sırası, tarihî olaylar vs. adların verilmesinde etkileyici rol oynamaktadır. Ayrıca dildeki her sözcüğün uygun olduğu sürece ad olarak verilebilmesi ve adlar anlaşılabildiği için anlamlarının büyük bir önem kazanması, Türkçedeki adların karakteristik özelliklerinden biridir. Buna karşın çoğunluğu eski adlardan oluşan ve günümüzde anlaşılabilirliklerini yitiren Almancadaki adlar, normal sözcüklerin ad olarak verilmesinin de yasak olması nedeniyle anlam açısından önemini yitirmiştir. Almancadaki adlarda ve ad vermede Hıristiyanlığın, Türkçedekilerde ise İslam dininin etkisi kolayca tespit edilebilmektedir. Ayrıca farklı nedenlerle, yabancı dillerden alınmış adlar mevcuttur. Almanca adlarda Latince, Yunanca, İbranice ve Fransızca gibi yabancı diller tespit edilirken Türkçedekilerde Arapça ve Farsça ağırlıklı olarak yer almaktadır. Türkçede her sözcük ad olarak verilebildiği için adların geldikleri alanlar da oldukça geniştir. Ayrıca adlar bir kişinin hangi dine, uyruğa, yöreye, sosyal sınıfa ve ideolojiye ait olduğunu da gösterebildikleri için önemli bilgiler de sunabilmektedirler. Dilin ayrılmaz bir parçasını oluşturan adlar temelde dildeki sözcüklerden yapıldığı için biçim, ses, anlam ve söz dizimi gibi dilbilimsel özellikler göstermektedirler. Almanca ve Türkçedeki ön adlar biçimbilgisi ve sözdizimi açısından benzerlikler yanında büyük 354farklılıklarda görülmektedir. Almancada adların cinsiyeti belirleme zorunluluğu söz konusu olduğundan, adlar genellikle erkek adlarından kadın adı yapan son eklerle birbirinden ayırt edilir. Bununla beraber adı oluşturan son sözcüklere de bakılarak cinsiyet tespiti yapılabilir. Türkçedeki adların cinsiyet tespiti son eklerle beraber adın bitiş şekli ve özellikle adın anlamıyla sağlanır. Sayıları açısından büyük benzerlikler gösteren adlar en az bir ve genellikle en fazla üç adla sınırlı kalmaktadırlar. Almanca adlar belirtme öğesi (Artikel) ile kullanı lmamalarına rağmen, belirli durumlarda belirtme öğesi ile kullanılabilmektedirler. Adlar tek bir bireye verildiği için genellikle tekil olarak görülürler. Onların çocuğul çekimleri ile halleri, Türkçedekilerin aksine Almancada dilde kullanılan sözcüklerden farklıdır. Ayrıca ön adlar belirli biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Burada da benzerliklerin yanında büyük farklılıklar söz konusudur. Örneğin erkek adlarından kadın adlarının yapılması, yeni adların oluşturulması, yabancı dillerden adların alınması her iki dilde de kendini gösterirken, iki ön adın çizgi ile birbirinden ayrılması, çocukların konuşmalarından esinlenerek yapılıp verilen ön adlar sadece Almancada ortaya çıkmaktadır. Ön adlar oluşturulurken bir takım ekler ile isim, fiil, sıfat gibi bir ya da birden fazla sözcük ve sözcük türlerinden yararlanılmıştır. Özellikle Türkçe adlardaki eklerin, sözcük ve sözcük türlerinin çokluğu ve 355çeşitliliği hemen göze çarpmaktadır. Bu nedenle adların oluşturulmasında emir, istek, bildirim cümleleri ve zamanlar da kullanılmaktadır. Dilin doğal bir parçası olan ön adlar, anlambilim açısından dildeki sözcüklerden farklı özellikler göstermektedirler. Onların sözlüksel değil, sonradan edindikleri kendilerine özgü anlamları vardır. Örneğin bir ön adın anlamı, doğrudan o adı taşıyan kişiyle, adın uyandırdığı kişisel çağrışımlarla ve adın öğrenildiği ortamla vs. bağlantılıdır. Türkçe adlar çoğunlukla dilde kullanılan sözcüklerden oluştuğundan anlam açısından uyandırdığı çağrışımlar Almancadakilere kıyasla daha geniştir. Adlar genelde ya var olan adlardan ya da dilden ilk defa seçilen sözcüklerden verilir fakat Almancada dildeki kullanılan sözcükler ad olarak verilemediğinden, genellikle var olan adlardan seçilerek verilmektedir. Birden fazla sözcükten oluşan adlarda sözcükler anlam açısından ya bir bütün oluşturmakta ya da birbirileriyle hiç ilgileri olmamaktadır. Türkçede çoğunlukla birinci durum kendini ağırlıklı olarak hissettirmektedir. Adların anlam boyutuyla ilgili diğer önemli bir özellik ise, onlarda görülen çok anlamlılık ve mecazdır. Oluştukları sözcükler çoğu kez bir çok anlama gelir. Bu durum kendini özellekli Türkçede çok belirgin bir şekilde göstermektedir. Dildeki kullanılan sözcüklerin ad olarak 356verilebildiği Türkçede, genelde sözcüklerin mecazi kullanımları Almancaya göre çok belirgindir ve ayrıca eşadlı (homonym) adlara dahi rastlanmaktadır. Her iki dilde zamanla bazı adlarda anlam kötüleşmesinin oluştuğu da görülür. Bir adın, aynı dildeki farklı şekillerinden başka, yabancı dillerde kullanılan şekillere de rastlanmaktadır. Bu gibi adlar Almancada sayıca daha fazladır. Kısaca, Almanca ve Türkçedeki ön adlar, benzerliklerin yanısıra farklı kültür, tarih, din, dil vs. den kaynaklanan birçok farklılıklar da göstermektedir. Fakat Türkçedeki adların üretkenliği ve yaratıcılığı, ad verme gelenek ve göreneklerinin çeşitliliği ve zenginliği gözardı edilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Eine vergleichende studie uber die namengebung und personennamen im Deutschen und im Turkischen

    İsim verme Almancada ve Türkçede kişi adları üzerine karşılaştırmalı bir çalışma

    FAİK ÖMÜR

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1995

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Y.DOÇ.DR. ARMAĞAN ETHEMOĞLU

  2. Türk çocuk edebiyatında Almanya imgesi

    Başlık çevirisi yok

    NİLÜFER KAVAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Alman Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELAHATTİN DİLİDÜZGÜN

  3. Das Deutsche und Turkische volkslied als sprachliches kunstwerk

    Başlık çevirisi yok

    ALİ OSMAN ÖZTÜRK

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    1990

    DilbilimSelçuk Üniversitesi

    PROF.DR. WİLFRİED BUCH

  4. Das Heutige Deutsche und Turkische

    Başlık çevirisi yok

    SEVİL ONARAN

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    1994

    Alman Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. GÜRSEL AYTAÇ