Relation to self and moral subjectivation in Michael Foucault
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 368601
- Danışmanlar: PROF. DR. GÜROL IRZIK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Foucault, etiği kişinin kendisiyle kurduğu ilişki olarak tanımlamaktadır. Foucault, çeşitli kitap ve makalelerinde etik ve bununla ilgili olarak ahlaki özneleşme konusundaki fikirlerini değişik yönleri ile ele almıştır. Bu tezin amacı Foucault'nun geliştirdiği, kendimizle kurduğumuz ilişki olarak etik ve ahlaki özneleşme kavramlarının oluşmasında rol oynayan - ancak herhangi bir eserinde toplu bir şekilde yer almayan - görüş ve argümanlarını kapsamlı bir şekilde sunmak ve bu kavramların ortaya çıkış sürecindeki aşamaları göstermek ve tartışmaktır. Foucault'ya göre insanın kendisiyle kurduğu ilişki, bilgi ve iktidar odaklan ile karşılıklı etkileşim sonucu oluşur. (Her iktidarın karşılığında bir bilgi alam oluşur ve her bilgi alanı da çeşitli iktidar ilişkilerini varsaymakla birlikte yeni iktidar ilişkileri doğurur). Bilgi ve iktidar odaklarının bir araya gelerek oluşturdukları deneyler ve ürettikleri doğruluklar yolu ile dayattıkları sınırlar kimliğimizin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu çerçevede, Foucault'ya göre, kendimiz ile kurduğumuz ilişkinin eleştirel analizi bize dayatılan kimliklerin reddedilebilmesi ve yeni öznellikler geliştirilebilmesi için gereklidir. Bizlere dayatılan kimliklerin reddedilebilmesi ise ancak bu kimlikleri oluşturan sınırlar üzerine özgürce düşünebilmek ve yeni öznellik biçimleri geliştirebilmek ile mümkün olabilir. Foucault'nun iktidar anlayışı özgürlüğü de içerimlediği için sözkonusu sınırlar üzerine düşünmek ve dayatılan kimlikleri reddetmek olasıdır. Foucault'ya göre iktidar kendiliğinden var olan ve sahip olunabilen bir yapı değildir. Bu nedenle evrensel bir iktidardan değil, iktidar ilişkilerinden söz edilebilir ve bu ilişkide iki tarafın da sonuna kadar eylemde bulunabilecek durumda olması gerekir. Buna göre, iktidar ilişkilerinin olduğu her yerde direniş imkanı da vardır. Sonuç olarak özgürlük, kendimizle kurduğumuz ilişkiyi eleştirel bir gözle irdelemeyi ve kendimizi davranışlarımızın öznesi olarak yeniden kurmayı, yani ahlaki özneleşmeyi olanaklı kılar. Bu çerçevede Foucault, etiği, özgürlüğün düşünülerek yapılan bir pratiği olarak algılamaktadır.
Özet (Çeviri)
Foucault's works involve an elaboration of the idea of the relation to self -which he calls ethics- and moral subjectivation. This thesi$ undertakes an examination of the process and of the steps, which lead to the notion of the 'relation to self and 'moral subjectivation' as understood by Foucault, with the objective of revealing the argument which lies beneath these concepts as well as to discuss their implications. According to Foucault, one's relation to oneself is determined by one's interaction with power-knowledge relations. Thus, knowledge and power relations play an extensive role in the determination of our identity as they impose limits upon us by making us the subjects of certain kinds of experiences, and by defining these experiences in terms of truths they produce about us. In this respect, according to Foucault, the refusal of the identities that are imposed on us require a free deliberation on the limits that determine our identity. Since Foucault's conception of power implies freedom, it is possible to deliberate on these limits and to refuse the identity that is imposed by them. According to Foucault, power is not something that exists by itself and that can be possessed. Thus, rather than power as such, we should speak of power relations which allow for the possibility of a set of responses available to both sides. That is, power relations always involve the possibility of resistance and struggle. As a result, freedom allows a critical examination of the relation to ourselves as well as to constitute ourselves over again as subjects of our own experiences i.e., moral subjectivation. In this respect, Foucault conceives of ethics as a deliberate practice of freedom.
Benzer Tezler
- Sinemada iktidar ilişkileri, Factotum ve Paterson filmlerinin eleştirel söylem çözümlemesi
Power relations in cinema, critical discourse analysis of Factotum and Paterson films
SEDAT ÇAĞLAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Sahne ve Görüntü SanatlarıAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZAKİR AVŞAR
- From ethics oriented politics to power oriented politics in 21st century: A discussion on introducing Dyadic Power Theory approach to political thought
Etik odaklı siyasetten 21. yüzyılda güç merkezli siyasete: Siyasal düşüncelerde Diyadik (İkici) Güç Teorisi yaklaşımı üzerinden yeni bir tartışma
MUHAMMET ALİ YUNUS
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
FelsefeHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SONER AKIN
- An analysis of crime-based reality TV shows: The case of Müge Anli ile Tatli Sert
Suç odaklı reality TV şovları üzerine bir inceleme: Müge Anlı ile Tatlı Sert örneği
BURCU YAMAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
Radyo-Televizyonİzmir Ekonomi Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURAN EROL IŞIK
- Türkiye, ABD ve Fransa'nın sosyal bilgiler öğretim programları ve ders kitaplarının değerler eğitimi boyutunda karşılaştırılması
Comparison of curriculum and textbooks of social studies education in terms of values education in Turkey, the USA and France
TUĞBA KAFADAR
Doktora
Türkçe
2019
Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesiİlköğretim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK
DOÇ. DR. AHMET KATILMIŞ
- Yeni türk sinemasında aile konulu filmlerde itaatkâr özne inşası
The docile subject construction in the family films of new turkish cinema
SERDAR GEZER
Doktora
Türkçe
2019
FelsefeEge ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAMİLE OYA PAKER