Farklı orijinden sütlerin rennetlenme kinetiklerinin yüzey hidrofobisitesi yaklaşımıyla incelenmesi
Investigation of renneting kinetics of milks from different origins with surface hydrphobicity approach
- Tez No: 372745
- Danışmanlar: PROF. DR. YAŞAR KEMAL ERDEM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Gıda Mühendisliği, Food Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Bu çalışmada farklı orijinden (inek, koyun, keçi ve manda) sütlerin rennetlenme kinetiklerindeki farklılıkların, protein yüzey hidrofobisitesi yaklaşımı ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, öncelikle çiğ süt örneklerinin 8-anilinonaphthalene-1-sulfonic acid (ANS) ile titrasyonu sonucu süt proteinlerinin hidrofobisitesine ilişkin kinetik parametreler hesaplanmıştır. Yüzey hidrofobik kısımların sayısını temsil eden Fmax değeri, en yüksek inek sütünde hesaplanmış; buna karşılık bağlanma sıkılığının bir ifadesi olan 1/Kd değeri en yüksek manda sütünde gözlenmiştir. Koyun sütünün ise, incelenen türler arasında, en düşük yüzey hidrofobik kısım ve bağlanma afinitesine sahip olduğu belirlenmiştir. Birim protein başına hidrofobik bağlanma ve bağ sıkılığı kavramlarını temsil eden protein yüzey hidrofobisite indeksi (PYHİ), en yüksek inek sütünde; en düşük ise koyun sütünde hesaplanmıştır.Çalışmanın esas amacına yönelik olarak, rennetlenme süreci boyunca belli zaman aralıklarıyla elde edilen presipitatlarda (floküle ve koagüle olan kısım) ANS ve protein dağılımı incelenmiş ve çizilen eğriler yardımıyla rennetlenme süreci iki aşamada yorumlanmıştır. Protein partitisyonu ve ANS partitisyonu eğrileri, rennetlenme sürecinde inek-koyun sütleri ile keçi-manda sütlerinin benzer eğilim gösterdiğini ortaya koymuştur. Rennetlenme süreci enzimatik faz ve flokülasyon fazı olarak iki aşamada incelendiğinde, her iki aşamanın da manda sütünde oldukça belirgin biçimde daha hızlı tamamlandığı gözlenmiştir. Protein partitisyonu ile elde edilen parametrelerden, rennetlenmenin birinci aşamasını karakterize eden proteoliz süresi en kısa manda sütünde gözlenmiş ve onu sıra ile keçi, koyun ve inek sütleri izlemiştir. Proteoliz süresinin türler arasındaki farklılığı önemli bulunmuştur (p
Özet (Çeviri)
The objective of this study is to investigate the differences in rennetting kinetics of milks from different origins including bovine, ovine, caprine and buffalo via surface hydrophobicity approach.Raw milk samples from different origins were firstly titrated with 8 anilinonaphthalene-1-sulfonic acid (ANS) in order to calculate the kinetic parameters concerning protein hydrophobicity of milk samples. Fmax values, representing both the maximum fluorescence that could be attained at the given conditions and also the maximum number of surface sites allowable for ANS to be bound, were found to be highest in cow milk. On the other hand, 1/Kd values, indicating the binding affinity of ANS to the milk proteins, were higher in buffalo milk. Ovine milk samples had the lowest number of hydrophobic surface sites and bonding affinity among the investigated samples. Protein surface hydrophobicity index(PSHI) which represents the average tightness of bonding ANS per protein,was found to be the highest for bovine milk and the lowest for ovine milk samples. ANS and protein partition were evaluated for the precipitates (flocculated and coagulated part) obtainedby centrifuging the samples atcertain intervals during renneting period. And the renneting period was interpretated via curves showing ANS and protein partition over time for different origins.Generally, protein partition and ANS partition curves showed similar trend between bovine-ovine and caprine-water buffalo milk samples. When renneting period discussed in two stages, namely enzymatic phase and flocculation phase, both two phases were completed distinctlyfast for buffalo milk.According to the parameters which were obtained by protein partition, water buffalo milk completedthe enzymatic phase much more earlier and followed by caprine, ovine and bovine milk. The difference between required time fort the first stage to be completed within different origins was significant(p
Benzer Tezler
- Geleneksel yöntemle üretilen tulum peynirlerinde kullanılan sütün orijinine bağlı olarak olgunlaşma esnasında meydana gelen bazı değişmelerin belirlenmesi
Determination of some alterations occurred during the ripening period of tulum cheese, traditionally produced from different milk origins
DURMUŞ SERT
Doktora
Türkçe
2011
Gıda MühendisliğiSelçuk ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİHAT AKIN
- Toros Sediri (cedrus libani a. rich) fidanlarının fizyolojik durumu üzerinde söküm zamanının etkisi
Effect of lifting date on physiological condition of Taurus cedar (Cedrus libani a. Rich) seedlings
SEVDE SARI
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Ormancılık ve Orman MühendisliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE DELİGÖZ
- Farklı coğrafi orijinli kakao likörü kullanımının sütlü ve bitter çikolataların bazı fiziksel özellikleri üzerine etkisi
Effect of use cocoa masses with different geographical origin on some physical properties of milk and dark chocolates
ONUR ÖZDEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Gıda MühendisliğiÇukurova ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ÜMİT ÜNAL
- Koyunlarda Campylobacter taşıyıcılığı ve serum antikor düzeyleri arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
NAHİT YAZICIOĞLU
Doktora
Türkçe
1998
Veteriner HekimliğiAnkara ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. K. SERDAR DİKER
- Anadolu Sığlasında (Liquidambar Orientalis Mill.) bazı orijinlerin tohum ve çimlenme özellikleri üzerine incelemeler
Investigations on the seed and germination characteristics of some Anatolian Sweetgum (Liquidambar Orientalis Mill.) provenances
GÜLSÜM BAYSAL BAKIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Ormancılık ve Orman Mühendisliğiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaOrman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPER HÜSEYİN ÇOLAK