Geri Dön

Die superlative als ausdrucksform in den antrittsreden der Türkischen Premierminister und Deutschen Bundeskanzler seit gründung der Republik Türkei und der Bundesrepublik Deutschland. ein beitrag zur semantischen, lexikologischen, soziolinguistischen und politolinguistischen analyse

Kuruluşlarından itibaren Türkiye Cumhuriyeti ve Federal Almanya Cumhuriyeti Başbakanlarının ve Şansölyelerinin açılış konuşmalarındaki derecelendirme sıfatlarının söz sanatı olarak kullanımı. anlambilimsel, sözcükbilimsel, sosyodilbilimsel ve politikdilbilimsel bir analiz

  1. Tez No: 380069
  2. Yazar: ONUR YILMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NİHAT ÜLNER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, Dilbilim, German Linguistics and Literature, Linguistics
  6. Anahtar Kelimeler: Politikdilbilim, mübalağa (abartma), retorik figür, Türk–Alman siyaset, başbakanlar, sıfatlar, Political linguistics, hyperbole (exaggeration), rhetoric figure, Turkish-German politics, Prime Ministers and Chancellors, adjective
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 246

Özet

Bir iletişim aracı olan dil, politikanın temelinde yer alır. Dil aracılığı ile siyasi düşünce yayılmakta ve eylemler harekete geçirilebilmekte bu da dil ve politikayı ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlamaktadır. Politikanın gücü kullandığı söyleme ve dile bağlıdır. Siyasi söylem içerisinde bazı kalıplar kullanılmakta ve bu kalıplar zaman içerisinde siyasi söylemin etkisini belirlemektedir. Siyaset bilimi ve dilbilim alanlarını birleştiren Politikdilbilim alanı diğer dilbilim alanlarından daha yenidir. Politikdilbilim alanı içerisine siyasi söylemlerde kullanılan söz sanatları, kelime grupları, sıfat çeşitleri ve gramer yapıları incelenmektedir. Bu çalışmada, Politikdilbilim alanı içerisinde Türk ve Alman başbakanlarının hükümet programlarını mecliste sunmaları sırasında yaptıkları konuşmalarda kullandıkları derecelendirme sıfatları ele alınmıştır. Bir söz sanatı olarak mübalağanın bu bağlamda derecelendirme sıfatları ile politik söylem içerisinde kullanımı, kullanım sıklığı ve çeşitliliği tespit edilmiştir. Abartma sanatının kullanımı genelde dinleyenleri etkilemek ve karşı fikir oluşturulmaları engellemek için kullanılan bir söz sanatıdır. Çalışmada, tarih boyunca siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda işbirliği içerisinde olan Türkiye ve Almanya kuruldukları günden günümüze kadar olan süre içerisinde politik söylem alanında Politikdilbilim sınırları içerisinde incelenmiştir. 1949 yılında kurulan Almanya'dan 8 Şansölye, 1923 yılında kurulan Türkiye'den ise toplam 16 Başbakan incelenmiş ve mecliste sundukları hükümet programı metinleri taranmıştır. Bu bağlamda 10 tane Almanca, 27 tane de Türkçe metin taranarak 13760 tane sıfat ve birlikte kullanıldığı kelime tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmanın temelini oluşturan derecelendirme sıfatları sınıflandırılarak toplam 1712 tane sıfat ve birlikte kullanıldığı kelime tespit edilmiştir. Politikdilbilim, Dilbilim ve yorumlayıcı yaklaşım bu araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Türk ve Alman siyasi söylemi içerisinde derecelendirme sıfatlarının belirli bir oranda kullanıldığı ve bu kullanımın birbirine yakın sıfatlar ile gerçekleştirildiği anlambilimsel olarak tespit edilmiştir. Yapılan bu çalışma ile dilbiliminin siyaset içerisinde önemli bir rol oynadığı, Politikdilbilim kavramının yaygınlaşmaya başladığı ortaya konulmuştur. Bu çalışmayla, Politikdilbilim alanında doğru bir analizin ne kadar zor ve önemli olduğunu göstermeye çalışılmıştır. Dilbilimin söylemin temellerini belirleme etkisi siyasi yönden vazgeçilemez bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma ile Türk ve Alman siyasetçilerin Hükümet Programlarında kullandıkları tüm sıfatlar taranarak farklı araştırmalar için veri dizgesi oluşturulmuştur. Bu açıdan bu çalışmanın gelecekte ortaya çıkabilecek olan yeni çalışmalar için kaynak ve model oluşturulacağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Language, as a medium of communication, underlies the politics. Political opinions and actions are motivated through language; therefore politics and language are inseparably interconnected. The power of politics is dependent on discourse and the language it uses. Some certain patterns are used within political discourse and these patterns determines the effects of political discourse in time. Political linguistics, which is the combination of political sciences and linguistics, is just a new linguistic field compared to the other fields. Political linguistics covers the analysis of figures of speech, phrases, types of adjectives and grammatical structures which are analyzed within the scope of political linguistics. In this study, comparative and superlative adjectives which are used in the speeches of Turkish Prime Ministers and German Chancellors while they were presenting their government programs at parliament. The use of hyperbole, as a figure of speech, in this context with comparative and superlative adjectives in political discourse, its frequency and diversity of occurrence are determined. Hyperbole is such a generally used figure of speech in speeches that you can affect the audience and prevent them from producing dissenting opinion. Historically, Turkey and Germany have been in cooperation with each other in political, economic and social terms and in this study these aforementioned countries will be investigated within the frames of political linguistics in terms of discourse analysis. 8 chancellors from Germany which was founded in 1949 and 16 prime ministers from Turkey which was founded in 1923 were analyzed and the texts declaring their government programs were scanned. 13760 adjectives and their collocating lexical items were determined by searching 10 texts in German language and 27 texts in Turkish language. Additionally, 1712 adjectives and other lexical items co-occurred with these adjectives were identified by classifying comparative and superlative adjectives which are the basis of our study. Political linguistics, linguistics and interpretative approach are the basis of this study. It is confirmed that comparative and superlatives were used proportionally in Turkish and German political discourse and it was achieved by using similar adjectives semantically. This study shows that linguistics plays a significant role in politics and the concept of 'political linguistics' has become more popular among other linguistic fields. By means of this study it is aimed to show that it is very difficult and important to analyze texts accurately in the field of political linguistics. It is understood that the effect of linguistics on determining the basis of discourse is an inevitable element in terms of politics. In this study, a particular data system has been formed for future studies by scanning all adjectives included in government programs of Turkish and German politicians. For this reason, it is thought that this study will be regarded as a source and model to the possible future studies.

Benzer Tezler

  1. Die Rolle der muttersprache bei der verarbeitung fachsprachlicher texte in der deutschlehrerausbildung. Unter besonderee berücksichtigung der sekundar bilungualen und der gesteuerten zweitspracherwerber

    Mesleki dilde yazılmış metinleri anlamada anadilin rolü

    GÖNÜL KEMAHLIOĞLU

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1999

    Alman Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YADİGAR EĞİT

  2. Batı Anadolu'nun M.Ö. III. ve II. Bin'e ait pişmiş toprak figürinleri

    Die Terrakottafiguren von III. und II. jahrtausend vor ohr. in west Anatolian

    E. ÖZLEM SÖZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    ArkeolojiAnkara Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYAT ERKANAL

  3. Homeros'un Ilias'ındaki Troyalı kadınların Euripides'in tragedyalarına yansıması

    Die Spiegelung der troianische Frauen aus Homer's Ilias in den Tragödien von Euripides

    SEMA POLAT ÖĞÜT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Yunan Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANDAN ŞENTUNA

  4. Die Waldorf padagogik und die gegenwartige situation des fremdsprachenunterrichts der Waldorfschule

    Waldorf pedagojisi ve Waldorf okullarında yabancı dil öğretimi

    ORHAN DEMİRTAŞ

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1999

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN SALİHOĞLU

  5. Die Sinnbezirke freude und trauer in Deutschen und ihre Türkischen aquivalente

    Almancada ki sevinç ve hüzün anlam alanları ve Türkçede ki karşılıkları

    NEZİH PALA

    Doktora

    Almanca

    Almanca

    1999

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞERİFE YILDIZ