Geri Dön

Gastroözefageal reflü hastalığı düşünülen çocuklarda özefagusun endoskopik bulguları ile histopatolojik sonuçları arasındaki ilişkinin retrospektif analizi

Retrospective analysis of the relationship between endoscopic and histological findings of oesophagus in children with gastroesophageal reflux disease

  1. Tez No: 384281
  2. Yazar: GÜLNİHAN KIRBAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYDAN TANCA
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Gastroözefageal reflü hastalığı, dispepsi, ERH, NERH, Hp endoskopik bulgular, histopatolojik bulgular, Gastroesophageal Reflux Disease, Dyspepsia, Non-erosive reflux disease, Erosive gastroesophageal reflux disease, Helicobacter pylori, endoscopic findings, histopathological findings
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çocuk Gastroenterolojisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 118

Özet

Amaç: Çalışmamızda; gastroözefageal reflü hastalığını (GÖRH) düşündüren yakınmaları olan ve dispeptik yakınmaları olan çocuklarda reflü özefajit sıklığını göstermek, yakınmalarla reflü özefajiti arasındaki ilişkiyi ortaya koymak, endoskopik bulgularla histopatojik bulgular arasındaki ilişkiyi ve Helicobakter pylori (Hp) ile reflü özefajiti arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 2008 Ocak-2009 Kasım tarihleri arasında en az 2 aydır karın ağrısı olan ve buna eşlik eden ağza acı ve ekşi su gelmesi, gece öksürüğü, karında dolgunluk hissi, erken doyma, bulantı, kusma, ağızdan gaz çıkarma, ağız kokusu, retrosternal yanma (göğüs arkasında yanma), ağrılı yutma, yutma güçlüğü yakınmaları nedeniyle başvuran ve bu nedenle özefagogastroduodenoskopi (ÖGD) yapılmış olan toplam 230 çocuk hasta alındı. Karın ağrısına eşlik eden ağza acı ve ekşi su gelmesi, gece öksürüğü, ağız kokusu, retrosternal yanma (göğüs arkasında yanma), ağrılı yutma, yutma güçlüğü şikayetlerinden en az bir tanesi olanlar gastroözefageal reflü hastalığı şüphesi ile olası gastroözefageal reflü (GÖR) grubu olarak, dolgunluk, erken doyma, bulantı, kusma, ağızdan gaz çıkarma şikayeti olanlar dispepsi grubu olarak ayrıldı. Endoskopik bulguların değerlendirilmesi Los Angeles sistemine göre yapıldı. Histopatolojik değerlendirmelerde histolojik reflü özefajit tanısı; papillar elongasyon, bazal hücre hiperplazi, stromal papilla yüksekliklerindeki artış, genişlemiş intersellüler mesafe, mukoza ve submukoza tabakalarında hücresel infiltrasyon varlığı ile tipi (eosinofil, nötrofiler ve mononukleer hücreler), vasküler konjesyon, erozyon ve ülserasyon varlığına göre konuldu. Antrumda histopatolojik olarak Hp tespit edilen hastalar Hp ile enfekte olarak kabul edildi. Endoskopi ve patoloji sonuçları izlem formuna kaydedildi. Endoskopik muayenede distal özefagus mukozasında mukozal hasar (erozyon veya ülser) saptanan ve histopatolojik incelemede de reflü özefajit tanısı alan olgular erozif reflü hastalığı - ERH olarak, endoskopik incelemede normal olan ancak histopatolojik değerlendirme sonucu reflü özefajit saptanan hastalar ise non-erozif reflü- NERH hastalığı olarak değerlendirildiler. Endoskopik muayenede distal özefagus mukozasında mukozal hasar (erozyon veya ülser) saptanan ancak histopatolojik incelemede relü özefajit tanısı almayan olgular ve her ikisi de negatif olan olgular (reflü özefajiti olmayan olgular) histopatolojik reflü özefajit negatif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamıza yaş ortalaması (6-17 yıl) 11.99 ± 3.37 olan 137'si kız (%59.6), 93'ü erkek (%40.4) olmak üzere en az 2 aydır karın ağrısı şikayeti olan toplam 230 çocuk hasta alındı. Hastaların 131'i (%57) olası GÖR grubunda, 99'u da (%43) dispepsi grubundaydı. Hastaların 27'sinde (%11.7) endoskopik görünüm pozitif (24'ü olası GÖR grubunda, 3'ü de dispepsi grubunda) saptandı. Olası GÖR grubunda endoskopik görünümün (+) saptanması istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Olası GÖR grubunda retrosternal yanma şikayeti endoskopik görünümün pozitif olması ile istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, dispepsi grubunda hiçbir şikayet endoskopi pozitifliği ile istatistiksel olarak anlamlı saptanmadı. Hastaların 149'unda (%64.8) histopatolojik olarak reflü özefajit (108 hasta (%82.4) olası GÖR grubunda, 41 hasta (%41.4) dispepsi grubundaydı) saptandı. Olası GÖR grubunda ağız kokusu şikayeti histopatolojik reflü özefajit tanısı ile istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, dispepsi grubunda hiçbir şikayet histopatolojik reflü özefajit tanısı ile istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Olası GÖR ve dispepsi grubundaki hastalar histopatolojik reflü özefajit tanısı ile karşılaştırıldığında; olası GÖR grubunda NERH olması, dispepsi grubunda da histopatolojik reflü özefajit tanısının negatif olması istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Endoskopik görünüme göre histopatolojik reflü özefajit tanısı karşılaştırıldığında; endoskopik görünümün pozitif olduğu hastalarda, histopatolojik reflü özefajit (+)'liği istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Endoskopinin histopatolojik reflü özefajit saptamadaki duyarlılığı %14.8, özgüllüğü %93.8, pozitif kestirim değeri %81.4, negatif kestirim değeri %51.0 bulundu. Hastalarımızın 111'inde (%48.3) Hp (+) bulundu. Histopatolojik reflü özefajit tanısı Hp (+)'liği ve Hp (-)'liği ile karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda GÖRH'nı düşündüren ve dispeptik yakınmaları olan çocuklarda histopatolojik reflü özefajit sıklığı %64.8 bulundu. Şikayetlerle histopatolojik reflü özefajit (+)'liği arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Endoskopinin histopatolojik reflü özefajit saptamadaki duyarlılığı %14.8, özgüllüğü %93.8, pozitif kestirim değeri %81.4, negatif kestirim değeri %51.0 bulundu. Histopatolojik reflü özefajit ile Hp arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. GÖRH'nı düşündüren ve dispeptik yakınmaları olan çocuklarda endoskopik görünüm dikkate alınmadan özefagusdan biyopsi alınmasının ve histopatolojik değerlendirmenin GÖRH'ı tanısı için anlamlı olduğu kanısına varıldı.

Özet (Çeviri)

Aim: We aimed to investigate the frequency of reflux esophagitis (RE) in children with dyspeptic symptoms and symptoms suggestive of gastroesophageal reflux dısease (GERD) and to determine the relationship between symptoms and RE, the relationship between endoscopic and histopathological findings of oesophagus and relationship between Helicobakter pylori (Hp) infection and RE. Methods: We enrolled a total of 230 children between January 2008 and November 2009 with abdominal pain for at least 2 months accompanied with acid regurgitation, night cough, abdominal fullness, early satiety, nausea, vomiting, belching, halitosis, retrosternal pain, odynophagia and dysphagia. All patients underwent upper gastrointestinal endoscopy. Patients were divided into two groups according to their symptoms; suspected gastroesophageal reflux (GOR) group was defined as having acid regurgitation, night cough, halitosis, retrosternal pain, odynophagia and dysphagia and dyspepsia group was defined as having abdominal fulness, early satiety, nausea, vomiting, belching. Endoscopic findings were classified according to Los Angeles classification system. Histopathological reflux esophagitis was diagnosed based on the presence of papillar elongation, basal cell hyperplasia, elongation of stromal papilla, dilated intercellular space, cellular infiltration in mucosal and submucosal layers, the type of cells (eosinophils, neutrophils and mononuclear cells) vascular congestion, erosion and ulceration. Hp infection was considered positive if Hp was found positive in antrum biopsies. Erosive reflux disease (ERD) was defined as presence of mucosal damage (erosions or ulceration) by endoscopy and positive for histopathological findings. Nonerosive reflux disease (NERD) was defined as negative for endoscopic appearance but positive for histopathological findings. The paitents were defined as RE negative if histopathological findings were found negative. Results; We enrolled a total of 230 children with abdominal pain for at least 2 months, 137 of them were female (59.6%), 93 of them were male (40.4%) average age was 11.99 ± 3.37 years. 131 of them were in suspected GOR group (57%), 99 of them (43%) in dyspepsia group. 27 patients (11.7%) were positive for endoscopic appearance (24 of them in suspected GOR group, 3 of them in dyspepsia group). İn suspected GOR group, positive for endoscopic appearance was found statistically significant. The correlation between the heartburn and positive for endoscopic appearance in suspected GOR group were found statistically significant. İn dyspepsia group none of the complaints were found statistically significant with the endsocopic appearance. Histopathologic RE was diagnosed in 149 patients, 108 (82.4%) of them in suspected GOR group, 41 (41.4%) of them in dyspepsia group. Halitosis was found statistically significant in histopathological RE diagnosis in suspected GOR group. None of the complaints were found statistically significant with the histopathologic RE diagnosis in dyspepsia group. The patients in suspected GOR group and dyspepsia group were compared with histopathologic RE diagnosis; NERD was statistically significant in suspected GOR group and negative for histopathologic RE diagnosis was statistically significant in dyspepsia group. When histopathologic RE diagnosis was compared with endoscopic appearance; there was a statistically significant correlation between patients positive for endoscopic appearance and histopathologic RE positive diagnosis. The sensitivity, specifity, positive predictive value and negative predictive value were found 14.8%, 93.8%, 81.4%, 51.0%respectively for endoscopic diagnosis in determining histopathologic RE. 111 (48.3%) of the patients were positive for Hp. When histopathologic RE diagnosis was compared with Hp (+) and Hp (-) groups; there were no statistically significant difference between them. Conclusion; İn our study the frequency of RE was found 64.8%in children with dyspeptic symptoms and with symptoms suggestive of GERD. There were no statistically significant difference between symptoms and histopathologic RE diagnosis. The sensitivity, specifity, positive predictive value and negative predictive value were found 14.8%, 93.8%, 81.4%, 51.0% respectively for endoscopic diagnosis in determining histopathologic RE diagnosis. There were no statistically significant difference between Hp and histopathologic RE diagnosis. Collecting biopsy samples from oesophagus and histopathological evaluation seems the most suitable approach even in children with normal endoscopic appearance with dyspeptic symptoms and symptoms suggestive of GERD.

Benzer Tezler

  1. Gastroözofageal reflü düşünülen çocuklarda özofagusun endoskopik bulguları ile histopatolojik inceleme sonuçları arasındaki bağıntının retrospektif analizi

    The relationship between endoscopic and histological findings of esophagus in children with pre-diagnosis of gastroesophageal reflux disease

    HALİL HALDUN EMİROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMRA SÖKÜCÜ

  2. Gastroözefageal reflü hastalarında Eozinofilik Özefajit

    Eosinophilic esophagitis in Gastroeosophageal reflux disease

    SÜLEYMAN ÖZÇAYLAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    GastroenterolojiDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEDAT GÖRAL

  3. Tipik ve atipik gastro-özefageal reflü kliniği düşünülen çocuklarda reflü sıklığı ve tanıda pH monitorizasyonunun yeri

    The prevalence of gastroesophageal reflux in children who had typical and atypical gastroesophageal reflux symptoms and sings and the place of pH monitorization in diagnosis

    DEMET ALAGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDüzce Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜNYAMİN DİKİCİ

  4. 0-3 yaş grubu hışıltılı çocuklarda risk faktörlerinin belirlenmesi ve klinik izlemi

    Başlık çevirisi yok

    BETÜL SÖZERİ YENİAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. REMZİYE TANAÇ

  5. Yutma disfonksiyonu şüphesi olan çocuk hastalarda tanısal videofloroskopik değerlendirme sonuçları ve pnömoni ilişkisi

    The results of videofluoroscopic studies for the children with the suspicion of swallowing dysfunction and the relation with pneumonia

    NAZAN KAYMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR ÖZÇELİK