Konvansiyonel bağlamalı ve damar kapama cihazları ile total tiroidektomi yapılan hastaların foniatrik değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 390103
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT ÖZCAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Giriş: Tiroidektomi sonrasında ses fonksiyonunun nitelik ve nicelik özelliklerinin sürdürülmesinde, uygulanan cerrahi tekniğin (konvansiyonel / damar kapama cihazları) girişim sonrasındaki yeri ve etkisini gösteren çalışmalar kısıtlı sayıdadır. Amaç: Selim tiroid hastalıkları, malignite şüphesi (ön tanısı malignite olan olgular çalışma dışı bırakıldı.) nedeni ile tiroidektomi ameliyatı uyguladığımız hastalarda cerrahi girişim sırasında kullanılan üç farklı tekniğin ( LigaSure® (Valleylab Corp, Tyco Healthcare Group LP, Boulder, Colo, USA), Ultracision® (Ethicon Endo-Surgery, Cincinnati, OH, USA) ve konvansiyonel klempleme-bağlama-kesme) kalitatif ve kantitatif ses kalitesi üzerine etkisi prospektif ve randomize yöntemle karşılaştırılımıştır. Yöntem ve Gereç: Prospektif ve randomize tasarlanan bu çalışmada İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D. Endokrin Servisi' nde 15.09.2012 ile 15.08.2014 tarihleri arasında tanı konulup cerrahi tedavi (tiroidektomi) uygulanan toplam 60 hasta dahil edildi. Hastalar randomize edilerek her biri 20 olgudan oluşan toplam 3 gruba ayrıldı. Cerrahi girişim sırasında; 1- Ultracision®(H grubu), 2- LigaSure®(L grubu) ve 3-Konvansiyonel klempleme-bağlama-kesme (KKBK) (C grubu) teknikleri kullanıldı. Hastaların demografik bilgileri, ameliyat öncesi ve sonrası (1.hafta ve 2.ay) ses kaliteleri kalitatif ve kantitatif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 48' i kadın (%80), 12' si erkek (%20) ve yaş ortalaması 45 yıldı (23-65 yıl). Demografik özellikler, cerrahi süre dışında tüm gruplarda istatistiksel olarak benzer bulundu (p < 0,05) (Tablo-4). Preoperatif dönemle erken postoperatif dönem karşılaştırıldığında, videolaringostroboskobik incelemede ST (stroboskopi) değerinde, her üç grupta da anlamlı olarak artış izlenmiş olup, bu artış H grubunda daha fazla olmuştur. Her bir grupta geç postoperatif dönem ST değerleri, preoperatif döneme kıyasla yüksek kalmakla birlikte preoperatif dönem seviyelerine yaklaşmıştır. Ancak ST değerinde bu yükseklik anlamlı anlamlı bulunmamıştır ( p > 0,05) (Tablo 14). Ses kalitesi analizinin bir parçası olan elektroglottografinin (EGG) pitch ve quoient değerlerinin (EGGQ) preoperatif ve postoperatif sonuçları karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p> 0,05) (Tablo 12,13). MDVP (multidimentional voice analysis program) parametresi olan F0' da (Fundamental frekans), enerji bazlı cihazlar için erken postoperatif dönemde anlamlı bir düşüş vardır (değişim p
Özet (Çeviri)
Introduction: The researches showing the effect of surgery technique (conventional/vessel sealing devices) applied to maintain quality and quantity of voice function after thyroidectomy are limited. Aim: The impact of three different methods (LigaSure® (Valleylab Corp, Tyco Healthcare Group LP, Boulder, Colo, USA) , Ultracision® (Ethicon Endo-Surgery, Cincinnati, OH, USA) and conventional clamping-tie-cut) used in thyroidectomy operations done for benign thyroid diseases and suspicious malignancy (prediagnosed as malignancy are excluded) on qualitative and quantitative voice quality are compared via prospective and randomized method. Materials and methods: In this study designed as prospectively and randomized, 60 patients who were diagnosed and thyroidectomized between September 15, 2012 and August 15, 2014 in I.U. Cerrahpaşa Medical Faculty General Surgery Endocrine Division were included. The patients were randomised and divided into three groups each including 20 patients. 1- Ultracision® (H group) 2- LigaSure® (L group) and 3-conventional clamping-tie-cut (C group) techniques were used in surgical intervention. Demographic informations, preoperative and postoperative (1st week and 2nd month) voice qualities of the patients were evaluated qualitatively and quantitatively. Findings: 48 of the patients were female and 12 of them were male. The avarege age of the group was 45(23-65 year). Demographic characteristics were statistically similar except the time of the surgery (p < 0,05) (Tablo-4). Comparing preoperative and early postoperatıve perıods vıdeolaryngostroboscopic exammınatıon showed increased ST levels in all three groups and this increase was more in H group patients. In all group's late postoperative period ST levels were close to preoperative period levels, even higher than the preoperative levels. This increasement of the ST levels were statistically meaningless (p ˃ 0.05) (Table 14). Comparing preoperative and postoperative pitch and quoient levels (EGGQ) of electroglottographie (EEG), which is a part of the voice quality analysis; showed no significant difference (p>0.05)(Table 12,13). The F0(Fundamental frequency) levels, which is the parameter of MDVP (multidimentional voice analysis program); no meaningful decrease was noted ın energy dependent devices in the early postoperative term (change p < 0,05). At the same time in convantionel technique late postoperative term F0 decraese were significant (change p=0,049) (Table 7). VHI (voice handicap index) done for all three groups in the first postoperative week showed weakness and thinner voices iand these complaints decreased at the 2nd month. This complaints were decreased in the 2. month assesment. Compearing the preoperative VHI levels with 1. week and 2. month; VHI level changes were not signifcantly different. (p ˃ 0,05) (Table 5). Result: In the patients without vocal cord paralysis or without superior laryngeal nerve paralysis, when vessel sealing device usage and conventional clamp-tie-cut technique are compared, it was seen that there was no statistically significant difference for voice quality late postoperative period
Benzer Tezler
- Pulmoner damarların güvenli kesilmesinde elektrotermal bipolar damar ayırıcının in vivo sonuçları
Başlık çevirisi yok
TUNÇ LAÇİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiMarmara ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MUSTAFA YÜKSEL
- Meme kanserli hastaların aksiller diseksiyonunda ligasure ile konvansiyonel yöntemin seroma oluşumu ve yapısına olan etkisi prospektif randomize klinik çalışma
Breast cancer patients after axillary lymph node dissection with LigaSure and conventional method and structure of the effect of seroma: Prospective randomized clinical trial
LEVENT DİNÇER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Genel CerrahiCelal Bayar ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEOMAN COŞKUN
- HELLP sendromu (Hemoliz, yükselmiş karaciğer enzimleri ve düşük trombosit sayısı) olan 75 gebede maternal morbidite ve mortalite
Maternal morbidity and mortality in 75 patients suffering from HELLP syndrome (Hemolysis, elevated liver enzymes and low platelets)
HAKAN GÜRBÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YILDIRIM ALKAN
- Tavşanlarda apendektomide ligasure damar kapama sisteminin kullanımı (deneysel çalışma)
Başlık çevirisi yok
BÜLENT ŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SABRİ ERGÜNEY
- Anti-parkinsonian drug delivery across the blood-brain barrier
Kan-beyin bariyerinden beyine anti-parkinson ilaç taşınması
ZEYNEP BARÇİN
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
BiyomühendislikOrta Doğu Teknik ÜniversitesiBiyoteknoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DİLEK KESKİN
YRD. DOÇ. DR. SEVAL KORKMAZ