Geri Dön

Primer anjioplasti yapılan st yükselmeli miyokard infarktüsünde gensini skorunun hastane içi mortalite ve erken dönem stent restenozu ile ilişkisi

The relationship between gensini score and in-hospital mortality and in-stent restenosis in patients with acute st-segment elevation myocardial infarction undergoing primary percutaneous coronary intervention

  1. Tez No: 391030
  2. Yazar: ERKAN YILDIRIM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ATİLA İYİSOY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

ST yükselmeli miyokard İnfarktüsü (STEMI) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem morbidite ve mortalitenin en önemli nedenlerindendir. Primer perkütan koroner girişimin (P-PKG) yaygın olarak kullanılmasıyla mortalite oranları azalmıştır. STEMİ'nde seçkin tedavi P-PKG olarak kabul edilmektedir ve günümüzde bu işlemin bir parçası olarak çoğunlukla koroner stentler kullanılmaktadır. STEMİ'nde mortalite tahmininde kullanılabilecek birçok risk faktörü ve skorlama yöntemleri tanımlanmıştır. Yine stent içi restenoz (SİR) tahmininde kullanılabilecek birçok risk faktörü tanımlanmıştır. Çalışmamızda Gensini skoru ile belirlenen koroner arter hastalığı yaygınlığının P-PKG yapılmış STEMI hastalarında hastane içi mortalite ve stent içi restenozla ile olan ilişkisi değerlendirilmiştir. Çalışmamıza ilk kez ST yükselmeli Miyokard İnfarktüsü ile başvuran ve şikayetlerinin başlangıcından itibaren ilk 12 saat içerisinde primer PKG işlemine alınan 539 hasta dahil edildi. Hastaların 123 tanesi (%22,8) kadın, 416 tanesi (% 77,2) erkekti. Hastaların ortalama yaşı 59,14 ± 12,68 olarak saptandı. Arşivden hastaların yatış dosyaları ve koroner anjiografi (KAG) raporlarına ulaşıldı. P-PKG esnasında yapılan ilk KAG' lerinden Gensini skorları hesaplanmıştır. P-PKG esnasında çıplak metal stent (ÇMS) yerleştirilmiş ve 3-6. aylarda kontrol KAG yapılmış hastalarda SİR değerlendirilmiştir. Kontrol KAG' de anjiografik olarak stent içinde ≥50 lezyonun varlığı SİR olarak tanımlanmıştır. Çalışmamızda 539 hastada hastane içi mortalite oranı % 5,4 (29 hasta) tespit edildi. Veriler üzerinden yaptığımız analizle sonucunda kadın cinsiyet, Gensini skoru yüksekliği, üre yüksekliği, ürik asit yüksekliği ve LVEF düşüklüğü hastane içi mortaliteyi tahmin ettiren bağımsız değişkenler olarak tespit edilmiştir. ÇMS implante edilip kontrol KAG yapılan 372 hastada SİR oranı % 23,4 (87 hasta) olarak tespit edildi. Yüksek Gensini skoru, stent uzunluğu, stent çapı ve LVEF düşüklüğü SİR'u tahmin ettiren bağımsız değişkenler olarak tespit edilmiştir. Çalışmamızın tek merkezli randomize olmayan retrospektif bir dizayna sahip olması nedeniyle bulgularımızın desteklenmesi için geniş randomize çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Özet (Çeviri)

ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) is the leading cause of mortality and morbidity in our country as well as developed countries. Mortality rates decreased by primary percutaneous coronary interventions (P-PCI) in recent years. P-PCI is considered to be the optimal type of revascularization in patients with STEMI and stents are used, in almost all interventions as a part of angioplasty procedure. Currently, several validated risk factors and scoring systems are in use for predicting mortality in patients presenting with STEMI. Also several risk factors predicting in stent restenosis (ISR) defined preveously. In the present study the association between in-hospital mortality and İSR and severity of coronary heart disease which is calculated by Gensini score were evaluated in patients with STEMI undergoing P-PCI. 539 consecutive patients presenting with first acute STEMI who underwent P-PCI within the 12 hours from the onset of symptoms were included in our study. Of these 539 patients 416 (77,2%) were male and 123(22,8%) were female. Mean age of the study population was 59.14±12.68. All data was evaluated retrospectively. The severity of CAD was calculated by using Gensini score. ISR was evaluated in patients whom a bare metal stent (BMS) was implanted during P-PCI at the 3-6 month angiographic follow up. ISR was defined as luminal narrowing of 50% or more occurring in segment inside the stent. Of the 539 patients, in-hospital mortality rate was 5,4% (29 patients) in our study. Female sex, higher Gensini score, higher serum BUN (blood urea nitrogen) and uric acid levels and lower left ventricular ejection fraction(LVEF) were defined as independent risk factors for in-hospital mortality in patients with STEMI undergoing P-PCI. Of these 539 patients, BMS was implanted 454 and angiographic evaluation at the 3-6 month follow-up was obtained in 372 patients. The ISR rate was 23,4% (87 patients). Higher Gensini score, higher stent length, lower stent width, and lower LVEF were defined as independent risk factors for ISR in patients with STEMI undergoing P-PCI. The present is a retrospective, nonrandomized conducted on data acquired from a single-center. Larger, prospective and randomized studies are needed to further evaluate this relationship.

Benzer Tezler

  1. Primer perkütan transkoroner anjiyoplasti ile tedavi edilen ST segment yükselmeli miyokard infarktüsünün erken ve geç dönem takip parametreleri ile işlem öncesi ADMA ve TNF?alfa ilişkisi

    Early and late period follow-up parameters of ST segment elevation myocardial infarction treated with primary percutaneous transcoronary angioplasty and preoperative ADMA and TNF?alfa relation

    AKAR YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERRİN UMMAN

  2. ST yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI) olgularında farklı revaskülarizasyon yöntemlerinin sol ventrikül fonksiyonları ve serum sST2 düzeylerine olan etkisi

    The effect of different revascularization methods on left ventricular functions and serum sST2 levels in patients with st elevation myocardial infarction (STEMI)

    ÖZGE ÇAKMAK KARAASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiGazi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİYE ÇENGEL

  3. ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü hastalarında trombüs yükünün ilk akım sağlanması öncesi veya sonrasında hesaplanmasının klinik sonuçlarla ilişkisi

    The relationship between clinical outcomes and calculation of thrombus burden before or after initial flow in patients with ST segment elevation myocardial infarction

    OĞUZHAN BİRDAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    KardiyolojiAtatürk Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELİM TOPCU

  4. ST elevasyonlu miyokard infartüsü için primer anjiyoplasti yapılan hastalarda 24 saatlik tirofiban infüzyonuna karşılık 12 saatlik tirofiban infüzyonun etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    The safety and efficacy of 12-hours versus 24-hours tirofiban infusion in patients underwent to primary percutaneous coronary intervention

    SELİM TOPCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiAtatürk Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERDAR SEVİMLİ

  5. Akut ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü hastalarında uzun predilatasyon süresiyle yapılmış perkütan koroner girişimin koroner flow üzerine etkisi

    Effect of percutaneous coronary intervention with long predilatation period on coronary flow in patients with acute ST segment elevation myocardial infartus

    MÜCAHİT TAŞDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAMİM EMET