Kur'an-ı Kerim'de beyan kavramı ve Hz. Peygamber'in tebyin görevi
Declaration concept in Qur'an and explanation duty of Prophet Mohammad
- Tez No: 391456
- Danışmanlar: PROF. DR. YAŞAR DÜZENLİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Tefsir Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 192
Özet
Kur'ânî bir kavram olan“beyan”sözlüklerde,“açıklamak, açıkça ortaya koymak ve belirgin hale getirmek”anlamlarına gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'in mushaflaşması ve nüzul döneminden uzaklaşılmasından sonra, bazı Kur'an kelimeleri gibi, beyan kelimesi de anlam kırılmasına uğramıştır. Bu anlam kırılmasının, beyan kavramına“mücmel (kapalı) olanı tefsir etme”manası verilmesiyle gerçekleştiği görülmektedir. Oysa tespitlerimize göre beyan kavramının, ne nüzul dönemindeki şiirleri incelediğimizde ne de konuyla ilgili ayetleri Kur'an bütünlüğü içerisinde ve bağlamını dikkate alarak okuduğumuzda“anlamı kapalı olanı açıklamak”gibi bir anlama gelmediği anlaşılmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de değişik kalıplarda kullanılan“b-y-n”kökü ve türevleri daha çok“ilahi açıklamalar”anlamına gelmektedir. Allah, belirli dönemlerde varlığın seyrine müdahalede bulunarak ilahi açıklamalar yapmış ve bu açıklamalarıyla kulların hidayetini amaçlamıştır. Bu anlamda diyebiliriz ki beyan, Allah'ın kullarına dair maksadını açıklamasıdır. Elbette bu maksat, peygamberler vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, Allah'ın gönderdiği mesajın ilk mü'mini ve ilk mükellefi peygamberlerdir. Bu anlamda Hz. Peygamber'in hayatı baştan başa tebyindir. Fakat bu tebyin,“anlamı kapalı olan ayetleri tefsir etmek”anlamında değil, vahy-i ilahiyi aktüelleştirmek ve uygulamak anlamındaki tebyindir. Kur'an-ı Kerim'deki ayetler bağlamında peygamberlerin beyanı, Allah tarafından kalplerine ilka olunan vahyi gizlemeden, eklemeden, değiştirmeden, unutmadan, ne ise olduğu gibi muhataplarına bildirmeleridir. Yine Kur'an'a göre tebyin görevi sadece peygamberlere değil tüm muhataplara verilmiştir. Çünkü Ehl-i Kitab mensupları, bu tebyin (kitapta olanı gizlemeyeceksiniz) emrini ihlal etmişler, kitaplarındaki bir kısım bilgileri gizledikleri gibi üstelik tahrif ve tağyir etmişlerdir. Böylece Allah'ın beyanının bir kısmı örtülmüş ve gölgelenmiştir. İşte Allah, Hz. Peygamber vasıtasıyla yeniden tarihe müdahale ederek beyanda bulunmuş, gizlenen ve tahrif edilen beyanın hakikatini yeniden ortaya koymuştur.
Özet (Çeviri)
“Declaration (beyan)”that is a concept in Koran means“explanation, articulation and making apparent”in the dictionaries. After Koran became a book and the apocalypse period was far away, the term“beyan”lost its meaning like many words in the Qur'an. We see that that loss of meaning occurred when the concept beyan was deemed to mean“to expound that is succinct”. However, based on our findings, it is recognized that the concept beyan does not mean“to expound that is succinct”when we examine the poetry in the apocalypse period and when we read the relevant verses within the integrity of the Koran and taking their context into consideration. In Koran, the base“b-y-n”and its derivatives used in various patterns mean“divine explanations”. God intervened the course of being in certain periods and made divine explanations and targeted the human beings to find the right way with these explanations. In that sense, we can say that beyan is the explanation of the target of the God regarding the human beings. Naturally, that target was realized via prophets. Hence, the first believers and the first obligants of the message sent by the God are the prophets. In that sense, the life of Prophet Mohammad is entirely explanation. However, that explanation does not mean“to expound the succinct verses”, rather the explanation meaning to actualize and practice the divine inspiration. Within the context of the verses in the Koran, the declaration of the prophets is to deliver the respondents the apocalypse taught into their hearts by the God as it is without hiding it, adding something to it, changing it and forgetting it. Additionally, the task of declaration was assigned not only to the prophets but also all addressees in accordance with the Koran. Because the members of those qualified for Psalter, Bible or Torah had violated that order of explanation (you shall not hide those in the book) and hidden some information in their books and moreover, falsified and altered them. Thus, some of the declarations of the God were hidden and overshadowed. Therefore the God, via Prophet Mohammad, intervened the history again and presented again the truth of the declarations hidden and falsified.
Benzer Tezler
- منهج القرآن الكريم في المرحلة المكية في عرض قضايا الاعتقاد
Mekke döneminde Kur'an-ı Kerim'in inanç meselelerini arz etmedeki yöntemi
KHALID OTHMAN HAMAD AMEEN
Doktora
Arapça
2024
DinVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULBAKİ GÜNEŞ
- Hadislere göre öfke kavramı ve öfke kontrolü
Concept of anger and anger control in hadiths
BETÜL ÇEVİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE ESRA ŞAHYAR
- İslam Hukuku istinbat metodolojisinde lâfızlardaki kapalılığın kaynakları ve telâfi yolları
The origin of indirection in judgment deduction methodology of Islamic Law and measure of compensation
EMİNE ERDOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
DinFırat ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET ERDEM