Geri Dön

Gece arteryel kan basıncı düşüşü gözlenmeyen esansiyel hipertansiyonlu hastalarda renin anjiotensin sistemi ve plazma volüm göstergeleri

Renin angiotensin system and plasma volume indicators in patients with essential hypertension without nocturnal arterial blood pressure dips

  1. Tez No: 406186
  2. Yazar: AYŞEGÜL SINAÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bülent Ecevit Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

Hipertansiyon oluşturduğu hedef organ hasarı ile dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde ilk sırada yer almaktadır. Ambulatuar kan basıncı izlemi ile hipertansiyonun klinik sınıflaması değişmiş ve tedavide yeni stratejiler geliştirilmiştir. Ambulatuar kan basıncı izlemi esnasında gündüz ve gece kan basıncı ortalamalarında meydana gelen değişime göre gece kan basıncı ortalamaları düşen (dipper) ve gece kan basıncı ortalamaları düşmeyen (nondipper) hipertansiyon kavramları ortaya çıkmış ve gece düşüşü olmayan hipertansif hastaların morbidite ve mortalite açısından daha fazla risk altında olduğu bildirilmiştir. Çalışmamız yeni tespit edilmiş, antihipertansif tedavi almayan ve ek kronik hastalığı bulunmayan hipertansif ve prehipertansif hastalar dâhil edilerek yapıldı. Hastaların 24 saatlik ayaktan kan basıncı izlemleri, plazma renin aktivitesi (PRA), aldosteron, antidiüretik hormon (ADH), brain/Btipi natriüretik peptid (NT pro-BNP), serum osmolaritesi, idrar osmolaritesi, 24 saatlik idrarda sodyum düzeyi, 24 saatlik kreatinin klirensi bakılarak kayıt altına alındı. Çalışmamıza 27'si erkek, 27'si kadın 54 olgu alındı. Elde edilen veriler analiz edilerek alt grup karşılaştırmaları yapıldı. Dipper hipertansif hasta grubunda 11, nondipper hipertansif hasta grubunda 43 hasta vardı. Her iki grup arasında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı bir istatistiksel fark yoktu. Dipper ve non-dipper hipertansif gruplarda bakılan volüm ve biyokimyasal belirteçlerden; renin, aldosteron, pro-BNP, ADH, kreatinin klirensi, idrar sodyumu, serum osmolaritesi ve idrar osmolaritesi ortancaları arasında anlamlı bir farklılık saptanamadı (p>0.05). Hastalar prehipertansif ve hipertansif olmak üzere gruplandırıldığında ise prehipertansif hastalardan oluşan birinci grupta bakılan volüm belirteçleri arasında pro-BNP düzeyleri daha düşük ve hipertansif grupta daha yüksek saptandı. Bu iki grupta bakılan diğer parametreler; ADH ve aldosteron düzeyleri arasındaki farklılık anlamlı bulunamadı (p>0.05). Ayrıca Pro-BNP, ambulatuar sistolik ve diyastolik kan basınçları ve kreatinin klirensi ile anlamlı şekilde pozitif yönde korele idi. Asıl amacı kötü prognostik faktörleri erkenden belirlemek olan çalışmamızın sonucunda gece kan basıcı düşüşü olan ve olmayan gruplar arasında volüm belirteçleri açısından bir fark olmamasına rağmen NT-ProBNP düzeyleri diğer faktörlerden bağımsız olarak kan basıncı şiddeti ile anlamlı korele bulunmuştur. Hipertansiyon hastalığının erken döneminde NT-proBNP düzeyleri yükselmiş olan hastalar hedef organ hasarı açısından daha yüksek riske sahip olabilir ve bu biyokimyasal parametresi yükselmiş hipertansif hastaların daha etkin bir şekilde tedavi edilmeleri gerekebilir.

Özet (Çeviri)

Because of the target organ damage hypertension has the first rank within the causes of preventable death in the world. Clinical classification of hypertension by ambulatory blood pressure monitoring was changed and developed new strategies for treatment. Night dipping mean blood pressure (dipper) and nondipping mean blood pressure at night (nondipper) were occurred by new concepts in hypertension with during the ambulatory blood pressure monitoring. Studies reported that nondipper hypertensive patients is greater risk of mortality and morbidity. In our study, newly identified hypertensive and prehypertensive patients, any medicated before and no additional chronic disease were included. Patients 24-hour ambulatory blood pressure monitoring, plasma renin activity (PRA), aldosterone, antidiuretic hormone (ADH), brain / b type natriuretic peptide (NTpro-BNP), serum osmolarity, urine osmolarity, 24-hour sodium levels in urine, 24-hour creatinine clearance were measured and recorded. In our study 54 patients were 27 females and 27 males were enrolled. Analysis of data obtained as a result is compared subgroup. Dippers group had 11, non-dippers group had 43 patients. There was no significant statistical difference between the two groups in terms of age and gender. Looking at between the median of volume and the biochemical markers; renin, aldosterone, pro-BNP, ADH, creatinine clearance, urinary sodium, serum osmolarity and urine osmolarity were no significant difference in dippers and non-dippers hypertensive group (p>0.05). Patients were also grouped as prehypertensive and hypertensive. Prehypertensive group was the first group and hypertensive group was the second group. When prehypertensive and hypertensive groups were compared, looking at the volume markers between pro-BNP levels were significantly lower in prehypertensive group. There was no significant difference between the two groups in level of ADH and aldosterone (p>0.05). Pro-BNP, ambulatory systolic and diastolic blood pressure and creatinine clearance was found to be significantly correlated with the positive direction. The aim of our study is erlier determination of harmful prognostic factors and as a result of there is no difference in terms of volume markers between groups of dipping in blood pressure at night with and without. But only the pro-BNP was found to be positively correlated with the hypertension is independently. Patients with elevated NT-proBNP levels may have a higher risk in terms of target organ damage in the early stage of hypertension disease and hypertensive patients who increased these biochemical parameters may need to be to more effectively treat.

Benzer Tezler

  1. Kronik hepatit C'li hastalarda peginterferon ve ribavirin tedavisinin kan basıncı ve insülin direnci üzerine erken etkisi

    Early effect of peginterferon plus ribavirin treatment on blood pressure and insulin resistance in patients with chronic hepatitis C

    MUHARREM TAŞKOPARAN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    GastroenterolojiBaşkent Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENDER SERİN

  2. Trigliserit-glukoz indeksi ile dipper hipertansiyon ve non-dipper hipertansiyon arasındaki ilişki

    The relationship between triglyceride-glucose index (TyG) with dipper hypertension and non-dipper hypertension

    ALİ OĞUZHAN KARAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiKırıkkale Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞLAR ALP

  3. Kan basıncı profili, arteriel stiffness ve osteoprotegerin ilişkisi

    Relationship between blood pressure profile, arterial stiffness and osteoprotegerin

    SUAT AKGÜR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    NefrolojiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞEREF YÜKSEL

  4. Primer monosemptomatik enürezis noktürnalı hastalarda noktürnal kan basıncı izlemi

    Nocturnal blood pressure monitoring in patients with primary monosymptomatic nocturnal enuresis

    BÜŞRA KOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DUYGU ÖVÜNÇ HACIHAMDİOĞLU

  5. İskemik kalp hastalığı olan hastalarda kardiyak rehabilitasyonun 24 saatlik kanbasıncı değişkenliği üzerine etkisi

    Effect of cardiac rehabilitation on 24-hour blood pressure variability in patients with ischemic heart disease

    BURAK BİTER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KardiyolojiHitit Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİHAL AYDEMİR