Ağir OUAS (obstruktif uyku apne sendromu) 'nda sinir iletim hızlarının ve sempatik deri yanıtlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 406605
- Danışmanlar: PROF. DR. HİKMET YILMAZ, PROF. DR. Deniz SELÇUKİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 102
Özet
Obstrüktif uyku apne sendromu; uyku sırasında üst solunum yolu (ÜSY)'nda tekrarlayan obstrüksiyonlarla karakterizedir. Bu obstrüksiyona bağlı olarak, inspirasyonda en az 10 saniye süre ile hava akımı azalırsa hipopne, durursa apne olarak adlandırılır. Genellikle alveoler ventilasyonun azalması ile oksijen desatürasyonu, obstrüksiyon uzun sürerse hiperkapni ortaya çıkmaktadır. Apne veya hipopnenin sonlanması çoğunlukla arousal ile olmaktadır. Tekrarlayan arousallar uyku bölünmelerine ve gündüz aşırı uykuya eğilime yol açmaktadır. OUAS'nun arteriyel hipertansiyon, hiperkoagülabilite, azalmış serebral perfüzyon, ateroskleroz, kardiyak aritmi, koroner arter hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, iskemik inme, aksonal periferik nöropati ve diabetes mellitus ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Son dönemde yapılan çalışmalarda OUAS'nun disotonomiye neden olduğu gösterilmiştir. Otonom sinir sisteminin disfonksiyonunda ortaya çıkan klinik belirtiler ortostatik hipotansiyon, kalp atım intoleransı, terleme bozukluğu, konstipasyon, diare, inkontinans, seksüel disfonksiyon, göz kuruluğu ve akomodasyon kaybıdır. Bu çalışmada Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji-Uyku polikliniğince ASDA (American Sleep Disorders Association) kriterlerine göre ağır OUAS (horlama, tanıklı apne ve gündüz aşırı uykululuk hali ile birlikte AHİ > 30) tanısı alan, periferik nöropatiye neden olabilecek ek hastalık, ilaç ve madde kullanımı olmayan 50 olgu değerlendirildi. Bu çalışmada Obstruktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) hastalığının periferik sinirler üzerine olan etkisinin, sinir iletim hızları ve sempatik deri yanıtları ile aydınlatılması amaçlanmıştır. Çalışmamızda posterior tibial sinir iletim amplitüd ve latans incelemeleri normal kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Sural duysal sinir amplitüdlerinde de istatistiksel olarak anlamlı olmasada amplitüd düşüklüğünün olması dikkat çekicidir. Bu da bize alt ekstremitelerden başlayan dying back özelliğinde polinöropati gelişebileceğinin habercisidir. Bu çalışmada daha önceki çalışmaları destekler biçimde OUAS'ın periferik nöropati oluşumunu kolaylaştırabileceği düşünülmüştür. ENMG, OUAS'ta gözlenen otonomik disfonksiyonu saptamak için kolay uygulanabilir non-invaziv testlerdir. Bunların rutin kullanıma girmesiyle, OUAS'nda gözlenen otonomik disfonksiyonun erken tanısı, böylece de erken tedavisi mümkün olacaktır. Böylelikte otonomik disfonksiyona bağlı ortaya çıkan ani kardiak ölümlerin önüne geçmek mümkün olabilecektir. Bu nedenle yöntemlerin geliştirilmesi ve daha sağlıklı veriler elde edilmesi için daha geniş serili çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) is characterized by recurrent obstruction in the upper airway during sleep. The condition is called hypopnea if airflow is reduced at least 10 seconds during inspiration and is called apnea if airflow arrests ceases due to this obstruction. Oxygen desaturation usually occurs with reduced alveolar ventilation and hypercapnia occurs if obstruction lasts for long time. Termination of apnea and hypopnea usually occurs with arousal. Repeating arousals lead to interrupted sleep and excessive sleepy state during daytime. OSAS is known to be associated with arterial hypertension, hypercoagulation, decreased cerebral perfussion, atherosclerosis, cardiac arrhythmias, coronary arterial diseases, congestive heart failure, ischemic stroke, axonal peripheral neuropathy, and diabetes mellitus. Recent studies have shown that OSAS causes dysautonomia. Clinical features occurring as a consequence of dysfunction of autonomic nervous system include ortostatic hypotension, cardiac stroke intolerance, disordered sweating, constipation, diarrhea, incontinence, sexual dysfunction, dry eye, and loss of accommodation. In the present study, 50 patients without history of use of medication and substance abuse were evaluated who were diagnosed as having severe OSAS (snoring, witnessed apnea, excessive sleepy state during daytime, and AHI > 30) based on criteria of American Sleep Disorders Association (ASDA) in the neurology-sleep outpatient clinic of Medical Faculty of Celal Bayar University and who had no history of co-morbidities that might cause peripheral neuropathy. The present study aimed at clarify effect of obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) on the peripheral nerves using nerve transmission velocities and sympathetic skin responses. In the present study, amplitude and latency studies of the posterior tibial nerve were found to be statistically significantly different compared to the control group. Decreased amplitude was remarkable in the sural sensorial nerve although not being statistically significant, suggesting that polyneuropathy of dying-back type starting from the lower limbs might occur. In parallel to the previous studies, it was concluded in the present study that OSAS might facilitate development of peripheral neuropathy. ENMGs are non-invasive tests that can be easilly applied to detect autonomic dysfunction in OSAS. With introduction of these tests to the routine practice, early diagnosis of the autonomic dysfunction in OSAS and thus its early treatment will be possible. Thus, it will also be possible to avoid sudden cardiac deaths due to autonomic dysfunction. For this reason, studies with large patient series are needed to develop the methods and obtain more robust data.
Benzer Tezler
- Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS)'nda serum 25-oh vitamin d seviyelerinin belirlenmesi ve ouas şiddeti ile ilişkisi
25-oh vitamin d levels in obstructi̇ve sleep apnea syndrome (OSAS) and relation between osas severity
ÖZGE YAĞCIOĞLU YASSA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
NörolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAİME FÜSUN DOMAÇ
DOÇ. DR. GÜLAY KENANGİL
- Obstrüktif uyku apne sendromunda glokom varlığının değerlendirilmesi
İnvestigation of glaucomotous changes in patients with obstuctive sleep apnea syndrome
AHMET ABDULLAYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Göz HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OYA TEKELİ
- Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda (OUAS) Kalp Hızı Değişkenliği (KHD) ile hastalık şiddeti arasındaki ilişki ve OUAS'lı hastalarda KHD'nin kardiyovasküler hastalık riski açısından önemi.
Corelation between Heart Rate Variability (HRV) in Obstructive Sleep Apnea Syndrome (OSAS and severity of disease. Importance of HRV at patients with OSAS in terms risk of disease.
BAŞA AKDOĞAN BUKET
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURAN ACICAN
- Obstrüktif uyku apne sendromunda kapsamlı oftalmik değerlendirme
Comprehensive ophthalmic evaluation in obstructive sleep apnea syndrome
HANDENUR TUNÇ
- İnflamasyon ve OUAS (Obstrüktif uyku apne sendromu) arasındaki ilişkinin araştırılması
Investigation of the relationship between inflammation and osas (obstructive sleep apnea syndrome)
ÖZLEM ADMIŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
BiyokimyaDüzce ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ETHEM ŞAHİN