Preterm bebeklerde kordon kanı 25 (oh) vitamin d düzeyi ile respiratuar distres sendromu gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması
The investigation of relationship between cord blood 25(oh) vitamin d levels and respiratuary distress syndrome development in preterm infants
- Tez No: 411943
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: 25-hidroksivitamin D, Respiratuar distres sendromu, prematürite, 25-hidroxyvitamin D, Respiratory distress syndrome, Prematurity
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağl. ve Has. Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
Vitamin D, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında önemli rol oynayan, kemiğin büyümesi ve devamlılığı için gerekli olan bir vitamindir. Son yıllarda yapılan deneysel çalışmalarda D vitamininin akciğer morfogenezinde, sürfaktan üretiminde rol oynadığı ve tip 2 pnömositlerde vitamin-D reseptörlerinin bulunduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte, D vitamini düşüklüğü ile respiratuar distres sendromu (RDS) arasındaki ilişkiyi gösteren bir çalışma yoktur. Bu çalışmada, preterm bebeklerde kordon kanı 25-hidroksi vitamin D [25(OH)D] düzeyleri ile RDS gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı. YÖNTEM: Çalışmaya Ocak 2012 ve Ocak 2013 tarihleri arasında Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gebelik haftası 32 haftanın altında doğan ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatan 81 preterm bebek alındı. Tüm bebekler ilk solunum desteği olarak nazal CPAP'te izlendi ve RDS tanısı alan olgulara“erken kurtarıcı”sürfaktan tedavisi uygulandı. Tüm olgulardan 25(OH)D düzeyi çalışılması için kordon kanı örneği alındı. Hastalar 25(OH) D vitamin düzeyine göre 2 gruba ayrılırken; ≤15 ng/ml 25(OH) D vitamini eksikliği (Grup 1), >15 ng/ml ise normal olarak kabul edildi (Grup 2). 25(OH) D vitamini eksik olan grup kendi içinde ikiye ayrıldı ve ≤5 ng/ml ağır eksiklik (Grup 1a) olarak tanımlanırken, 5-15 ng/ml arası eksiklik (Grup 1b) olarak kabul edildi. Klinik izleme göre RDS gelişen ve gelişmeyen hastaların kord kanı 25(OH) D düzeyleri değerlendirildi. BULGULAR: Olguların %70,4'ünde (n=57) 25(OH)D düzeyinin düşük olduğu saptandı. Grup 1 ve 2'de ortanca 25(OH)D düzeyleri sırasıyla 8 ng/mL (ÇAG:5-10,5) ve 21 ng/mL (ÇAG:19-24,7) idi. Gruplar arasında gebelik haftası ve doğum ağırlığı yönünden fark yoktu. Grup 2 (n=3,% 5,4) ile karşılaştırıldığında RDS oranı, Grup 1a (n=18, %32,7) ve Grup1b (n=34, %61,8)'de anlamlı olarak daha yüksekti (p=0.001). Çoklu regresyon analizinde gebelik haftası, doğum ağırlığı, cinsiyet, antenatal steroid kullanımı, doğum şekli ve 25(OH)D düzeyi olası bağımsız risk değişkenleri olarak alındığında 25(OH)D düzeyi yüksekliğinin RDS gelişme riskini azalttığı gözlendi [OR: 0,6, 95 % CI (0,5-0,8), p=0.001]. YORUM: Çok düşük doğum ağırlıklı preterm bebeklerde kordon kanında 25(OH)D düzeyinin düşük olması RDS gelişme riskini arttırabilir.
Özet (Çeviri)
Vitamin D, which plays an important role in metabolism of calcium and phosphorus, is a vitamin that is necessary for bone growth and continuity. In recent years, experimental studies show that vitamin D plays a role in the production of surfactant and on lung morphogenesis and also vitamin D receptors has been found in type II pneumocytes. However, there is no study showing the relationship between low vitamin D and respiratory distress syndrome (RDS). This study was aimed to investigate the relationship between cord blood 25- hydroxyvitamin D [25(OH)D] levels and RDS development in preterm infants. METHODS: Between January 2012 and January 2013; 81 preterm infants, gestational age below 32 weeks, were prospectively enrolled into the study. All infants were followed on nasal CPAP as an initial respiratory support and surfactant was given as an“early rescue”therapy when needed. Cord bloods of these newborns were tested for 25(OH)D levels. The patients were divided into two groups according to 25(OH)D status. Low level has defined as ≤15 ng/mL (Group 1) and normal level has regarded as >15 ng/ml (Group 2). Patients with 25(OH)D vitamine deficiencies also divided into another two groups which ≤5 ng/mL accepted as severe deficiency (Group Ia) and between 5-15 ng/mL defined as deficiency (Group Ib). Depending on proggesion to RDS, cord blood 25(OH)D levels were interpretated. RESULTS: Fifty seven infants had low 25(OH)D levels [Group I; median 8,0 ng/mL (ÇAG:5-10), Group II; median 21 ng/mL (ÇAG:19-24,7)]. RDS rate was significantly higher in Group Ia (n=18, %32,7) and Group Ib (n=34, %61,8) compared to Group II (n=3, %5,4) (p=0.001). There was a positive correlation between 25(OH) D levels and gestational age (p=0.002). When birthweight, gender, use of antenatal steroid, and 25(OH) D level were assigned as possible risk factors, multivariate analysis showed that higher 25(OH)D level has lower risk for the devolopment of RDS [OR: 0.6, 95 % CI (0.5-0.8), p=0.001]. CONCLUSION: Lower cord blood 25(OH)D levels might be associated with increased risk of RDS in very low birth weight preterm infants.
Benzer Tezler
- Preterm bebeklerde vitamin d reseptör gen polimorfizmi ile respiratuar distres sendromu gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması
The investigation of relationship between vitamin d receptor gene polymorphism and respiratuary distress syndrome development in preterm infants
NURAN ÜSTÜN
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU
- Geç preterm ve term bebeklerde kordon klempleme zamanının lenfosit subgrupları üzerine etkisi
The effects of cord clamping time on lymphocyte subgroups in late preterm and term infants
NİLGÜN BAHAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SATAR
- Prematüre retinopatisinde IGF-1 (İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü), EPO ( Eritropoietin) ve VEGF (Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü) seviyeleri ve risk faktörleri ile ilişkisi
The levels of IGF-1 (Insulin Like Factor-1), EPO (Erythropoietin) and VEGF (Vasculer Endothelial Growth Factor) in prematurity retinopathy and their relationship with the risk factors
AHMED ASHOUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Göz HastalıklarıMarmara ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM YENİCE
- Umbilikal kord kanı IRF değerinin perinatal olaylar ile ilişkisinin araştırılması
Investigation of the relationship between umbilical cord blood İRF level and perinatal events
ZARİFE ESRA DURSUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKırıkkale ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİDEM ALİEFENDİOĞLU