Preterm bebeklerde vitamin d reseptör gen polimorfizmi ile respiratuar distres sendromu gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması
The investigation of relationship between vitamin d receptor gene polymorphism and respiratuary distress syndrome development in preterm infants
- Tez No: 706677
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağl. ve Has. Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Neonatoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
GİRİŞ ve AMAÇ: Vitamin D, kalsiyum ve fosfor metabolizmasının dışında hücre büyümesi, immun sistem ve diğer hormonal sistemlere olan etkileri ile perinatal dönemde fetal gelişimde rol oynayan olan bir vitamindir. Vitamin D reseptörü (VDR) vücutta yaygın olarak bulunur ve vitamin D'nin etkilerine aracılık eder. Son yıllarda yapılan deneysel çalışmalarda D vitamininin akciğer morfogenezinde, sürfaktan üretiminde rol oynadığı ve tip 2 pnömositlerde VDR'nin bulunduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte, VDR'yi kodlayan VDR genindeki polimorfik değişiklikler ile respiratuvar distres sendromu (RDS) arasındaki ilişkiyi gösteren bir çalışma yoktur. Bu çalışmada, preterm bebeklerde VDR polimorfizmi ile RDS gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı. YÖNTEM: Çalışmaya Eylül 2012 ve Eylül 2013 tarihleri arasında Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gebelik haftası 26 ile 32 hafta arasında doğan ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatan 85 preterm bebek alındı. Tüm bebekler ilk solunum desteği olarak nazal CPAP'te izlendi ve RDS tanısı alan olgulara“erken kurtarıcı”sürfaktan tedavisi uygulandı. Tüm olgulardan 25(OH)D düzeyi çalışılması için kordon kanı örneği alındı. VDR FokI ve TaqI polimorfizmleri real-time PCR tekniği kullanılarak saptandı. Olgular klinik ve radyolojik değerlendirmelere göre RDS gelişmesine göre iki gruba (Grup 1: RDS gelişen, Grup 2: RDS gelişmeyen) ayrıldı. Ayrıca çalışma grubu VDR geni genotipine göre ikiye ayrılarak klinik özellikler açısından karşılaştırıldı. BULGULAR: FokI polimorfizmi Grup 1'de %42,5 (n=17) ve Grup 2'de %51,1 (n=23) oranında saptandı ve iki grup arasında anlamlı bir fark yoktu. TaqI polimorfizmi Grup 1'de %87,5 (n=35) ve Grup 2'de %57,7 (n=26) oranında saptandı ve Grup1 de anlamlı olarak yüksek idi. Ortalama gestasyon haftası Grup1'de 28,57±1,89 hafta, Grup 2'de 30,57±1,30 hafta; ortalama doğum ağırlığı Grup 1'de 1021,50±256,39 gr ve Grup 2'de 1298,88±216,19 gr idi. Gestasyon yaşı ve doğum ağırlığı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark vardı (p=0.001). Kord kanı 25(OH) düzeyi açısından iki grup arasında fark yoktu. Çoklu regresyon analizinde gestasyon haftası, cinsiyet, antenatal steroid kullanımı, kord kanı 25(OH)D düzeyi ve VDR FokI ve TaqI polimorfizm taşıyıcılığı RDS için bağımsız risk değişkenleri olarak alındığında küçük gestasyon haftası (GH) ve TaqI polimorfizmi taşıyıcılığının RDS gelişme riskini artırdığı gözlendi. [GH: OR:2,4 95% CI (1,5-3,7), p=.0,001 ve TaqI polimorfizmi : OR:7,7 95% CI (1,6-36), p=0,009]. RDS, FokI taşıyan hastalarda %42,5 (n=17), FokI taşımayanlarda %51,1 (n=23) oranında saptandı ve aralarında anlamlı bir fark yoktu. RDS, TaqI taşıyıcılarında 57,74% (n=35), TaqI taşımayanlarda %20,8 (n=5) oranında idi ve iki grup arasında anlamlı bir fark saptandı (p=0,002). YORUM: Çok düşük doğum ağırlıklı preterm bebeklerde VDR geni TaqI polimorfizmi taşıyıcılığı RDS gelişme riskini arttırabilir.
Özet (Çeviri)
AIM and OBJECTIVE: Vitamin D, major regulatuar hormone in calcium and phosphorous metabolism, has a role in fetal development by the effects on cell growth, on immune system and other hormonal systems in perinatal period. Vitamin D receptors are widely distributed in all tissues and mediate vitamin D actions. In recent years, experimental studies show that vitamin D plays a role in the production of surfactant and on lung morphogenesis and also vitamin D receptors has been found in type II pneumocytes. However, there is no study showing the relationship between polymorphic changes in VDR gene encoding vitamin D receptor and respiratory distress syndrome (RDS). This study was aimed to investigate the relationship between vitamin D receptor gen polymorphisms and RDS development in preterm infants. METHODS: Between September 2012 and September 2013; 85 preterm infants, gestational age between 26 and 32 weeks, were prospectively enrolled into the study. All infants were followed on nasal CPAP as an initial respiratory support and surfactant was given as an“early rescue”therapy when needed. Cord bloods of these newborns were tested for 25(OH) D levels and VDR FokI and TaqI polymorphisms were also analysed by real-time PCR technique. The patients were divided into 2 groups with respect to the development of RDS based on clinical and radiologic evidences (Group 1: RDS group and Group 2: Non-RDS group). In addition, the study group was divided into 2 with respect to VDR gene genotype. RESULTS: The frequency of FokI polymorphism did not differ between Group 1 (42,5%, n=17) and Group 2 (%51,1, n= 23). The frequency of TaqI polymorphism was significantly higher in Group 1 (%87,5, n=35) compared to Group 2 (%57, n=26). The mean gestational age (GA) and mean birth weight (BW) were significantly lower in Group 1 (28,57±1,89 weeks and 1021,50±256,39 gr, respectively) compared to Group 2 (30,57±1,30 weeks and 1298,88±216,19 gr, respectively) (p=0.001). Cord blood 25(OH)D levels did not differ between the groups. When GA, gender, use of antenatal steroid, cord blood 25(OH)D level and and presence of FokI and TaqI polymorphisms were assigned as possible risk factors for RDS, multivariate analysis showed that GA and TaqI polymorphism associated with the risk for development of RDS. [GA: OR: 2,4 95% CI (1,5-3,7), p=.0,001 and TaqI polymorhism: OR: 7,7 95% CI (1,7-36), p=0,009]. There was no increased risk for RDS in patients with FokI (42,5%, n=17) compared with patients without FokI (51,1%, n=23). RDS was significantly higher in patients wit TaqI polimorphyism ( 57,4% n=35 ) compared to patients without TaqI (20,8%, n=5) (p=0,002). CONCLUSION: VDR gene TaqI polymorphism might be associated with increased risk of RDS in very low birth weight preterm infants.
Benzer Tezler
- Nekrotizan enterokolit patogenezinde vitamin D reseptör gen polimorfizminin rolü
The role of vitamin D receptor gene polymorphisms in the pathogenesis of necrotizing enterocolitis
DOĞAN BARUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METE AKISÜ
- Preterm bebeklerde bronkopulmoner displazi gelişimi ile D vitamini düzeyi arasındaki ilişkinin araştırılması
The association between bronchopulmonary dysplasia and vitamin D levels in preterm infants
TUĞBA TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıFatih ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NESİBE ANDIRAN
- Preterm bebeklerde kord kanı vitamin D düzeyinin Bronkopulmoner displazi üzerine etkisi
The effects of cord vitamin D level on Bronchopulmonary diysplasia and other neonatal morbidities in very low birth weight infants
ELİF KOÇ
Tıpta Uzmanlık
İngilizce
2015
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıCumhuriyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH BOLAT
- Prematüre bebeklerde farklı d vitamini profilaksi dozlarınınretrospektif olarak karşılaştırılması
Retrospective comparison of different vitamin d profilaxy doses in premature babies
DİDEM BİÇER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN EBRU TÜRKOĞLU ÜNAL
- Preterm bebeklerde kordon kanı 25 (oh) vitamin d düzeyi ile respiratuar distres sendromu gelişmesi arasındaki ilişkinin araştırılması
The investigation of relationship between cord blood 25(oh) vitamin d levels and respiratuary distress syndrome development in preterm infants
NURDAN DİNLEN FETTAH
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU