From interest to usury: The transformation of murabaha in the Late Ottoman Empire
Faizin yansımaları: Geç Dönem Osmanlı İmparatorluğunda murabaha kavramının dönüşümü
- Tez No: 415626
- Danışmanlar: PROF. DR. COŞKUN ÇAKIR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Tarih, Economics, History
- Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, faiz, riba, murabaha, tefecilik, kredi, faiz, credit, usury, riba, murabaha, interest
- Yıl: 2014
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Şehir Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 123
Özet
Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin son döneminde ribanın durumu incelenmektedir. Bunun için de murabaha kavramı analiz edilerek Osmanlılar arasındaki kredi ilişkilerinin sosyal tarihi ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Mezkur mevzuya değinen akademik çalışmalarda ribaya sadece iktisadi ya da fıkhi açılardan yaklaşıldığından ehemmiyet arz eden sosyal yansımalar göz ardı edilmiştir. Riba ya da günümüzde daha sık kullanıldığı itibarıyla faiz, İslam dininde yasaklanmış olduğu için Osmanlılar bazı fıkhi çarelere başvurmuşlardır. Böylelikle kredi işlemlerinden belirli bir miktar getiri elde edip, yasağı çiğnememiş oluyorlardı. Bu fıkhi çarelere daha çok yetim mallarının korunması ve vakıf paraların işletilmesi gibi ihya/hayır işlerine yönelik kredi ilişkilerinde başvuruluyordu. Tebaa arasındaki kredi ilişkilerine de aynı hassasiyetle yaklaşılıp bu uygulamaları kullanmaları istenmekteydi. Aynı zamanda bu kredi getirilerine bir sınır koyulmuştu. Osmanlılar yasak olan ribadan kaçınıp helal bir getiri olarak gördükleri bu fazlalığa murabaha demekteydi. Osmanlı sosyo-ekonomik yaşamındaki kredi ilişkilerini gözlemlemek için bu ilişkilerde kullanılan yöntemleri ve bunları uygulayan aktörleri tanımlamak gerekmektedir. İncelendiğinde görülüyor ki, literatürün aksine belirli bir tanınmış grup olarak tefeci sınıfı yoktur. Bunların her gruptan olabileceği; yalnızca sarraf, tüccar ya da gayrimüslim olmadıkları da anlaşılmıştır. Tefecilik davalarına baktığımızda ise devletin borçludan yana taraf tutarak, borç yükünü azaltmak için fahiş faizi düşürdükten sonra borcu uzun vadeli taksitlere böldüğünü görmekteyiz. Tefeciliğin yoğun olarak görüldüğü kırsal bölgelerde ise on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte tefecilik karşıtı yeni uygulamalar görülmektedir. Öncelikle murabaha nizamnameleri ile kadimden beri yüzde on beş olan getiri oranı düşürülmüş ve uygun kredi dağıtmak amacıyla kooperatif/bankalaşma tecrübesi yaşanmıştır. Bu gelişmeler sosyal harmoniyi korumak ve iktisadi kalkınmayı başarılı kılmak için uygulanmışsa da gözükmektedir. Sonuç olarak gittikçe azalan şeriata uygunluk endişesiyle değişen riba algısı ile birlikte, sosyal hayatta tefecilerin aleti haline gelmiş murabaha kavramının doğrudan fahiş faiz olarak anılmasına sebep olmuştur. ribadan kaçınma
Özet (Çeviri)
This study examines the place of riba in the Late Ottoman Empire. To this end, I will scrutinize the concept of murabaha to demonstrate credit relations among the Ottomans. The scholar approach to this subject overlooks social reflections of riba by focusing only on the judicial or economic side of the concept. Since riba is prohibited in Islam, the Ottomans used legal solutions of Islamic law for transactions which intended to bear interest gain without falling into the ill-doing of riba. These riba-prevention methods were mainly used in charitable ends such as sheltering orphan assets and serving in pious foundations. Credit relations amongst commoners were also regulated under these sharia compliant solutions and an interest rate ceiling was appointed. Hence, the“clean”interest gain from these legal transactions was defined as murabaha in order to differentiate it from riba. My starting point is that why the legal solutions to escape from riba became the tools that usurers employed in the first place. Identifying the actors and the methods help observe the reflections of riba in the socio-economic life. After illustrating the credit market, I conclude that there was not a special group of usurers such as sarrafs, non-Muslims or merchants. The legal cases regarding usury were examined consecutively. Usury cases generally resulted with the reducing of interests and dividing the debt into instalments. Such cases show that the state took side with the debtors to preserve the social harmony. Since the problem of usury prevailed mainly in the provinces, state-wide measures were taken in the second half of the nineteenth century. The state reduced interest rate ceilings and established cash funds to deal with usury. The vanishing of the concern of preventing riba and the negative connotation the concept gained in usurious cases made murabaha to signify the usury.
Benzer Tezler
- Osmanlı modernleşmesi bağlamında İslam borçlar hukukundaki gelişmeler ve riba yasağı
Developments in Islamic obligations law and interest ban in the context of Ottoman modernization
İLKNUR YAŞAR BİLİCİOĞLU
Doktora
Türkçe
2022
Dinİstanbul ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜRTEZA BEDİR
- Yargıtay kararları çerçevesinde tefecilik suçu
The crime of usury in respect of the court of cassation case laws
İLHAN AKILLI
- Türkiye'de fâizsiz sermaye piyasalarının teşekkülü ve fâizsiz sermaye piyasası araçları
Establishment of interest-free capital markets in Turkey and interest-free capital market instruments
YÜCEL KAMAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Bankacılıkİstanbul ÜniversitesiPara Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SARAÇ
- İslam hukuk kaynaklarındaki faiz kavramının modern ekonomi bağlamında yeniden değerlendirilmesi
Newly evaluation of usury conception the Islamic law sources in modern economic context
ABDİL KARAKUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
DinKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. İZZET SARGIN