Discourse analysis of the Turkish, British and American oral narratives within a cross-cultural framework
Söylem çözümlemesi Türk, İngiliz ve Amerikan kültürlerinde anlatılan öykülerin kültürel bir çerçeve içinde incelenmesi
- Tez No: 41641
- Danışmanlar: PROF. DR. ÜNAL AYTÜR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 309
Özet
Bu çalışmanın amacı, sözlü öyküleme sırasında anlatıcının dinleyenlerin ilgisini çekmek, merakını uyandırmak, dinleyicinin anlattığı öyküyle bütünleşmesini ve öykünün anlatıcı açısından taşıdığı önemi kavrayıp anlatıcının duygularını paylaşmasını sağlamak amacıyla kullandığı yinelemeleri kültürlerarası verileri çözümleyerek incelemektir. Araştırmada 15 Türk, 15 Amerikalı ve 15 İngiliz yer almıştır. Bu kişilerden başlarından geçen tehlikeli bir olayı anlatmaları istenmiş ve anlatılan öyküler, Labov'un anlatı çatısından yola çıkılarak oluşturulan çözümleme yöntemi çerçevesinde çözümlenmiştir. Böylelikle farklı kültürlerden gelen kişilerin sözlü anlatılarında ne tür yinelemeler kullandıkları ve bu yinelemelerin işlevleri araştırılmış, bunların ne tür kültürel özellikleri yansıttığı incelenmiştir. Araştırmada anlatıcıların kullandıkları yinelemeler 3 ana başlık altında toplanmıştır: 1. Sözlüksel Yinelemeler a. Ekleme yoluyla yineleme sıfat/niteleyici ekleme“gibi”ekleyerek genişletme b. Değiştirerek yineleme sözcük değiştirme sözdizimsel öbek karşılığı sözcük kullanma c. İkileme d. Aynı sözcüğün yinelenmesi 2. Sözdizimsel Yinelemeler Sözdizimsel öbeklerin: a. aynen yinelenmesi b. değiştirilerek yinelenmesi c. ekleme yoluyla yinelenmesi d. belirleyici/vurgulayıcı/niteleyici silinerek yinelenmesi e. Sözdizimsel koşutluk 3. İzleksel Yinelemeler a. Tek ögeli açımlama tam eşanlamlı/yakın anlamlı sözcük kullanımı adaktarımı kullanımı 298tam eşanlamlı/yakın anlamlı sözcüklerin“ve”ile bağlanarak kullanımı b. Açımlama farklı yapılarla aynı içeriğin yinelenmesi aynı İçeriğin karşıt anlatımlarla yinelenmesi c. Genişletme yoluyla sözdizimsel öbeklerin yinelenmesi konu bağlama öğeleri (gibi/yani...) yoluyla genişletme ekleme yoluyla genişletme eşzamanlı açıklama d. Farklı yapılarla genişletme e. Farklı yapılarla açıklama Kullanılan bu yinelemelerin işlevleri ise 4 ana başlık altında toplanmaktadır: 1. Vurgulu Yineleme a. Aynı içeriğin aynı bilgi değeriyle yinelenmesinin amaçlanması b. Aynı içeriğin bilgi eklenerek yinelenmesinin/genişletilmesinin amaçlanması c. Dinleyicinin olay anına taşınmasını amaçlayan yineleme 2. Konusal Yineleme a. Olayların geciktirilmesinin amaçlandığı yineleme b. Bağdaşık/bağlaşık yineleme 3. Estetik Etki Yaratmayı Amaçlayan Yineleme 4. İkna etmeye /İnandırmaya Yönelik Yineleme Her toplum, toplumsal değerleri açısından farklılıklar gösterir. Kültürlerarası iletişim ve ilişkiler üstünde çalışan toplumbilimciler, toplumları çeşitli ölçütler çerçevesinde değerlendirmişlerdir. Bu çalışmada temel alınan kültürel ölçütler şunlardır: 1. Bireycilik-Toplumculuk 2. Bağlama* Az-Çok Duyarlılık 3. Belirsizlikten Sakınma 4. Dolaylı-Dolaysız Anlatım Yapılan çalışmalara göre (Hofstede 1979, Gudykunst ve Ting-Toomey 1988, Triandis 1986 ve Hail 1976) Türk toplumu toplumculuğun ağır bastığı, iletişimde bağlama çok duyarlı, dolaylı anlatımların yeğlendiği ve belirsizlikten sakınmanın önemli '"Bağlam fiziksel çevre ile konuşucuların arta/an bilgisiyle oluşur. Artalanbilgisi de göndergesel bilgi ve deneyim çıkışlı bilginin bir bileşkesidir. 299olduğu bir toplumdur. Buna karşılık İngiliz ve Amerikan toplumları bireyci, bağlama daha az duyarlı ve belirsizlikten sakınma eğiliminin daha az olduğu (çünkü iletişimde anlatılmak istenenler ve iletiler dinleyicilere dolaysız olarak aktarılır) toplumlardır. Bu çalışmada 3 kültürden gelen 15'er anlatıcının anlatı söylemlerinde kullandıkları yinelemelerin ve bu yinelemelerin işlevlerinin kültürlerarası iletişimde sözü geçen toplumsal değerlerlerle/özelliklerle nasıl bir bağının bulunduğu incelenmiştir. Ulaşılan sonuçlar aşağıda verilmektedir. Araştırmada yer alan Türk anlatıcılar izleksel yinelemeleri Amerikalı ve İngilizlere oranla daha fazla kullanmaktadırlar. İngiliz ve Amerikalı anlatıcıların söylemlerinde ise sözdizimsel öbeklerin yinelenmesi daha yaygındır. Bu çalışmada yapılan veri çözümlemesi aynı sözcüğün yinelenmesinin, sözdizimsel koşutluğun ve açımlamanın her üç kültürde ortak olduğunu göstermiştir. Ancak sözdizimsel öbeklerin aynen yinelenmesinin Amerikan ve İngiliz söylemlerinde yaygın oluşu, Türk söyleminin belirgin bir özelliği olmayışı dikkat çekicidir.Türk anlatıcılar aynı sözcüğü yinelemeyi yeğlerken Amerikalı ve İngiliz anlatıcılar sözdizimsel öbekleri aynen yinelemekte ya da sözdizimsel koşutlukları belirgin biçimde çok kullanmaktadırlar. Açımlama her kültürde kullanılmıştır ancak Türk anlatıcılar farklı yapılarla genişletme ve açıklama yolunu da seçmişlerdir. Sözdizimsel öbek yinelemesine kültürlerarası iletişim alanında yapılmış çalışmaların öne sürdüğü ölçütler çerçevesinde bakıldığında, bu tür yinelemeler dolaysız anlatımın bir göstergesi olarak anlam kazanmaktadır. Bir başka deyişle İngiliz ve Amerikalı anlatıcılar sözdizimsel öğeleri aynen yineleyerek öykülerinin anlamının bu yinelemelerle aktarımına doğrudan işaret etmektedirler, böylece yoruma gerek kalmamaktadır. Bu da bağlama az duyarlı toplumlarda iletinin doğrudan iletilmesi ve iletişimin bağlamdan bağımsız kurulmasını temel alan eğilimle ters düşmemektedir. Diğer yandan bağlama çok duyarlı bir toplum olan Türk toplumunda, bir başka deyişle konuşma sırasında iletinin algılanabilmesi ve iletişimin kurulabilmesi için fiziksel çevre bilgisinin ve artalan bilgisinin bulunmasının koşul olduğu bir toplumda izleksel yinelemelerin ağırlıkta olması, iletinin dolaylı olarak aktarıldığının bir göstergesidir. Türk anlatıcılar bu yolla öykülerinin can alıcı noktasını, aynı içerikli iletiyi farklı yapılarla yineleme yoluyla vurgulmaktadırlar. Bu özellik toplumsal ölçütler çerçevesinde başka bir anlam daha kazanmaktadır. Türk toplumu belirsizlikten sakınma eğilimi çok olan bir toplumdur. İzleksel yineleme yoluyla anlam bulanıklığına yol açmayacak şekilde öykünün önemli noktalarına ve anlatıcının 300duygusal durumundaki değişikliklere dikkat çekmektedirler. Gerçi kullanılan yinelemeler daha çok dolaylı yinelemelerdir ancak bu dolaysız yinelemelerle birleştiğinde öykülerinin anlamı ve anlatılma nedenleri herhangi bir kuşkuya yol açmamaktadır. Kullanılan izleksel yineleme türlerindeki çeşitlilik bu eğilimin dilsel düzeneğe yansımasıdır, îzleksel yinelemeler ingiliz ve Amerikan söylemlerinde de bulunmaktadır ancak hem oranları düşüktür hem de çok çeşitli değildir. Bu da batılı toplumların söylem yapısında belirsizlikten kaçınma aşamasında dolaylı anlatımın çok yaygın olmadığını vurgulamaktadır. Ancak bu noktada batı kültüründeki anlatı söyleminde belirsizliğin, anlam bulanıklılığının ya da çokanlamlılığın en az düzeyde olduğunu vurgulamak gerekir. Doğu kültüründe ise nezaket kuralları nedeniyle dolaylı anlatımlar değer kazanmakta, bunun yol açabileceği belirsizlikler de çeşitli yollarla en az düzeye indirilmeye çalışılmaktadır. Bir başka deyişle, Türk anlatı söyleminde belirsizlikten kaçınmak için çok çeşitli yöntemler kullanılırken batı söyleminde doğrudan aktarım eğilimi nedeniyle bu tür bir gereksinim doğmamaktadır. Bu çalışmada her üç kültürden gelen anlatıcılar kullandıkları yinelemelerle aynı içeriğin bilgi eklenerek yinelenmesini ve yinelemelerinin birbiriyle bağdaşık/bağlaşık olmasını amaçlamışlardır. Bu da bu çalışma çerçevesinde incelenen kültürel söylemlere genellendiğinde evrensel bir boyut kazanmaktadır. Amerikan anlatı söyleminde yinelemelerin bu işlevlerine ek olarak inandırıcılık ve heyecen yaratma işlevleri de dikkat çekicidir. Böylelikle Amerikalı anlatıcılar olayları geciktirme yoluyla gerilim yaratma ve ikna edici olma kaygısı içindedirler. Amerikalı anlatıcıların heyecan uyandırma amacına yönelik yinelemeleri İngiliz ve Türk anlatıcılarının kullanımından belirgin ölçüde farklıdır. Bu da anlatıcıların gerilim değeri yüksek ve ilginç bir öykü anlatma eğilimlerini yansıtmaktadır. Kullanılan yinelemelerin bu işlevleri 15 anlatıcıya genellendiğinde bu çalışma çerçevesinde kültürel özellik olarak tanımlanabilirler. İngiliz anlatıcılar izleksel yinelemeler kullandıklarında genellikle aynı içeriğin aynı bilgi değeriyle yinelenmesini ve inandırıcılığı odaklamaktadırlar. İkna edici olma eğilimi İngiliz anlatıcıların ilginç ve inandırıcı bir öykü anlatma kaygılarını göstermektedir. Türk anlatıcılar sözdizimsel öbekleri estetik etki yaratma amacına yönelik olarak kullanmışlardır. Bu da sonuçta inandırıcı olma özelliği kazanır. İzleksel yinelemeler ise genellikle aynı içeriğin aynı bilgi değeriyle yinelenmesini amaçlamaktadır. «SÜS 9Yinelemelerin işlevleri incelendiğinde, aynı içeriğin bilgi eklenerek yinelenmesinin, dinleyicinin olay anma taşınmasının ve aynı içeriğin aynı bilgi değeriyle yinelenmesinin belirsizlikten sakınma eğilimiyle koşut olduğu, bağdaşıklık/bağlaşıklık özelliğinin, heyecan ve gerilim yaratma eğiliminin ve inandırıcı olma özelliğinin ise ilginç, etkili ve canlı öykü anlatma kaygısıyla koşut olduğu varsayımından yola çıkılarak tüm kültürlerin aynı içeriğin bilgi eklenerek yinelenmesi yoluyla belirsizlikten kaçındığını, bağdaşık/bağlaşık yinelemelerle ilginç ve iyi kurgulanmış, etkili bir öykü anlatmayı amaçladığını söyleyebiliriz. Amerikalı anlatıcılar belirsizlikten kaçınmak için üç yineleme tipini, aynı içeriği bilgi ekleyerek yinelemeyi ve dinleyiciyi olay anına taşımayı amaçlayarak kullanmışlardır. Türk ve İngiliz anlatıcılar ise bu amaçla aynı içeriği aynı bilgi değeriyle ya da bilgi ekleyerek yinelemişlerdir. Eldeki bulgular İngiliz ve Türk anlatıcıların belirsizlikten kaçınma amacına yönelik olarak benzer yöntemler kullandıklarını göstermektedir. Bir başka deyişle bu çalışmada bağlama az ya da çok duyarlılık, belirsizlikten sakınma ve dolaylı anlatım kullanma eğiliminin fazlalığıyla ile bağdaşan amaçlara yönelik yinelemelerin kullanıldığı görülmektedir. Bu da kültürlerarası etkileşimin bir örneğidir. Yukarda açıklanan bulgular, temelde kültürlere ortak üç yineleme türü olmasına karşın farklı kültürlerden gelen anlatıcıların yinelemeleri farklı amaçlar için kullandıklarını göstermektedir. Amerikalı ve İngiliz anlatıcılar sözdizimsel öğelerin yinelenmesine benzer biçimde ağırlık verseler de amaçlan farklıdır. Sözgelimi İngilizlerin kullandığı bu yinelemelerin işlevleri Türk anlatıcıların aynı tür yinelemelerinin işlevleriyle benzerlik göstermektedir. Sözlü anlatılarda belirli amaçlara yönelik olarak kullanılan yinelemelerin ve amaçlarının incelenmesiyle ortaya çıkan sonuçlar şunlardır: Amerikan söylemi bağlama az duyarlı, dolaysız anlatımın yaygın olduğu, belirsizlikten sakınma eğiliminin az olduğu toplum özellikleri göstermektedir. Sözcük öbeklerini aynen yineleme eğilimi ve belirsizlikten kaçınma amacına yönelik olarak aynı içeriğin ek bilgi değeriyle yinelenmesi ve dinleyiciyi olay anına taşımanın amaçlanması bunu göstermektedir. İngiliz ve Amerikalı anlatıcıların söylemlerinin yineleme tipleri açısından benzerlik gösterdiği ancak Türk ve İngiliz söylemlerinin yineleme amaçları yönünden benzeştiği görülmüştür. Belirsizlikten kaçınma amacıyla aynı içeriğin hem ek bilgiyle hem de aynı bilgi değeriyle yinelenmesi, İngiliz söyleminde dolaylı anlatım yoluyla belirsizlikten sakınmanın yaygın olarak kullanıldığı toplumlara özgü bir kullanımın 302varlığını göstermektedir. Benzer biçimde Türk söyleminde bağlama az duyarlı iletişimle özdeş özelliklerin görülmesi (dinleyicinin olay anına taşınmasını hedefleyen yineleme kullanımı) de bireyciliğin ve toplumculuğun ağır bastığı toplumların söylemlerinde var olan etkileşimi vurgular. Özetle, anlatıcılar hem evrensel olarak nitelenebilecek hem de kültürlerine özgü biçimde farklılaşan yineleme tiplerini ve kategorilerini farklı amaçlarla kullanmışlardır. Anlatıcıların sözlü anlatı sırasında farklı amaçlara yönelik olarak farklı yineleme tipleri ve kategorileri kullanıyor olmaları, kültürlerarası iletişim anında farklı kültürlerden gelen kişilerin kültürel/toplumsal özelliklerin belirlediği beklentiler içinde olabileceklerini, anlatıcıyla farklı amaçlara yönelik yinelemelerle karşılaştıklarında anlatıcının öyküsünün anlatılma nedenini ve vurgusunu anlayamayabileceklerini akla getirmektedir. Bu çalışmada ulaşılan bulgular ve sonuçlar farklı kültürlerden gelen kişilerin toplumsal değerlerin/eğilimlerin belirlediği söylem kuralları çerçevesinde öyküler anlattıklarını göstermektedir. Bu söylem kurallarına yabancı kalan kişiler arasında ise iletişim boşluğu doğması kaçınılmazdır. Söylem yapısı üzerine yapılmış ya da yapılacak çalışmaların konuşucuların beklentilerini ortak bir zemine taşıyacağına ve artalan bilgilerini genişleteceğine böylece kültürlerarası iletişim sırasında doğabilecek iletişim sorunlarının çözümü doğrultusunda önemli bir adım atılacağına inanılmaktadır. 303
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Dijital medyada algı yönetimi: İkinci Karabağ Savaşı örneği
Perception management in digital media: The case of the Second Karabakh Gar
BAŞAK SAĞIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Halkla İlişkilerAtatürk ÜniversitesiHalkla İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERYEM OKUMUŞ
- A comparative study on cultural and linguistic elements of coursebooks in american and british english: Hotline, blueprint and headway of intermediate level
Amerikan ve ingiliz ingilizcesi ile hazırlanmış olan ingilizce öğretimi ders kitaplarında bulunan kültürel ve dil bilgisel ögelerin karşılaştırma çalışması: Orta düzey seviye hotlıne, blueprınt ve headway
TOLGA PINAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
Eğitim ve ÖğretimMaltepe ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH NEJAT TÖNGÜR
- The metaphorical (re)construction of Turkey in political discourse: A corpus-driven critical metaphor analysis
Siyasi söylemlerde Türkiye'nin metaforik olarak yeniden yapılandırılması: Bir derlem-odaklı eleştirel metafor çözümlemesi
ESRANUR EFEOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2015
DilbilimOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HALE IŞIK GÜLER
- A corpus-based approach to pragmatic markers: Comparison of Turkish learners of English and native speakers of English
Edimbilimsel belirteçlere derlem tabanlı yaklaşım: İngilizce öğrenen Türk bireylerle anadili İngilizce olan bireylerin karşılaştırması
İLYAS YAKUT
Doktora
İngilizce
2019
DilbilimErciyes Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEM CAN
- Black Hole or Living Hall: Reconstructing female sexuality, deconstructing male anxiety
Kara Delik ya da Yaşam Odası: Kadın cinselliğini yeniden yapılandırılması, erkek anksiyetesinin yapısökümü
GİZEM SERDAR ÖMÜR
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Kültür Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GILLIAN M. E. ALBAN