Geri Dön

Vasküler risk faktörleri bulunan asemptomatik ve semptomatik hastalarda aspirin direnci ve trombosit glikoprotein ıııa gen polimorfizminin rolü

Aspirin resistance and glycoprotein llla pla1/a2 polymorphism in asymptomatic and symptomatic patients with vascular risk factors

  1. Tez No: 419798
  2. Yazar: EDA DERLE ÇİFTÇİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. UFUK CAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroloji, Neurology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Vasküler hastalıklardan korunmada yaygın olarak kullanılan aspirin, her hastada istenen etkinliği gösterememekte ve aspirin tedavisi altında tekrarlayıcı iskemik olaylar görülebilmektedir. Gelisiminde birçok mekanizmanın öne sürüldüğü,“aspirin direnci”olarak tanımlanan bu durumun sıklığı, yüksek riskli hastalarda %5-45 olarak bildirilmektedir. Çalısmamız vasküler risk faktörleri bulunan hastalarda, aspirin direnci oranı ile aspirin dozu, preparat özelliği ve glikoprotein IIIa PlA1/A2 polimorfizmi arasındaki iliskiyi belirlemek amacıyla planlanmıstır. Vasküler risk faktörü bulunan, birincil ya da ikincil korunma için aspirin kullanan 208 hasta çalısmaya alındı. Hastalar aspirin kullanımlarına ve kliniklerine göre gruplandırıldı. Akut iskemik inme kliniği ile basvuran 75 hasta semptomatik, inme dısı nedenlerle takip edilen 133 hasta ise asemptomatik kabul edildi. Semptomatik olan hastalar, inme sırasındaki aspirin kullanma durumlarına göre iki gruba ayrıldı. Hastalarda PFA-100 sistemi (Col/Epi kartusu) ile aspirin direnci ölçüldü ve glikoprotein IIIa PlA1/A2 polimorfizmleri PCR tekniği ile belirlendi. Tüm gruplar bir arada değerlendirildiğinde aspirin direnci oranı %32,2 olarak saptandı. Direnç saptanan hastaların yas ortalaması istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksekti (p=0,009). Asemptomatik grup ile“aspirin kullanırken semptomatik olan”grubun direnç oranları benzerdi. En yüksek direnç oranı (%39,3)100 mg enterik kaplı preparat kullanan hastalarda saptandı. Aspirin dozunun artırılması ve/veya enterik kaplı olmayan preparatlara geçilmesi %36 ile %60 arasında değisen oranlarda aspirine duyarlılık sağladı. Daha önce aspirine duyarlı olduğu gösterilen hastalarda tekrarlayan ölçümlerde zaman içinde %14 oranında aspirin direnci gelisimi olduğu gözlendi. GpIIIa PlA1/A2 polimorfizmi ile aspirin direnci ve aterotrombotik inme gelisimi arasında anlamlı iliski saptanmadı. Sonuç olarak aspirinin etkisinde doz ve preparat özelliğine bağlı olarak ve zaman içinde değisiklik görülebilmektedir. GpIIIa PlA1/A2 polimorfizmi ile aspirin direnci ve aterotrombotik inme gelisimi arasında iliski gösterilememistir.

Özet (Çeviri)

Aspirin, a widely used drug for prevention from vascular diseases, may not reveal the desired effect in all patients and recurrent ischemic events may occur despite aspirin therapy. Defined as“aspirin resistance”, this entity is reported in 5–45% of high risk patients and various mechanisms have been proposed for its development. This study is planned to determine whether there is a relationship between aspirin resistance and aspirin dosage, preparation type and glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism in patients with vascular risk factors. 208 patients with vascular risk factors, using aspirin for primary or secodary prevention were included.in the study. Patients were classified according to their clinical presentations and aspirin usage. Seventy-five patients, with acute ischemic stroke presentation were grouped as symptomatic and the remaining 133 patients were grouped as asymptomatic. Symptomatic group was further classified into two groups, according to the aspirin usage status at the time of stroke. Aspirin resistance was measured by PFA-100 system (Col/Epi cartridge) and glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism were determined by PCR. The overall prevalance of aspirin resistance was 32,2%. The mean age of patients with aspirin resistance were significantly higher (p=0,009). The prevalance of aspirin resistance were similar for both“symptomatic under aspirin therapy”and asymptomatic groups. The resistance rate was found to be highest with 100 mg enteric coated preparation usage (39,3%). Increasing the aspirin dosage and/or shifting to non-enteric coated preparations revealed aspirin sensitivity change between 36% and 60%. Repeated measurements revealed aspirin resistance development in time course in 14% of patients shown to be aspirin sensitive before. No significant relationship between glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism and aspirin resistance and atherotrombotic stroke development is found. In conclusion, the effect of aspirin can change by time, dosage and preparation.type used. A relationship between glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism and aspirin resistance and atherotrombotic stroke development cannot be found.

Benzer Tezler

  1. The investigation of angiogenic mechanisms associated with miRNA-126 signalling pathway molecules in atherosclerosis

    Aterosklerozda miRNA-126 sinyal yolağı molekülleri ile ilişkili mekanizmaların araştırılması

    ÇİĞDEM SEZER ZHMUROV

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN BERMEK

    DOÇ. DR. TUNÇ ÇATAL

  2. The role of oxidative stress factors in the pathophysiology of Ocular Rosacea, analysis of tears and other materials

    Oküler Rosacea patofizyolojisinde oksidatif stres faktörlerinin rolü, gözyaşı ve diğer materyallerin analizi

    NİLÜFER YEŞİLIRMAK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    BiyokimyaGazi Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NESLİHAN BUKAN

    PROF. DR. JEAN-LOUIS BOURGES

  3. İntrakranial dural arteriovenöz fistüllerin endovasküler tedavisi

    Endovascular treatment of intracranial dural ateriovenous fistula

    SERRA SENCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZENÇ MİNARECİ

  4. Kontrol edilemeyen epistaksisli hastalarda transarteriyel embolizasyon tedavisinin etkinliği: tek merkezli retrospektif gözlemsel çalışma

    Efficacy of transarterial embolization therapy in patients with uncontrollable epistaxis: a single center retrospective observational study

    MEHRDAD REZAEIMIYANDOAB

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN BİLEN ONAN

  5. Genç iskemik inmeli hastalarda etiyolojik risk faktörleri

    Etiological risk factors in young ischemic stroke patients

    DİDEM EROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NörolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİBEL GAZİOĞLU