Geri Dön

Primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı olgularında lakrimal kese ve nazal sürüntü örneğinde pcr yöntemi ile viral nükleik asit analizi

Viral nucleic acid analyses with pcr method in lacrimal tissue and nasal swab samples of primary acquired nasolacrimal duct obstruction cases

  1. Tez No: 419858
  2. Yazar: ÖZGE YANIK ODABAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MELEK BANU HOŞAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Amaç: Primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı (PKNKT) patogenezinde solunum yolu virüslerinin (adenovirüs, enterovirüs, coronavirüs, influenza A, B, A H1N1, parainfluenza 1-4, metapneumovirüs A/B, rhinovirüs, respiratuar sinsisyal virüs A/B, bocavirüs, parechovirüs) rolünün değerlendirilmesi Gereç ve Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Oküloplasti Bölümü'nde PKNKT tanısıyla 2013 Eylül - 2015 Temmuz tarihleri arasında dakriyosistorinostomi (DSR) cerrahisi geçiren 48 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Son üç ay içerisinde geçirilmiş viral konjonktivit ya da üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü olan olgular çalışmaya alınmamıştır. Olgulardan DSR cerrahisinin hemen öncesinde nazolakrimal kanal tıkanıklığı ile aynı tarafdaki inferior meatus seviyesinden nazal mukoza sürüntü örneği ve DSR cerrahisi sırasında lakrimal kese - proksimal nazolakrimal kanal bileşke bölgesinden yaklaşık 2 x 2 mm boyutlarında doku biyopsi örneği alınmıştır. Elde edilen örneklerde DNA ekstraksiyonunu takiben, FTD respiratory 21 (Fast-track diagnostics Ltd, Lüksemburg) kiti kullanılarak, gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu cihazı ile viral nükleik asit analizi yapılmıştır. Bulgular: Olgular ortalama yaşı 51,0 ± 14,3 olan 39 kadın ve 9 erkekten oluşmaktaydı. On (%20,8) olguda nazal mukoza sürüntü örneğinde solunum yolu virüsüne rastlandı. Tespit edilen solunum yolu virüsleri; 3 olguda coronavirüs 229E, 2 olguda coronavirüs HKU1, 2 olguda respiratuar sinsisyal virüs (RSV), 1 olguda coronavirüs NL63, 1 olguda coronavirüs OC43 ve 1 olguda adenovirüs idi. Dakriyosistorinostomi biyopsi örneğinde ise 4 (%8,3) olguda solunum yolu virüsü izole edildi. İzole edilen solunum yolu virüsleri; 2 olguda RSV, 1 olguda coronavirüs HKU1 ve 1 olguda adenovirüs idi. Nazal mukoza ve DSR biyopsi örnekleri arasında solunum yolu virüsü pozitifliği açısından istatistiksel anlamlı uyum saptanmadı (p=0,187). Kadın ve erkek cinsiyet arasında hem nazal mukozada hem de DSR biyopsi örneğinde solunum yolu virüsü varlığı açısından istatistiksel farklılık yoktu (p=0,370, p=1,000, sırasıyla). Olguların ikisinde (%4,2), hem nazal mukozada hem de DSR biyopsi örneğinde RSV tespit edildi. Nazal mukoza ve DSR biyopsi örneklerinde RSV pozitifliği açısından istatistiksel anlamlı uyum mevcuttu (kappa= 1,000, p= 0,001). DSR biyopsi örneğinde virüs pozitifliği gösteren diğer iki olguda ise (1 coronavirüs HKU1 ve 1 adenovirüs) nazal mukoza örneğinde etken izlenmedi. Sonuç: Dakriyosistorinostomi örneklerinde solunum yolu virüs varlığı gösterilmiş olmasına rağmen, düşük pozitiflik sayısı nedeniyle, solunum yolu virüsü ve PKNKT varlığı arasında direkt ilişki kurulamamıştır. Ancak RSV ve adenovirüs gibi solunum yolu virüslerinin profibrotik özellikleri düşünüldüğünde, solunum yolu virüsleri birçok olası PKNKT tetikleyici faktöründen biri olabilir.

Özet (Çeviri)

Purpose: To evaluate the role of the respiratory viruses (adenovirus, enterovirus, coronavirus, influenza A, B, A H1N1, parainfluenza 1-4, metapneumovirus A/B, rhinovirus, respiratory syncytial virus A/B, bocavirus, parechovirus) in the pathogenesis of primary acquired nasolacrimal duct obstruction (PANDO). Material and Methods: The study included 48 patients diagnosed with PANDO undergoing dacryocystorhinostomy (DCR) surgery at Oculoplastic Service of Ankara University School of Medicine, Department of Ophthalmology between 2013 September and 2015 July. Patients with a history of viral conjunctivitis or upper respiratory tract infection within the last three months were excluded. Prior to DCR surgery, nasal mucosa swap sample from the inferior meatus at the same side of PANDO was taken. Additionally, 2 x 2 mm tissue biopsy sample was taken from the junction area of lacrimal sac and proximal nasolacrimal duct during DCR surgery. Following DNA extraction, FTD respiratory 21 (Fast-track Diagnostics Ltd., Luxemburg) kit was used for viral nucleic acid analysis via real time PCR device. Results: The patients consist of 9 (18.8%) men and 39 (81.3%) women with a mean age of 51.0 ± 14.3 years. Respiratory viruses were detected in the nasal swab samples of 10 (20.8%) patients. Detected respiratory viruses were coronaviruses 229E in 3 cases, coronavirus HKU1 in 2 cases, respiratory syncytial virus (RSV) in 2 cases, coronavirus OC43 in 1 case, coronavirus NL63 in 1 case, and adenovirus in 1 case. From dacryocystorhinostomy biopsy samples, respiratory viruses were isolated in 4 (8.3%) cases. Isolated respiratory viruses were RSV in 2 cases, coronavirus HKU1 in 1 case, and adenovirus in 1 case. In terms of positivity of respiratory viruses, there was not statistical significant agreement between nasal mucosa and DCR biopsy samples (p=0,187) There was no statistical significant difference between males and females in terms of positivity of respiratory viruses in nasal mucosa and DCR biopsy sample (p= 0,370, p=1,000, respectively). Respiratory syncytial virus was revealed from both nasal mucosa and DCR biopsy sample in two patients (4.2%). There was a statistical significant agreement between nasal mucosa and DCR biopsy samples in terms of RSV positivity (kappa= 1,000, p= 0,001). In two other patients, the viruses (coronavirus HKU1, adenovirus) detected in DCR biopsy sample, no viruses were detected in nasal mucosa. Conclusion: Although detection of the respiratory viruses from DCR samples, because of the low number of positivity, a direct relationship between presence of respiratory viruses and PANDO pathogenesis could not been revealed. However, considering the profibrotic characteristics of respiratory viruses such as RSV and adenovirus, respiratory viruses may be one of the many predisposing factors of PANDO.

Benzer Tezler

  1. Primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı tedavisinde mekanik transnazal endoskopik dakriyosistorinostomi, transkanaliküler diod lazer dakriyosistorinostomi ve transkanaliküler multidiod lazer dakriyosistorinostomi tekniklerinin karşılaştırılması: Prospektif klinik çalışma

    A comparison of mechanical transnasal endoscopic dacryocystorhinostomy, transcanalicular diode laser dacryocystorhinostomy and transcanalicular multidiode laser dacryocystorhinostomy for primary acquired nasolacrimal duct obstruction: A prospective clinical trial

    HANİFE TUBA AKÇAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Göz HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ONUR KONUK

  2. Kronik süpüratif otitis medialı hastalarda kolesteatomun görüntülenmesinde ekoplanar difüzyon ağırlıklı magnetik rezonansın yeri

    The value of echoplanar diffusion weighted magnetic resonance imaging in the diagnosis of cholesteatoma in chronic suppurative otitis media patients

    ALİ EVLİCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kulak Burun ve BoğazÇukurova Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METE KIROĞLU

  3. Primer immun trombositopeni'de vitamin D vecloned-myeloproliferatıve leukemıa virus onkogen'in yeri

    Vitamin D and cloned-myeloproliferative leukemia virus onkogen place in primary immune thrombocytopenia

    NADİDE GENCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    HematolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İRFAN YAVAŞOĞLU

  4. Primer immün yetmezlik tanısında 10 uyarıcı işaretin önemi

    Thei̇mportance of 10 warni̇ng si̇gns i̇n the di̇agnosi̇s of pri̇mary i̇mmunodefi̇ci̇enci̇es

    ÖZGE DUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİLE AYDAN İKİNCİOĞULLARI

  5. Bazik aminoasit türevlerinin transaktivatör transkripsiyon aktivitesi üzerine etkilerinin araştırılması

    Study of basic aminoacide derivatives that may effect tat transcription activity

    ESRA CAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    BiyokimyaErciyes Üniversitesi

    Eczacılık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN DEMİRHAN