Geri Dön

Primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı tedavisinde mekanik transnazal endoskopik dakriyosistorinostomi, transkanaliküler diod lazer dakriyosistorinostomi ve transkanaliküler multidiod lazer dakriyosistorinostomi tekniklerinin karşılaştırılması: Prospektif klinik çalışma

A comparison of mechanical transnasal endoscopic dacryocystorhinostomy, transcanalicular diode laser dacryocystorhinostomy and transcanalicular multidiode laser dacryocystorhinostomy for primary acquired nasolacrimal duct obstruction: A prospective clinical trial

  1. Tez No: 308264
  2. Yazar: HANİFE TUBA AKÇAM
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ONUR KONUK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 130

Özet

Bu çalışmada epifora tedavisinde güncel olarak uygulanan üç ayrı dakriyosistorinostomi tekniğinin prospektif olarak karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Oküloplastik ve Orbita Cerrahisi Kliniği'ne göz sulanması şikayeti ile başvuran hastalardan primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı tanısı alan 45 olgu çalışmaya alınmıştır. Bu olgular 15'şer hastalık üç gruba ayrılmıştır. Birinci gruba Mekanik Endoskopik DSR; ikinci gruba Diod Lazer ile transkanaliküler dakriyosistorinostomi (TK-DSR); üçüncü gruba ise Multidiod Lazer ile TK-DSR cerrahileri uygulanmıştır. Hastalar birinci gün, birinci ay ve sonrasında üç ayda bir olmak üzere prospektif olarak takip edilmiş ve bulgular istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Olguların 7'si erkek, 38'i bayan olup ortalama yaş 40,53±3,96 yıl olarak saptanmıştır. Ortalama takip süresi gruplara göre sırasıyla; 26,13±1,03 ay, 35,80±5,54 ay ve 7,0±2,9 aydır. Epiforanın tamamen düzelmesi ile birlikte nazolakrimal lavajda pasajın açık olması başarı olarak kabul edilmiştir. Çalışma sonunda birinci gruptaki olgularda tam düzelme sağlanırken, üçüncü gruptaki bir olguda kanaliküler stenoza bağlı, ikinci gruptaki sekiz olguda ise ostium fibrozisine bağlı başarısızlık izlenmiştir. Altıncı aydaki başarı düzeyi; birinci grupta %100, ikinci grupta %73,3, üçüncü grupta ise %90,9'dür. Diod Lazer DSR grubundaki olguların başarı yüzdesi dokuzuncu aydan itibaren %46,7'ye gerilemiş ve çalışma süresince aynı düzeyde kalmıştır. Mekanik Endoskopik grupta ortalama 26,13±1,03 aylık takipte başarısızlık izlenmemiştir. Multidiod grubundaki olguların uzun dönem takibi mevcut değildir. Sonuç olarak; Mekanik Endoskopik DSR uzun dönem tatminkar sonuçları ile eksternal DSR'ye iyi bir alternatiftir. Transkanaliküler Diod Lazer DSR erken dönemdeki başarısını uzun vadede koruyamamıştır. Transkanaliküler Multidiod Lazer DSR ise erken dönem sonuçlarıyla ümit vadetmekle birlikte bu gruptaki olguların prospektif takibi ile uzun dönem başarısı anlaşılacaktır.

Özet (Çeviri)

The purpose of this study is to compare three recent dacryocysorhinostomy techniques in epiphora treatment prospectively. Among those who applied to Gazi University Medical School Oculoplastics and Orbital Surgery division with tearing complaint, 45 patients presenting persistent epiphora due to acquired nasolacrimal duct obstruction were included in the study. The patients were divided into 3 groups of 15 persons. Mechanical Endoscopic DCR, Transcanalicular Dacryocysorhinostomy (TC-DCR) with Diode Laser and TC-DCR with Multidiode Laser techniques applied in the groups respectively. Follow-up is conducted in the first day, first month and then in three-month periods prospectively and results were compared using statistical methods. 7 patients were male, 38 were female and mean age was 40,53±3,96 years. Mean follow-up times were; 26,13±1,03, 35,80±5,54 and 7,0±2,9 months respectively. The main outcomes were the relief of epiphora and the patency on lacrimal irrigation. Complete resolution is achieved in first group whereas failures recorded in the third due to 1 patient suffering canalicular stenosis and in the second due to 8 patients with fibrosis at rhinostomy site. Six-month success rates were 100% in the first, 73,3% in the second and 90,9% in the third group. Success rate in Diode Laser DCR group regressed to 46,7% following 9th month and remained so. In 26,13±1,03 month-period no failure detected in endoscopic group. Multidiode Laser group lacks long-term results. Thus, Mechanic Endoscopic DCR is a strong substitute for External DCR. Transcanalicular Diode Laser DCR could not perform well in the long-term. Transcanalicular Multidiode DCR looks promising with early results yet no long-term results exist.

Benzer Tezler

  1. Primer kazanılmış nazolakrimal kanal tıkanıklığı olgularında lakrimal kese ve nazal sürüntü örneğinde pcr yöntemi ile viral nükleik asit analizi

    Viral nucleic acid analyses with pcr method in lacrimal tissue and nasal swab samples of primary acquired nasolacrimal duct obstruction cases

    ÖZGE YANIK ODABAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Göz HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELEK BANU HOŞAL

  2. Kronik süpüratif otitis medialı hastalarda kolesteatomun görüntülenmesinde ekoplanar difüzyon ağırlıklı magnetik rezonansın yeri

    The value of echoplanar diffusion weighted magnetic resonance imaging in the diagnosis of cholesteatoma in chronic suppurative otitis media patients

    ALİ EVLİCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kulak Burun ve BoğazÇukurova Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METE KIROĞLU

  3. Primer immun trombositopeni'de vitamin D vecloned-myeloproliferatıve leukemıa virus onkogen'in yeri

    Vitamin D and cloned-myeloproliferative leukemia virus onkogen place in primary immune thrombocytopenia

    NADİDE GENCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    HematolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İRFAN YAVAŞOĞLU

  4. Primer immün yetmezlik tanısında 10 uyarıcı işaretin önemi

    Thei̇mportance of 10 warni̇ng si̇gns i̇n the di̇agnosi̇s of pri̇mary i̇mmunodefi̇ci̇enci̇es

    ÖZGE DUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİLE AYDAN İKİNCİOĞULLARI

  5. Bazik aminoasit türevlerinin transaktivatör transkripsiyon aktivitesi üzerine etkilerinin araştırılması

    Study of basic aminoacide derivatives that may effect tat transcription activity

    ESRA CAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    BiyokimyaErciyes Üniversitesi

    Eczacılık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN DEMİRHAN