Geri Dön

Dekolonizasyon süreci ve sonrası Afrika

Africa in the process of decolonization and beyond

  1. Tez No: 422399
  2. Yazar: CİHAN DABAN
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ARİF BEHİÇ ÖZCAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Sömürgecilik, Kolonyalizm, Dekolonizasyon, Afrika Kıtası, Avrupa Kıtası, ABD, Çin Halk Cumhuriyeti, Colonialness, Colonialism, Decolonization, Africa Continent, Europe Continent, USA, People's Republic of China
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 169

Özet

Dünyanın büyük kıtalarından biri olan ve tüm kıtalar arasında en fazla genç nüfusa sahip Afrika kıtası, dini inançlar, etnik yapılar ve sosyokültürel açılardan çok renkli bir coğrafyaya tekabül etmektedir. Dünya kara parçasının önemli bir kısmını oluşturan kıta, aynı zamanda önemli yer altı ve yerüstü zenginliklerine sahip olmasıyla da bilinir. Nitekim değerli hammadde kaynaklarının varlığı, kıtanın önemini artırmakla beraber, bu durum kıta halkının kolonyalist güçler tarafından büyük zararlara uğratılmasını da beraberinde getirmiştir. Bu anlamda Afrika, kıtalararasında en zengin bölge olarak bilinse de, 15. yüzyıldan itibaren kolonyalist güçlerce sömürülmesi nedeniyle giderek fakirleşmiştir. Böylece sömürgecilik faaliyetleri ile gerçekleştirilen fakirleştirme politikası kısa sürede kıtayı sarıp sarmalamıştır. Çünkü sömürgeciliğin temelinde ekonomik değeri yüksek hammadde kaynaklarının ele geçirilip sömürgecilerce götürülmesi fikri söz konusu olduğundan kıta genel bir fakirliğe mahkûm edilmiştir. 15. yüzyıla kadar Avrupa'nın dışa kapalı bir politika sergilemesi, kendi içinde bazı ekonomik problemlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Nitekim Avrupalı bazı kâşiflerin kıta dışına çıkmalarıyla birlikte, Afrika'nın zenginliği fark edilmiştir. Çünkü Afrika, dünyanın en zengin hammadde kaynaklarına sahip bir kıta olmakla beraber Batı Afrika'da yaşayan Mali İmparatoru Mansa Musa gibi zengin imparatorların da yaşadığı bir yerdi. Altın, uranyum ve elmas gibi önemli hammadde kaynaklarını elinde bulunduran Mansa Musa, sadece Batı Afrika'da değil aynı zamanda Afrika'nın neredeyse tümünde etkili bir imparatordu. Fakat Avrupalı kâşiflerin bu durumu fark etmesi ile Afrika'nın kara talihine giden yol açılmış oluyordu. Böylece Afrika, kıyılarından uzakta yaşayanlar için yeni bir yaşam alanı ve önemli bir geçim kaynağı olarak görülmeye başlandı. Nitekim başta Portekiz olmak üzere, İspanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere gibi Avrupalı kolonyalist güçlerce istilâ, ilhak ve iskân edilmeye başlanan kıta, 19. yüzyılda ulusal kimliklerini kazanan Almanya, İtalya ve Belçika gibi Avrupalı yeni güçlerin de ortaya çıkması ile birlikte adeta bir Avrupalı istilasına uğramıştır. II. Dünya Savaşı'na kadar devam eden bu sömürgecilik faaliyetlerine, ABD ve İngiltere'nin imzalamış oldukları Ağustos 1944 Atlantik Bildirgesi ile son verilmek istenmiştir. Böylece Gana ile başlayan bağımsızlık talepleri, kısa sürede Afrika geneline yayılarak dekolonizasyon sürecinin başlamasına yol açmıştır. Fakat dekolonizasyon süreci ile Afrika kıtasında yeni güçler yer almıştır: ABD, SSCB ve bağımsızlığını yeni kazanmış Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC). Hem Soğuk Savaş'ın hem de dekolonizasyon sürecinin etkisi, ABD, SSCB ve ÇHC'nin Afrika'ya yönelik politikalar üretmelerine yol açtı. Böylece Afrika kıtası sömürülme yarışında yeni devletlerle tanışmış oldu.

Özet (Çeviri)

Continent Africa that is one of the biggest continents of the world and having the youngest population among other continents is a multi colored geography regarding to religious beliefs, ethnical structures and socio cultures. This continent composing the most important section of world main land is known as owner of underground and over ground richness. Hence, existence of valuable raw materials increases importance of continent but also caused to be damaged of this continent folk by colonialist powers. In this mean, even Africa is known as the richest area among the continents, it became poor gradually because of colonilization by colonialist powers since century 15. Therefore, poverty policy realized by colonialness activities covered the continent in a short time. The continent was sentenced to poverty, because basis of the colonialness is capturing raw material resources with high economical value and taking out from mentioned place. Until century 15, presenting self-enclosed policy of Europe caused living some economical problems in itself. Hence, some of discoverers went to out of Europe, richness of Africa was realized. Because, Africa has the richest raw material resources also it is a place where rich emperors live like Mali Emperor Mansa Musa who lives in West of Africa. Mansa Musa who has important raw material resources like gold, uranium and diamond is an efficient emperor not only in West of Africa but also almost whole of Africa. But, European discoverers realized this case and it caused to open misfortune of Africa. Therefore, Africa became considered a new living area and an important means of living for people who live far from shores of Africa. Thus, the continent became to be invaded, annexed and inhabited by European colonialist powers like, primarily Portugal, Spain, Holland, France and England; occurring new European Powers like Germany, Italy and Belgium that obtained their national identities in the century 19, this continent became an European invading center. Atlantic Charter that was signed by USA and England in August 1944 wanted to end those colonialness activities continuing up to World War II. Therefore independency claims beginning with Gana spread to general of Africa in a short time and so leaded to start decolonization period. But upon this decolonization period, new powers took place in Continent Africa: USA, USSR (Union of Soviet Socialist Republics) and People's Republic of China (PRC) that just obtained its independency. Affection of both Cold War and decolonization period caused USA, USSR and PRC to produce policies for Africa. Therefore Continent Africa met to new states in the competition of colonialness.

Benzer Tezler

  1. Nordik ülkelerin Afrika politikaları

    African policies of Nordic countries

    HATİCE ZEHRA BÜYÜKTAVŞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Uluslararası İlişkilerAnkara Sosyal Bilimler Üniversitesi

    Afrika Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MÜRSEL BAYRAM

  2. Colonising the mind in Chinua Achebe's Things Fall Apart, Arrow of God, and No Longer at Ease

    Chinua Achebe'nin Parçalanma, Tanrının Oku ve Artık Huzur Kok adlı romanlarında zihnin sömürgeleştirilmesi

    ALİCAN ERBAKAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    İngiliz Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. ALEV KARADUMAN

  3. İngiliz dış politikasında dekolonizasyon bağlamında süreklilik ve değişim

    Continuity and change in British foreign policy through the decolonization period

    AYBARS KARCI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Uluslararası İlişkilerİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL ERMAĞAN

  4. Fransa'nın Afrika'daki varlığı: Fransa ve Gine arasındaki ilişkiler

    The presence of France in Africa: Relations between France and Guinea

    BOUBACAR HOUDY BARRY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerBursa Teknik Üniversitesi

    Uluslararası Ekonomi Politikası Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ENGİN KOÇ

  5. Sömürülen coğrafya'nın yeni konsepti: Postkolonyalizm bağlamında ABD yapımlı filmlerin Afro-Amerikalılara bakışı

    New concept of the explored geography: A view of US-made films on Afro-Americans in the context of postcolonialism

    MİKAİL ÇAVUŞ CANBAKIŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    CoğrafyaSüleyman Demirel Üniversitesi

    Coğrafya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADİR TEMURÇİN