Subaltern voices in sabahattin Ali's stories
Sabahattin Ali'nin hikayelerinde madun sesler
- Tez No: 422942
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NALAN TURNA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Sociology, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Sabahattin Ali, Mâdun, Entelektüel Mâdun, Mâduniyet, Otorite, Adsız, Sesi Olmamak, Yabancılaşma
- Yıl: 2016
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İnsan ve Toplum Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 110
Özet
Sabahattin Ali 20. Yüzyıl modern Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir. Sabahattin Ali'nin birçok eserinde esas karakterler toplumda çoğunluğun dışında kalmışlar ve sesleri çok duyulmamıştır. Bu tezde amacım, ezilen, isimsiz ya da alt tabaka karakterlerin mâdunlar olarak değerlendirilebileceğini göstermektir. Antonio Gramsci, mâdun ve mâduniyet kavramlarını ilk defa 1928'de Hapishane Defterleri eserinde kullanmıştır. Bu terimler Gramsci'den sonra post-kolonyal bilim insanları Gayatri Chakravorty Spivak, Ranajit Guha ve Dipesh Chakrabarty gibi önemli kişiler tarafından da benimsenip detaylı olarak çalışılmış ve Mâduniyet Çalışmaları adı altında bir ekole dönüşmüştür. Bu ekole göre, tarih ve edebi metinlerin yeniden okunması önem kazanmıştır çünkü bu metinler aracılığıyla kaybolan ya da kaybolduğunu var saydığımız öznelerin varlığını görebiliriz. Aslında bu özneler devlet dışı kaynak diyebileceğimiz bu metinlerde yaşamaya devam etmektedirler. Antonio Gramsci'nin kavramsallaştırması ve diğer Mâduniyet Çalışmaları ekolünün öncüleri bu anlamda tarih yazımı için yeni bir yol da açmışlardır. Mesela Türkiye'de Necmi Erdoğan, Mahmut Mutman, Boğaç Ergene ve Umut Yıldırım mâdun kavramını alternatif tarih yazımı anlayışı için kullanmışlardır. Onların çalışmalarına referansta bulunarak ben de Sabahattin Ali'nin bazı hikâyelerinin mâduniyet çalışmaları kapsamında değerlendirilebileceğini göstermeyi amaçlıyorum. Mesela şehirli ve köylü arasındaki çatışmalar, bu karakterlerin baskı altına alınması, bazı entelektüel karakterlerin çoğunluğun içinde yabancılaşmasını mâduniyet perspektifinden analiz etmek mümkündür. Sabahattin Ali'nin ses kavramını hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullandığını düşünüyorum ve incelediğim eserlerdeki önemli unsurlardan biri de ses aslında daha çok sessizlik olacaktır.
Özet (Çeviri)
Sabahattin Ali is one of the most important writers of 20th century modern Turkish literature. Many protagonists in Sabahattin Ali's works are out of the majority and they are oppressed by the authority. In this thesis my aim is to show that these oppressed, nameless or lower class characters can be assessed as subalterns. It was first Antonio Gramsci who used the terms subaltern and subalternity in Prison Notebooks in 1928. These terms have been adopted and studied elaborately by post-colonial scholars such as Gayatri Chakravorty Spivak, Ranajit Guha and Dipesh Chakrabarty after Gramsci and Subaltern Studies became a school since then. According to this school, it became important to revise the historical and literary texts because by means of these texts we can see the presence of those subjects who are lost or we regard as lost. In fact they continue to live in the texts which we can call as non-state sources. Antonio Gramsci's conceptualization and the researches of pioneer scholars of Subaltern Studies also opened a new pathway for historiography. For example scholars such as Necmi Erdoğan, Mahmut Mutman, Boğaç Ergene, and Umut Yıldırım used the subaltern concept for alternative historiographical understanding in Turkey. With reference to those scholars I aim to show that some stories of Sabahattin Ali can also be assessed within the scope of subalternity. For example it is possible to analyze the clash between the peasants and city people, the oppression of those characters, alienation of some intellectual characters from the majority from the perspective of subalternity. I think that Sabahattin Ali uses the concept of voice both realistically and metaphorically and one of the most significant elements in the works I examined will be the concept of voice in fact the voicelessness.
Benzer Tezler
- The epistemic violence experiences of waste pickers in Türkiye
Türkiye'deki atık toplayıcıların epistemik şiddet deneyimleri
MELİSA YILMAZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Sosyolojiİstanbul Bilgi ÜniversitesiKültürel İncelemeler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR KARABABA DEMİRCAN
- Imperial and Subaltern Voices: Bakhtinian reading of George Orwell's Burmese Days
Emperyal ve Madun'un sesleri: George Orwell'in Birmanya Günleri'ne Bakhtin bakışı
DULFQAR MHAIBES ABDULRAZZAQ ALMARNH
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve EdebiyatıKarabük Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Assist. Prof. Dr. NAZILA HEIDARZADEGAN
- The subalterns speak: The periphery revolutionizes gender Apartheid Iran
Madunlar konuşuyor: Çevre cinsiyet Apartheid İran'da devrim yapıyor
MAHDIS ROSTAM ZADEH
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Felsefeİstanbul Bilgi ÜniversitesiKültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP TALAY TURNER
- The female residual and the female emergent in Okot Pp'bitek's Song of Lawino and Buchi Emecheta's Second-class Citizen
Okot P'bitek'in Song of Lawıno ve Buchi Emecheta'nın Second-class Citizen adlı eserlerinde kalıntısal ve doğmakta olan kadın temsilleri
GÖRKEM SALTIK
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
İngiliz Dili ve EdebiyatıÇankaya Üniversitesiİngiliz Edebiyatı ve Kültür İncelemeleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BERKEM SAĞLAM
- Postmodern kadın kamusallığının olanak ve sınırlılıkları: 'blogcu anne' bloğu örneği
The limitations and possibility of postmodern women publicity: the example of 'blogcu anne' blog
ÖZGE ATALAY KÜÇÜK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
SosyolojiGaziantep Üniversitesiİletişim ve Toplumsal Dönüşüm Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA EMRE KÖKSALAN