Geri Dön

20. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan izole proteinurinin gebelik sonuçlarına etkisi

20. then effect on pregnancy outcomes of pregnancy week emerging from isolated proteinuria

  1. Tez No: 427201
  2. Yazar: OĞUZ ÖZDEMİR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İNAN İLKER ARIKAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bülent Ecevit Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Amaç: Preeklampsi gebe ve fetus yaşamını tehdit edebilen önemli bir hastalıktır. Proteinüri eklampsinin bir komponentidir. Preeklampsi olmaksızının proteinüri varlığı, preeklampsinin bir öncül bulgusu olabilir. Bu çalışmada gebeliğin 20.haftasından sonra 24 saatlik idrar da saptanan izole proteinin preeklampsi gelişiminde bir faktör olup olmadığını anlamak ve izole proteinürinin gebelik sonuçlarına etkisini maternal ve neonatal yönden araştırmak. Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya Mart 2014–Mart 2015 tarihlerinde Bülent Ecevit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Obstetri Polikliniğine rutin antenatal takip amacıyla başvurmuş 20 hafta ve üzeri gebeliği bulunan, çalışmaya dahil edilme kriterlerine uyan 118 gebe dahil edildi. Daha öncesinde bilinen renal ve otoimmun hastalığı olanlar, kronik hipertansiyon, pregestasyonel diyabet ve üriner sistem enfeksiyonu olan gebeler, çoğul gebelikler ve intrauterin fetal ölüm olan olgular çalışmaya dahil edilmedi. Olgular izole proteinürisi bulunanlar ve izole proteinürisi bulunmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Hastaların, tam kan sayımı- platelet ölçümü, rutin biyokimya testleri ve 24 saat idrar sonuçları incelendi. Hastaların demografik özellikleri, gestasyonel diyabet varlığı, proteinürinin başladığı hafta ve preeklampsinin geliştirği hafta kaydedildi. Hastalara gebelik sonuna kadar takip edildi. Hastaların, preeklampsiye ilerleme oranları, proteinürisi bulunan ve bulunmayan gruplarda kıyaslandı, maternal ve perinatal sonuçlar karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 118 olgunun 16'sında (%13) ilerleyen gebelik haftalarında preeklampsi gelişti. Gruplar arasında yaş, parite, 24 saatlik idrarın toplandığı hafta, açısından farklılık izlenmedi (p>0.05).Preeklamptik gebelerin %20.6 'sında geçmişte proteinüri saptandı. p değeri p0.05). Sonuç: Bu çalışmada izole proteinüri varlığının preeklampsi gelişimi ile ilişkili olduğu gözlendi. Gebelerin 24 saatlik idrarda proteinüri varlığı ile takibi erken teşhis ve riskli olguların belirlenmesi için yararlı olabilir. Ancak detaylı tedavi ve takip yöntemlerinin geliştirilebilmesi için geniş katılımlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective: Preeclampsia is a serious obstetrical disoder causing significant mortality and morbidity on pregnant and fetus. Proteinuria is a component of preeclampsia. Proteinuria without presence of preeclampsia can be a precursor of preeclampsia. In this study we aimed to investigate the relation of isolated proteinuria with the outcome of gestation both at neonate and the mother, as well as investigation of the effect of presence of proteinuria at 24-hour urine collection after 20th gestational age on development of preeclampsia. Materials and Methods: 118 pregnant women more than 20 weeks of gestation, admitted to O&G cliinic at BEU hospital between March 2014 and March 2015 for routine antenatal care were recruited in the study. Exclusion criteria were defined as: known renal and autoimmune diseases, chronic hypertension, pregestational diabetes and urinary tract infections, multiple pregnancies and history of intrauterine fetal death. Patients were divided into two gropus as patients with isolated proteinuria and without isolated proteinuria. Demographics, presence of gestational diabetes, presence and beginning of preeclampsia and proteinuria were questioned. Routine complete blood analysis, routine biochemistry tests and biochemical analysis of 24 hours urine were collected. The patients were followed until delivery. Presence and progress to preeclampsia rates and maternal and perinatal outcomes between groups were analysed. Findings: Out of 118 patients included in the study, 58 patients demonstrated isolated proteinuria and whereas remainder 60 patients did not demonstrate proteinuria. No difference was observed between groups regarding age, parity and week of 24-h urine collection (p>0.05). 13 % of all patients developed preeclampsia. 20.6% of preeclamptic patients had proteinuria previously (p0.05). Result: In this study, isolated proteinuria was found to be correlated with increased risk of preeclampsia. Gestational screening of pregnant for proteinuria by 24-h urine sampling may be useful for early detection of preeclampsia and detection of patient with increased risk. Further studies with increased number of cases were warranted for development of treatment and follow-up modalities.

Benzer Tezler

  1. Neonatal kuzu morbidite ve mortalitelerinin klinik sebepleri ve muhtemel risk faktörlerinin belirlenmesi

    Neonatal lamb morbidity and mortality, their clinical causes and associated likely risk factors

    ERHAN GÖKÇE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Veteriner HekimliğiKafkas Üniversitesi

    İç Hastalıkları (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. HİDAYET METİN ERDOĞAN

  2. Preeklamptik ve izole intrauterin gelişme geriliği olan gebelerde umbilikal ve uterin arter doppler bulguları ve göbek kordonu plasenta bağlantısındaki (bağlantı sapı) bölgede inflamasyon, apoptozis ve anjiogenetik ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of umblical and uterine artery doppler findings and inflammatory, apaptosis and angiogenetic relations in the umblical cord-placenta junction (connecting stem) in preeclampsia and isolated iugr patients

    KONUL NOVRUZOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖRKER SEL

  3. Preeklampsi takibinde serum biyobelirteçlerinin değerlendirilmesi

    The evaluation of serum biomarkers in following up preeclampsia

    ABDALRHMAN KUBA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    BiyokimyaGaziantep Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA ÇİÇEK

  4. Preeklamptik anne bebeklerinde erken neonatal prognozu etkileyen faktörler

    Factors affecting the prognosis in early neonatal infants of preeclamptic mothers

    DENİZ GÖNÜLAL

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN KÜLTÜRSAY

  5. Obez ve preeklamptik sezeryan hastalarında magnezyumun entübasyon süresine etkisi

    The effect of magnesium on the intubation time in obese and preeclamptic caesarean patients

    GÖKHAN KINA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZİYA SALİHOĞLU