Değişen beden değişmeyen iktidar: 90 sonrası Türk sinemasında iktidarın yansıması açısından erkek bedeni
Changing body unchanging power: Male body in terms of reflection of power in post-1990 Turkish cinema
- Tez No: 428056
- Danışmanlar: DOÇ. DR. KADRİYE LEYLA BUDAK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 330
Özet
İnsanların bedensel deneyimleri özünde varoluşun bir tarihidir. Bundan dolayı Durkheim'den beri, insan bedeni, sosyal ve kültürel anlamların önemli sembolü kabul edildiğinden bedenlerimiz aynı zamanda, benliklerimizin ve dolayısıyla kimliklerimizin dışavurumları olarak görülmektedir. Bunun için, sosyal düşüncede beden, toplum halinde varolmanın koşulu olarak, kontrol edilmesi zorunlu olan ilk ve merkezi güçtür. Bedeni kontrol etmek, toplum olabilmek ve toplumsal yaşamın devam edebilmesi için benliklerin ve kimliklerin kontrolünü de zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda, bedeni kısıtlayıcı düzenlemeler, dolayısıyla benliklerin kültürel oluşumu, Hobbes'un anladığı anlamda bir düzen sorunu haline dönüşmüştür. Böylece beden üzerinde kurgulanan“İktidar”aynı zamanda da bir yansıma olarak kendini var etmektedir. Bu durum, tam da Foucault'nun Biyo-İktidar kavramına denk düşmektedir. Biyo-iktidar kavramı, bilgi/iktidar kuramının gündelik hayattaki yansımalarıdır. Bu kavram hayatın her alanına girerek bireylere ve toplumlara hükmetmektedir. Özellikle bu konumun öznesi olan“Erkek”bedeni ve kimliği birincil olarak etkilenen konumdadır.“Erkeklik”kavramı biyolojik cinsiyet olarak erkeğin toplumsal yaşamda nasıl düşüneceğini, duyacağını, davranacağını belirleyen, ondan salt erkek olduğu için beklenen rolleri ve tutum alışları içeren bir pratikler toplamı olarak İktidarın en önemli temsilcisidir. Dolayısıyla kültürler arasında değişim gösterebileceği gibi aynı kültür içerisinde de farklı erkek kimliklerini işaret eden“Erkeklik”algıları görmek mümkündür. Başka bir deyişle toplumsal cinsiyet olarak erkekliğin biyolojik olandan farklı olarak ezeli ve ebedi bir tanımı yoktur, bu tamamıyla kültürel bir kurgudur. Bu bağlamda erkeklik kavramı üzerine düşünürken“erkeklik”i hegemonik ilişkiler içerisinde ele almak gerekmektedir. Yani ittifak, egemenlik ve boyun eğme ilişkilerini de göz ardı etmemeliyiz. Başka bir ifade ile“erkeklik”tanımı üzerinde yürütülen hegemonik bir iktidar mücadelesi,“toplumsal cinsiyet politikaları”söz konudur. Hegemonik erkeklik kavramı geleneksel toplumlarda erkekler üzerinde yaptığı“erkek”tanımı ile en büyük engel gibi görünen geleneksel söylemin de incelenmesini sağlamaktadır. Özellikle ülkemizde“erkeklik”tanımının ataerkil iktidarı güçlendiren geleneksel bir söylem ile modern bir söylem olarak adlandırılabilecek bir karşı duruşla olan mücadele içinde biçimlenmektedir. Toplumsal düzende erkeğin edindiği hakim konumun, narsisizm ile bezenmiş akıl aracılığıyla, düzenin nevrotik olarak inşasına yol açtığı iddia edilebilir. Bu bağlamda sosyo-ekonomik ve kültürel değişimler göz önüne alınarak 90 sonrası Türk Sinemasında üzerinde iktidarın kurgulandığı“Erkek Bedeni ve Kimliği”nden söz edilebilir. Çünkü 90 sonrası Türkiye'nin toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel tablosu son derece hareketli, renkli ve yeniliklerle doludur. Bireyin öne çıkışı ile oluşan görece özgürlük ortamı toplumun her alanında etkisini göstermiştir. Doğal olarak bu eksende gelişen 90 sonrası Türk Sinemamızda son derece hareketli ve birçok yeniliğin başladığı bir sürece girmiştir. Özellikle Dünyada ve Ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmelerin Sinemamızda gözle görülür etkileri vardır. Dolayısıyla teknik, dramatik, sanatsal, sosyo-kültürel ve politik açıdan sinemamız farklı bir sürece girmiştir. Artık bu dönemde nicelik açısından büyük bir artış görülürken nitelik açısından da son derece çeşitlilik görülmektedir. Bütün bunlar ışığında iktidar kavramı merkez alınarak, 90 sonrası Türk Sinemasında“Erkek Bedeni”ni çeşitli iktidar yapılarıyla olan ilişkisi şekillendirecektir. Dolayısıyla iktidar söyleminin nesnesi ve öznesi olarak“Erkek bedeni”açmazları ve çelişkileri ile ele alınacaktır. Özellikle bilgi/iktidar kuramı ekseninde ilerleyecek olan tez söylemsel, içeriksel ve görsel çözümlemelerle eleştirel bakış açısını ortaya koyacaktır. Bu doğrultuda, ele alınan filmlerle birlikte yapılan çözümlemeler“değişen beden değişmeyen iktidar”savını desteklemeye yönelik olacaktır.
Özet (Çeviri)
Bodily experiences of people are essentially a history of existence. Therefore, since Durkheim, human body is accepted as an important symbol of social and cultural meanings, as well as the expressions of our identities in the final instance. Thus, in social thought, body is the first and central power which should be controlled as a condition of existence as a society. Controlling the body also made it necessary to control the self and the identity in order to become a society and continue the social life. Accordingly, regulations that restrict the body, or cultural construction of the self has become a problem of order as understood by Hobbes. Therefore, the“Power”built on the body also exists as a response. This point exactly corresponds to Foucault's concept of Biopower. The concept of Biopower is the reflection of the knowledge/power theory in the daily life. This concept reigns individuals and societies by penetrating every realm of life. Especially the“Male”body and identity, which is the subject of this position, is affected primarily. The concept of“Masculinity”is the most important representative of the Power as a totality of practices which defines how a biological male should think, perceive, and act in social life, the roles and behaviours that are expected from him only because he is male. Thus, while it may vary across cultures, different perceptions of“Masculinity”that point towards different male identities also may appear within the same culture. In other words, there is no all-encompassing definition of masculinity as a social gender independent of the biological one; and this is completely a cultural construct. In this context, thinking about“masculinity”, it should be considered within hegemonic relations. This means that alliance, sovereignty and obedience relations should not be ignored. To put it differently, there is a hegemonic power struggle, and“social gender politics”goes on the definition of“masculinity”. The concept of hegemonic masculinity, with its definition of“male”upon the males of traditional societies makes it also possible to investigate the traditional discourse. Especially in Turkey, the definition of“masculinity”takes shape within the struggle between a traditional discourse that reinforces patriarchal power and its opposition which could be termed as a modern discourse. It can be claimed that the dominant position that the male has achieved in social order has led to the neurotic construction of the order with the help of a narcissistic mind. In this context, existence of a“Male Body and Identity”on which power is constructed in post-1990 Turkish cinema can be argued for, taking into consideration socioeconomic and cultural transformations. Because, social, political, economic and cultural landscape of post-1990 Turkey is very lively, colourful and innovative. The relative freedom that has appeared with the prominence of the individual could be observed in every realm of the society. Naturally, post-1990 Turkish cinema has also entered a period which is very vivid and with many innovations. The technological developments which have emerged in the world and in Turkey have positive effects on Turkish cinema as well. Consequently, Turkish cinema has entered a different process technically, dramatically, artistically, socio-culturally and politically. In this period, there has been a dramatic increase in quantity, as well as diversity in quality. In the light of all of the above, the relation of the“Male Body”in post-1990 Turkish cinema with various structures of power will be demonstrated around the concept of power. For this purpose, the“Male body”will be scrutinised with its dilemmas and contradictions as an object and subject of the power discourse. Specifically, the thesis which will progress upon the theory of knowledge/power will put forward a critical point of view with discursive, contextual and visual analyses. Accordingly, the analyses that will be made with the selected films will attempt to support the thesis of“changing body, unchanging power”.
Benzer Tezler
- Türkiye'de 2000'ler sinemasında taşraya dönüşün sosyopolitik ve kültürel söylem evrenleri
Sociopolitical and cultural discourse of returning to the provinces in cinema in Turkey after the 2000s
ZAHİDE NİHAN DOĞAN
Doktora
Türkçe
2023
Sahne ve Görüntü SanatlarıGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİLGÜN TUTAL
- Namus temsili: Farklı alt kimlikler açısından bir karşılaştırma
Representati̇on of honour: a compari̇son in terms of di̇fferent sub i̇denti̇ti̇es
ÖZEN KURTULUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
HukukMersin ÜniversitesiKadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NALAN YETİM
- Unutkanlık coğrafyasında bellek yörüngelerinin mekânsal anlatısı: Bomonti'nin gündelik hayatına etnografik bakış
Spatial narrative of memory trajectories in urban amnesia: An etnographic view of everyday life of Bomonti
TUĞÇE GÜRLEYEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET OCAKÇI
- Employing Grids: A Discursive Account of Spatial and Performative Skills
Gridi Çalıştırmak: Mekânsal Ve Performatif Becerilerin Tartışılması
HATİCE CANSU CÜRGEN GÜRPINAR
Doktora
İngilizce
2022
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN LÜTFÜ KAHVECİOĞLU
- Siyasal iktidar ve tiyatro ilişkisi bağlamında 2000-2019 yılları arası devlet tiyatroları (İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Van, Trabzon) yetişkin oyunu repertuvarındaki değişimin incelenmesi
The relationship between political power and theater: Examination of the change in the theater play for adult repertory of state theaters (İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Van, Trabzon) between 2000-2019
EMİNE PINAR ERGUN BALOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Aydın ÜniversitesiDrama ve Oyunculuk Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SÜNDÜZ HAŞAR