Geri Dön

Unutkanlık coğrafyasında bellek yörüngelerinin mekânsal anlatısı: Bomonti'nin gündelik hayatına etnografik bakış

Spatial narrative of memory trajectories in urban amnesia: An etnographic view of everyday life of Bomonti

  1. Tez No: 520413
  2. Yazar: TUĞÇE GÜRLEYEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET OCAKÇI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Şehir Planlama Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 202

Özet

Kentlerin ekonomik bir çizgi doğrultusunda yeniden yapılanması ve sermayenin artan hareketliliği içerisinde dâhil olunan yarış, kamusallık olgusunu bilinçli olarak ortadan kaldırmaya yöneliktir. Güç ilişkilerinin ve küreselleşme dinamiklerinin taşıyıcı etkisi olan sosyo-mekânsal yapılanmalar 'yer' tanımlamasını imkânsız kılarak, kentlerin yeni çehresi haline gelmiştir. Tarihler ve yaşam alanları hızla değişirken, ekonomik düzenin öngördüğü geçmiş bilincinden yoksun mekânsal çözümlemeler, dolaylı olarak bugünün hatırlama topografyalarını öncesinden farklı kılmaktadır. Kentlerin kalıcılıktan çok geçiciliğe ilişkin referanslar taşıyan, unutma eğilimli coğrafyasına ışık tutan bir anlayışla dönüşüme açık olması, yer ve hafıza arasındaki zihinsel ve bağlamsal ilişkiyi olumsuz yönde etkilemekte, kentsel amnezyaya konu olmaktadır. Zaman içerisinde değiştirilen idealler, anlamlar, sosyal ve mekânsal pratikler, kentsel bağlamda belleğin izlerinin silindiğini ve yeni temsili biçimlerin yaratıldığını ortaya koymaktadır. Hâkim ideolojiler arasındaki iktidar çatışmaları ve yarışmaları aracılığıyla kırılganlaşan, kesintiye uğrayan, yeniden üretilen veya manipüle edilen kentsel hafızanın anlamsal kaymaları günümüz kentlerinde belirginleşmektedir. Hatırlama ve anımsama edimleri ile sınırlı kalmayan bu çalışma, diyalektik unutma süreciyle genişletilmiştir. Kentsel hafıza krizine işaret eden izler, toplumsal olarak kabul edilen anlamın azaldığını ve belleğin çerçevesini değiştirdiğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, sermaye, yatırım ve turistik kaynaklardan pay alma amacı güden siyasi otoriteler tarafından üretilen büyük ölçekli projelerin kentsel bellek içerisindeki yeri tartışılmıştır. Kentsel mekânın farklı içeriklerinin; yerin özgün olan ve özünde bulunan değerlerini nitelendiren hafızanın dönüm noktaları ve taşıyıcıları aracılığıyla uyumlu hale getirilmesi, 'hafızanın yeri'ni yaratmanın temelini oluşturmaktadır. Kentsel hafızanın vazgeçilmez yönlerinin ve değişmeyen tamamlayıcı öğelerinin tasarım bütünlüğü içerisinde ele alınması, kendiliğinden oluşan devingen durumlara imkân tanırken aynı zamanda kökleşen yerlerin oluşumuna yönelik bağlamsal bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu nedenle, değişen süreçlerle sürekli beslenerek geçmişten geleceğe kadar uzanan kentsel hafızanın bütüncül çerçevesi; toplumsal, bilişsel ve fizyolojik, zamansal, mekânsal, deneyimsel ve davranışsal boyutta incelenmiştir. Kentsel hafıza çerçevelerinin bütünlüğü; tamamlayıcı, koruyucu ve sürdürülebilirliğini sağlayıcı müdahalelerin kaygılarından doğmuştur. Kentsel politikaların salt fiziki çevre düşüncesine ek olarak belleğin çerçevelenme dinamiklerinin değerlendirilmesinin olanaklılığı ve işlerliği çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, sosyo-mekânsal belleğin üretimi ve anlam inşasında, hangi bağlamsal çerçevenin gerçekleşeceği ve nasıl bir bellek kabulünün süreklilik ve özgünlük yaratacağı 'hafıza topografyaları' ve 'hafıza yörüngeleri' üzerinden tartışmaya açılmıştır. Söz konusu sorgulama; tarihsel, toplumsal ve mekânsal süreklilik izleğini yaratmada sosyal grupların anlatıları aracılığıyla gerçekleşmiştir. Paylaşılmış geçmişlere dayanan ve belirli bir mekânla temsil edilen kolektif hafıza, önceden belirlenmiş anlatılardan ziyade gündelik mekânsal oluşumlarla geçmiş izlerinin etkileşime girerek tekrarlandığı dinamik bir süreç olarak ele alınmıştır. Bu çalışma, kentin gündelik eylemlerinde birden fazla zamansallığa sahip yerlerin farklı hafıza anlatıları arasındaki ilişkilerini araştırmaktadır. Yerin çoğul olmasından kaynaklı, kullanıcılar tarafından belirlenen, tekrar edilen ve kendi yörüngesini oluşturan kolektif hafızanın evrimleşme süreci, çoklu etmenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan, insanlar ve zaman içerisinde sürekli değişen toplumsal ilişkiler tarafından inşa edilen kentsel kolektif hafıza; devingen, kökleşen ve bağlamsal perspektifler ışığında kavramsallaşmıştır. Bu çalışma, kendiliğinden oluşan gündelik alanların, daha geniş hafıza topoğrafyalarının bir parçası olarak görülmesi gerektiğini savunmaktadır. İlişkisel ve yeniden üretilen bir mekân anlayışı zemininde, hafızanın kuşaklararası aktarımı çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Yaşanılan zaman ve mekâna ilişkin sosyal grupların kolektif belleğine yerleşen deneyimler arasında tek yönlü bir ilişki olmadığından, bir yerde uzun süreli vakit geçirmenin veya yaşamanın hafıza üzerindeki etkileri irdelenmektedir. Farklı dönemlerde kenti deneyimleyen bireylerin“kırılma, kopma, manipüle edilme, süreklilik ve birleşme”ekseninde belleğin mekânsal anlatısı sunulmaktadır. Kavramsal kurguya ve takip eden tartışmalara dayanarak; hatırlama ve unutma paradokslarından; tezahür etme ve kaybolma, katılım ve kesintiye uğrama, süreklilik ve kırılganlık durumlarının aynı anda görünür kılındığı Bomonti Semti'nde anlatı deneyimine dayanan bir analiz çalışması yürütülmüştür. İnsan-yer-hafıza-beden-imge ilişkileri arasında kavramsal bir örgü ortaya koyulmuştur. Hafıza yerlerinin yaşayan düzlemini oluşturan gözenekler, 'yürüme etnografyası' ve 'loci yöntemi' arasında bağlantılar kuran bir yöntemle incelenmiştir. Gündelik hayatın ve hafıza yörüngelerinin mekânsal tezahürü olarak“oluşum (locus), tekrarlama ve çeşitlilik (imge-beden), kompozisyon (locus-imge)”ilişkileri, kentsel hafızanın içsel bileşenleri ve mekânın üretimi anlatılarda ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, hafıza yerlerinin doğal evrimine tanıklık eden gündelik hayatla kurulan yakın ilişkilerin mekânsal anlatısı ve ürettiği kolektif ilişkilerin 'kesişim, toplanma ve ayrılma' gibi birçok hareket eylemlerine referans vermesi kentsel bağlamda hatırlama olanaklarını artırmakta, 'yaşanma deneyimini' oluşturmaktadır. Bomonti'de uzun süredir yaşayan, çalışan veya ziyaret eden hafıza toplulukları; bedensel eylemlerin, tekrarların, geleneklerin ve gündelik deneyimlerin etkisiyle 'süregelen, istikrarlı ve tanıdık' bir mekânsal düzene, yere ilişkin bağlanma ve aidiyet duygusuna vurgu yaparken; kısa süredir burayı deneyimleyen sosyal grupların, yerel ve özgün olanı görünmez kılan bir anlayışla kurgulanan mekânlara adapte oldukları görülmektedir. Mahalleye sonradan dâhil olan bireylerin, 'kök salmanın' tersine 'taşınabilir köklere' sahip olmalarının getirdiği kırılganlık durumu kentsel bağlamda belirginleşmektedir. Kuşaklar arası bellek aktarımının yetersiz kaldığı ve yeni geleneklerin icadında toplumsal çerçevenin kurulamadığı ortaya çıkmaktadır.

Özet (Çeviri)

The race, which gets involved in the restructuring of the cities in the direction of an economic line and the increasing activity of the capital, consciously oriented to abolish the phenomenon of publicity. Socio-spatial configurations, which are the carrier effect of the power relations and globalization dynamics, have become the new faces of the cities, making it impossible to define 'place'. While histories and habitats are rapidly changing, spatial interventions lacking the past consciousness which economic order predict indirectly make today's remembering topography different from before. The fact that the cities open to transformation with having references the temporality rather than permanence, and with an understanding of the tendency to its' forgettable geography, affects the mental and contextual relation between space and memory negatively and it becomes a subject for urban amnesia (memory loss). The ideals, meanings, social and spatial practices changed over time reveal that the traces of memory in the urban context have been erased and new representational forms have been created. Semantic shifts and rupture of urban memory which are interrupted, reproduced or manipulated and became fragile through conflicts of power and competitions between dominant ideologies, become visible in today's cities. This work is not limited to acts of remembering and recall, but has been expanded by process of dialectical forgetting. Traces pointing to the urban memory crisis reveal that the socially accepted meaning is diminishing and the frame of the memory has changed. At the same time, large scale projects produced by political authorities that aims to capture its global share from the capital, investment and touristic resources has been discussed with the subject of urban memory. The harmonization of different contents of urban space through the turning points and the carriers of memory, which characterize the values of the place original and in its essence, constitutes the basis of creating the place of memory. The consideration of the indispensable aspects of urban memory and its unchanging complementary elements in the design integrity not only makes possible to create spontaneous dynamic situations, but also generates a contextual framework for the formation of rooted places. For this reason, the integrated framework of the urban memory, namely social, cognitive and physiological, temporal, spatial, experiential and behavioral dimensions, extends from the past to the future, constantly fed by changing processes. The integrity of urban memory frameworks emerges from concerns of complementary, protective and sustainable interventions. In addition to the merely physical environment of urban policy, being possible and functional of evaluating the dynamics of memory frameworks constitutes the main objective of this study. Accordingly, it has been argued which contextual framework will be realized and how a memory acceptance will create continuity and originality in the production and meaning of the socio-spatial memory over 'memory topographies' and 'memory trajectories'. Within this perspective, creating historical, social and spatial continuity is through social group discussions. The collective memory, based on shared pasts and represented by specifical places, is addressed as a dynamic process that is repetition with the interaction between past traces and everyday spatial formations rather than preset narratives. This study researches the relationships among different memory descriptions of places with multiple temporalities in the daily activities of the city. Due to being plural of place, the process of evolution of the collective memory, which is determined, repeated and formed its own trajectory by the users, arises depending upon multiple factors. In this respect, the urban collective memory built by people and constantly changing social relations over time conceptualize under the influence of dynamic, rooting and contextual perspectives. This study argues that spontaneous everyday space should be seen as part of larger memory topographies. On the basis of a relational and reproduced space understanding, intergenerational transfer of memory constitutes the basis of this work. Since there is no one-sided relationship between experiences that settled into the collective memory of the social groups with regard to living time and space, the effects on memory of spending long time or living in a place are discussed. The spatial narrative of the memory of the individuals who experienced the city in different periods is presented in the axis of 'fragile, rupture, manipulation, continuity and unification'. With the conceptual fiction and the following discussions; and with remembering and forgetting paradoxes; it is carried out an analysis carried out based on the narrative experience at Bomonti Neigborhood where the situations of manifestation and disappearance, participation and interruption, continuity and fragility were made visible at the same time. It sets forth a theoretical plexus between memories, place, body and image. The pores that make up the living plane of memory places have been examined with new method which establishes connections between 'ethnographic walking' and 'loci method' that emerged as ars memoria technique.“Locus, repetition and diversity (image-body), composition (locus-image)”relations as the spatial manifestations of everyday life and memory trajectories, the interior components of urban memory and the production of space are emerging in the narratives. In this context, the spatial narrative of close relationships established with the everyday life that witnesses the natural evolution of memory places and the collective relations it produces which refers to many movement actions such as 'intersection, gathering and separation' increase recollection opportunities in the urban context, constitute“experience of living”While memory communities that live, work or visit in Bomonti for a long time emphasize the sense of attachment and belonging to the place, a spatial order that is 'ongoing, stable and familiar' under the influence of bodily acts, repetitions, traditions and everyday experiences; the social groups experiencing the district for a short time are seem to be adapting to the fictional places with an understanding that ignores local and original. The fragility situation brought by the fact that the individuals who are participated afterwards to the neighborhood have the 'movable roots' contrary to 'root out' are becoming evident. It turns out memory transmission between generations is insufficient and social frame can not be built in the invention of new traditions.

Benzer Tezler

  1. Üçüncü basamak sağlık hizmeti alan 55 (Elli beş) yaş üstü populasyonda subjektif bellek yakınması tespiti ve bilişsel fonksiyonların değerlendirilmesi

    Subjective memory ımpairment and assessment of cognitive functions among the patients who are 55 years old and older

    MUSTAFA AÇIKGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NörolojiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BANU ÖZEN BARUT

  2. Unutkanlık şikayeti olan genç yetişkinlerde öznel bellek yakınmalarının ruh hali ile B12 vitamini, D vitamini, folat ve ferritin ile ilişkisi

    Association of subjective memory complaints with mood and vitamin B12, vitamin D, folate and ferritin in young adults with forgetfulness

    ESRA YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEMET TAŞKIN EGİCİ

    DR. DEVRAN SÜER

  3. Subjektif bellek yakınması şikayeti olan bireylerde görülen unutkanlığın depresyon ve anksiyete düzeyi ile ilişkisinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between depression and anxiety levels of forgetfulness in individuals with subjective memory complaints

    BETÜL FATMA BAYRAKTAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikolojiSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Sinirbilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEDAT SABANCIOĞULLARI

  4. Normallerde ve kognitif etkilenmesi olanlarda kokusal ve görsel elektrofizyolojik incelemelerin tanıya katkısı ve nöropsikolojik test sonuçlarıyla ilişkileri

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET TAYFUN KAŞIKÇI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    NörolojiGATA

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET SARAÇOĞLU

  5. Vitamin B12 kullanımı, zihinsel ve fiziksel egzersizlerin idiyopatik unutkanlık üzerine etkisi

    The effect of vitamin bB2, physical and cognitive activity on idiopathic forgetfulness

    EMİNE AĞADAYI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Aile HekimliğiErciyes Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELÇUK MISTIK