Geri Dön

İntrauterin gelişme geriliği (İUGG) riski taşıyan gebe kadınlarda hidroksiprolin düzeyinin incelenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 44142
  2. Yazar: ERSİN GÜÇSOY
  3. Danışmanlar: DR. FUAT BİNGÖL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Biyokimya, Biochemistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 46

Özet

ÖZET Ülkemiz ve dünya ülkelerinde intrauterin gelişme geriliği hem fetal hem de neonatal mortalite açısından önemli bir problemdir. İntrauterin gelişme geriliğinin erken ve doğru teşhisi fetal morbidite ve mortalite sıklığını azaltabilir. Bu nedenle çalışmamızda intrauterin gelişme geriliğinin tanı ve takibinde hidroksiprolinin anlamlı bir biyokimyasal parametre olup olmadığı araştırıldı. Bu araştırmada ultrasonografik olarak intrauterin gelişme geriliği riski taşıyan çalışma grubu ile herhangi bir risk taşımayan kontrol grubu tespit edildi. Her iki gruptan yaş, son adet tarihine göre gebelik haftaları gibi parametreleri aynı olan gebeler seçildi. Her iki grup gebeye 48 saat kollajensiz diet uygulandıktan sonra dietin 24. saatinde idrar toplanmasına başlandı. Toplanan 24 saatlik idrarda hidroksiprolin düzeyleri ölçüldü. Kontrol grubu 24 saatlik idrar hidroksiprolin değerleri 47.750 ± 17.73 mg/gün, çalışma grubu hidroksiprolin değerleri 36.605 ± 17.282 mg/gün olarak bulundu. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p < 0.05). Bulgularımız intrauterin gelişme geriliğinin tanı ve takibinde anne hidroksiprolininin anlamlı bir biyokimyasal kriter olduğunu göstermekle beraber bu konuda gebelik haftası göz önüne alınarak daha ileri çalışmaların yapılması gerektiği kanısına varıldı. 41

Özet (Çeviri)

SUMMARY Intrauterine growth retardation (IUGR) is still a serious problem regarding neonatal mortality, both in our country and in the whole world. Early and precise diagnosis of IUGR may reduce the frequency of fetal morbidity and mortality. In order to diagnose and follow IUGR, we investigated the use of hydroxyproline as a biochemical parameter. Two groups were selected as one control group without any observed risks of IUGR, and another study group with ultrasonographically detected IUGR risk. Both groups were identical in their ages, pregnancy weeks by the last menstrual period. Both groups were given collagen free diet before 48 hours and on the 24th hour urine collection was started and 24 hour hydroxyproline values were measured. 24 hours hydoxyproline values of the control group were 47.750 + 17.73 mg/day while this value was 36.605 ± 17.28 mg/day in the study group. The difference between the two groups were statistically significant (p < 0.05). We observed that 24 hour urine hydroxyproline measurement could be a useful biochemical criteria in the diagnosis and follow up of IUGR but further research is needed considering the pregnancy week as well. 42

Benzer Tezler

  1. Birinci trimesterde subkoryonik hematomu olan gebelerin obstetrik komplikasyonlarının ve sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of obstetric complications and results of pregnancy with subchorionic hematoma in the first tri̇mester

    FATMA ZEHRA KURNUÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMİT ARSLAN NAYKI

  2. 1.trimester abortus imminens tanısı almış gebelerde kanama alanının varlığı, bu kanama alanının subkoryonik, subamniotik, retroplasental olmasının obstetrik sonuçlara etkisi

    The existence of bleeding area in the pregnancy of the first trimester abortus imminens, the effect of subcoryonic, subamniotic and retroplacental obstetri̇cs results

    OSMAN YASİN YEĞEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİM ERKAYA

  3. İntrauterin gelişim geriliği olan gebelerde serum gebelere özel beta 1 glikoprotein-1 düzeyinin araştırılması

    Comparison of serum human pregnancy specific beta 1 glycoprotein 1 levels in pregnant women wi̇th or wi̇thout fetal growth restriction

    SABİHA TUZLUOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİN ÜSTÜNYURT

  4. Intrauterin gelişme geriliği olan olgularda antenatal kortikosteroid uygulamasının doppler velosimetri ölçümleri üzerine etkisi

    The effect of antenatal corticosteroid administration on doppler velocimetry measurements in patients with intrauterine growth retardation

    SEVDA ZAMANOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMarmara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SUNULLAH SOYSAL

  5. İkinci trimester maternal serum biyokimyasal markır düzeylerinin gebelik sonuçlarıyla olan ilşikilerinin karşılaştırılması

    Comparison of the relationship between second trimester maternal serum biochemical marker levels and pregnancy outcomes

    FERAH KAZANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Kadın Hastalıkları ve DoğumBaşkent Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİLİZ YANIK