Geri Dön

Kronik lenfositik lösemi tanılı hastalarda kıller ımmunoglobulın lıke receptor gen düzeyleri ve bu düzeylerin kll hastalarında görülen otoimmün olaylarla ilişkisi

Killer immunoglobulin like receptor genotype in CLL patients and its relation with autoimmune phenomena observed in CLL patients

  1. Tez No: 445299
  2. Yazar: MUSTAFA MURAT ÖZBALAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TEOMAN SOYSAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genetik, Hematoloji, Genetics, Hematology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 38

Özet

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hematoloji Polikliniği'mizde takip edilen 49 Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) hastası çalışmamıza dahil edilmiştir. Çalışmamızın amacı, çeşitli otoimmün hastalıklar ile ilişkisi gösterilmiş olan Killer Immunoglobuline Like Receptor (KIR) gen düzeylerinin, otoimmün olay gözlenmiş ve gözlenmemiş KLL hastalarında karşılaştırılmasıdır. Bu doğrultuda otoimmün olay gözlenmiş olan 25 ve otoimmün olay gözlenmemiş 24 KLL hastamız çalışmamıza dahil edilmiştir. Grupların cinsiyet dağılımı, takip süreleri, tanı anında yaş, evre, lenfadenopati, organomegali, serum LDH ve Beta-2 mikroglobulin düzeyi, çevresel kanda CD38 düzeyi gibi parametreleri benzerdir. En sık gözlenmiş otoimmün olay otoimmün hemolitik anemi (OİHA) iken onu immün trombositopeni (İTP) ve saf eritroid aplazi (PRCA) takip etmiştir. Otoimmün olay gözlenmiş hastalarımızın tanı anında direkt antiglobulin testi pozitiflik oranı, otoimmün olay gözlenmemiş KLL hastalarımıza göre artmış olarak tespit edilmiştir (p=0.024). Ayrıca otoimmün olay gözlenen hastalarımız tanı aldıklarında, KLL'nin daha ileri evrede olduğu görülmüştür (p=0.04). Otoimmün olaylar kendi aralarında değerlendirildiğinde ise, sayı az olmasına karşın, PRCA'da çevresel kanda CD38 pozitif hücre oranının %30'un üstünde olma sıklığının arttığı gözlenmiştir (p=0.008). Çalışmamızda KIR genlerinin otoimmün olaylarla ilişkisi incelendiğinde, otoimmünite gözlenmeyen gruba göre herhangi bir istatistiki fark tespit edilememiştir. PCR yöntemi ile çalışılan hasta kanlarının sonuçlarında, teknik problem nedeniyle değerlendirilememiş genler mevcuttur ve muhtemelen bu nedenle Tetkik edilen genlerin negatif olduğu hasta sayımız oldukça azdır. Bu nedenle tezimizin sonuçları dikkatli değerlendirilmelidir. Ayrıca bir diğer önemli nokta, KLL takipteki otoimmün KLL hastalarımıza ulaşabilmiş olmamıza bağlı olarak hasta sayımızın az olmasıdır. Bu durum da bazı sonuçlarımızın anlamlı çıkmamasında rol oynamış olabilir. Daha iyi teknik şartlarda yeni çalışmalar yapılmasında fayda vardır

Özet (Çeviri)

Our study was performed on 49 CLL patients followed in the outpatient clinic of Cerrahpasa Medical Faculty Department of Hematology. We aimed to analyze the relation between autoimmune phenomena in CLL and KIR genes. Twenty-five CLL patients with and 24 CLL patients without automimmune phenomenon were included. No statistically significant difference in distribution of sex, the median age at diagnosis, the median follow-up time, initial diagnostic parameters was detected. The most frequent autoimmune disease was autoimmune hemolytic anemia followed by immune thrombocytopenia and pure red cell aplasia. The direct antiglobulin positivity at the time of diagnosis was increased in the autoimmune phenomenon group (p=0.024). Additionally, the stage of CLL in patients of the autoimmune phenomenon group was more advanced than the other group (p=0.04). Although the number of autoimmune phenomena was not high enough, the CD38 positive cell ratio over 30% in the peripheral blood was more frequent in PRCA group (p=0.008). We could not determine a relation between autoimmunity in CLL and KIR genotypes. We could not define all the genotypes of every patient due to technical difficulties during PCR process. Our results should be considered carefully. As we could have drawn blood samples of CLL patients who are in active follow-up in our institution, the number of autoimmune phenomena was not high and, we had to perform our study in a small cohort. We think that a new study in a larger cohort with better technical conditions should be planned to find accurate response to our study.

Benzer Tezler

  1. Kronik lenfositik lösemi tanılı hastalarda lenfosit monosit oranının prognoz ile ilişkisi

    The relationship of lymphocyte monocyte ratio with prognosis in patients with chronic lymphocytic leukemia

    ESMA NUR SAĞLAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ

  2. Kronik lenfositik lösemi tanılı hastalarda vasküler endotel büyüme faktör(VEGF) düzeylerinin prognozla ilişkisi

    The assocition between vascular endothelial growth factor(VEGF) levels and in patients chronic lymphocytic leukemia

    ESRA TERZİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Hematolojiİstanbul Üniversitesi

    Hematoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. TEOMAN SOYSAL

  3. Kronik Lenfositik Lösemi tanılı hastaların takibinde otoimmün hastalıkların görülme sıklığı ve otoimmün belirteçlerin pozitiflik oranın araştırılması

    Investigation of the frequency of autoimmune diseases and the positiveness rate of autoimmune markers in the follow-up of patients diagnosed with Chronic Lymphocytic Leukemia

    EMRAH KAÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ DEMİR

  4. Multiple myeloma ve kronik lenfositik lösemi tanılı hastalarda trombin jenerasyonu ve mikropartikül varlığının araştırılması

    The investigation of microparticles and thrombin generation assay in multiple myeloma and chronic lyphocytic leukemia patients

    YUSUF BİLEN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    HematolojiAtatürk Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUAT ERDEM

  5. Kronik lenfositik lösemi tanılı hastaların beden kitle indeksi ile hastalığın prognostik faktörleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between the body mass index of patients with chronic lymphocytic leukemia and the prognostic factors of the disease

    UYGAR YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HematolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DEMİRCAN ÖZBALCI