Meme kanseri subgruplarının sıklığı ve otoimmün tiroid hastalığının prognoz üzerine etkisi
Frequency of breast cancer's subgroups and effect of autoimmune thyroid disease on prognosis
- Tez No: 448962
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AYDIN ÇİFCİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Onkoloji, Endocrinology and Metabolic Diseases, Oncology
- Anahtar Kelimeler: otoimmün tiroid hastalığı, meme kanseri, prognostik ve prediktif faktörler, autoimmune thyroid disease, breast cancer, prognostic and predictive factors
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
AMAÇ: Meme kanseri hastalarında otoimmun tiroid hastalığının (OİTH) daha sık izlendiği görülmekte olup, bu birlikteliğin meme kanseri açısından prognostik önemini gösteren yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı meme kanseri moleküler subgrup sıklığını belirlemek ve meme kanseri tanısı ile takip ettiğimiz hastalarda OİTH ile meme kanseri prognostik ve prediktif faktörleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Retrospektif tanımlayıcı bir araştırma olarak planlanan bu çalışmaya 01 Ocak 2012 – 31 Aralık 2015 tarihleri arasında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Tıbbi Onkoloji polikliniğine başvurmuş, meme kanseri tanısıyla takip edilen 101 hasta dahil edilmiş, moleküler sınıflandırmaya göre subgruplara ayrılmıştır. Yüksek serum anti-TPO düzeyi olanlar OİTH pozitif kabul edilmiştir. OİTH'nın eşlik ettiği meme kanseri hastalarında prognostik ve prediktif parametreler (tümör evresi, tümör boyutu, aksiller lenf nodu tutulumu, histolojik derece, lenfovaskuler invazyonu, perinöral invazyonu, hormon reseptör durumu, HER2 ekspresyonu) otoimmün tiroid hastalığının eşlik etmediği meme kanseri hastaları ile retrospektif karşılaştırılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen meme kanseri hastalarında tiroid otoimmunite (yüksek serum anti-TPO düzeyi) prevalansı %23,8 (n=24) olarak saptandı. OİTH pozitif meme kanseri hastalarında aksiller lenf nodu tutulumu (%37,5'e karşı %61; p=0,043) OİTH negatif meme kanseri hastalarına göre daha düşüktü. Diğer parametreler açısından iki grup arasında anlamlı fark izlenmedi. SONUÇ: OİTH'nın eşlik ettiği meme kanseri hastalarında önemli bir prognostik parametre olan aksiller lenf nodu tutulum oranı daha düşük bulunmuştur. Bu sonuç tiroid otoimmunitesinin meme kanseri açısından olumlu bir prognostik faktör olduğu görüşünü desteklemektedir. Bunun hangi mekanizma üzerinden etkili olduğu ise yeni çalışmalarla araştırılmalıdır.
Özet (Çeviri)
OBJECTIVE: Autoimmune thyroid disease is seen more frequently observed in breast cancer, there aren't enough studies demonstrating the prognostic significance of this partnership. The aim of this study was to determine incidence of breast cancer molecular subgroups and to investigate relationship between autoimmune thyroid disease and prognostic, predictive factors in patients who were diagnosed with breast cancer. MATERIALS AND METHODS: To this retrospective descriptive study 101 patients who were followed with diagnosis of breast cancer at our Endocrinology and Medical Oncology clinics between 01 Jan 2012 - 31 December 2015 were included. Patients are divided into subgroups based on the molecular classification. Patients with high serum levels of anti-TPO were considered as autoimmune thyroid disease. Prognostic and predictive parameters were collected. The relationship between autoimmune thyroid disease and tumor's prognostic and predictive factors were studied retrospectively. RESULTS: The prevalence of thyroid autoimmunity (high levels of serum anti-TPO) was 23,8% (n=24). Patients with autoimmune thyroid disease had a significant lower rate of axillary involvement (37,5% vs. 61% [p=0,043], respectively). Other parameters didn't differ between two groups. CONCLUSION: We found a favorable correlation between autoimmune thyroid disease and axillary involvement which is crucial and strongly prognostic parameter of breast cancer prognoses. This supports the idea of thyroid autoimmunity being a favorable prognostic parameter in breast cancer. Further studies are necessary to investigate the reasons of protective or predictive effect of high anti thyroid peroxidase levels in breast cancer patients.
Benzer Tezler
- Operabl meme kanserli hastalarda immün yeterliliğinin değerlendirilmesi
Management of immun control in operabl breast cancer
FERRUH BALABAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Genel CerrahiAnkara ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMİH BASKAN
- Meme kanseri moleküler genetik alt sınıflarının ≤35 ve >35 yaş kadınlarda karşılaştırılması
The comparison of molecular subtypes of breast cancer in women age ≤35 and >35
HATİCE ÖZIŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
OnkolojiEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞAZİYE BURÇAK KARACA
- Meme kanserlerinin tanısı ve prognoz tayininde CA 15-3 ve CEA araştırılması
The Diagnosis of breast cancer and the research of CA 15-3 and CEA at the point of prognosis
MELDA COŞKUNER
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
OnkolojiAnkara ÜniversitesiFarmasötik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET AKIN
- Evre I-II meme kanseri tanısı alan hastalara uygulanan problem çözme eğitiminin anksiyete, depresyon, umutsuzluk ve baş etme biçimine etkisi
The Effect of the problem solving training given to patients diagnosed with stage I-II breast cancer on coping style, anxiety, depression and hopelessness level
PERİHAN GÖNER
Doktora
Türkçe
1999
HemşirelikHacettepe ÜniversitesiPsikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLŞEN TERAKYE
- Meme kanserinde wilms tümör 1 geni ve prostat spesifik antijeninin prognostik önemi
Başlık çevirisi yok
CELALETTİN CAMCI