Major depresyon tanısı alan ergen hastalarda sosyal biliş ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi
Evaluation of the soscial cogniton and the qualty of life in adolescent patients diagnosed with major depression
- Tez No: 451083
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE SERPİL ERERMİŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
ÖZET Giriş: Depresyon çocuk ve ergenlerde sık görülen, temel olarak mutsuzluk, çökkünlük, sinirlilik, günlük etkinliklerden ve hayattan keyif alamama gibi semptomlarla karakterize hayatın bir çok alanında işlevsellik kaybına yol açan psikiyatrik bir bozukluktur. Depresyonda ortaya çıkan sosyal işlev bozuklukları hem yaşam kalitesini hemde hastalığın seyrini olumsuz etkilemektedir. Depresyonun hem etyolojisine hem de tedavisine yönelik yapılan araştırmalarda son yıllarda sosyal bilişsel becerilerin depresyonda incelenmesinin önemine işaret eden çalışmalara rastlanmaktadır. Sosyal biliş çok geniş bir kavram olup kendi içinde farklı alanlara ayrılmakla birlikte temel olarak sosyal süreçlerle ilgili bilgileri tanıma, anlama, yorumlama ve kullanabilme olarak tanımlanabilir. Bazı araştırmalar depresyonda sosyal işlevsellikte düşüşün sosyal bilişsel becerilerde bozulma ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedirler. Yakın zamanda erişkinlerde yapılan çalışmalar depresyon hastalarının sosyal bilişsel becerilerden olan zihin kuramında bozulma olduğunu rapor etmişlerdir. Zihin kuramı (zihin teorisi, theory of mind) temel olarak kişinin kendisinin ve diğer insanların zihinsel durumunu anlayıp yargılayabilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Amaç: Çalışmamızda, henüz tedavi almamış ilk kez major depresyon tanısı alan 13- 18 yaş arasındaki ergen hastaların kesitsel olarak sosyal bilişsel beceriler açısından değerlendirilmesi, yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi; depresyon özelliklerinin, sosyal bilişin ve yaşam kalitesinin birbirleri ile ilişkisinin incelenmesi ve sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmamızın örneklemini, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği'ne başvuran, 13-18 yaş arasında olan ilk kez major depresyon tanısı konmuş tedavi almamış 35 hasta grubu ve hasta grubuna benzer sosyodemografik özelliklere sahip 37 sağlıklı kontrol olgusu oluşturmaktadır. Öncelikle tüm olgulara, komorbid tanıların DSM-IV kriterleri doğrultusunda değerlendirilmesi amacıyla, K-SADS uygulanmıştır. Ölçütlere uyan gönüllü katılımcılara; depresyon puanlarının ölçülmesi için Beck Depresyon Ölçeği, anksiyete puanlarının ölçülmesi için Çocukluk Çağı Anksiyete Tarama Ölçeği (ÇATÖ) (Ebeveyn ve Çocuk Formu), hastalık şiddetinin tespiti için Genel Klinik İzlenim Ölçeği-Şiddet (Clinic Global İmpression Scale-Severity / CGI-S), yaşam kalitesinin değerlendirilmesi için Yaşam Kalitesi Ölçeği, Çocuk ve Aile Formları (ÇİYKÖ), sosyal bilişsel becerilerin değerlendirilmesi için zihin kuramı testlerinden Yüzler Testi ve Gözler Testi uygulanmıştır. Bulgular: Depresyon grubu ile sağlıklı kontrol grubunun karşılaştırmasında sosyal bilişsel becerileri değerlendiren yüzler testi ve gözler testinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Yaşam kalitesi ve anksiyete puanları açısından depresyon hastaları anlamlı olarak kontrol grubuna göre yaşam kalitesinde daha kötü anksiyete daha yüksek puanlar elde etmişlerdir. Yaşam kalitesi depresyon skoru ve anksiyete skoru ile negatif korelasyon göstermiştir. Sonuç: Literatürde erişkin popülasyonda depresyon hastalarında sosyal bilişte bozulma bildirilirken, ergen örneklemin değerlendirildiği bizim çalışmamızda zihin kuramını değerlendirmek için kullandığımız testlerde sağlıklı kontrollerle bir fark bulunmamıştır. Çalışmamız depresyonda bu yaş grubunda yapılan ilk çalışmalardan olduğu için bu konuda yapılacak çalışmalar konunun anlaşılması ve daha iyi yorumlanmasına olanak sağlayacaktır. Yaşam kalitesinin depresyonda bozulduğu ve bunun depresyonun çeşitli özellikleriyle ilişkili olduğu çalışmamızda ortaya konulmuştur. Çalışmamızın bu bulguları depresyon hastalarının daha etkili tedavisi ve daha iyi bir yaşam kalitesi için tedavi yaklaşımlarının hasta bazında hastalık özelliklerine göre belirlenmesinin önemini vurgulamaktadır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Introduction: Depression is a common psychiatric disorder in children and adolescents that leads to loss of functionality in many life areas and mainly characterized by symptoms such as depressive mood, unhappiness, irritability and inability to enjoy activities of daily life. Social functional disability occur in depressive disorder adversely affect both the progression of disease and the quality of life. The studies conducted in recent years about social cognitive skills in depressive disorders point to importance of social cognition in both etiology and treatment strategies. Though the social cognition is a very broad concept and divided into various domains, it can be basically defined as the ability of recognition, comprehension, interpretation and using of informations related social processes. Recent studies suggest that poor social functioning in depression may be associated with impairment in social cognitive skills. Several studies conducted in adults have reported that one of most studied domain of social cognition, theory of mind is impaired in various stage of depression. Theory of mind can be basically defined as the ability of understanding and judging the mental state of ownself and other people correctly. Objective: In our cross-sectionall study the objective was evaluating first epizod untreated depressed 13-18 years old adolescents in terms of social cognitive skills and quality of life, investigating the relation between characteristics of depression, social cognitive skills and quality of life and comparing with healthy controls. Methods: Our study sample is consisted of 35 patients who attended to the Ege University School of Medicine, Child and Adolescent Psychiatry Department outpatient clinic, were between 13-18 years, untreated, diagnosed with first epizod depressive disorder and 37 healthy controls who have similar demographic characteristics of patients. Firstly all cases were evaluated with K-SADS in order to assess comorbid conditions according to DSM-IV criteria. Beck Depression Scale for measuring depression scores, Childhood Anxiety Screening Scale (SCARED) (Parent and Child Form) for measuring anxiety scores, Clinical Global Impression Scale-Severity (CGI-S) to determine the severity of disease, Quality of Life Scale (Child and Family Forms) (PedsQL) to assess the quality of life, Face Test and Eye Test for the evaluation of social cognitive skill theory of mind were applied to the volunteers who fulfilled the required criteria. Results: In comparison of depression group with healthy control group, there were no statistically significant difference in face test and eye test that assess social cognitive skills. In terms of quality of life scores and anxiety scores, depresion group have obtained significantly worse scores and there were negative correlation for quality of life scores with depression scores and anxiety scores. Conclusion: Though the literature on social cognition and depression reports that social conitive skills are impaired in depressive adults, in our study which is conducted in adolescent population, we found no significant difference between depressive group and healty control group in the tests applied to evaluate the theory of mind. However this is one of the first study conducted since we know in this age group, further researches about that issue will be helpful for better understanding and interpretation. Impairment of quality of life in depression and its relations with the variety of features of depression have been demonstrated in our study. These findings point and emphasize the importance of the case based evaluation and determination of features of depression in regards of more effective treatment approaches and better qualty of life for patients.
Benzer Tezler
- İntihar davranışı ile başvuran ergenlerin sosyal kognisyon ve nörobilişsel özelliklerinin intihar davranışı göstermeyen depresyon tanılı ergenler ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
A comparison of the social cognition and neurocognitive characteristics of adolescents with suicide behavior, adolescent with depression and healthy controls
BÜŞRA ECE YAVUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriBursa Uludağ ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞAFAK ERAY ÇAMLI
- Major depresif bozukluk tanılı 12-18 yaş arası ergenlerde ve ebeveynlerinde içselleştirilmiş damgalanmanın ilişkili olduğu faktörler ve işlevsellik üzerine olan etkisinin incelenmesi
Investigation of the factors related to internalized stigma and its effect on functionality in adolescents between 12-18 years of age diagnosed with major depressive disorder and their parents
HİLAL NUR ÇALIK ŞENTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriEge ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TEZAN BİLDİK
- Sjögren sendromlu hastalarda psikiyatrik hastalık sıklığı ve klinik parametreler ile ilişkisi
Psychiatric disease frequency in patients with sjogren's syndrome and its relationship with clinical parameters
IBRAGIM SHKUROV
- Majör depresif bozukluklu bireylerde intihar davranışı, erken uyumsuz şemalar ve sosyal bilişsel işlevler ilişkisinin belirlenmesi
Assessment of relationship between suicide behavior, early maladaptive schemas and social cognitive functions in individuals with major depressive disorder
ÇAĞLAR SOYKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEMRA ULUSOY KAYMAK
- Klinik örneklemde internet oyun oynama bozukluğu prevalansının belirlenmesi, eşlik eden psikopatoloji ve ebeveyn tutumlarına yönelik müdahaleler sonrası bozukluk şiddeti değişiminin değerlendirilmesi
Determining the prevalence of internet gaming disorder in a clinical sample, evaluating the change in disorder severity after interventions on comorbid psychopathology and parental attitudes
ŞAZİYE MERT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELMA TURAL HESAPÇIOĞLU