Çekilmiş 20 yaş dişlerinde farklı kontaminasyon ortamları yaratılarak, üç farklı fissür örtücü materyalin mikrosızıntı ve bağlanma özelliklerinin in vitro olarak değerlendirilmesi
Evaluation of microleakage and adaptation ability of three different fissure sealants material applied on pulled permanent third molars creating different contamination environment
- Tez No: 452317
- Danışmanlar: PROF. DR. FERİDUN BAŞAK
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: Belirtilmemiş.
Özet
Çekilmiş 20 yaş dişlerinde farklı kontaminasyon ortamları yaratılarak, üç farklı fissür örtücü materyalin mikrosızıntı ve bağlanma özelliklerinin in vitro olarak değerlendirilmesi İn vitro koşullarda gerçekleştirilen çalışmamızda, daimi molarları yeni sürmeye başlamış ve çürük riski bulunan çocuklarda kullanılması fissür örtücü seçenekleri içerisinde yer alan; hidrofilik esaslı Smartseal & Loc F, hidrofobik yapıda Helioseal F ve ACP içerikli bir fissür örtücü olan Aegis'in klinik başarılarını şekillendirecek olan mikrosızıntıları, fissürlere sızma performansları ve mine yüzeyine adaptasyonları kuru, nemle ve tükürükle kontamine mine yüzeylerine uygulananarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda in vitro testlerde 160 tanesi mikrosızıntı, 16 tanesi SEM değerlendirmelerinde kullanılmak üzere toplam 176 adet gömülü daimi 3. büyük azı dişi kullanılmıştır. Fissür örtücülerin mikrosızıntısı 'boya sızıntı test yöntemi' ile belirlenmiştir. Fissür örtücülerin mikrosızıntısı ve fissürlere sızma özelliklerinin değerlendirilmesinde stereomikroskop, mine yüzeyine adaptasyonlarında ise SEM kullanılmıştır. Fissür örtücü sabit tutularak mine yüzeyinin özelliğinin fissür örtücünün mikrosızıntısına ne gibi bir etkisi olmuştur sorusuna yanıt aradığımız ilk bölümde elde ettiğimiz sızıntı sonuçları Smartseal & Loc F için Nem=Tükürük, Helioseal F için KuruOrta fissürler>Derin fissürler olarak belirlenmiştir. Kuru mine yüzeylerinde Aegis>Helioseal F olacak şekilde Aegis'in penetrasyonu daha iyi çıkmış, nem ve tükürükle kontamine mine yüzeylerinde ise Helioseal F>Smartseal Loc F>Aegis olacak şekilde sonuçlar elde edilmiştir.Son bölümde SEM kullanarak bağlanma özellikleri incelenmiştir. Bağlanmanın devemlılığı açısından en iyi örneklere Helioseal F'te rastlanırken, nem ve tükürükle kontamine edilmiş mine yüzeylerine uygulanan Aegis'te en kötü sonuçlara rastlanılmıştır. Rezin uzantılarının boylarının ve sayılarının en çok olduğu örneklere fissür örtücünün tipi ne olursa olsun kuru mine yüzeylerinde rastlanılmış, ortamın nem ve tükürükle kontamine olması sonucunda rezin uzantılarının boylarının ve sayılarının azaldığı gözlemlenmiştir. Son olarak fissür örtücü ile mine yüzeyi arasında oluşan gapler incelenmiş ve netice olarak nem ve tükürükle kontamine mine yüzeylerine uygulanan Aegis'te en fazla gap oluşumuna rastlanmıştır. Çalışmamızdaki tükürükle kontamine, nemli ve kuru mine yüzeylerinde uygulanan farklı fissür örtücülerin performanslarının karşılaştırılması sonucunda; hem tükürükle hem de nemle kontamine mine yüzeylerine uygulanan hidrofobik yapıdaki fissür örtücülerin mikrosızıntı değerlerinin hidrofilik yapıdaki fissür örtücüye göre daha düşük olduğu saptanmıştır. Kuru mine yüzeylerine uygulanan hidrofobik fissür örtücülerin mikrosızıntıları arasında fark bulunmamıştır. Tez çalışmamızda in vitro koşullarda elde edilen bulgulara dayanarak kuru mine yüzeylerinde hidrofobik fissür örtücüler olan Helioseal F ve Aegis'in başarılarının benzer olduğu saptanmıştır. Çalışmamızda hidrofilik yapıdaki Smartseal & Loc F'in mevcut yapısı ile nem ve tükürük kontaminasyon riski bulunan hastalar için klinik uygulamalarda önerilebilecek iyi bir seçenek olamayacağı düşünülmüştür. Hem tükürük hem de nemle kontamine mine yüzeylerinde değerlendirilen tüm ölçütlerde en başarılı sonuçlar Helioseal F grubunda elde edilmiştir. İn vitro koşullarda elde ettiğimiz bu bulgular tükürük ve nem kontaminasyon riskinin bulunduğu koşullardaki fissür örtücü uygulamalarında en iyi seçeneğin Helioseal F olduğunu göstermiş ve bu durumun diğer fissür örtücülere oranla daha başarılı klinik sonuçlar doğuracağını düşündürmüştür.
Özet (Çeviri)
Evaluation of microleakage and adaptation ability of three different fissure sealants material applied on pulled permanent third molars creating different contamination environment In our in vitro study we want to make a comparative evaluation of fissure sealants suggested to be deployed in small and incompatible patients prone to risks of contamination by saliva and moisture which effect of microleakages, adaptations on enamel surfaces and penetration, features that define would their clinical success. The sealants used in this study are the hydrophilic sealants Smartseal & Loc F; the hydrophobic sealant Helioseal F and Aegis with ACP. The in vitro tests deployed a total of 176 impacted permanent third molars with 160 teeth for microleakage, 16 for SEM evaluation. The microleakage of fissure sealants was assessed with 'dye penetration test method'. After the application of the fissure sealants on dry enamel surfaces and on contaminated enamel surfaces by saliva and moisture we gained some important results which showed down: The use of Smartseal & Loc F did not make any statistically significant impact on in terms of microleakage when applied on enamel surfaces contaminated by saliva and moisture. Microleakage of Helioseal F and Aegis showed statistically meaningful change when deployed on dry surfaces. This results were better than when we compared with surfaces contaminated by saliva and moist. Enamel surfaces contaminated by saliva and moist proved to be a significantly hostile environment and these samples had more microleakage than dry samples. The evaluation of penetration capabilities of all sealants used on dry, moisture and saliva contaminated enamel surface showed that all sealants used in this study were able to penetrate the best in sequencly shallow fissüres; medium-depth fissures. Empty areas were shown on depth fissures in all groups. However, their penetration capabilities were impeded by saliva and moist contamination. In this study Aegis was the most successful penetration in deep fissures on dry surfaces. On the other hand all sealants applied in this study to moist and saliva-contaminated surfaces, Helioseal F made the most successful penetration in deep fissures. Neither Aegis nor Smartseal & Loc F was able to penetrate into the base of deep fissures in moist surfaces and surfaces contaminated by saliva. We showed the same results on SEM evaluation SEM evaluations of in terms of structure of resin tags and adaptation on dry enamel surface showed that Helioseal F groups had the most dense and longest resin tags. Especially in Helioseal F group, there was tight bond between resin tags and enamel surface even in moist and saliva-contaminated environments while adaptation failure was only limited in narrow and short areas. For Aegis and Smartseal & Loc F, short resin tags were observed between resin and enamel surface in massive adaptation failures. On all surfaces Helioseal F showed the best results. The findings of our study showed that the hydrophilic sealants Smartseal & Loc F and the hydrofobic sealants Aegis cannot be offered as a good option for small and incompatible patients prone to risks of moist and saliva contamination. The best results for all criteria in both saliva and moist contaminated enamel surfaces were found in Helioseal F group. This finding our in vitro study showed that Helioseal was the best option in environment with risks of saliva and moist contamination. Hence, it can be concluded that Helioseal F sealant group will achieve better clinical results than other fissure sealants used in this study.
Benzer Tezler
- 55 yaş ve üzeri yaşlardaki kadın ve erkeklerde dental kalsiyumun farklı tekniklerle karşılaştırılması
A Comparison of dental calcium with different techniques in 55 age and above women and men
NURULLAH KEKLİKOĞLU
Doktora
Türkçe
2000
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELÇUK DUMAN
- Kök kanal tedavisinde başarısızlığa sebep olan faktörlerin araştırılması ve endodontik sebeplerle çekilmiş dişlerin mineral içeriğinin incelenmesi
Investigation of factors associated with root canal theraphy failure and analysis of mineral content of the teeth for extracted endodontic reasons
KEZİBAN ÇELİK
Doktora
Türkçe
2012
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiEndodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA BELLİ
PROF. DR. HANİFE ATAOĞLU
- Fissür örtücü olarak kullanılabilecek rezin ve cam iyonomer esaslı dental materyallerin fiziksel özelliklerinin in vitro olarak incelenmesi
In vitro investigation of physical properties of resin and glass ionomer based dental materials used as fissure sealants
ECE TURAN
- Yapay çürük oluşturulmuş mine yüzeylerinde farklı remineralizasyon ajanlarının etkinliğinin değerlendirilmesi: in vitro çalışma
Evaluation of the effectiveness of different remineralization agents on artificial carnation enamel surfaces: in vitro study
MURAT GÖKTÜRK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2022
Diş HekimliğiHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiRestoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ OYA ŞEKER
- Klas v kavitelere değişik yöntemlerle uygulanan cam iyonomer kaide simanın dentin mikrosertliğine ve adaptasyonuna etkisinin in vitro olarak incelenmesi
In vitro evaluation of microhardness of dentin and dentin-glass ionomer cement interface after different glass ionomer cement application methods
SEÇKİN SÜSAL