Otoriter laiklikten demokratik laikliğe Türkiye ve Tunus'ta din-devlet ilişkilerinin dönüşümü
Transformation of the state-religion relationship in Turkey and Tunisia from authoritarian secularism to democratic secularism
- Tez No: 454583
- Danışmanlar: PROF. DR. ALİ COŞKUN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Otoriter laiklik, demokratik laiklik, muhafazakâr aktörler, sivil toplum, demokrasi, Authoritarian secularism, democratic secularism, conservative actors, sivil society, democracy
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Din Sosyolojisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 313
Özet
Dinin modern toplumlarda aşamalı olarak önemini kaybedeceğini savunan klasik sekülerleşme tezi günümüzde geçerliliğini büyük ölçüde kaybetmiş ve buna alternatif olarak geliştirilen teorik yaklaşımlar öne çıkmaya başlamıştır. Bu çalışma din, laiklik ve demokrasi ilişkisini alternatif bir teorik bakış açısıyla değerlendirmektedir. Batı'da insan hakları, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğünün teminatı olarak düşünülen laiklik kavramı İslam Dünyası'nda otoriter uygulamaların ve insan hakları ihlallerinin dayanağı haline gelmiştir. Bu çalışmada uygulanan Dinamik Laiklik Modeli, devlet ve toplumsal aktörler arasındaki karşılıklı etkileşimler sonucunda laiklik anlayışının ve bu konudaki uygulamaların zaman içinde değişebildiğini ve demokratik yönetimin istikrarını etkilediğini ortaya koymaktadır. Din, laiklik ve demokrasi ilişkisini dinamik bir yaklaşımla ele alan bu teorik model bağımsızlık öncesi dönemde etkili olan siyasi, ideolojik ve yapısal faktörlerin bağımsızlık sonrasında benimsenen laiklik modeli üzerinde uzun vadeli etkileri bulunduğunu gözler önüne sermektedir. Bu çalışmada incelenen Türkiye ve Tunus örneklerinde modernleşme projesinin bir parçası olarak benimsenen“otoriter laiklik”dine müdahale aracı olarak uygulanmıştır. Her iki ülkede de, bağımsızlığın ardından“ilerleme”ideali ile hayata geçirilen radikal reformlar dini siyasal alandan uzak tutmayı amaçlamaktadır. Toplumsal alanda ise, dini unsurlar sıkı bir şekilde kontrol edilmiş ve devlet kendi benimsediği din anlayışını halka dayatmaktan geri durmamıştır. Resmi laiklik söylemini eleştiren ve siyasal alanda varlık göstermek isteyen“muhafazakâr aktörler”ise Batı yanlısı seçkinler tarafından siyasetten dışlanmıştır. Tüm bu baskılara karşın, hem Türkiye'de hem de Tunus'ta muhafazakâr aktörler siyasal alanda etkinliğini sürdürmekte ve toplumda geniş kitleler tarafından desteklenmektedir. Her iki ülkede de din ve vicdan hürriyetini merkeze alan ve inançlarından dolayı vatandaşların baskı görmediği“demokratik laiklik”anlayışına doğru bir eğilim gözlenmektedir. AK Parti iktidarları Türkiye'de laikliğin yeniden tanımlanmasını sağlamıştır. Artık laiklik din ve dindarlara baskı aracı olarak değil, toplumsal barışın bir teminatı olarak yorumlanmaktadır. Tunus'ta ise, uzun süren baskı dönemine karşın Nahda demokratikleşme sürecinde kilit bir rol oynamakta ve uzlaşı yoluyla din-devlet ilişkileri konusunda tartışmalı hususların çözüme kavuşmasını sağlamaktadır.
Özet (Çeviri)
The classical secularization theory, which argues that religion will gradually decline in modern societies, has largely lost its validity nowadays and the theoretical approaches developed as an alternative to this have come to the fore. This study evaluates religion, secularism and democracy in terms of an alternative theoretical framwork. The concept of secularism, which is considered as part of human rights, advanced democracy and rule of law in the West, has become the backbone of authoritarian practices and human rights violations in the Islamic World. The Dynamic Secularism Model applied in this study reveals that the interaction of state and social actors can change, over time, the practices related to secularism and affect the stability of the democracy. This theoretical model, which deals with religion, secularism and democracy with a dynamic approach, reveals that the political, ideological and structural factors that are effective in the pre-independence period have long-term effects on the secularism model adopted after independence. The“authoritarian secularism”adopted as a part of the modernization project in Turkey and Tunisia, examined in this study, has been applied as an intervention tool. In both countries, radical reforms that have been misled by the ideal of“progress”after independence aim to keep religion away from the political sphere. In the social sphere, religious elements are strictly controlled and the state does not cease to exist by imposing the religion of its own accord on the society. The“conservative actors”who criticized the official secular discourse and wanted to be in the political arena were excluded from politics by pro-Western elites. Despite all these pressures, conservative actors in both Turkey and Tunisia remain active in the political arena and are supported by large masses in these society. In both countries there is a tendency towards the understanding of“democratic secularism”, centered on the freedom of religion and conscience, and whose citizens are not oppressed because of their beliefs. The ruling AK Party has redefined secularism in Turkey. Now secularism is interpreted as a guarantee of social peace, not as an instrument of pressure on religion and believers. In Tunisia, Nahda plays a key role in the democratization process, despite the long repression period, and provides a solution to the controversial issues of religion-state relations through reconciliation.
Benzer Tezler
- İfade özgürlüğü ve din
Expression freedom and religion
NURDAN ORAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerKırıkkale ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CENNET USLU
- Atatürk Döneminde bürokrasi ve modernleşme (1923-1938)
Bureaucracy and modernization peri̇od of Atatürk (1923-1938)
TÜLAY AYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
TarihKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CENGİZ ŞAVKILI
- 27 Mayıs otoritesinin medya temsilinde Öncü Gazetesi
Öncü Newspaper in the media agency of 27 May authority
AHMET TOKLUCUOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
İletişim BilimleriMarmara ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ BÜYÜKASLAN
- Otoriter iletişim ve küreselleşme
Authoritarian communication and globalization
OZAN GÜNEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
İletişim Bilimleriİstanbul ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYŞE CEYDA ILGAZ BÜYÜKBAYKAL
- Non-systemic opposition in authoritarian regimes: Alexei Navalny case in Russia
Otoriter rejimlerde sistem-dışı muhalefet: Rusya'da Aleksey Navalni vakası
FURKAN EMER
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VUGAR İMANBEYLİ