Geri Dön

Henoch schönlein purpuralı hastaların deri biyopsisinde pentraksin 3 poliklonal antikorunun bakılması ve böbrek tutulumu ile ilişkisinin gösterilmesi

Polyclonal pentraxin 3 antibody staining on skin biopsy of children with henoch schönlein purpura and it's relation to renal involvement

  1. Tez No: 458106
  2. Yazar: PINAR HEPDUMAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SELÇUK YÜKSEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

Henoch Schönlein purpurası (HSP) çocukluk çağında en sık görülen vaskülitlerdendir. Hastalık deride purpura, artrit, karın ağrısı, böbrek tutulumu vb. bulgular ile ortaya çıkar ve genellikle kendiliğinden remisyona girer. HSP'de morbiditeyi belirleyen ön önemli faktör böbrek tutulumudur. Bu nedenle HSP nefritinin oluşum mekanizmasını açıklığa kavuşturmak ve uygun tedaviyi başlamak önemlidir. Tüm bu bilgilerin ışığında böbrek tutulumunu ön gördürücü yeni belirteçlere gereksinim olmaktadır. Çalışmamızda deri dokusundaki Pentraksin 3 (PTX3) düzeyi ile böbrek tutulumu ilişkisini araştırmayı amaçladık. Kliniğimizde HSP tanısı ile en az 6 ay takip edilen 226 hastadan çalışma kriterlerine uygun 205 hastaya ait veriler retrospektif olarak değerlendirilerek çalışmaya dahil edildi. HSP'li çocukların klinik ve laboratuvar verileri çıkarıldı. Hastalar böbrek tutulumu açısından Meadow sınıflamasına göre gruplandırıldı. Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda saklanmakta olan deri biyopsilerinden yeni kesitler alınarak PTX3 Poliklonal Antikoru tutulumu değerlendirildi. Antikor tutulumu semikantitafif olarak (0: tutulum yok, +1, +2 ve +3 tutulum) değerlendirildi. Hastaların 96 (%46)'sı kız, 109 (%54)'u erkekti. Ortalama yaş 7,8±3,64 yıl, erkek/kız oranı 1,13 saptandı. Hastaların tümünde (%100) palpabl purpura şeklinde cilt tutulumu mevcuttu Eklem tutulumu 139 (%67,8) olguda, gastrointestinal tutulum 48 (% 23,4) olguda, böbrek tutulumu 79 (%38,5) olguda saptandı. Başvuru yaşı, cinsiyet, relaps, döküntü süresi, başvuruda hipertansiyon bulunması, immünglobulin A (IgA) yüksekliği, eklem, gastrointestinal sistem (GİS), atipik sistem tutulumu ve erken steroid başlanması ile böbrek tutulumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Ciltte PTX3 tutulumu ve IgM pozitifliği olan hastalarda böbrek tutulumu daha sık saptandı. (p=0.001). Ancak böbrek tutulum derecesi ile dokuda PTX3 tutulum yoğunluğu arasında istatistiksel fark saptanmadı. Ayrıca ISKDC'ye (International Study of Kidney Disease in Children) göre böbrek biyopsileri sınıflandırılmış hastalardan böbrek biyopsi evresi yüksek olan hastaların, cilt biyopsisindeki PTX3 antikoru tutulumu da yüksek bulundu. Bu sonuçlar ile HSP'li hastaların deri biyopsilerinde PTX3 Poliklonal Antikoru pozitifliğinin daha sonra ortaya çıkabilecek böbrek tutulumunu ön gördürücü bir belirteç olarak kullanılabileceği; ancak böbrek tutulum derecesini göstermede tek başına bir belirteç olarak kullanılamayacağı sonucuna varıldı. Çalışmamızda elde ettiğimiz verilerin prospektif çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir

Özet (Çeviri)

Henoch-Schönlein Purpura (HSP) is one of the most common types of vasculitis in childhood. The symptoms of HSP include purpura, arthritis, abdominal pain, renal involvement, etc. and the usual course of HSP is spontaneous remission with time. The leading cause of morbidity is renal involvement. Thus, it is important to clarify the mechanism of onset of Henoch Schönlein Purpura Nephritis (HSPN) and to initiate the most appropriate treatment for HSPN. Therefore, new indicators of renal involvement are needed. The aim of our study was to investigate the relationship between skin tissue PTX3 (Pentraxin 3) level and renal involvement. In our study, 205 suitable patients for study criteria out of 226 patients with Henoch-Schönlein Purpura for a period of at least 6 months were evaluated retrospectively. Clinical and laboratory data of these HSP patients were collected. Patients were classified into groups according to Meadow classification for renal involvement level. New pathological sections were taken from the skin biopsies stored in the Department of Medical Pathology and examined for polyclonal PTX3 antibody level. Antibody staining was assessed semiquantitatively (0: no staining, +1, +2, and +3 staining). There were 205 HSP patients, 109 male (54%) and 96 female (46%). Mean age of patients was 7,8±3,64 and male/female ratio was 1.13. Dermatologic sign as palpable purpura was observed in all cases (100%). Joint involvement was noted in 139 cases (67,8%), Gastrointestinal (GI) involvement was noted in 48 cases (23,4%) and renal involvement was determined in 79 cases (38,5%). There was no statistically significant relation between renal involvement and age of admission, gender, development of relapse, the duration of rashes, hypertension, high Immunoglobulin A level, joint involvement, GI involvement or atypical system involvement and early steroid treatment. Renal involvement was found statistically higher for patients with PTX3 and Immunoglobulin M deposition in skin (p=0.001). But, there was no statistically significant difference between the renal involvement grade and the density of PTX3 staining in the tissue. PTX3 staining levels in skin biopsy were found higher for patients whose kidney biopsy grade was high which classified according to ISKDC (International Study of Kidney Disease in Children). These results were suggested that polyclonal PTX3 antibody staining in skin biopsy of HSP patients can be used as a predictive marker for subsequent renal involvement; but it can not be used alone as a prognostic marker in showing the degree of kidney involvement. Our results should be supported by studies with prospective series.

Benzer Tezler

  1. Henoch Schönlein purpuralı hastalarda deride IgM birikminin renal tutulum ile ilişkisi

    The correlation between cutaneous IgM deposition and renal involvement in the patients with Henoch-Schönlein purpura

    ASLI AKIN BELLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    DermatolojiSağlık Bakanlığı

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DR. AYNUR KARAOĞLU

  2. Palpabl purpura ile başvuran hastalarda etiyolojik değerlendirme

    Ethiological evaluation of patients applicing with palpabl purpura

    GİZEM KAYNAR ÖZÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    RomatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEMAL BES

  3. Henoch-Schönlein purpuralı çocuklarda klinik ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical and laboratory findings in children with Henoch-Schönlein purpura

    DURSUN ERYILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. AYDIN ECE

  4. Henoch-schönlein purpurasında epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar bulguların böbrek tutulumu ve relaps üzerine etkileri

    Başlık çevirisi yok

    HÜSAMETTİN YAKUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. İSMAİL İŞLEK

  5. Henoch-schönlein purpurası nefriti olan çocukların retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of children with henoch-schonlein purpura nephritis

    ESRA ÖZPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVGİ YAVUZ