Geri Dön

Püromisin (PAN) ile nefrotik sendrom geliştirilen ratlarda 1,25(OH)2 vitamin d3 ve parikalsitolün proteinüri ile podosin ve nefrin mrna üzerine etkisi

Using 1,25(OH)2 vitamin D3 and paricalcitol in rats, in which the nephrotic syndrome is induced by puromycin (PAN), it was effect of the level of proteinuria, podocin and nephrin mrna with PCR.

  1. Tez No: 458130
  2. Yazar: HAMDİ METİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PELİN ERTAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Nefrotik sendrom, Parikalsitol, D vitamini, Nefrin, Podosin, Proteinüri, Nephrotic syndrome, Paricalcitol, Vitamin D, Nephrin, Podocin, Proteinuria
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 76

Özet

Amaç: Nefrotik sendrom çocukluk çağının sonrasında ciddi morbiditelere yol açabilen bir hastalıktır. Steroid tedavisinden başlayarak immünsüpresanlara kadar birçok tedavi prosedürü kullanılmaktadır. Birçok ilacında antiproteinürik ve renoprotektif etkisi denenmektedir. Çalışmamızda 1,25(OH)2D3 vitamini ve parikalstolün proteinüri, böbrek doku histolojisi, podosin ve nefrin mrna üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem: 28 sıçan 4 gruba ayrıldı. Deneysel nefrotik sendrom 10mg/100gr püromisin ile sağlandı. Grup 1 sağlam kontrol grubu, Grup 2 PAN ile oluşturulmuş nefrotik sendrom grubu, Grup 3 D vitamini grubu, Grup 4 parikalsitol grubu olarak belirlenmiştir. Grup 1'e herhangi bir ilaç uygulaması yapılmamıştır. Grup 2' ye sadece püromisin uygulaması yapılmıştır. Grup 3 'e, püromisin uygulması yapıldıktan sonra 7 gün boyunca hergün intra peritoneal olarak 0,4 µg/kg/gün dozunda 1,25 (OH) 2 D 3 uygulaması yapıldı. Grup 4'e püromisin uygulaması yapıldıktan sonra 7 gün boyunca hergün intraperitoneal olarak 240ng/kg/gün dozunda parikalsitol uygulaması yapıldı.0,4. ve 7. günlerde masaj yapılarak spot idrar örnekleri toplandı. 7 gün sonrasında sıçanlardan böbrek doku örnekleri alındıktan sonra sıçanlar servikal dislokasyon yöntemi ile sakrifiye edildi. Bulgular: idrar protein/kreatinin oranının nefrotik sendrom grubunun kendi içerisindeki artışı anlamlı bulunmuştur(p=0.015). Ayrıca parikalsitol ve d vitamini gruplarında da protein/kreatinin oranın günler içerisinde artışı anlamlıdır. (p=0,008,p:0,030). Fakat gruplar arasında karşılaştırıldığında 0.gün idrar protein/kreatinin oranları arasında istatistiksel anlamlı farklılık oluşu (p=0,028) sonraki günlerdeki gruplar arasındaki karşılaştırmayı anlamsız kılmaktadır. Nefrin mRNA ekspresyonunda gruplar arasında anlamlı farklılık saptanamamıştır.(p=0,721). Podosin mRNA ekspresyonunda, parikalsitol grubunda nefrotik sendrom grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmıştır( p= 0,003). Yapılan histolojik incelemelerde nefrotik sendrom grubunda glomerüler hipersellülerite saptanmıştır. Parikalsitol ve d vitamini grubunda ise minimal glomerüler hipersellülerite saptanmıştır. Fakat podosin ve nefrin için yapılan immünhistokimyasal incelemelerde anlamlı immünreaktivasyon saptanamamıştır.(p= 0,356, p= 0,475). Sonuç: Sonuç olarak parikalsitol ve D vitamini ile yapılan çalışmalar ve terorik bilgiler ışığında antiproteinürik ve renoprotektif etkileri olduğunu bilmekteyiz. Yaptığımız çalışmada rakamsal olarak bu etkiyi gözlemlemiş olmamıza rağmen istatistiksel anlamlılık sağlanamamıştır.

Özet (Çeviri)

Puprose: Nephrotic syndrome is a disease that may give rise to the serious morbidities after childhood period. Several treatment procedures are used, from steroid treatment to immunosuppressants. Antiproteinuric and renoprotective effects are tried in several medicines. In our study, we aimed to investigate the effect of 1,25 (OH) 2D3 vitamin and paricalcitol proteinuria, renal tissue histology, podocin and nephrin upon mRNA. Materials and Methods: 28 number of rats has been divided into 4 groups. Experimental nephrotic syndrome has been provided with 10mg/100gr of puromycin. Group 1 has been determined as a healthy control group, Group 2 as a nephrotic syndrome group formed by PAN, Group 3 as a vitamin D group, Group 4 as a paricalcitol group. No medication has been realized to Group 1. Only puromycin application has been performed to Group 2. 1,25 (OH) 2 D 3 application has been realized intraperitoneally to Group 3 in dose of 0,4 µg/kg/day every day for 7 days after performing the application of puromycin. Paricalcitol application has been realized intraperitoneally to Group 4 in dose of 240ng/kg/day every day for 7 days after performing the application of puromycin. Spot urine samples have been collected after performing massaged on the 0th, 4th and 7th days. After taking renal tissue from the rats after 7 days, rats have been sacrificed by cervical dislocation method. Results: An increase of urine protein/creatinine ratio in nephrotic syndrome within itself has been found significant (p=0.015). In addition, increase of protein/creatinine within days is significant also in groups of paricalcitol and vitamin D (p=0,008,p:0,030). However, when compared between groups, the presence of a statistically-significant difference between urine protein/creatinine ratio on 0th day makes the comparison between the groups meaningless in the following days (p=0,028). No significant difference could have been detected between the groups in mRNA expression of nephrin (p=0,721). In mRNA expression of podocin, no statistically significant increase has been detected according to the nephrotic syndrome group (p = 0.003). Glomerular hypersolarity has been found out in the nephrotic syndrome group in performed histological studies. And minimal glomerular hypersolarity has been detected in paricalcitol and vitamin D group. However, no significant immunoreactivity could have been detected in the immunohistochemical studies realized for podocin and nephrin (p= 0,356, p= 0,475). Conclusion: As a result, under the light of the studies which have been performed with paricalcitol and Vitamin D and theoretical information, we are aware that there are antiproteinuric and renoprotective effects. Although we have observed numerically this effect in the study that we have carried out, statistical significance has been achieved.

Benzer Tezler

  1. Puromisin aminonükleoziti uygulanarak nefrotik sendrom oluşturulan sıçanların böbreklerinde glutatyon metabolizmasının incelenmesi

    Glutathione metabolism in rats with nephrotic syndrome caused by puromycin aminonucleoside

    DİLEK AYRIBAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Biyokimyaİstanbul Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECLA KOÇAK TOKER

  2. Podosit hasar modelinde indüklenmiş mezenkimal kök hücrelerin etkisi

    The effect of induced mesenchymal stem cells on podocyte injury model

    ÖZGE BURCU ŞAHAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Kök Hücre Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEN ÖZCAN

    PROF. DR. FATİH ÖZALTIN

  3. Ftalosiyaninlerin fotokatalitik uygulamaları

    Photocatalytic applications of phthalocyanines

    ANIL BERK ERGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kimyaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET GÜL

    DOÇ. DR. ALİ KILIÇ

  4. Production and characterization of porous carbon nanofibers as anodes for sodium ion batteries

    Gözenekli karbon nano liflerin sodyum iyon pillerı için anot olarak üretimi ve karakterizasyonu

    BÜLİN ATICI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Nanobilim ve Nanomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MELTEM YANILMAZ

  5. Composite carbon nanofiber anodes for na ion batteries

    Sodyum iyon piller için kompozit karbon nanofiber anotlar

    ELHAM ABDOLRAZZAGHIAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Mühendislik Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Nanobilim ve Nanomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. MELTEM YANILMAZ