Çocuklarda kafatası kırıklarının epidemiyolojik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesi
Epidemiological and clinical evaluation of cranial fractures in children
- Tez No: 458234
- Danışmanlar: PROF. DR. DURGÜL YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Kafa travması, kafatası kırığı, epidemiyoloji, prognoz, head trauma, skull fracture, epidemiology, prognosis
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Amaç: Bu çalışmada çocukluk çağı travması sonrası kafatası kırığı saptanan olguların epidemiyolojik özelliklerinin ortaya konması, kırık açısından risk faktörlerinin belirlenmesi ve başvurudaki klinik durum ile prognoz arasındaki ilişkinin saptanması amaçlanmaktadır. Gereç ve yöntem: Travma nedeniyle Haziran 2011-Mayıs 2016 arasında hastanemiz çocuk acil servisine başvurup kafatası kırığı saptanan olgular yaş, cinsiyet, travma mekanizması, başvuru kliniği, görüntüleme bulguları, hastanede kalış süresi, ameliyat, Glasgow çıkış skoru açısından geriye dönük incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya 235'i (%60,4) erkek, 154'ü (%39,6) kadın 389 hasta alınmıştır. Olguların %59,2'si ile en sık travma mekanizması düşme olup 2 yaş altı olgularda %81,3 görülmüştür. İki yaş altı olguların çoğu (%32) asemptomatiktir. Olguların %84,1'inde lineer kırık saptanmıştır. Lineer kırıklı olguların %30,7'sinde kafa içi yaralanma mevcuttur. Kafa içi yaralanma açısından risk faktörleri bilinç kaybı, düşük Glasgow koma skoru, temporopariyetal bölgede hematom varlığı, lineer dışı kırıklardır. Olguların %77,1'ine ikinci nörogörüntüleme uygulanmış; 10 (%2,6) olguda ikinci görüntülemede yeni kafa içi yaralanma saptanmıştır; bu olguların hiçbirinin ameliyat ihtiyacı olmamıştır. Olguların %64,7'si çocuk acil servisinden taburcu edilmiş olup %29'unun hastaneye, %6,2'sinin ise yoğun bakıma yatmıştır. Üç yüz elli üç (%90,7) olguda iyileşmiş; 5 (%1,3) olgu ölmüştür. İzole lineer kırıklı olgularda ölüm görülmemiştir. Sonuç: Bilinç kaybı, lineer dışı kırık, temporopariyetal bölgede hematomu olan ve/veya kafatası kırığı olan olgularda kafa içi yaralanma riski yüksektir. Kafatası kırığı olan çocuklarda bilinç kaybı, temporopariyetal bölgede hematom ve/veya kırık varlığı, lineer dışı kırk görülmesi, kafa içi yaralanma olması kötü prognoz göstergesidir. Nörolojik muayenesi normal olan izole lineer kafatası kırığı olan olgular hastaneye yatış ve uzun süreli gözlem gerektirmemekte olup güvenle çocuk acil servisten taburcu edilebilirler.
Özet (Çeviri)
Background and objective: The objective of this study was to describe epidemiological characteristics of skull fracture after trauma in childhood, identify the risk factors for fracture, determine the association between clinical condition upon presentation and prognosis. Methods: A retrospective analysis of age, sex, trauma mechanism, admission clinic, imaging findings, lenght of hospital stay, surgical intervention, Glasgow outcome scale was conducted on children who referred to our hospital for trauma and skull fracture. Results: 235 (60,4%) male and 154 (39,6%) female, a total of 389 patients enrolled in the study. The most common cause of injury was falls (59,2%), particularly among children younger than 2 years of age (%81,3). Most of the children (32%) younger than 2 years of age were asymptomatic. Lineer skull fracture was detected in %84,1 of patients. Intracranial injury was present in %30,7 of patients with lineer skull fracture. Risk factors for traumatic brain injury were loss of concsciousness, low Glasgow coma scale, hematomas of temporoparietal region, and non-lineer fracture. 77,1% patient underwent second neuroimaging; 10 patients had new intracranial injury; none of them required surgical intervention. 64,7% of patients were discharged from emergency department; 29% were hospitalized; 6,2% were admitted to intensive care unit. 353 (90,7%) patients had good outcome, 5 (1,3%) patients died. Conclusion: If loss of conciousness, non-lineer fracture, temporoparietal hematoma and/or fracture is present, intracranial injury risk is higher. Loss of conciousness, temporoparietal hematoma and/or fracture, non-lineer fracture, intracranial injury are poor outcome criteria in skull fracture.In children with isolated lineer skull fracture presented with normal neurological examination, the need for hospitalization and further observation were rare and they could be safely discharged from hospital.
Benzer Tezler
- Minör kafa travmalı pediatrik hastaların travmatik beyin hasarını öngörmede UCH-l1, GFAP ve meteorinin yararlılığı
The utilities of UCH-L1, GFAP and meteorin to predict traumatic brain injury of pediatric patient with minor head injury
ENES ÖMER GÜNGÖR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İlk ve Acil YardımKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. ÖZLEM GÜLER
- Serebral palsili çocuklarda kranial antropometrik değerlerin sağlıklı çocuk kraniumu ile karşılaştırılması
Comparison of cranial anthropometric values in healthy child cranials in cerebral palsy children
İLKNUR ATKIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBahçeşehir ÜniversitesiFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞAH KINALI
- Çocuklarda beyin plastisitesinin incelenmesinde transkraniyal manyetik stimülasyon yöntemi
Başlık çevirisi yok
ULAŞ EYLEM SAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HASAN TEKGÜL
- Hafif kafa travmalı çocuklarda bilgisayarlı tomografi gerekliliğinin PECARN, CATCH, CHALICE ölçeklerine göre değerlendirilmesi
Evaluation of computed tomography requirement in children with mild head trauma according to PECARN, CATCH, CHALICE scales
NİMET ŞAŞMAZ NURDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYRİ LEVENT YILMAZ