Geri Dön

Iskemiye ikincil damarlanma esnasında çentık sinyal yolagının rolü

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 462986
  2. Yazar: OZAN LUAY ABBAS
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN BORMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Başkent Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Embriyonik dönemi takiben yeni damar olusumu, dinamik bir islem olup organizmanın metabolik, immünolojik ve büyüme gereksinimlerine cevap verecek biçimde gerçeklesmektedir. Dogum sonrası dönemde, yeni damar olusumu için en önemli uyaranın hipoksi oldugu düsünülmektedir. Çentik sinyal yolagı hücreler arası iletisimi saglayarak, hücrelerin büyümesi, farklılasması ve özellesmesi açısından önemli bir role sahiptir. Islevsel bir Çentik sinyal yolagı, normal damar gelisimi açısından gereklidir. Embriyonik dönemde damarın arter veya ven yönünde farklılasmasını sagladıgı gibi, olusan damar agının islevselligi açısından dallanma isleminde dengeliyici bir rol üstlenmektedir. Bu denge, dallanan damarın en ucundaki endotel hücrelerinde sentezlenen DLL4 ile saglanmaktadır. Bu moleküller ana damar endoteli üzerindeki çentik reseptörleri ile etkilesime girerek vascular endothelial growth factor receptor 2 sentezini baskılamaktadır. Böylece, vascular endothelial growth factor'un dallandırıcı etkisi baskılanmaktadır. Postembriyonik dönemde, Iskemiye ikincil gelisen damarlanma esnasında Çentik sinyal yolagının etkisi halen bilinmemektedir. Bu çalısmada, sıçanda olusturulan iskemi modelinde Çentik sinyal yolagının etkili olup olmadıgı sorusuna cevap aramaktayız. Çalısmada 30 adet erkek“Sprague Dawley”cinsi sıçan kullanıldı. Iskemi modeli olarak, sırt bölgesinde kaudal bazlı random paternli deri flebi (modifiye McFarlane flebi) tercih edildi. Sıçanlar 2 gruba ayrıldı. Grup I (kontrol grubu): bu grupta yer alan 6 sıçana herhangi bir cerrahi islem uygulanmadı. Cerrahi grubunda kullanılan McFarlane flebinin distal kısmına denk gelen bölgeden doku biopsisi yapıldı. Kalp içinden kan örneklemesi yapıldıktan sonra sıçanlar sakrifiye edildi. Grup II (cerrahi grubu): Bu grupta yer alan 24 sıçandan McFarlane dorsal deri flebi kaldırıldı ve tekrar yerine dikildi. Doku ve kan örneklemeleri ilk 6 sıçandan 55 cerrahi sonrası 1. gün, ikinci 6 sıçandan cerrahi sonrası 3. gün, üçüncü 6 sıçandan cerrahi sonrası 5. gün ve son 6 sıçandan cerrahi sonrası onuncu gün yapıldı. Örnekleme islemini takiben sıçanlar sakrifiye edildi. Alınan kan ve doku örneklerinde incelenen parametreler: ELISA yöntemi ile kanda DLL4 ve VEGF seviyeleri, GZ - PZR yöntemi ile dokuda DLL4 ve VEGF ifadelenmesi ve immünohistokimyasal boyama yöntemleri ile dokuda DLL4 proteinin tayini. Kontrol grubuna ait iskemik olmayan doku ile karsılastırıldıgında, iskemik dokuda VEGF transkripsiyonunun cerrahi sonrası birinci gün %66 oranında azaldıgı gözlenmistir. Cerrahi sonrası 3. gün bazal seviyelere tekrar ulastıktan sonra, en yüksek seviyesine %40'lık artıs ile cerrahi sonrası besinci gün ulastıgını görmekteyiz. Cerrahi sonrası onuncu gün, ifadelenme bazal seviyeye göre %68 azalmaktadır. Gruplar arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlıdır (p < 0.01) . DLL4 ifadelenmesine bakacak olursak, kontrol grubundan elde edilen düzeylere göre iskemik dokuda DLL4 transkripsiyonunun cerrahi sonrası birinci gün % 63 oranında azaldıgı gözlenmistir. Cerrahi sonrası 3. Gün %147, 5. Gün ise %172 artıs saptanmıstır. Onuncu günde, bazal seviyelere göre %70 azalma saptanmıstır. Gruplar arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlıdır (p < 0.01) . Kanda ölçülen VEGF seviyelerinin ortalamalarına bakıldıgında; kontrol grubu: 0,09 pg/ml, cerrahi grubu I: 0,37 pg/ml, cerrahi grubu II: 0,63 pg/ml, cerrahi grubu III: 0,25 pg/ml ve cerrahi grubu IV: 0,19 pg/ml olarak bulundu. Gruplar arası fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmustur ( p < 0.01). Kanda ölçülen DLL4 seviyelerine bakıldıgında; cerrahi grubu I: 0,175 ng/ml ve cerrahi grubu II: 0,28 ng/ml olarak bulundu. Cerrahi grubu III ve IV ile kontrol grubundan alınan örneklerde düsük seviyeye baglı olarak ölçüm yapılamadı. Gruplar arası farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p < 0.01). DLL4 antikoru ile yapılan immünohistokimyasal boyamada, kontrol grubunda bazı endotelyal hücrelerde minimal sitoplazmik granüler boyanma gözlendi. Cerrahi uygulanan gruplarda kapiller proliferasyon alanlarında daha belirgin olmak üzere, endotelyal hücrelerde degisken siddetlerde yaygın pozitif reaksiyon gözlendi. Cerrahi grupları arası boyanma siddetinde farklılık gözlenmedi. Daha önce yapılan çalısmalarda, Çentik sinyal yolagının embriyo ve tümör damarlarlarında aktive oldugu gösterilmisti. Bu çalısmada, Çentik sinyal yolagının iskemi ile tetiklenen damarlanma esnasında aktive oldugunu göstermekteyiz.

Özet (Çeviri)

Postembriyonic neoangiogenesis is a dynamic process which correlates with tissue's metabolic, immunologic and growth demands. The primary stimulus for postembriyonic neoangiogenesis is thought to be ischemia. The Notch signaling pathway is implicated in cell–cell communication, which is important for the control of cell growth, differentiation, and specification. Functional Notch signaling is definitely required for normal vascular development, being part of the genetic program that determines the arterial and venous endothelium identity. In addition, growing evidence supports the involvement of the Notch ligand Delta like 4 in the regulation of sprouting angiogenesis in the embriyonic period. This process is reportedly modulated by Dll4 signals from tip endothelial cells to neighboring stalk endothelial cells to restrict the emergence of excessive sprouting through repression of vascular endothelial growth factor receptor 2 transcription and consequent reduction of responsiveness to vascular endothelial growth factor. Blockade of Notch signaling reportedly slows down tumor growth despite an increase of tumor vasculature density because the established vascular network is functionally inefficient. However, the implication of Dll4 in reparative neovascularization after ischemia remains unexplored. We investigated the role of Dll4/Notch signaling in ischemic conditions. The flap model was, 3X9 cm sized, caudally pedicled, random pattern skin flap on the back of rat (modified McFarlane flap). Thirty adult male Sprague- Dawley rats were used in this study. 2 groups were composed. Group I (control group): 6 rats were included in this group. Dorsal skin biopsies were performed and blood samples were collected without any surgical procedure. Group II (surgery group): 24 rats were included in this grup. In all rats, dorsal skin flaps 58 were completely elevated and reinset. Flap biopsies were performed and blood samples were collected 24 hours, 3 days, 5 days and 10 days postsurgery. Tissue specimens were assessed for DLL4 and VEGF gene expression by reverse transcription- polymerase chain reaction analysis (RT-PCR). Plasma levels of VEGF and DLL4 were measured using ELISA. Immunohistochemical staining was used for detction of DLL4 in tissue materials. Compared with nonischemic tissue, there was a %66 decrease in VEGF tissue expressions in ischemic tissues during the first postoperative day. Normal levels were reached at third postoperative day. Maximum levels were measured at the fifth postoperative day with an increase of %40. There was a %68 decrease at the tenth postoperative day. The differences between groups were statistically significant (P < 0.01). Compared with nonischemic tissue, there was a %63 decrease in DLL4 tissue expression levels in ischemic tissues during the first postoperative day. There was a %147 and %172 increase during the third and fifth days respectively. The differences between groups were statistically significant (P < 0.01). The mean of plasma levels for VEGF were as follows; control group: 0,09 pg/ml, surgery group I: 0,37 pg/ml, surgery group II: 0,63 pg/ml, surgery group III: 0,25 pg/ml, surgery group IV: 0,19 pg/ml and control group: 0,09 pg/ml . The differences between groups were statistically significant (P < 0.01). The mean of plasma levels for DLL4 were as follows; Surgery group I: 0,175 ng/ml, surgery group II: 0.28 ng/ml, surgery groups III, IV and control group: not detectable. The differences between groups were statistically significant (P < 0.01). Imountimmunohistochemical analysis using specific anti-Dll4 antibodies revealed weak and patchy expression of Dll4 in microvascular ECs of normoperfused muscles. Conversely, Dll4 expression was upregulated in capillary endothelial cells after ischemia. Previous studies reported Dll4 to be expressed in embryonic and tumor vasculature. In this study, we show the upregulation of the Notch ligand Dll4 in rat models of ischemia. As a result, we can suggest that the Notch pathway plays an important role during surgical delay in which ischemia-induced angiogenesis is stimulated. Therefore, therapeutic anti DLL4 could result in the increase of adequately functional blood vessels.

Benzer Tezler

  1. Prematüre ve kardiyak cerrahi geçirmiş infantlarda nekrotizan enterokolite ikincil sindirim kanalı perforasyonu

    Intestinal perforation secondary to necrotising enterocolitis in premature newborns and infants after cardiac surgery

    ELİF ALTINAY KIRLI EGEMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk CerrahisiHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SANİYE EKİNCİ

  2. Kriptojenik inme hastalarında lezyon lokalizasyonu ve paroksismal atriyal fibrilasyon

    Infarct location and paroxysmal atrial fibrillation in cryptogenic stroke patients

    NEVRA ÖKSÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NörolojiMersin Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM ARDA YILMAZ

  3. Ratlarda deri fleplerinin yaşayabilirliğini arttırmada rosmarinus officinalis'in sistemik kullanım etkileri

    Effects of the usage of rosmarinus officinalis for skin flap lifespan extension in rats

    FATMA BİLGEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYŞE ÖZLEM GÜNDEŞLİOĞLU

  4. Akut pulmoner emboli' de nötrofil gelatinaz ilişkililipokalin' in sağ ventrikül disfonksiyonu ve hastane içi prognoz ile ilişkisi

    The relationship between neutrophil gelatinase associated-lipocali̇n, right ventricular dysfunction and in hospital prognosis

    AHMET ÖZGÜR BAŞARIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALPAY ARIBAŞ

  5. Tavşanlarda deneysel spinal kord iskemisinde iloprost etkinliğinin somatosensoriyel uyarılmış potansiyeller ile gösterilmesi

    Effects of iloprost following experimental spinal cord ischemia in the rabbit

    KERİM KENAN COŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    NörolojiAnkara Üniversitesi

    Nöroşirürji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CUMHUR DİNÇER