Geri Dön

Konjenital kalp hastalığı olan çocuklarda d vitamini düzeyleri ve izlemdeki yeri

Vitamin-d levels of children with congenital heart disease and its significance during follow-up

  1. Tez No: 464050
  2. Yazar: SABİRE GÖKALP
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATMA SEDEF TUNAOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

D vitamini eksikliği tüm yaş gruplarında yaygın görülen bir sorundur. Pek çok sistem üzerine etkili olduğu bilinmektedir; eksikliği durumunda organ ve dokuların çalışması etkilenmektedir. D vitamini eksikliğinin kardiyovasküler sistem üzerinde de olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir. Konjenital kalp hastalarının izlemi son derece dikkatli olarak yapılmaktadır; ancak izlemde bakılan rutin tetkikler arasında D vitamini düzeyi yer almamaktadır. Hastalar D vitamini eksikliği yönünden değerlendirilmediği için tedavi edilmemektedir. Bu çalışma konjenital kalp hastalarının D vitamini düzeylerini değerlendirmek ve izlemdeki yerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalında izlenen 42 (%54,5) kız, 35 (%45,5) erkek, ortalama yaşları 105±59 ay olan 77 konjenital kalp hastalıklı çocuk değerlendirilmiştir. En sık görülen hastalıklar sırasıyla ASD, VSD ve FT'dir. D vitamini düzeyi ortalaması 19,6±10,9 ug/L olup, hastaların 66 hastada (%85,7) yeterli düzeyin altında bulunmuştur. D vitamini eksik veya yetersiz olan 66 hastadan 40'ı araştırmaya alınmıştır. Hastaların Ross kalp yetmezliği skoru, D vitamini, PTH, kalsiyum, fosfor, ALP, tam kan sayımı ve EKO' ları değerlendirilmiştir. Araştırmaya alınan hastaların D vitamini ortalaması 16,4±6,6 ug/L'dir. Hastalara D vitamini tedavisi başlanıp üç ay sonra Ross skoru, D vitamini, PTH, kalsiyum, fosfor, ALP, tam kan sayımı ve EKO' ları tekrar değerlendirilmiştir. Tedavi sonrası D vitamini düzeyi ortalaması 27,5±9,9 ug/L olmuştur. İstatistiksel olarak anlamlı şekilde PTH düzeyi ve BK sayısında düşüş; PLT sayısı ve IL-10 düzeyinde artış saptanmıştır. EKO bulgularından EF'de artma ve RVMPI' da azalma sağlanmıştır. Proinflamatuar bir belirteç olan PTH düzeyinde azalma, antiinflamatuar bir sitokin olan IL-10 düzeyinde artma ve BK sayısında düşüş görülmesi D vitamininin anatiinflamatuar etkisini göstermiştir. EF'de artış sol ventrikülün kasılmasında iyileşme; RVMPI'da azalma sağ ventrikülün sistolik ve diyastolik fonksiyonlarında iyileşme sağlandığını kanıtlamıştır. D vitamini eksikliği olan hastalara verilen D vitamini tedavisi ile kalp üzerinde olumlu etki sağlandığı gösterilmiştir. Konjenital kalp hastalarının rutin izleminde yaşam kalitesinin artırılması için D vitamini düzeyi mutlaka değerlendirilmeli ve eksiklik saptanması durumunda tedavi verilmelidir.

Özet (Çeviri)

VITAMIN-D LEVELS OF CHILDREN WITH CONGENITAL HEART DISEASE AND ITS SIGNIFICANCE DURING FOLLOW-UP Vitamin D deficiency is a common problem that can be seen in all age groups. It has known impacts on lots of systems; organs and tissues are affected by vitamin-D deficiency. It is also known that Vitamin-D deficiency has adverse effects on cardiovascular system. Follow-up of patients with congenital heart disease are performed very attentively, yet vitamin-D level is not one of the routine measurements during the follow-up of patients. Disease cannot be treated since vitamin-D level of patients is not taken into consideration for evaluations. This study is conducted to follow-up vitamin-D levels of patients with congenital heart disease and evaluate its significance during follow-up. 77 children patients, 42 (54,5%) girls and 35(45,5%) boys, with congenital heart disease who was being followed in Department of Cardiology in Gazi University Medical Faculty was evaluated. The most common diseases were ASD, VSD and FT, respectively. Average Vitamin-D levels were measured as 19,6±10,9 µg/L and it was found below the sufficient level in 66(85,7%) of patients. 40 of the 66 patients with insufficient Vitamin-D level were involved into research. Ross heart failure classification, Vitamin-D levels, PTH, Calcium, Phosphor, ALP, complete blood cell count and ECHO of patients were evaluated. Average Vitamin-D level of patients involved in the research was 16,4±6,6 µg/L. Patients were prescribed to use Vitamin-D and same evaluations, Ross heart failure classification, Vitamin-D levels, PTH, Calcium, Phosphor, ALP, complete blood cell count and ECHO, were performed at the end of 3-month Vitamin-D treatment. Average Vitamin-D level of patients was increased to 27,5±9,9 µg/L. Statistically significant differences were observed as decrease in the PTH level and WBC count, increase in PLT count and IL-10 level. Regarding to ECHO results, increase in EF and decrease in RVMPI level was measured. Decrease in PTH (proinflammatory indicator) level, increase in IL-10(anti-inflammatory cytokine) level and decrease in WBC count shows the anti-inflammatory effects of Vitamin-D. Increase in EF proves recovery of contraction of left ventricles; and decrease in RVMPI proves improvement of systolic and diastolic functions of right ventricles. In conclusion, Vitamin-D treatment administered to patients with Vitamin-D deficiency results in improvements on cardiac functions. Therefore, it is suggested to measure and evaluate Vitamin-D levels during follow-up of patients with congenital heart disease and Vitamin-D treatment should be administered in case deficiency exists in order to improve quality of life.

Benzer Tezler

  1. Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Jastanesi'nde kawasaki hastalığı tanısıyla takip edilen hastaların klinik ve laboratuvar bulgularıyla değerlendirilmesi

    Evaluation of patients followed up in Zeynep Kamil Maternity and Children's Training and Research Hospital with the diagnosis of kawasaki disease with clinical and laboratory findings

    MEHLİKA EFENDİ KOCAGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN NİHAN UYGUR KÜLCÜ

  2. Kardiyak sebepli respiratuar sinsityal virüs profilaksisi alan hastalarda profilaksi şemasına uyum

    Başlık çevirisi yok

    HATİCE NUR EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. IŞIL YILDIRIM BAŞTUHAN

  3. Kardiyak cerrahi yoğun bakım ünitesinde çocuğu olan annelerde anksiyete, depresyon, algılanan sosyal destek ve yaşam doyumu

    Anxiety, depression, perceived social support and life satisfaction mother who have children in cardiac surgery intensive care unit

    FATMA BOZDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HemşirelikErciyes Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZNUR BAŞDAŞ

  4. Aort koarktasyonunda balon anjioplasti sonuçlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi

    Determination of factors affecting the results of balloon angioplasty in coarctation of aorta

    ÖZLEM SARISOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiBaşkent Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANAN AYABAKAN